Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PROFESYONEL SEYİRGİLER Televizyon kanalları gece gündüz §ov ve yarışma programları yayınlıyor. Bu programların vazgeçilmezi de seyirciler. Programlar onlarla hareketleniyor, şarkıcılar laf atıyor, seyirciler karşılık veriyor. Servisle canlı yayına gidiyor, gazinoların kadın matinelerinin havasına giriyorlar. tpek Özbey G azinoların kadınlar matinesini hatırlarsınız. Kadınlar gunduz saatlerinde gazinoyu doldurur, sahnede şarkı söylenirken, masaların üzerine çıkar, göbek atar, bazen de sahneye fırlayıp mikrofonu kapardı. Artık eğlence hayatında gazinolar yok denecek kadar azaldı, ama o görüntüleri canlı yayınlanan eğlence programlarında görmek mümkün. Canlı yayınlara seyirci katılımı TRT'nin tek kanal olduğu yıllarda da vardı, ancak o zaman izleyiciler, bir sinema filmi izler gibi sessizlerdi, en fazla şarkı bitiminde alkış tutarlardı. Özel kanalların açılması ve şov programlarının başlamasıyla birlikte gerek sunucular, gerekse canlı yayın konuklan seyirciyle konuşmaya başladı. gün. Sabahın erken saatleri, Seyrantepe Studyoları'ndayız. Studyolann önünebir otobüs yanaşıyor, içinden 50'ye yakın seyirci iniyor. Yaklaşık yarım saat sonra Oya Aydoğan'ın "Kadınlar Ne tster?" adlı programı başlayacak. Seyirciler önce kafeteryaya gidip çaylarını içiyorlar. Neredeyse hepsi birbirini tanıyor. Sadece Oya Aydoğan'ın değil, onlar Seda Sayan'dan Aydın'a pek çok şarkıcının programına katılıyorlar, tanışıklıklan da buradan geliyor. Sonra saatlerine bakıyorlar ve hiçbir uyarı almadan çekimin yapılacağı stüdyoya gjdip yerlerini alıyorlar. Onlar için hazırlanmış masalarda meyve suları ve kurabiyeler var. Az sonra stüdyo şefi geliyor, sessizlik istiyor ve konuşuyor: "Hepıniz ho§ geldiniz, liıtfen beni dinleyin. Aranızda programımıza ilk kez gelenler olabilır. Cep telefonlarınızı yayın sırasında mutlaka kapatın. Program başladığında bir gozünüz bende olsun. Alkış işareti verdiğimde kuvvetli bir şekilde alkışlayın. Kendi aranızda kesinlikle konuşmayın. Oya Aydoğan size soru sorarsa konuşun ve mutlaka mikrofon kullanın, iyi eğlenceler..." Program başladıktan sonra seyirciler, stüdyo şefinin anlattığı şekilde davranıyorlar, ne de olsa profesyonel seyirciler. çıları canlı izlemek de çok hoş"... Onu davet eden surekli bu tür programlara katılan halası Leyla. Daha once Seda Sayan'ın programına, Çarkıfelek'e defalarca katılmış. "Burada çok eğleniyorum, bazen başka arkadaşların derdini dinleyip, hayatlarına ortak oluyorsun. Televizyondan izlemekle aynı şey değıl, canlı yayın heyecanı çok hoşuma gidiyor. Kışın diğer programlara yine gitmeyi düşünüyorum" diyor. SANKt GAZÎNODAYIM... Şadiye Ayaldı da bir ev kadını. "Çoğu sabah, evdeki işimi bitirip, eğlence programlarına geliyorum. Birçok programa katıldım. Eğlenmek için geliyorum. Ar ak dışanda eğlenmek çok pahalı. Eskiden arkadaşlartmızla kadınlar matinesine gıderdik. Şimdi o imkânımız yok. Burada bedava eğleniyoruz" diyor. Üç yıldır bu programlara katılan Nafîye Şenyuva da Ayaldı'nın düşüncelerine katılıyor: "Nadiren de olsa dostluklar kuruyoruz burada. Artık dışarıda eğlenmek için ciddi bir para sahibi olmak gerekiyor. Ama bu canlı yayınlara geldiğimde kendimi gazinoya gitmiş gibi hissediyorum. Her seferinde başka bir şarkıcıyı canlı dinleme fırsatı buluyorum, hem de bedava. Ve kadın programında bir erkek seyirci: Orhan Özsoy. Program sırasında sürekli söz alıyor, "Çok güzel sunuyorsu nuz, çok eğleniyorum efendim" diyor. O da iki senede pek çok canlı yayına katılmış. Emekli olduğundan bu yana televizyonda sabah programlarını seyrettiğıni, bu programların hayatın ta kendisini yansıttığını söylüyor. Peki bu programlara katılmanın yolu ne? Seyirci koordinatörü Zeycan Özgür, "Çok talep oluyor. Seyirciler telefonla başvuruyor. Belirli noktalardan servis kalkıyor. Yalova'dan gelen de var, Bahçelievler'den de. însanlar bu programları şartlannı, zorlamadan eğlenmenın bır yolu olarak görüyor" diyor. Programlara katılanlara bir ücret odenmediği gibi seyirciden de para aknmıyor. Seyirciler bu programlarda şarkıcıları gördükleri için memnun, programcılar yayındaki hareketten... Fotoğraflar: Uğur Demir İyi seyirci = iyi program Sabah programı yapanlar kervanına bu yaz Oya Aydoğan da katıldı. Aydoğan'ın kalabalık bir hayran kitlesi var. Yayın boyunca konuklarla konuştuğu kadar canlı yayına gelen seyircilerle de sohbet ediyor. Aydoğan'la seyirci sunucu ilişkisini konuştuk: Canlı yayın seyircisi sizin için ne ifade ediyor, yayındaki yeri ne? Seyirci çok önemli. Onlar neşeli olursa programı sunan da, katılan konuk da iyi bir performans sergiliyor. Sahne gibi düşünün, sizi motive eden iyi bir seyirci her zaman iyi bir programı da beraberinde getirir. Siz bir zamanlar sahne programı da yapıyordunuz, o zamanlar kadın matineleri de vardı, bir benzerlik var mı? Evet var. Bir tek yemek eksik. 3035 sene önce kadınlar matinesine evde hazırlanan kek, börek getirilir, hem yer hem eğlenilirdi. Şimdi burada ikram edilen ufak tefek şeyler dışında yemek yok. Yani yemeksiz cadınlar matinesi diyebiüriz. • Sizce neden bu kadar rağbet var >u programlara? Eğlenmeye, deşarj olmaya jeliyorlar. Ceplerinden para çıkmıyor. Sanatçılan yakından göruyorlar. Rutin hayatlarında bir değişiklik oluyor. TV maddi imkânsızlıklarla gelen sosyal hayat açığını mı kapıyor? Televizyon pek çok şeyin yerini aldı. Bu kadar TV kanalı, bu kadar eğlence programı olmasaydı, gazıno programları devam ederdı. Konserler bile eskiye oranla kalabalık değil artık. Bu tabiı ki parayla da ilgili. Program sonrası makyaj odasına gelip, size senaryosunu okutmak isteyen ya da beyaz eşyaya ihtiyaç duyduğunu söyleyenler oldu. Çok yardım isteyen var. Zannediyorlar ki senın avucunun içinde bir oda dolusu hediye var. Böyle bir şey yok aslında. Bir de ıhtıyacı olan da ıstiyor, olmayan da. Mesela bir konuğun kolları bilezik dolu, ama yine de yeğeni için koltuk takımı istiyor. Ben de bir yarışma programına katıldım ve yeğenim için koltuk takımı istedim. Însanlar televizyon programına katılınca eli boş donmek istemiyor. Bununla kalmadı. seyirci "Biri Bizi Gözetliyor", "Ben Evleniyorum" gibi yarışma programlarında mıkrofonu ele geçirdi. Yarışmacıları değerlendırdı, bazen sinirlendi, bazen stüdyoyu terk etti, bazen ağladı, pankart açıp kendi adayını destekledi. Aynı seyircilerı şov programlarında da gördük. Bu kez şovun sahibiyle dıyalog kuruyor, uzatılan mikrofona şarkılar soyluyordu. Artık seyirci canlı yayınh programların olmazsa olmazıydı... Peki, programlara neden ve nasıl katılıyor, neler yaşıyorlar? Işte size bir canlı yayından seyirci hikâyeleri... îstanbul'da yaz ortasında yağmurlu bir BEDAVA EĞLENCE Gul Aykul, sabahları yayımlanan eğlence programlarını evden de sürekli izlediğini söylüyor." Arkadaşlarım geliyorlardı, beni de çağırdılar, geldim. Çok hoşuma gıtti. Herkes eğleniyor, derdını anlatabiliyor, derdine çare bulabiliyor" diyor. Diğer bir seyirci Neslıhan Geçer. Aslında çalışıyor, bugünlerde yülık ıznini kullanıyor ve soluğu eğlence programında alıyor. Nedenimerak. "Fırsat buldukça izliyordum. Herkesin nasıl eğlendiğini de görüyordum Ayrıca burada sanat