22 Nisan 2025 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yazınsal anlatı, yazınsal soyutlayım… Beşir Göğüş, Anlatım Terimleri Sözlüğü’nde “anlatı” teriminin salt açılımı için altı ayrı “başlık” sıralar. Anımsayalım, bunlara onlarca madde “anlatım”, “anlam” terimlerini de ekler. Yazından, hele öykü-romandan söz edildiğinde “yazınsal anlatı”nın kapsamı daraldıkça daralıp artık nokta haline gelecektir bu hedef tahtasında, konu verim türlerine kaydığında... debiyat özel bir alan, kendine özgü anlatılanda kurmak istiyordu, üstelik dili var. Sosyal ağlar çevriminde bu, herkesçe şaşmaz biçimde böyle E her saniye bir yenisiyle akan sayısal kavranmalıydı. hikâyelerin nasılsa “dijital anlatı”lar O halde gerçeklik, önde görünen olduğuna bakarak bunu götürüp “yazınsal” metin aracılığıyla da bütünlük içinde olanla örtüştürmenin olanağı yok. görülebilmeli, bu apaçık dile getirilmeliydi. Önceki yazımda, Fethi Naci’den alıntılar Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmen yazar aktarıp romanda sağlam yapı kurabilmenin Mahmut Makal, Bizim Köy (1950) adlı ilk yoluyla ilgili örnekler getirmiş, üç- yapıtıyla hem büyük yankı yarattı hem de dört romandan kalkarak buna yanıtlar Köy Enstitülü yazarlara dikkati çekti. arayacağımı belirtmiştim. Bunların adlarını Nitekim arkası çorap söküğü gibi geldi anmamıştım. zaten. Bunlardan biri de şair, öykücü, Ümit Erol (d. 1953) Yitiş Masalları romancı, oyun yazarı Talip Apaydın’dı (Artshop, 2022), Ömer F. Özen (d. 1957) (1926 / 2014). İlk romanı Sarı Traktör Güzelkent’in Piaf’ı (Kutlu, 2023), Hakan (Varlık, 1958) oldu. Güzeldere (d. 1975) Tanıdık Bir Göç TALİP APAYDIN; ‘SARI TRAKTÖR’DEN Hikâyesi (Mu, 2022), Kalender Durukan (d. ‘ORTAKÇILAR’A… 1984) Huzursuzlar (Klaros, 2022) romanları Fethi Naci, romanı çizgisel bulduğunu öylece seçiverdiklerim oldu. yazdı geçmişte. Şunları söyledi: “Yazınsal anlatı” bağlamında dikkati “Talip Apaydın, Sarı Traktör’de, çeken bu yapıtlar, kimi “zaaf”larıyla altı anlattığı gerçekleri roman gerçeği çizilebilecek bir yerde duruyor yine de. olarak görememiş. (...) Anlattığı kişilerin Ancak yazının Köy Enstitülerinin 17 Nisan bir iç dünyası yok. İçler dümdüz. Sarı 1940 kuruluş yıldönümüne denk gelişi, elimi Traktör’deki kişilerin görevi ya köydeki tuttu. ilkel üretimi ya da Arif’in traktör tutkusunu Ayrıca Fethiye Belgesel Günleri’nin 18-20 göstermek. Bunun dışında bir kişiliklerini Nisan’da “Toprak; Olmak ya da Olmamak” göremiyoruz onların. “tema”sıyla yapılacak sekizincisinde Yazar, onların da bir iç dünyaları “Yücel ile Tonguç’un İzinde Bir Ömür” adlı olduğunu gösteremiyor. İnsanları değil, belgeselimizin, benim de katılacağım özel hep, roman olarak, insanlardan ayrı bir sunumla izlenceye alınması “17 Nisan” görülmüş bir köy gerçekliğini görüyoruz. dışına çıkmamı olanaksızlaştırdı benim için. Köy yaşayışı ile kişiler bir bütün olarak Bu yüzden andığım kitapları öteki yazıma verilemiyor.” (Fethi Naci, Yüzyılın 100 Türk bıraktım. Ne ki gelecek 1 Mayıs yazımda, “Öykü, Romanı, Adam, 1999, 447, 448) Emekle…” başlığıyla öyküye geçip sonrasında Bana göre Sarı Traktör, şematikliğe bunu sürdürmeyi takvime aldığımdan romanlara bulaşmadan gerçeklikle bağını koruyan, akışını 29 Mayıs’ta başlayabileceğim ancak. sürdüren bir yapı sergiliyor. Gerek Köy Enstitüsü çıkışlılar edebiyatı On yedi, on sekiz yaşlarındaki Arif, buğday gerekse Fethi Naci yapıtları üzerine yıllar içinde saplarını at arabasıyla harman yerine taşırken öyle çok kalem oynattım ki toplasam basbayağı köyden başkası, yenice ama borca edindiği bağımsız kitaplara dönüşebilir bunlar. Şimdi yine traktörle bir çırpıda işi bitirir. koşut yaklaşımla işleyeceğim konuyu. Traktör, Arif’in düşlerini süsler, sevdiği kıza KÖY ENSTİTÜLÜLER EDEBİYATINDAN kur yapmanın da yoludur bu. Zaten eril erkin BUGÜNLERE… simgesidir traktör. “Gidiyor, sallanıyor gibi 1940 kuşağı toplumcu gerçekçi şair- oluyordu. Düşmemek için yorgana yapıştı. Bir yazarları, edebiyatta yarattıkları yankıyla tatlı zevk içinde oluyordu bütün bunlar.” (18) 1940’lardan 50’lere geçiş sürecinde bir yandan Buradaki art anlamda neyin vurguladığını alabildiğine yoğun sanatsal, siyasal tartışmalarla yazmam gerekiyor mu? Bir kahramandır “sarı halinde etkinliklerini sürdürdü. çatışmalardan geçtiler, cadı kazanlarına girip traktör”. İkinci Yeni şairleriyle 1950 kuşağı öykücüleri çıktılar ama bu arada bütün edebiyatımızı, Arif, babasının böylesi traktör alması için sanata yaklaşımları, sanat yapma anlayışlarıyla sonraki genç kuşakları alabildiğine sarsıp kıvranır. Ama baba buna karşıdır. görece örtüşüyordu. silkelediler, derinden etkilediler. Köyün “varlıklı, hatırlı bir ev”idir o kadar, Onlar, önde kurulu metnin ardına ulaşmaya, Özellikle Garip sonrası İkinci Yeniciler, bunlarla “ağa” değil “aga”dır adam, birikiminin elden gerçekliği, olduğundan daha gerçek, bir tür yaştaş sayacağımız Köy Enstitülüler, kısa süre çıkacağından kuşkulanır, “Traktörle mi kavramsal bağlamda alarak onu yeniden sonra 1950 kuşağı öykücüleri, her biri kendi gelmişlerdi bu hale?” “Bu oğlan hepsinin altından kurmaya dönük tutum izliyor, okura da anlamı kanalında ama toplumsal zeminde üç kol halinde girip üstünden çıkacak.” (10, 13) elbirliği içinde özellikle 1950-60’lara yayılan orada buldurmaya çalışan kavrayışla sanata Sonraki romanlarından Ortakçılar’ın (İmece, süreçte yuvarlamayla çeyrek yüzyıl boyunca yöneliyordu. 1964), yazınsal anlatıda kırsalın-köyün dönüştü- edebiyatımızı yoğuran en güçlü üç ana damar Oysa Köy Enstitülü yazar anlatmak, anlamı rümünde önemli bir aşama-eşik oluşturduğu >> 17 Nisan 2025 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear