26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

l2 E •p 1 Yıl 1938: Bette Davis, "Jezabel" filminde. Bugun yetmi} sekîz yaşında olan Bette Davis, kendisini kııdıran şeyin "sıyahbeyaz filmlerm renklendirilmesı" olduğunu belirtiyor. Bette Davis'in iki Hollywood'u însan gelişen teknolojinin hep gehsinde kalıyor. Bu olguyu yaşamın her alanında görmek mümkün. Sinema sanayiindeki hızlı gelişmeye ayak uyduramayan bir çok insan silinip gitmiş. yaşındakı Bette Davis 87 yaşındakı Lıllıand Gısh ıle "Ağustos Balmaları" adlı yenı fılmde kör bır kadın rolünü oynuyor Yılların eskıte medığı ıkı oyuncu ıçın ya7ilacaklar pek çok Ben burada, sadece Lıllıand Gısh ıle ılgıh kuçuk bır olaydan sö7 edeceğım 1899 da doğan Gısh sessız sinema dönemınde hıı, onemsenmemıştı Sahneden gelmıs.tı Fakat, sınemada kendısıne tırsat tanınmıyordu Fakat, sessız fıinı teknığınden seslıye geçış, kendısıne Hollyvvood'un ka pılarını açtı Çünkü, Gısh, mükemınel bır sahne dılı ıle konuşuyordu Aynı teknık, Şarlo'yada kapıları kapatmıştı Çunku, üstdt, seslı fılnıın aleyhınde ıdı Davis, ycnı fılmı ıçın kendısıne sorular soran bır gazetecıye şu yanıtları vermış "Jack VV'amer, I.oııis B. Mayer ve Darryl /anuck gibi eskı palronlurı anyorum. Şimdikilerin tersine onlar, bır (ur kunıar oynuyor, herkese fırsat tanıyorlardı. Bana mesleğimi veren onlar oldu. Örnegin senaryo seçmeme ımısaade ediyorlardı. Fakat, bana uymayacağını sandığım filmlcrdt de oynamayı, Warnor Kardeşlere (VVarner Brothers) mukavelc ile bağlı olduğum sırada ogrendim. () zamanlar hcr buyuk studyo 5060 arasında film yapardı her yıl. Bu yıuden, çalı^ma ulanaklan sınırsızdı. Seyircilcrin parçası halıne gelmistik. Hepsi bizi lanıvordu. Bugun arlık bu kalmadı. Bugunun genç bır kadın oyııncıısıı bana tanınmış olan tırsallara bugun arlık kavuşama/. Veleneklı oyuncular, talihlen yâver giderse, bir filmde iyi bir rol alıyor, fakat ikinci bir rol için uzun sure beklemek zorunda kalıvorlar. Çunku, surekli is olanakları olmadı. Ben bugun genç olsa idim ceza avukatı olıırdum. Arlist olmazdım. llukuk beni daima buyulemışjir. Fakat, 1930'da bu alanda fazla kadın yoktu. Film şırkctleri televi/yona fa/la ilgi gostermediler. Çunku, bunu, gelıp geçıci bir heves sayıyorlardı. Ne kadar yanıldıklarını şimdi anladılar. Şirketlerle mukavelelerimiz o zaman, hep su suzlerle bıterdı: "Te levızyonda oynamak ıçın bızden ızın alnidıu/ gereklı" Oysa, şirketler, televizyona el atmıs olsaydılar filmleri ycr ycr kesilmezdi. "Pcrdc Açılıyor" (A1I About Eve) adlı filmim lelevizyonda ilk ke/ gosterildiğinde sirkete mektuplar yagdı. Bunlarda, "lalan fdlan bölümlcrı neden çıkardını/''" diye soruluyordu. Beni çok kı/dıran şeylerden biri de, eskı siyahbeyaz filmlerin renklendirilmesı. Çunku, bunların çoğu renklendirmeye uygun degıl. Bugun butun artistler, rol yapıyor hissini vermekten kaçınıyor. Çuk a/ ıııakyaj yapmanız gerekiyor. Saç yaplırma da eski oneminı yitirdi. Oldugunıı/ gibi oynamanız bekleniyor. Eski guzel senaryolar da a/aldı. Şimdi konulann ne başı ne ortası ne de sonu var. Eski hârika yonetmenler de yok artık. ijimdi her yonetmenin tek anıacı, suresi içinde iş bitirmek; lelevı/yon gecıkme tanımıvor. Bugun sıı soz yonetmenlerin agzından dusmuyor, "Ne yapıp yapacağız, lılmı suresi ıçınde bıtıreceğız " Hlm sanayiindeki en buyuk degışiklik gerçek mekânlarda film çekme yontemi oldu. Warner Brolhers ıle birlikle çalıştığım 18 yıl içınde bir kez olsun gerçek mekânda çalı>madım. Studyo dışında guneşi, bulu(u, yagmuru, soguğu hesaba katmanız gerekiyor. Fakat, bugunun oyuncularına dısarda çalışmak daha uygun geliyor. Biziıtı /aınanıınızda konulann geçecegi yerler dekorlarla yapılırdı. Orneğin, "Jııarez" adlı tilmim içın >apılmış olan Çapultepek Sarayı o kadar ba>arılı olmuştu ki, yıllar sonra Meksika'ya gıttıgımde, "Ben buraları da ha önce görmuştüm" duygusuna kapılınıştım. Bizirrı zaınanınıı/da artistler şiındıkı gibi surekli goçebc durumıında değildi. Kaliforniya'dan dı^arı çıknııyorduk. Hep kendi evlcrimı/dc yaşıyorduk. Bugun, artistler, hemen hemen aılelerıni hıç gormuyorlar. Hep evlerinden uzakta çalısıyorlar. F'akat, ben mesleğimde meydana gelen bu değişikliklere kuserek kenara çekilmiş degilim. Elimden geldigınce yeni koşullara uyuyorum. Bundan bazen çok guzel >eyler, sizi hayrete duşuren şeyler elde ediyorsunuz." Değerlı aktörün yenı ve eskı Hollyvvood hakkındakı düşüncelerı bunlar Bız bu konuda bazı gerçeklerı anımsatnidkla yetıneceğız • Davıs'ın eskı patronları ozlemesı normal Onlar, "Ya herru, ya merru" havası ıçınde film yapıyorlardı Çünku o zaman Amerıkan fılmeılığı dünya tekelını elınde tutuyordu Hemen hıçbır ülkcde film sana yıı yoktu. Avrupa filmcılığı, Bırıncı Dunya Savaşı'nda yedığı darbeden mahvolmuştu Bu durumda, Hollyvvood'un filmleri, iyi de olsa, kötü de olsa, kdpışılıyor, daha doğrusu kapıştırılıyordu Çünkü, sınemacılara, beğendıklerını alma hakkı tanınmıyordu L ıste halınde film almak zorunda ıdınız. Bu durumda, Amerıkan artıstlerını butün dünyada herkes tanıyordu Rudolf Valentino'nun Parıs'e gelışı hıvbır devlet adamına nasıp olmamış sevgı gösterılerıne sahne olmustu • Bugun hemen her ycrde gerçek mekânlardd valışılıyor Çünkü, çok daha ucuz ve gerçekçı oluyor bu . Çünkü, artık, Hollyvvood, tek pıyasada tek sdtıcı değıl Beş kuruşu dahı hesaplamak zorunda. Hemen her ülkcde film sanayıı var. Ve halk, her yerde, daha düsuk kahtelı de olsa, kendı fılmlerını yeğlıyor, kendı sorunlarının ekrana yansımasını ıstıyor Ya/dığı müzıkal bır pıyesı sahneye koyduramayan yazarın sorunlan dünya halklarını artık sarmıyor Şakırtılı ayak, bacak daııslan da, gıttıkve, daha kafa şışırır hale gelıyoı Hamlctın, Makbetın, Krai Lear'ın, bılmem kaçıncı Henry'nın taht kavgaları, gecckondusu kış ortasında basına yıkılmış yoksulu ılgı lendırmıyor Bu duıuııı gışeleıı, gışeler de fılme yapılacak masrafları etkılıyor • Yenı senaryoların başı, ortası, sonu olmadığı gftrıişü de su göturuyoı Sınemala rımızda, televı/yonumuzda ı/lcdıgıınız sayısız yenı fılmler senaryoldrda gelışmc olduğunu her gun vurguluyor • Yenı teknığe kusnıek kıımeyı biı yere göturmüyor Sessız tılmın ne ılkel bır tek nık olduğunu Şarlo'nun eskı lılmlerını ızlerken anlıyoruz Renklı tılm ve televı/yon dönemınde sıyahbeyaz tılmı kımseye sey rettıremezsınız Fskı sıyahbeyazlann renklendııılnıesı once bu zaruretten, sonra da para hesdplarından kaynaklanıyor Hollyvvood'un elınde sayısız sıyah beyaz film vaı Bunların çağdaşlaştırılması hem studyolara gelır sağlıyor hem de bır /amanların unlü yapıtlarını yenı kuşaklara tanıtıyor Darvvın'ın "yaşamak ıçın değısme" kuramı fılmcılıkıe de geçerlı G Erkelc mi, kız mı? Saç modalar'nın konuşulduğu bır toplantıda bır hanım şöyle dıyordu "Kızken saçlarımı çok kısa kestırdığım ıçın annem kızar, 'Erkek çocuklara donmuşsun' derdı Aradan zaman geçtı, moda değıştı Uzun bır ayrılıktan sonra annemı görmeye gıttıgımde saçlarım omuzlarımı yahyordu Tepkı şu oldu "Aman kızııım, erkeğe benzemişsın " * Afrika'ya Yardım Soruşturması * Şlir Sergisl Yugoslav Şiiri * Oyku Sanat Olayları Şllr Sizden Blze/Bizden Size BU SAY1DA Oktay Akbal ' Abdullah Akosman ' Çalin Altan ' Ercan Alplekin • Tekin Aral • Yaşar Bedri Ozdcmlr ' Ferruh Doğan * Tarık Dur»un K ' Scval E»««' Memel Fual * Doğan Hulan ' Lâlib Mlrvrç ' Hasan Kıyalct Tahir Kulsi * Kcmal Özer * rhan Tığlı * Cclal Uysal ' Ayhan Vetkinrr * Ali Narçın Genel Dağıtım Hurriyet Holding A.Ş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear