Catalog

Nazmiye Demirel'in işbölümü Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un eşı Dllek Clndoruk geçen pazar Nazmiye Demlrel onuruna bir çay partisi verdi. OTİM salonuna parti için gelen eski AP'lilerin hanımları ile DYP'nin örgütünde çalışan hanımlar birbirinden şıktı. Bızım ızlediğimiz kadarıyla şıklıkta ortak özellikleri ise vizon kürkler ve Semra özal'ın meşhur ettıği Yves Saint Laurent markası ayak bileğine ışlenmiş çoraplarıydı. Çorap ve kürk konusunda üniforma gibi aynı malı seçen hanımlar giysiler ve saç modelleri ile birbirinden ayrılıyorlardı. Nazmiye Demirel çok şık siyah abiye bir elbise ile çaya geldi. Boynuna ıki uç metre altın zincir dolamış, kollarına dirseğine kadar altın bilezikler dızmış, parmaklarına pırlanta yüzükler sıralamıştı. Çay partisi çay içmekten fazla fotoğraf çektirmekle geçti. Hanımlar sırayla Nazmiye Demirel'in etrafını sarıyor ve gazeteciler de deklanşöre basıyordu. Flaşlar patladıkça Nazmiye Hanım'la fotoğraf çektirme seansları iyice uzadı Sonunda fotoğraf çektiren hanımlar gazetecilerin peşine düştüler ve "Blz bu fotoğrafları kimden satın alacağız?" demeye başladılar. O zaman da acı gerçekle karşılaştılar Bu resımleri hiçbir zaman satın alamayacaklardı. Belki bir iki kare resim gazetelerde yayımlanacak, gerisi arşivlerde kalacaktı. Bunu öğrendikten sonra resim çektirme hevesi tavsadı. Bu kez gazeteciler Nazmiye Demirel'in çevresini sardılar. Çeşitli sorularla siyası demeç almağa çalışıyorlardı. Nazmiye Hanım yüzüne cingöz bir ifade takınarak "Blzlm aramızda İşbölümü vardır, siyasi konularda Süleyman Demirel konuşur, ben konuşmam" diye bu ilk soru faslını geçiştirdi. Bu kez gazeteciler konuyu Semra Özal'a getırdiler ve "Türk Kadınını Güçlendlrme Vakfı" ile ilgili Bayan Özal'ın çalışmaları konusunda ne düşündüğünü sordular. Nazmiye Hanım ne diyeceğini şaşırdı bir an önce, "llgllenmlyorum" dedi Sonra Türk kadını konusunda biraz nutuk atmak istedi. "Blz Anadolu'da vefakar, cefakâr Türk analannı, Türk kadınlarının çahfmalarını biliriz, Izlerlz..." diye bir söze başladı. Sonra ne diyeceğini toparlayamadı ve sustu. Anlaşılan gerçekten Süleyman Bey ile işbölümü yapmış ve nutuk söyleme veya gazetecilerin sorularını "Dün dündür, bugün bugündür" gibi geçiştirme yöntemlerı ile hiç ılgilenmemişti. Nazmiye Hanım bir başka soru üzerine de "Blz yıllardır blrllk Içlndeylz, buradakl hanımları teker teker tanırız, hepsl İle ismen tanışırız, blrblrlmlzl blllrlz" diye söze başladı. Sonra yine ne diyeceğini toparlayamadı ve "Şlmdl yıllar geçtl, çocukları oldu, çocuklarını tanıştırıyorlar, onları da tanıyoruz" diye sözünü tamamladı. işte bu sıkıntılı konuşmalar sürerken Süleyman Demirel salona giriverdi ve gazeteciler Nazmiye Hanım'ı bırakarak Demirel'in etrafını sardılar. Nazmiye Hanım da böylece işbölümünün kendine duşen tarafı ile baş başa kaldı. Gazetecilerin sorulanndan kurtulmuş oldu. u 4) wmamaawm sınırlamalar kafası kopasıca scndikalar yüzünden başımıza geldi. MÜKERREM TAŞÇ1OĞLU Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bu Son iki yılda siyasete çok hızlı girdim ve yoruldum. MEHMET Işadamı YAZAR Kardeşim beni yanlış anlıyorlar. Ben ortalığı yumuşatmak için su attım. Y1LMAZ DEMİR SHP Mılletvekili Süleyman Demırel'e televizyonda yarım saatlik bir konuşma hakkı verilirse Türkiye'nin birçok meselesi hallolacaktır. GÖKBERK ERGENEKON DYP Genel Sekrelerı Türkiye'de irtica olmaz. Anayasa delindi, lafı beni sinir ediyor. ORHAN ALDIKAÇTI t. Ü. Hukuk Fakültesi eski Dekanı Oldu olacak bugün işçilere ev verelim, yarın da iş sahibi yapalım... HALİT tşveren NARİN TURGUT ÖZAL Başbakan Nazmiye Demirel onuruna, DYP Genel Başkanı'nın eşı Dilek Cindoruk' un verdlği çay partisine Nazmiye Hanım, gayet şık ve mucevherlerle "donanmış" bir biçlmde kalıldı (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Tansu Çiller kimi özledi? ogazıçi Üniversitesi öğretım üyelerinden Prof. Tantu Çiller Demireller'in son istanbul gezisinde aktif bir konumdaydı. Genç işadamları ile Süleyman Demirel'in birlikte yaptığı toplantıda Demirel'in bir yanında toplantının düzenleyicisi Saim Uygun, onun yanında da Tansu Çiller yer alıyordu Demirel'in diğer yanında da DYP'nin kurmaylarından Nazlk Kocayusufpaaaoglu oturuyordu Hilton Oteli'ndekı öğle yemeği ve basına kapalı ekonomik tartışmalı toplantıdan sonra Tansu Çiller OTİM'de Nazmıye Hanım için düzenlenen çaya geldi. Samım Uygun bu kez Tansu Çiller'i Nazmiye Hanım'ın yanına götürdü Nazmiye ve Tansu hanımlar hemen sohbete daldılar Nazmiye Hanım Tansu Çiller'e kendisini Ankara'ya beklodığını söyleyince Tansu Hanım da şimdiki hükümete bir taş atarak "Ankara'da sular blle akmıyor, blz slzl çok özlüyoruz, slz sık sık istanbul'a galln" diye yanıt verdi Böylece çevredekiler de İstanbul'un ekonomik çevrelerınde güzellığı ile dıkkatleri toplayan Prof. Tansu Çıller'in en fazla Nazmiye Demirel'i sevdiğini ve özledigım öğrenmiş oldular Bu 4 arada acaba Tansu Hanım politikaya mı merak sarıyor diye düşünenler Prot. Tansu Çiller de Oldu . AET'ye bir taksi B D ışışlerı Bakanı Vahıt Halefoglu, TBMM'de bakanlığının bütçesi üzerinde konuşurken Türkiye'nin önündeki en güç ve meşakkatli yolun AET'ye tam üyelik çabası olduğunu anladık. Şöyle anlatıyordu Halefoglu: "Bu zor ve meaakkatll bir yoldur. Zaman alan bir oluşumdur. Yolumuz üzarlnde engeller çıkarmak lıteyenler olacaktır." Atatürk'ün gençliğe Eğer tehlikesiz dediğimiz çayı yakarsak kendi kendimizi inkâr etmiş olmaz mıyız? CAHtT ARAl. Sanayi ve Ticurel Bakanı Türkan Hanım 'ın çayı Q L J P Genel Başkanı Erdal Inönü TBMM'de basın O r i \ toplantısı yapıyor. Gazeteciler masanın çevresine dizilmış, Erdal Inönü'nün bir yanında Genel Sekreterı Fikrl Sağlar, bir yanında da MKYK üyesi Prof. Dr Türkan Akyol. Erdal inönü basın toplantısında sağlık konularına değınıyor. Tıfo, sarılık derken sıra radyasyona geliyor. Çayda radyasyon bulunmasının Türk halkından gizienmesıni guzel güzel eleştiriyor. Bu basın toplantısı da TV'den haberler sırasında 50 milyon Türk ınsanına gösteriliyor. 50 milyon aynı anda hem Erdal inönü'nün çay ve radyasyon ile ilgili endişelerıni dinliyor, hem de Türkan Akyol'un elındekı çay bardağından çayını yudumlamasını seyredıyor. Erdal Inönü hükümetin ve yöneticilerin bu ciddi soruna gayri ciddı yaklaşımını da vurgulayarak sözlerını tamamlarken Türkan Hanım da bardağındaki çayı tamamlıyor. Türkan Hanım, Türkan Hanım basın toplantılarında çayınızı içerken arada biraz genel başkanınıza da kulak kabartsanız nasıl olur? Vahıt Halefoglu hıtabesınde Türk istiklalini kollama görevindeki zorlukları dinliyoruz zanrettik bir an. Bakanın konuşmasından sonra milletvekilleri çeşitli sorularla AET konusunu deşmeye başladılar. Halefoglu bu soruiardan bunalmca geçmış hükümetleri suçlayarak AET'ye tam üyelik başvurusunu zamanında yapamadıklarını söyledi. Sonra hızını alamadı ve AET'ye tam üyelik başvurusunu Ankaralstanbul tren yolculuğuna benzeterek şunları söyledi. "Esklden Ankara'dan istanbul'a glden trenl kaçırdık mı, gardan takal tutup doğruca Sincan'a gider, trene oradan blnerdlk. Şimdl AET'ye tam Üyelik konusunda da durum böyle. Tren kaçmıe, biz Sincan'a gltmeğe çalısıyoruz." Anlaşılan, AET'ye üyelik başvurusunda Halefoglu ANAP taksisine binmiş, menzile ulaşmağa çalışıyor. Sincan'da trene yetiştikten sonraki demiryolu macerasını da ilerde hep birlikte ızleyeceğiz. Kuran kursları bugün her hafta başı ve sonunda gönderine şanlı bayrağımızın çekildiği, altında tstiklal Marşımızın okunduğu eğitim müesseseleri haline gelmiştir. KÂZ1M OKSA Y Devlet Bakanı Türkiye'yi bu duruma getirenler utansın. SÜLEYMAN DEMİREI. Eski Başbakan Fatih Sultan Mehmet'ten sonra lstanbul'u ben fethedeceğim. HASBİ MENTEŞOĞLL Samsunspor Başkanı Türk kadınının güçlenmeye ihtiyacı yok. Kocalarının güçlenmeye ihtiyacı var. NA/.MİYE DEMİREL Süleyman Demirel'in eşı 9