Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Evet, biliyorum, bu konuda eleştiriler yapılıyor. Biz, Bcyoğlu Guzelleştirme Rerneği olarak, baştan beri hedef'imizi sınırlı tuttuk. Istıklâl Caddesi'ni duzeltmeyi, güzelleştirmeyi hedcl' aldık. Bir dernek için bu amaç bile çok büyüktur. Tüm bir Beyoğlunu cle alnıak bizim gııcümüzü aşar. Zaten bi/, başkanı, Beyoğlu Belediye Başkanı olan Beyoğlu Guzelleştirme Deıneği'nin 7 kişılik yurulme kurulu olarak, hop birlikte karar alıyor, hep birlikte çalışıyoruz. Yan sokaklarda guzcl evler, korunması gereken tarihi yapılar olduğu görıisune ben de katılıyorum. Elbctte oralara da eğilmek, Beyoğlu'nu bir butun olaıak ele almak gerekir. Ama bizım, dernek olarak asıl amacımız, tstiklâl Caddesi'nin Tunel/Taksim guzergâhını ozlediğimiz bir Avrupa caddesi, bir güzellikler yolu halinc dönustürmeye çalışmaktır.. Cadde ortaya çıktıkça, yan sokaklardaki evlerin de boyanmaya, onarılmaya, güzelleşmeye başlayacağına inanıyorum... Derneğiniz için bazı soylentiler de var. Yupılanlann daha çok spekulaiil' amaçlı olduğu, sizin vc diger üyelerin Beyoglu'nda ınevcul gayrı menkullerinizin degerlenmesi amacına yönelik olduğu da iddia ediliyor. Ne dersiniz? Her insan malının mulkünün değerlenmesinı ister. Ben, başında söyledim, ekmeğımi Beyoğlu'nda kazanıyorum, sabah gözümu orada açıyor, bütun günümü orada geçiriyorum. Beyoğlu, benim ekmek kapım, işim, cvim.. Her insan evinin temiz, düzenli olmasını ister... Bu temizliğe kavuşunca, benim oradaki mülküm kıymetlenecek mi? Tabii ki kıymetlenecek. Kim istemez bunu? Ama buna spekulatif bir uğraş denemez. Eğer benim spekulatif bir amacım olsaydı, şimdilerde kendine gelmeye başlayan ve mülk fiyatları artmaya başlayan Beyoğlu'nda daha hiç bu işler yokken, sokak aralarında, hatta caddede çok ucuza giden binalardan birkaç tanesini kapatırdım, 56 bina sıradan alır, örneğin bin arabalık bir garaj yapardım. Bu en güzel yatırımdır. Ama ben böyle şeyler dUşUnmedim. Beyoğlu'nda mülk olarak Vakko'dan başka hiçbir şeyim yok. Hep işime yatınm yaptım. Kimse aksini ispat edemez. • Vitali bey, siz yaptığını/ her şeyin en guzelini yapmaya çalışıyorsunuz. Hep bir esletik arayışı içindesiniz. Bir eski tstanbul vardı, onun kendine göre bir estetigi vardı. Onun yeniden kurulabilecegine, yaratılabilecegine inanıyor musunuz? Evet, çok lyi söyledinız. "Her şeyin en güzeli"ni yapmak bizim sloganımızdır. Hep buna uğraşıyoruz. Eski Istanbul estetiği canlanabilir. Sayın Çelik Gülersoy bunu yapmıyor mu? Cîeçen gün Danimarkalı konuklarımızla ilk deta Konak Oteli'ni gördüm. Sonra Çelik bey bana ve Deniz Adanalı'ya bizzat Sogukçeşme Sokağı evlerini gezdirdi. Bir rüya gibiydi bu sokak... Ne güzel renkler... Bir ressam zevkı... Biz bile Vakko olaıak o renklerden ılham alabiliriz. Ya o evlerin içi? Işte eski Istanbul estetiği... Ben bundan böyle yabancı konuklarıma hep orayı tavsiye edeceğim. Bahar defilemiz için gelecek yabaneı mankenleri, koregraf konuklanmızı orada ağırlayacağız. Vitali bey, si/in şimdilerde bir de Ortaköy tutkunuz var. Orası da galiba sizin ikinci gozde semtiniz olma yolunda.. Bu Ortaköy tutkusu nasıl başladı, nereden gelişti? önce Beyoğlu üstüne son birkaç söz etmek istiyorum. Basında veya bazen TV programlarında Beyoğlu'nun pisliğinden, perişanlığından, çökmüşlüğünden söz ediliyor. Bazı tiyatro oyunlannda (Beyoğlu Beyoğlu gibi) Beyoğlu'ndan çok kötü, iğrenç görunümler veriliyor. Ben bunlara da karşı değilim. Bazı arkadaşlarımın tersine, bun 1 AJsı Beyoğlu'nu ski aynen canlandırmak istiyorum desem, bu boş bir hayaldir, biliyorum. Beyoğlu'nu Beyoğlu yapan insanlar, kurumlar yok artık... ların yararlı olduğunu düşünüyorum. Çünku bu yaklaşımlar, Beyoğlu'nun çöküşünün sanatçıyı, basını, TV programcısını, herkesi üzdüğü, yaraladığını gösteriyor. Beyoğ lu, artık sizibenı aşmış, bir kamuoyu sorunu olmuştur. Büyük bir olay olmuştur. Onun için ben Beyoğlu'nu veya orada yapılanları elestiren yazılara bile olumlu gözle bakıyorum. Ortaköy'e gelince, yıllarca okula getirip götürdüğüm bir arkadaşımın oğlu, birden bUyümUş, koca bir delikanlı olmuş olarak geldi, "Size bir semti tanıtmak, sevdirmek İstiyorum" dedi, günun birinde... O, ben ve oğlum Cem, hep birlikte Ortaköy'e gittık. Bayıldık... Bizi götüren genç arkadaş orada bir ev almıştı, orada yaşıyordu. Oğlum da oraya bayıldı, birkaç gazeteci, sanatçı, ecnebi şirket yöneticisi filan derken, biz de orada biraz yer edindik. Allah göstermesın ama, bir gün evsiz kalsam, gidip Ortaköyde yaşamaya niyetliyim... Oraya Vakko'nun mimarlarıyla gidip baktık. ttalya'da Taormina, Cote d'Azur'de SaintPaul de Vance, lsrail'de Yafo adlı yöreler gibi olabilir burası... El işi yapanların, sanatçılann, ressanıların bir araya gelip çalışabilecekleri bir semt.. Ortaköy, sanırım böyle bir yer olacak... Eski binalar aynen korunup, atölyeler, teşhir, sergi yerleriyle donanmalı. Kahveler, çay bahçeieri, camiden kanunun elverdiği uzaklıkta yer alacak meyhaneler... Butikler, hatıra eşyalar, iskeleden vapurlara binipinen turist grupları... Boğaz'ın rüzgârından korunmuş, camilerin ve çeşitli dinlerin kiliselerinin birlikte var olduğu bu yörenin geleceğini böyle görüyoruz. Bu, oranın spekulatif amaçlarla kullanılmamasına, mal mülk sahibinin artık mallarını elden çıkarmamalarına, buranın yarın, öbür gün, artacak değerinden bizzat kendilerinin yararlanmasına bağlı. Buranın sevimliliği, canlılığı, ayrıca ucuzluğu bozulmamah. 8 ay boyu dışarıda oturulabilecek Ortaköy de, inşallah ileride Istanbul'un en güzel köşelerinden biri olacak. Biz burada Vakkorama'nın bir şubesini açmayı da düşünüyoruz. Magazanın bu yılki aydınlatması gerçekten çok güzel.. Niye bu yıl bu işe bu kadar önem verdiniz? Bu yıl caddenin aydınlatmasını ilk kez başardık. Çok iyi olmadı belki, ama bu bir başlangıçtır. Gelecek yıl daha iyı olacaktır. Buna kendimiz de mağaza olarak katılmak, geçen yıllardan daha iyi bir şeyler yapmak istedik. Umarım ki bu aydınlatmanın masrafları fiyatlara yansımamıştır? Vitali Hakko, gevrek bir kahkaha atıyor ve bu sorudan da ustahkla sıyrılmasını beceriyor: "Emin olabilirsiniz ki hayır... Çünkü biitiin parlaklıgına ve gosterişine ragmen, bu pahalı bir aydınlatma degil. Çiinkü çok küçiik, adela minik ampuller kullandık. Ayrıca bizim önemli bir reklam butçemiz vardır. Bu aydınlatma da o butçeye girer..." Vitali Hakko'yu bir cumartesi günü (o fiyatlara rağmen) mağazayı dolduran şaşırtıcı kalabalığın ve binbir sorunu çözümleme telaşının içinde bırakarak ayrılıyorum. Onun, o gerçekten baş döndürücü enerjisiyle, daha çok şeyi çözümlemeyi bileccğinden hiç kuşku duymayarak... U Hükümetin başka ışi yok mu, hep ekonomiyle uğraşıyor" demişsin... 5 & Valiahi dedik işte!.. 1 o Deme yahu!.. ç Tabii ya... Biz iktidar olduk mu, ekonomi sizin, siyaset bizim... Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Türkiye tfveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Halit Narin (Fotoğraflar: CANER GÖREN)