13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

29 AĞUSTOS 2004 / SAYI 962 ;rup olduğunu anlatıyorlar. "45 ay son• Hatemi gidince, o sert olanların yasaa .rı başlayacak yine" diyorlar, 34 aydır ia polis açık renk kıyafet ve kısa manto ;iyen kadınları uyarıp tutukluyormuş. >oz, Iran'da, evlerde kurulu gizli içki tez;âhlarına geliyor, "Bizim orada gizli gizi içen çok." diyor T. Söyledıklerine göre fürkiye'den de Iran'a kaçak bira gidi'or, 6 milyon liradan satılıyormuş. Iran'la "Tiryek" denilen ve içinde afyon buunan uyuşturucu da yasak olmasına karın çok kişi tarafindan tüketiliyormuş. ıfa, ABD'nin Iran'ı tehdidi? "Iran, Irak leğil" diyorlar, "Amerika Iran'a saldıranaz. Bunu biliyor. Saldırsa biz de ona :arşı savaşırız". İM KİMSEYE SAHİP ÇIKMIYOR Adı A.S. rejim aleyhtarı konuşma yapığı için 4 yü cezaevinde kalmış. Mahkenesi hâlâ sürüyormuş, ama o üç ay öne dağlardan Türkiye'ye kaçmış. A.S, mıilteci" statüsü elde etmek için Bvl'nin Türkiye ofisine başvurmuş, "Ama 5M bana hiçbir yardımda bulunmadı" liyor. O da , yanındaki tüm parası olan 6 bin Euro'yu "Seni Ingiltere'ye götüeceğiz" diyen insan kaçakçılarına kapırmış. Parasını alan kaçakçılar, onu ve ngiltere'ye gideceğini sanan diğer Iranıları beş parasız Edirne'de bırakmışlar. LS., "Iran'a gidersem 8 yıl daha ceza•vinde yatacağım. Birleşmiş Milletler biİm gibilere kesinlikle sahip çıkmıyor, benim bir gücüm yok' diyor. Madem güü yok, o zaman niye Türkiye'de ofis açIHş? Burada beş yıldır BM'nin kapısınlasiyasi mülteci statüsü için bekleyenler ar. Biz nereye gidelim, ne yapalım?" dior çaresizlik içinde. Emir Seyidi, eşi ve 4 çocuğuyla birlike 11 yıldır Türkiye'de yaşıyor ve 11 yıllır oturaaa izni almak için bekliyor. "Biz ıu ülkeyi seviyoruz, ama istiyoruz ki bie sahip çıkılsın. Ben hâlâ 3 ayda bir giişçıkış yapıyorum" diyor. Seyidi, Lale'deki oteljerden, otobüslerden getirdii müşteri sayısına göre komisyon alarak eçinmgye' çalışıyor. Ne kendisinin, ne [ij^o'cuklarının hiçbir sosyal guvencesi ok. Kaldıkları evin "ahırdan farksız" oluğunu söylüyor, üstelik yabancı oldukırı için ayda 300 dolar kira isteniyor. "Üç olcu getiriyorum, 10 dolar para alıyoum, tabii ki geçinemiyorum. Çocuklaımdan birini çok istediğim halde okula önderemedim. Ben Türkiye'ye alışmıım bir kere, buradan hiçbir yere gitmek ;temiyorum. Istiyorum ki Türkiye bize ahip çıksın, yardım etsin. Benim gibi üzlerce Iranlı var" diyor... Laleli'de hayat Iranlılar için başka türj akıyor. Azerice, Farsça kelimelerin ıçuştuğu havaya, kimi zaman umut, kimi atnan da umutsuzluk hakim oluyor... • En büyük hayali müzikalde oynamak Şahnaz Çakıralp'ın rol aldığı "Pardon" ve "Aşk Mahkumu" filmleri sonbaharda gösterime girecek. "Aşk Mahkumu"nda hem "cici kız"ı oynuyor, hem de "pavyon kadını"nı. Bu rolünden memnun, çünkü sinemadaki"cici kız" imajı silinecek. Bu sezon iki oyunda rolü olsa da Çakıralp bir müzikalde oynamak istiyor. Tatil için Türkiye'yi seçen tranlılar, kendilerini burada "rahat" hissettiklerini Seçil Türesay Ş söylüyorlar. ahnaz Çakıralp... 29 yaşında. Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu. Profesyonel anlamda ilk kez, 1995'te, Devlet Tiyatrolan'nda "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" oyununda sahneye çıktı. Sonrasında Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen "Ibişin Rüyası"nda Erol Keskin'le başrolü paylaştı. Oyunculuğa altı yıldır Tiyatro îstanbul'da devam ediyor. Tiyatro Istanbul'da son olarak "Çılgın Haftasonu"nda rol aldı. Geçen yıl "Şaşkın Âşıklar"ın oyuncu kadrosuna girerek Sadri Alışık Tiyatrosu'nda da tiyatroseverlerin karşısına çıktı. "Kurşun Asker", "Abdülhamit Düşerken"in de aralarında bulunduğu birkaç filmdeki rolüyle oyunculuğunu beyazperdede de kanıtladı. "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" filmindeki performansıyla Sinema Yazarları Derneği tarafindan "umut veren genç oyuncu" ödıdüne layık göruldü "Üzgünüm Leyla", "Aşkın Dağlarda Gezer" ve" Affet Bizi Hocam" dizilerinde televizyon seyircisiyle buluşma fırsatıbuldu. 1998'denberiarahklarlaAvusturya'ya giderek Viyana'da sahnelenen "Yarasa" operetinde "Ida" rolünü canlandırıyor. Yeni sezonda, Tiyatro Istanbul ve Sadri Alışık Tiyatrosu'ndaki oyunlarda kariyerine devam edeceğini söyleyen Çakıralp, sonbaharda vizyona girecek iki yeni filmle sinemaseverlerin karşısına çıkacak. Çekimleri biten iki filmden biri, Mert Baykal'ın yönettiği, Ferhan Şensoy, Zeki Alasya ve Rasim Öztekin'le birlikte rol aldığı, Ortaoyuncular'da sahnelenen "Çok Tuhaf Soruşturma" adlı oyundan esinlenerek senaryosu yazılan "Pardon". Diğeri Ünal Küpeli'nin yönettiği, Kerem Alışık ve Ahmet Mekin'le başrolü paylaştığı "Aşk Mahkumu". Füm, 1950'lerde geçen bir dönem filmi. Çakıralp, filmde iki ayrı karaktere bürünüyor. Dram kategorisine giren filmde, Is tanbul'da çalışan bir pavyon kadını olmasına rağmen Uşak'taki babasına öğretmen olduğunu söyleyen bir kızı canlandınyor. Böylece hem "cici kız" hem de "pavyon kadını" rolüne bürünüyor. "Benim için bu kadar iki farklı role bürünmek keyifli oldu" diyor, sinemadan şimdiye kadar hep "masum kız" rolleri geldiğini, ama tiyatroda hiçbir zaman tek tip karakterleri canlandırmadığmı söylüyor. Pavyon kadını tiplemesiyle sinemadaki "cici kız" imajını yıkmaktan da memnun. EN İYİ YER TİYATRO SAHNESİ Komedi filmi "Pardon"da ise Türkiye'nin hukuk sistemi ve karakollarında yaşanan aksaklıklan ele alan bir öykü yansıtılıyor. Çakıralp oyuncu kadrosunda yer alan tek kadın oyuncu. Filmde, üniformahlardan kaçtığı için soruşturmaya başlanan, hapse atılan ve âşık olduğu kız için cezaevinden kaçan bir adamm başından geçenler anlatdıyor. Tiyatroya düşkünlüğünü, "Konservatuvardan mezun olup da tiyatro yapan gençlerin sayısı çok az, buna çok üzülüyorum. Böyle ayrıcalıklı bir eğitimden geçip de tiyatro yapmamak çok şaşırtıcı geliyor" sözleriyle dile getiriyor Çakıralp. Ve, "oyuncunun kendini geliştirebileceği en lyi yer tiyatro sahnesidir" inancından yola çıkarak her ne kadar sinemayı çok sevse de önceliği her zaman tiyatroya vereceğinin altını çiziyor. Genç oyuncu, tiyatro, sinema ve televizyon dizilerindeki rol tekliflerini nasıl değerlendirdiğini "Hayatımın her noktasında seçiciyim" diyerek açıklıyor, tiyatroya gereken ilginin gösterilmemesinden de yakınıyor. Geleceğe yönelik hayallerine gelince... Bir müzikalde rol almayı çok istiyor. Eğer, hangi muzikalde, hangi rolü canlandırmak istediği sorulacak kadar şanslı olursa yanıtı hazır: "My Fair Lady" müzikalindeki "Elisa Dolittle".* MODA Mekan i k hayat... ^ s e z o n u n u n vitrinlerden göz kırpmaya başladığı şu günlerde, yeni trendler ve renkler . hayatımıza girmeye başladj. Erkek modası dendiğinde aklıma Damat&Tween ADV'nin farklı bakışı geliyor. Bu yüzden 20042005 sezonu için Tween erkeğini örnek alıyorum. Yurtdışında da ülkemizi başanyla temsil eden Damat&Tween ADV 2004 Atina Olimpiyat oyunlarına katılan Türk kafilesi için de özel tasarımlar yapmış. Tween tasarımcıları bu kış için New York ile Londra karışımı bir şehirden esinlenmiş. Her daim soğuk ve karanlık bu şehirlerde bol miktarda soğuk renk ve metal ışıltısı var. Matrix 2'den etki ler taşıyan tasarımlar sibergotik tarzda bir görünüm yaratmış. Özellikle omuzları ortaya çıkaran kalıpları ile 3 düğme ceket, kapşonlu sweat, dar pantolon, botun içine sokulan binici pantolonları, teflon parkalar duruşa özel bir erkeksilik katacak şekilde düşünülmüş. Renkler de genelde koyu. Siyah, gri, antra, mavi, turkuvaz, kahve tonları, bej ve kromatik tonlar. Bu koleksiyonda en çok beğendiğim kısım kumaşlarla ilgüı. Kumaş ve aksesuvarların kolay kullanımlı (easy care), yani leke tutmayan, ütü istemeyen, terletmeyen özellikleri olması ön planda tutulmuş. Bir de outdoor (dış mekân) adamları için tasarlanan bir koleksiyon var. Kumaş teknolojilerinde leke tutmama, su geçirmeme, ütü istememenin yanında çabuk kuruma özelliklerine de rastlanıyor. Renkleri daha açık tonlarda. Süt beyaz, toprak kahve, pas, buz mavisi ve üzum rengi Daha çok kar motifleri, çizgiler ve ekoseler kullandan tasarımlarda cep ve fermuar detayları sık kullanılmış. Cargo pantolon, polar, bere ve kakn örgü kazaklar cezbedecek gibi gözüküyor. Kış sezonunda en çok dikkat çeken durum, üst üste giyinme durumu. Uzun kollu tişört, üzerine gömlek, üzerine süveter, en sonunda mont ile tamamlanan bir durum. Bunun üst üste birkaç gömlek giyme modellerini de göreceğimize eminim. Modayı takip eden erkeklerin dikkadne...#
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear