Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
(6 HAZİRAN 1799 / 10 ŞUBAT 1837)
Aleksandr Puşkin:
‘Dalgalar, sizi kim durdurdu,
/ Kim vurdu sizi prangaya?’
Gogol’a gönderme yaparak Puşkin’in İşte Tatyana: Korkunç yalandan kendini
“olağanüstü bir olay” olduğuna koruyan olgun Rus kadını… Boris
değinen Dostoyevski, Puşkin Üzerine Godunov’daki keşiş ve diğerleri.
Konuşma’sında (BFS Yayınları, Çeviren:
Gerçekçi bir gözle çizilmiş tipler:
Tektaş Ağaoğlu, 1987) şöyle der:
Yüzbaşının Kızı’ndaki gibi, daha
birçokları gibi. Şiirlerinde, hikâyelerinde,
“Derin sezgisi, dehası ve apak Rus yüreğiyle
Puşkin, çağdaş aydın toplumumuzun hatıralarında, hatta Pugaçov isyanını
anlatan satırlarında bulacaksınız onları…”
tutulduğu hastalığı belli başlı belirtileriyle
görüp ortaya serenlerin ilki olmuştur.
Kimi zaman devlette görev alsa da
Puşkin’in ele aldığı toplum katı, bu
Dışişleri Bakanlığı’nda sekreter olarak
topraktan köklerini koparmış, halkın üstüne
çalışsa da hep özgürlükçü düşünceden
çıkmış ufacık bir zümreydi.
yana oldu Puşkin. Bu nedenle baskı
gördü, sansürlendi, sürgüne yollandı,
Puşkin bu zümreyi içinden kurcalayıp
kovuşturmalara uğradı. Hep ilerici, çar
aramızdaki olumsuz adam örneğini bize
karşıtı kaldı. Elden ele şiirleriyle yaşadığı
gösterdi. Huzursuz, istediğini bulamamış bir
dönemin çarlarını hep tedirgin etti.
adamdır bu. Kendi ülkesine, kendi ülkesinin
gücüne inancı kalmamıştır...
Yıkılması gereken çarpık düzenin varlığı,
bozukluğu yapıtlarında apaçık yansıdı.
Aleko ve Onegin, edebiyatımızda sürüyle
Roman, şiir, öykü, gezi notları, destan,
rastladığımız benzerlerinin öncüleri oldular.
çocuk şiiri, masalları, dramlar yazdı.
Onların ardından Pekorin’ler, Çiçikov’lar,
Rudin’ler, Lavrenzki’ler, Tolstoy’un Savaş
Tarihle güncel yaşam, halkın yaşamıyla
ve Barış’ındaki Bolkonski’ler, daha başkaları
soyluları, askerlerle köylüleri, büyük bir
sökün etti ve ilk önce Puşkin’in ortaya
gerçeklik içinde ele aldı. Gözlemleri,
attığı kavramın gerçeğe ne kadar uygun izlenimleri, düşünceleri yalın bir anlatımla
Resim: BORİS TALBERG
olduğunu gösterdiler.
öyküleşti, romanlaştı, şiirleşti.
Rus gönlünden kopup gelen, halkımızın Çarın bir komplosu sonucu, karısının
kendi öz toprağımızın gerçeğinden fışkıran Rus ahlak güzelliği, ilk
onurunu korumak adına düelloda öldürülür. Şairi öldürdüler ama
Puşkin’in aramıza kattığı kişilerde kendini buldu. yapıtlarını öldüremediler!
nin torunu olarak sonradan soylanan bir ailede dünyaya gözünü
baba ocağına?” (Yapıt, 1830, Çeviren: Ataol Behramoğlu)
GÜLTEKİN EMRE
açar. 38 yaşında, ünü Rusya’nın sınırlarını aşmış bir şair, yazar
Puşkin, yapıtlarında, ülkesinin tarihi, halk masalları, halkın
olarak ölür, öldürülür. bağrından kopup gelen türküler, deyimler, günlük yaşamın ayrıntıları
ACI, HÜZÜN VE DE İLLA ŞİİR!
İlk şiirlerini lise öğrencisiyken yazar, yayımlar Puşkin. Şiirleriyle,
sımsıkı iç içe gerek okura ulaşır. Lise yıllarında yazdığı şiirlerde
“Beni görkemli Moskova’dan/ Sürdüğünde yazgının despot
döneminin genç şairler arasında ilk öne çıkanlardan biridir. 1817’de
romantik İngiliz şairi Byron’dan etkilendiği görülür. Kafkasya’dan,
eli,/ Anımsayacağım içtenlikle/ Sizin bir çiçek gibi açtığınız o
liseyi bitirdiğinde artık adı bilinen, ünlü genç bir şairdir.
Karadeniz kıyılarından ve Erzurum Yolculuğu (Çeviren: Ataol
yerleri./ Başkent tedirgin eder beni gürültüsüyle;/
Puşkin, kimi zaman devlette görev alsa da Dışişleri
Behramoğlu) üzerine yazdıkları Byron hayranlığının izlerini taşır.
Ve hep hüzün verir orada yaşamak-/ Sizin anınızdır sadece/
Bakanlığı’nda sekreter olarak çalışsa da özgürlükçü düşünce-
Bana Moskova’yı anımsatacak.”
YAPITLARI ÜÇ AYRI DÖNEMİ KAPSAR!
den yana olmuştur hep. Bu yüzden baskı görmüş, yazdıkları
(Bir Şiir Defterine, Çeviren: Ataol Behramoğlu) Puşkin’in yapıtları üç ayrı dönemi kapsar: Şiir dünyasına, ya-
sansürlenmiş, sürgüne yollanmış, kovuşturmalara uğramıştır.
zarlığa “rokoko” diyebileceğimiz şiirlerle girer. Byron etkisiy-
üreği sevgiyle, aşkla, yaşama sevinciyle dopdolu bir
ÇARLARI HEP TEDİRGİN ETTİ! le Rus romantizmini geliştirir, en önemli temsilcisi olur. Yevgeni
şairdir Aleksandr Puşkin (6 Haziran 1799 / 10 Şubat
Bir yandan Rusya tarihiyle haşır neşir olurken en içten aşk şiir-
Onegin şiir-romanıyla da Rus edebiyatında realizm dönemini baş-
Y 1837). Halk sevgisini her fırsatta dile getirir şiirlerin-
leriyle, doğa manzaralarıyla ilgili şiirler yazarak okurları büyüler.
latır. Kendisinden sonra gelen yazarları, şairleri derinden etkiler.
de, dizelerinde, imgelerinde:
Sansüre, baskılara, sıkı denetimlere karşın hep ilerici, çar kar-
1836’da, ölümünden bir yıl önce Rusya’nın tarihini, yönetim
“Seviyordum sizi: ve bu aşk belki/ İçimde sönmedi bütünüy-
şıtı kalır. Baskıya karşı yazdığı şiirlerle siyasal bir konuma da
kademelerini, kimlik arayışlarını, bireylerin çıkmazlarını, hal-
le;/ Fakat üzmesin artık bu sevgi;/ İstemem üzülmenizi hiçbir
bürünen Puşkin, yaşadığı dönemin çarlarını hep tedirgin eder. kın ruhsal sorunlarını ele alan Yüzbaşının Kızı romanını okurla
şeyle./ Sessizce, umutsuzca seviyordum sizi,/ Kâh ürkeklik, kâh
Siyasal içerikli şiirleri elden ele gezdiğinden, çar yöneti- buluşturur. Hem tarih hem sosyal yaşam hem aşk hem siyasal
kıskançlıkla üzgün;/ Bu böyle içten, öyle candan bir sevgiy-
mi kendisini tehlikeli bulmaya başladığından, görevli olarak gerginlikler iç içe geçmiş biçimde gelişip serpilir.
di ki,/ Dilerim bir başkasını da böyle sevin. (Seviyordum Sizi,
Rusya’nın güneyine sürülür. Roman, şiir, öykü, gezi notları, destan, çocuk şiiri, masalla-
1829, Çeviren: Ataol Behramoğlu)
Böylece Puşkin, ülkesinin gerçekleri, insanlarıyla daha ya- rı, dramlar yazar. Tarihle güncel yaşam, halkın yaşamıyla soy-
Puşkin hep âşıktır. Sevgi yüzünden acı çekse de düş kırıklığı-
kından tanışma olanağı bulur. Kafkas Tutsağı, Bahçesaray Çeş-
luları, askerlerle köylüleri, büyük bir gerçeklik içinde ele alır.
na uğrasa da o hep âşıktır. Yurduna, yaşadığı mekâna, kadınla-
mesi, Çingeneler’i yazar ve ünlü yapıtı Yevgeni Onegin’e baş-
Rusya’nın kültürel, tarihi, sosyal, doğa, halkın sorunlarını ele
ra âşıktır. Kıskanç bir âşıktır.
lar. Sonra da Boris Godunov’u bitirir. alan geniş bir tablosunu yansıtır yapıtlarında.
Kurmaca ve planlı bir biçimde karısına gönderilen bir mek-
“Geldi şiddetle istenen an: Yıllarca süren çalışmam bitti./ Mozart ile Salieri’de (Çeviren: Tomris Uyar), Biyelkin
tup ölümüne giden yolun kapısını açar. Karısının âşık olduğunu
Öyleyse nedir beni tedirgin eden bu anlaşılmaz hüzün?/ Zaferi- Öyküleri’nde (Çeviren: Ataol Behramoğlu), kimi şiirlerinde,
sandığı bir Fransız subayıyla düello eder. Karnından yararlanır, mi kazanmış, gereksiz bir gündelikçi gibi miyim yoksa,/ Ücreti Yüzbaşının Kızı’nda hep düelloya yer verir. Düello, Puşkin’de
iki gün sonra ölür (1837). ödenmiş, işe yabancı, dikilip duran?/ Ya da, acıyor muyum ya- düzenle birebir hesaplaşmayı içerir. Düello bir başkaldırı biçi-
1799’da Osmanlı sarayından esir giden bir Afrikalı dede- pıtıma, sessiz yoldaşına gecenin,/ Altın şafağın dostuna, kutsal midir. Sürgünlüklerine, gözetlenmelerine, denetlenmelerine, >>
4 5 Haziran 2025