24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

nın hızla değiştiği, mali piyasalarda yeniliklerin birbirini izlediği bir dünyada Amerikan ekonomisi tümüyle Volcker'in standartlanna göre yöneltiliyor. Ağzından eksik etmediği unlu purosuyla kişiliğı özdcşleşen Volcker'in en önemli özelliği, bir Demokrat olmasına rağmen Cumhuriyetçi bir yonetimin ekonomik politikalarına öncüluk etmesi. Boyu 1.85 metreyi geçen Volcker, 58 yaşında. Ama büyük bir dinamizm gösteriyor. Kcndisini, "Hiçhir ekonomik doktrine bağlı olmayan bir monetarisl" olarak adlandıran Volcker'in yayımlanmış herhangi bir akademik çalışması yok. Giyımıne fazla dikkat etmeyen, ucuz Antonio y Cleopatra purosundan içen Volcker kamuoyunda asık suratlı biri olarak tanınıyor. Volcker bankacılara gösterdiği sertliği çoğu /aman ailesine karşı da gösterebiliyor. Eşi Barbara, "Paul Volcker'in eleştirmediği (ek kişi iki yaşındaki torunudur," diyor. "Reaganomic" diye nitelenen ekonomi politikalarının, Volcker olmaksızın aynı uyumda yürütülemeyeeeğini savunuyorlar. Paul Adolf VokkerAyhk 25 dolarm idaresinden Merkez Bankast'nm başına Annesı Alma Vokker oğlu Paul'un kucuklüğünde çok suskun olduğunu ve bu nedenle de ana okulundan ilkokula geçişinin uzadığını anımsatıyor. öğretmenleri Paul'un suskunluğunu okul erişkinliğe ulaşmadığının bir işareti saymışlar. Anne Volcker, "Birgiin okulundan bir şikâyet geldi. Paul grup (artışmalarına kadlnııyormuş. Yalnızlığı tercih cdiyormuş. Aslında aile içindeki yeri de aynıydı," diyor gulerck... New Jersey'de özel sektörde mühendis olan babası, oğlu Paul'un kamu görevinde çalışmasını arzu ediyordu. Çunku diyor kızkardeşi Virginia, "<) /amanlarda (icaret hep kölu bir şey olarak gorulurdu. Öyle bir inanç vardı ki, eğcr paroya sahipsen, mutlaka konu edilecek, şuphcylc bakılacak bir şey vardır." Amerikan Merkez Bankası'nın başkanı olarak şimdi suyun başını tutan ve para musluklarını istediği gibi açıp gevşeten Paul Volcker, ilk para sıkıntısıyla, lise öğrenimi sırasında karşılaşmış. Evden aylık olarak aldığı 25 doları tum harcamalarına yetirmek, Volcker'a para idaıesi konusunda oldukça deneyim kazandırmış. Volcker, Harvvaıd Üniveısitesi kamu yönetimi bolurnunden mezun oluyor. BUtÜn emeli de ekonomi uzerine doktora vermek. Hocalık yaptığı unlu Londra Ekonomi Pakültesi'nde, doktora tczıni yazmaya niyetlenıyor. Eski maliyc bakanlarından Prof. Dr. Besiın Üstünel, ARD Merkez Bankası Başkanı Paul Volcker'ı ı^te o gunlerde tanımış. Türkiye'de Volckeı'ı yakından tanıyaTi pek az kıyden biri Üstünel. 19511952 yılları arasında, doktora sonrası çalışmaları yapmak için, Londra Ekonomisi Pakültcsf nc gıdcn Üstünel, burada dıploma sonrası çalışmalar yapan Volcker'la aynı sınıt'ta, aynı hocalardan ders almış ve yakın bır aı kadaslık surdurınuş. Ustunel, o gunleı ı soyle anlatıyor: "Volcker anımsadıgım kadarıyla son dercce ciddi ve guclıı bir kişiliği olan, düsüncelerinde, görüşlerinde adeta inalçı denebilecek kadar ısrarlı bir kişiliğe sahip biriydi. () donemin en yaygın iktisadi yaklasınıı olan Keynesyen yaklaşımı çok iyi ö/ııınseınişti. Sanıyorum daha sonra Ha/ine ve Mcrkc/ Bankası'nda bu cgitimin izlenen politikalarda clkisi oldu." Ustunel, doların babası Volcker'ı öğrencilikten 20 yıl sonrasına kadar hiç görmediğini söyluyoı. "İlk karşılaşmam 1972 sonbaharında ABD'dc Minncsola Üniversitesi'nde oldu. Ben misafir oğretim iiyesi iken Hu/ine'nin başındaki kişi olarak o da, duıi'nlcnvn bilimsel bir loplanlıya misafir konuşınacı olarak davetliydi. 2030 kişi içinde beni gorur gormez lanıdı. Çok Dolar musluklannın başındaki adam Paul Volcker İlk para sıkıntısıyla lise Öğrenimi sırasında karşılaşan Volcker, evden aldığı 25 doları tüm harcamalarına yeiiştirerek para idaresi konusunda oldukça deneyim kazanmıştı. Tüm bankacılara karşı gösterdiği sertliği evinde de sürdüren Volcker için eşi, "Eleştirmediği tek kişi iki yaşındaki torunudur" diyor. NECMİ ÇELİK ugün 4 trilyon dolarlık bır buyuklüğe erişen Ameıikan ekonomisinin yonetimindc en etkili rolü oynayun ekonomının kaderine hukmcdcn kişinın kim olduğunu hiç düşündılnıİ7 mıı? Ağzından çıkan tek sözcükle uluslararası ekonomi zincirinc bağlı tum ülke ckonomılcrini etkileyen, birçok ulke içın artık ikinci ulusal para haline gelen dolarm geleceğini beliıleyen Amcrikalının kım olduğunu, pek a/ımız mcıak etmiştir hcrhalcle. Oyle ki, bu Amerikalı konuşunca, cebini/ deki dolar bır günde bııyuk değer kaybına uğrııyor ya da yine hiı gunde, goklere fırlayabılıyor. Ayrıca bu Amerikalı doların geçerli akçe olduğu birçok ulke vatandasının tasaııul eğılimleri uzerinde de gi/li bir ele sahıp. Bu adam pek çok kişiye göre, ABD'dc Başkan Reagan'dan sonra en popüler sima. Sıradan Anıerıkan vatandaşının, Reagan'dan sonra en çok sözünü ettiği ya da konuşmalarına büyük değer ve onem verdiği kişi. Amcrika'da yerlesmiş deyimiyle "pura ııslusı" veya "dolarm babnsı" Meıkez Bankası Başkanı, dığer adıyIt. Federal Rc/cıv Daırcsı (I I I ) ) llaşkanı Paul \dolph Volcker'in özel yaşanıı, Amerikan ka nıuoyunda merak konusu. Volcker'in teıncl gorevi ne kadar bir paranın ekonomiye sunulaı.ığına karar vermek. Voleker'a göre Merkez Mankacılığı, kcndinc özgu sırları ve yöntenılcriyle bir çeşit sanaı. Hyatları azdırmayacak şckilde para musluklannın ne öleude gevşetileceğinin iyi değeılendiıilmesi gerckıyor. Aııcak Volcker da yaptığı ışın tam bir tanımını veremıyor. Newsweek dergisi, Volcker'in ekonomik yaşamdaki yeıinden ozel yaşamının ba7i yönlerine, eşiyle ilişkilerine, çocukluk doncmine kadar geniş bir değerlendirme yaptı. Der güçlü bir bellegi \iirdı. Paul yalııu burokrasidc degil, seçkin bilimadamları arasında da buyük bir saygı ile karşılanıyordıı," diyor. Volcker'ı yeni bir Keynesyen olarak niteleycn Üstünel, "Avrııpa'da işsizlik çok yüksek. ABD de aynı politikayı izleseydi, işsizlik yüksek olurdu. Burada tcmel bir tercih sorunu var. Ya dış ticarct dengesini korııyacaksın ya da içerde işsizlige razı olacaksın. Volcker işsuligi onlemeyi tercih elli," diye sözlerinı noktalıyor. 1950 ile 196O'lı yıllarda parlak bir ekonomist olarak ün yapan Volcker, başarısınız sonucu olarak 1971 yılında Nixon yönetiminde Hazine musteşarı oldu. Bu yıllarda enflasyonun durdurulması ve hızla yiten dolara güvensi/liği önlemek için yapılan görüşmelere öncüluk etti. Princeton Üniversitesi'nde hocalık görevini sürdürerek emekliliği beklerken 1975 yılında FED'in New York şubesinin basına geçti. Enflasyonun, yüzde 15'Ie savaş sonrası donemin en ust düzeyinde scyreltiği ve Başkan Carter yönetiminin sallandığı 1979'un ortalarında Merkez Bankası'nın başına getirildi. Voleker ekonominin dümeni başında geçtiğindc, rotayı tümüyle değiştirdi ve artık enflasyonun kontrolünde, laız politikasının terk edileceğiııı açıkladı. Ayrıca paraar/ının buyunıesinc büyuk bir set çekileceğini ve faiz oranlarırıın piyasanın kabul ettiği ölçude yukselmesine müdahale etmeyeceklerini ilan etti. 19811982 ekonomik durgunluk döneminde Volcker halkın "bir numaralı düşmanı" olarak anılıyordu. Politikacılar, işadamları, çiftçiler Volcker'a amansız şekilde yüklendiler vc ekonomik durgunluğun tek sorumlusu olarak onu gördüler. Kendisine yönelen düşmanlık öylesine ileri boyutlara varmıştı ki, Gi/li Servis'ın koruması altına alındı. Ekonomide sarsıntı devam ediyordu. Volcker 1982'in temmuzunda kendisinin deyışiyle "en cesur karannı verdi." FED o güne kadar izlediği sıkı para politikasından dönüş ya para k para musluklarını gevşetti. Bu hareket enflasyon ateşini iyice körükleme riskini taşıyoıdu, ama kumarı kazanmıştı. Şimdi ABD, 1960'lı yıllaıdan bu yana en düşük cnflasyon oranı ve yüksek bır büyüme hızıyla işleyen bir ekonomiye sahip. Nitekim Reagan bir Demokrat olan Volcker'ı 1983'te yeniden ekonominin dıımen başına gctirdi. Uluslararası ekonomıstler, "Reagonomic" diye nitelenen ekonomi politikalarının, Volcker olmaksmn aynı uyııın içinde yürütülemeyeeeğini savunuyorlar. ' Doların başına gelenler D B olcker'ı çok yakından tanıyan birkaç kişiden biri olan Prof. Besim Üstünel, şöyle tammlıyor onu: "Son derece ciddi, güçlü ve görüşlerinde adeta inatçı denilebilecek kadar ısrarlı bir kişiliğe sahipti." giye göre, yalnı? Başkan Reagan, biıcok Amerikan vatandaşının gıınlıık yaşammda Volcker'a oranla daha ta/la yeı tutuyor. Volcker bır demokraside, seçımle iş basına gelnıeycn biı yetkilinin sahip olabileceği yelkinin cok u/elinde bir yetkiyı elıııde bulunduruyor. Oalgalı kur sıstenıının geçerli olduğu, faız oranları aha bir yıl öncesine kadar dolar, tartışmasız en güçlü ve en güvenlfir para özelliğini taşıyordu. 1 dolar, neredeyse 1 İngiliz Sterlini ile eşitlenme noktasına gelm'ış, 3,5 mark ve 270 yenlik düzeylere çıkmıştı. Bugün ise dolar, güçlü para görüntüsünü yitirmedi, ama gerek kendisini iyi bir yatınm aracı olarak görenleri, gerekse ülke ekonomilerini bu paraya göre düzenleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Ülkelerın döviz dengeieri bozuldu, dolar kârlı bir yatınm aracı olmaktan çıktı. Oolar, bir yıl öncesine göre şimdi "sert paralar" diye adlandırılan mark, sterlin, yen, isviçre Frangı karşısında çok alt düzeylere inmiş durumda. Reagan yonetimi, güçlü doların ülke ekonomisine yarar değil, zarar getırdıği görüşünde karar kıldı ve doların tepetaklak gitmesi için fermanı imzaladı. ABD'nın en büyük ticari ortakları ingiltere, Japonya, F. Almanya, Fransa ve italya da, Reagan yönetiminin bu kararına "uluslararası para sisteminin istikrara kavuşması" uğruna uymak zorunda kaldılar. Tarıhin 22 Eylül 1985'i gösterdiği gün, "GFive" diye nitelenen 5 ülkenin aldığı karar sonucu, dolar bir gecede mark ve yen karşısında tuşa getirildi. 26
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear