26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Böbrek hastası çocuklar ve gençler geleceğe daha umutla bakmak istiyor Dur yas¸am, biz de variz ÇBV: Beyaz undan ekmeğe hayır Çocuk Böbrek Vakfı, “Devlet baba bize tam buğday unundan ekmek yedir” kampanyasını açtı. Kampanyanın amacı, beyaz undan yapılan ekmek yerine “tam buğday undan yapılmış” ekmeğin tüm yurtta yaygınlaştıırlması. Ülkemizde hergün yaklaşık 100 milyon ekmek yeniyor ve bunun büyük çoğunluğu beyaz undan yapılıyor. Beyaz undan yapılmış ekmek toplum sağlığı açısından büyük tehlikeler taşıyor. Beyaz un, organizmamız tarafından şeker ile aynı derecede muamele görüyor ve şeker hastalığını körüklüyor. Şeker hastalığı ilerleyen yaş ile daha da kendini belli ediyor. Şeker hastalığına bağlı böbrek yetersizliği, böbrek yetersizliği nedenleri arasında ilk sıraya yerleşiyor. Ayrıca beyaz ekmek içine katılan maddeler, sonuç olarak doğal değil ve vücuda zararlı olabiliyor. Lif içermediği için kabızlık ve ileri yaşlarda kolon kanseri riski de oluşuyor. Oysa tam bupğday unundan yapılan ekmek, uzun süre tokluk sağlıyor. Şişmanlığı ve şeker hastalığını engelliyor. Kabızlık sorununu ortadan kaldırıyor. Bütün bunların yanında tam uygun elde edilirse, vücut için çok yararlı omega 3 yağı da içeriyor. Uzmanlar tam buğday ununun yararlarını sürekli olarak ortaya koymalarına karşı, bu hata ülkemizde hergün 100 milyon kere tekrarlanıyor. Çocuk Böbrek Vakfı, önlenebilir böbrek hastalıkları konusunda ““Devlet baba bize tam buğday unundan ekmek yedir” kampanyasını açtı. Çünkü bu sorun ancak devlet iradesi ve köklü girişimler ile gerçekleşebilir. 10 Çocukların ve gençlerin en azından sosyal bir çevre edinebildikleri, çeşitli beceriler geliştirebildikleri bir yaşam alanları var: Çocuk Böbrek Vakfı. Vakıf 2000 yılından beri İstanbul Bakırköy’de kurduğu Eğitim, Kültür ve PsikoSosyal Rehabilitasyon merkezinde kendi böbrekleri ile yaşayamayan böbrek yetersizlikli çocuklara ve gençlere hizmet veriyor. ÖZLEM YÜZAK Bizim toplumumuzun insanları, gençleri onlar... Evet sağlık sorunları yüzünden fiziksel gelişimlerini yaşıtları gibi tamamlayamadılar, hatta eğitimleri bile ağır aksak ilerledi...kimi zaman durdu bile... Ama neden sahip çıkmayalım ki? Böbrek yetmezliği çekmeleri, haftanın 34 günü dialize bağlanmak zorunda olmaları, organ bağışı için yıllarca beklemek zorunlulukları onları yok saymamız, sahip çıkmamamız için geçerli neden mi? Üstelik onların yapmak istedikleri o kadar çok şey var ki? Hem kendileri hem de taa bebekliklerinden başlayarak böbrek hastalıklarının maddi manevi her türlü yükünü çeken aileleri için bir şeyler yapmak, üretmek istiyorlar... Diğerleri gibi ayakta durabilmek en azından... Bu yüzden hükümetin yeni sosyal güvenlik yasasında yaptığı değişiklikle “Engelli ve terör mağdurları için 50’den fazla işçi çalıştıran özel işletmelerde yüzde 6 olan zorunlu çalıştırma oranını yarıya indirme” kararını anlayabilmeleri de mümkün değil... Bu çocukların ve gençlerin en azından sosyal bir çevre edinebildikleri, çeşitli beceriler geliştirebildikleri bir yaşam alanları var: Çocuk Böbrek Vakfı. Vakıf 2000 yılından beri İstanbul Bakırköy’de kurduğu Eğitim, Kültür ve PsikoSosyal Rehabilitasyon merkezinde kendi böbrekleri ile yaşayamayan böbrek yetersizlikli çocuklara ve gençlere hizmet veriyor. Aslında vakfın ilk kuruluş amacı bu çocuklar için bir Umut Köyü’nü yaşama geçirmek idi. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fa kültesi’nde görev yaptığı süre içinde yaşamını böbrek hastayı çocukları iyileştirmeye ve onlara sosyal çevre kazandırmaya adayan Prof Dr. Faik Tanman’ın emeklilik hayali idi Umut Köyü. Bu yüzden de emekli olur olmaz ilk adımı atmış ve 1997 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hemodiyaliz Ünitesi ünitesinde Prof.Dr. Faik Tanman başkanlığında 61 kurucu üyeyle Çocuk Böbrek Vakfı yaşama geçirilmişti. Çatalca’da yapılacak Umut i beslenecek ve hastalığı ile barışık yaşamayı, geleceğe hazırlanmayı öğreneceklerdi.Türkiye’deki koşullar ne yazık ki projenin yaşama geçmesini engelledi. Peki maddi imkansızlıklar yüzünden proje ertelenince Vakfın, Bakırköy Belediye’sinin de katkılarıyla açtıkları merkezde neler yapılıyor? Vakfın Kurucu Üyelerinden Dr. Ahmet Nayır vakfın faaliyetlerini şöyle anlatıyor: Bakırköy Halk Eğitim Müdür stanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde görev yaptığı süre içinde yaşamını böbrek hastası çocukları iyileştirmeye ve onlara sosyal çevre kazandırmaya adayan Prof Dr. Faik Tanman’ın emeklilik hayali idi Umut Köyü. lüğü tarafından vakıfda görevlendirilen el sanatları öğretmenleri çocuklara farklı beceriler kazandırıyor. Yapılan ürünler çeşitli alışveriş merkezleri ve fuarlar da açılan stantlar da satışa sunuluyor. Elde edilen gelir el emeği bedeli ve atölye malzemesi olarak çocuklara geri dönüyor. Rahatsızlığı nedeniyle okula devam edemeyen çocuklar ve gençleri yeniden öğrenimlerine devam etmeleri için yönlendiriyoruz. Köyü’nde böbrek hastası çocukların eğitim ve tedavilerini aynı çatı altında sürdürebilecekleri bir rehabilitasyon merkezi kurmak amaçlanıyordu. Umut Köyü’nde yatılı kalacak çocuklar, kendileri ile aynı hastalığı taşıyan diğer çocukların yanında, daha rahat bir ortamda yaşama olanağına kavuşacaktı. Merkezde diyaliz tedavisi görecek hasta çocuklar, aynı zamanda eğitimlerine devam edebilecekler, dengeli Gençlerin büyük bir kısmı açık öğretime devam ediyor. Bu konuyla ilgili çocukların dershanelere ücretsiz olarak kayıtları yaptırılmaya çalışılıyor.Güncel olaylar ve özellikle sağlık konuları üzerinde sohbet toplantıları yapılıyor.Çocukların ve gençlerin eğitimi için vakıf servis aracı ile kendi imkanları ile gelemeyen üyelere hizmet veriliyor. Bu arada gönüllüleri gerçekten çok ihtiyacımız var. Örneğin gönüllü bir tiyatro hocası vakıfda tiyatro grubu oluşturdu. Böbrek hastası gençlerin oynadığı oyunlar çeşitli sahnelerde sergilendi. Bu tür faaliyetyer gençlerin kendilerine olan güvenlerini artırması açısından son derece önemli. Ayrıca geziler ve sosyal programlar düzenleyerek çocukların hem morallerini yükseltmeye hem de eğitimlerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bunlar gerçekleşenler... Tabii bir de yapılmak istenenler var: Vakıf merkezini daha kullanışlı daha geniş bir ortam haline getirmek ve diyaliz tedavisi uygulamak. Psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının yardımıyla hasta çocuklara ve ailelere daha iyi hizmet vererek, psikososyal destek sağlamak.Biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarları ile erken tanı ve yönlendirme merkezi oluşturmak.Vakıf Kuruluşundan bu yana ana proje olan Umut Köyü’nü gerçekleştirmek. Tüm bunlar ise daha çok gönüllü ve daha çok maddi destek arayışı anlamına geliyor. İlgilenenler için www.cbv.org.tr Tel : 0 212 6606011
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear