26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

olanlar, beklemeyi, sabretmeyi bilenler için var. Raflarda, taze sütler, un, makarna, zeytinyağ, kahve ve ender olarak da Italyan malı eşyalar bulunuyor. Beyaz eşya satan reyonlarda şimdi, bahçe masa ve sandalyeleri, salıncaklar, kuskus için aluminyum tencereler satıhyor. Giyim reyonunda ise, Batı dünyasını anımsatan hiçbir mal yok. Tüm eşyalar Doğu Bloku ulkelerinden geliyor: Rumen yelekleri, Bulgar ceketleri, Doğu Alman ayakkabıları, Çekoslovak kravatları, Polonya kazakları ve Yugoslavya'nın "son moda" giysileri. Halk sıkıntı çekiyor ve albayın fazla harcamalar yaptığından yakınıyor. Gerçekte halka şimdiki petrol dışsatımı bile yeterli olabilir, ama savunma giderleri bütçeyi altust ediyor. Kaddafi, Sovyetler'den en çağdaş silahları istiyor ve bunlara yüksek paralar odemekten çekinmiyor. Moskova'ya borcu şımdiden 4 milyar dolar tutarında. Libyalıların umidi petrol fiyatlarının artmasında. Radyo her gıin ayrıntılı bir şekilde OPEC'ten ve uluslararası petrol piyasasından bılgiler veriyor. Halk için, konuşup, tartışacak zaman fazlasıyla mevcut, özellikle gençler için. Trablus'ta yaşayan bir yabancı için yaşam son derece güç. Libyalı kızlarla ilişki kurmak olanaksız. Cinsel yaşam son derece disiplin altında. Alkol yasak. Dışardan gelenlerle ahbaplık etmek bile hoş karşılanmıyor. Pakistanlı bir işçi, "Biz çalışıyoruz, Libyalılar kazanıyorlar" diye yakınıyor. Kaddafi'nin genç milıtanları, kahvelerde toplanıp bol bol kahve içiyorlar. Bir zamanların 68'li gençlerıni hatırlatıyorlar, ama fazlası ile şovenist ve heyecanlılar. Sürekli savaştan söz ediyorlar, ama üniforma giymeye yanaşmıyorlar. Kaddafi, orduyu eritip, bir halk ordusu kurmak niyetinde. Yetenekli gençler üniversite öğrenimlerini yurtdışında surdurüyorlar ve genellikle lngiltere'yi, Doğu Almanya'y yeğliyorlar. Diğerleri ise 60 ay süren ön askerlik yapıyorlar. Libyalı ev kadınlarının en büyük şikâyeti, serbest ekonominin yarattığı fiyatlar. Çamaşır makinesi için deterjan dükkânlarda bulunmuyor ve karaborsada 5 bın TL. fiyatla satıhyor. Devletin mağazalarında zar zor 2 bın liraya bulunan et, özel ellerde 6 bın Iiraya alıcı buluyor. Pek yakında ekmeğin de ortadan kalkması söz konusu, çunkü usta fırıncılar olan Tunusluların sınır dışı edilmesinden sonra, ekmek çok yavaş üretiliyor ve lezzetsiz bir Kaddafi'nın genç mılıtanları fazla şovenıst ve heyecanlılar Sürekli savaştan söz edıyorlar, ama gene de eğlenceyı tercıh edıyorlar televizyonu bulunuyor. Biri erkekler, biri kadınlar, biri de çocuklar için. En sevilen programlar TV dizileri ve Dallas. Erkekler, gece geç saatlerde Sicilya'daki özel bir kanalın yayımladığı pornografik filmlerı seyretmeden edemiyorlar. Terlik ve pijamaları ile televizyon karşısına geçen Libyalı erkekler, evde gizlice yaptıkları içkıleri, likörleri içiyorlar. Pek çok Libyalının mutfağında gizlı de olsa bir imbik bulunuyor. Patates kabukları ve hurmalar bu imbikten geçiriliyor. Sabahın erken saatlerinde yurttaşlann uykuları klakson sesleri ile bölünüyor. Binlerce otomobil kent caddelerinı dolduruyor. Bu otomobiller, kentin varoşlarından geliyor. Bu varoşlarda artık ne bir ağaç, ne de bir mağaza var. Bir zamanlar 5 katlı halk süpermarketlerinde ttalyan iç çamaşırlanndan Çin çayına, Brezilya fasulyesinden golf sopalarına kadar her şey bol bol bulunuyordu. Her mal, politik bir fiyatla, ederinin çok altında satılıyordu. Altın yıllarda, Libyalılar, konmik fiyatlara, elektronik aygıtlar, Fransız parfümleri, HoIIanda peynirleri, ltalya mobilyaları alıyorlardı. 1981 yılında petrol girdisi 29 milyar dolara çıkmıştı. Bugün bu rakam yılda 6 milyar dolara, bir söylentiye göre de 4 milyar dolara düşmüş durumda. Tunuslu fırıncılar Libya'dan kovulunca Ekmeklerin bozulmasından sonra, Çad'da yenilen ordunun da morali bozuldu Libya'da. Gençler ise Kaddafi'yi çok sevmelerine rağmen, üniforma giymeye bir türlü yanaşmıyorlar. lbay Muammer Kaddafi, artık Ab Al Aziza'daki konutunda oturmuyor. Batılı diplomatlar arasında dolaşan söylentiye göre, Sovyetler Birliği, Kaddafi'yi 15 Nisan 1986 günü olacaklardan, yani Amerikan bombardımanından haberdar etmişti. 'Önce ekmekler bozuldu' A Bombardıman sırasında harap olan konut ise bugün bir müze gibi ziyarete açık. Kadife koltuklar, Ayşe'nin matematık defterleri, albayın yatağı, meraklılar tarafından gezilip, görülebiliyor. Asla neşeli bir kent olamayan Trablus, şimdi, Ab Al Aziza'dan yayılan huzünle daha da sessiz bir kent oldu. Petrolün altın dönemi kapandı artık. Halk gergin ve eğlenmeyi unutmak üzere. Gece lokallerinin hiçbiri kalmadı. Kentin üç sinemasında da aylardır aynı film gösteriliyor: "Çöl Aslanı" Italya'da yayımlanan Panorama dergisi muhabirinin gözü ile Trablus vc Libya eski şaşaasını yitirdi ve kendine güvensiz bir yer haİine geldi. Panorama dergisinde şöyle tanımlanıyor kent: Caddeler, çöller, akşam katanlık çökünce iyotlu lambalarla aydınlatılıyor. Polis jipleri hiç durmaksınız Trablus sokaklarında dolaşıyor. Radyo sık sık yayını keserek, Çad savaşından haberler veriyor. Halk savaşla yakından ilgili, ama Libya'nın başına kötu şeyler geleceğinden de endışeli. Kaddafi, akşamlarını General Sebha'nın bunkerinde geçıriyor. Düşmanın hareketlerı izlenip, yenı savaş planlan yapılıyor burada. Süren Çad savaşında ölenler olduğu mühak kak, ama bugune kadar şehıtlerden hiçbırının adı açıklanmadı. Yeni grupların cepheye çağrılacağı korkusu tüm annelerin yureğinde. Eğer Amerika ve Fransa işe daha cıddıyetle sarılırlarsa, albay tum askerini güneye sürmek zorunda kalabilir. Çad sınırında İ000 km'lik değerli Aouzou bölgesinde çıkan uranyum, Libya için son derece önemli ve Kaddafi bu şansı yitirmek istemiyor. Petrol gelirinin yerine uranyumu koymak istiyor Kaddafi. Amacı, atom bombası imal edebilmek. Yıllardan beri süren bu isteği bir ihtirasa dönüştü denilebilir. ÇuEnLay henüz hayattayken ve Çin Başbakanı iken, Kaddafi ona bir mek, tup yazarak, "kendisine, kiiçiik de olsa bir atom bombası satmasını" istel/j mişti. "' Trablus'ta yaşayan ların tek eğlencesi ttalyan televizyonu. Ortalama her Libyalı aılenin üç Her vatandaşına lskan marketlerının rafları dinav tarzı bir maaş bağlayan Kaddafı, 1984 yıhndan sonra iyice cimrileşti. Maaşlar donduruldu ya da % 25 oranında azaltıldı. Yurtdışına yolculuklar, pratikte yasaklandı. Devrim süpermarketleri eski panltılarını yitirdiler. Her yerde kuyruklar oluşmaya başladı. Yakınanlara karşı Kaddafi, hep aynı yanıtı veriyor: "Libyahların çikolata ve pastalara fazla düşkünlük goslermesi iyi değildir. Fa/la şeker yemek dıslerde çuruklereyol açar.Hıırma yiylm. Bu, peygamberlcıin meyvesidir. Heın tallıdır hem de saglıga yararlıdır." Bir zamanlar hem hukümetin, hem de halkın gözbebeği olan Ein Zara supermarkclı.şımdi neredeyse bomboy Petrol tü ketıcılığının malları raflar dan kalktı.Sadece gerekli Bir zamanlar hem hükümetın hem de halkın gozbebeöı olan Eın şımdı nerdeyse bomboş supe: hal aldı. Dukkânların onünde ekmek kuyrukları uzamaya başladı. Kaddafi'ye halk artık bir ağabey değil, hayranlık ve öfke dolu nazarlarla bir baba olarak bakıyor. Ona hayranlık duymalarının nedeni, bir öğretmenin dediği gibi, "başka Arap onderlerinin duşünup de soyleyemediği şeyleri soyleyebilmesi." malan. Onun yeşıl kıtabının Kuran'a uynıadığını söyleyen din adamları, aynı /amanda kııllanılan takvime de karşılar. Lıbya, Müsluman ülkeler içınde takvımı 622, yanı Hicret'ten başlatmayıp, Muhammed'in ölümu olan 632'den başlatan tek ülke. Geçen ağustosta ölen büyük mııftüııun yerini henu7 kimse alamadı, ama Kaddafi, ckım ayında fa?la gerıcılık vaptıkları ıddı<T.ı\l;ı 48 d,ın okulunu kapattı. . Kaddafı'yı zayıflatanlardan biri de din ule u
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear