Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                İnsan ve doğa birbiri için var- Kanayan ve durmadan kanatan. 
dır. Onun için de “deniz, ağ, ba- Ingeborg Bachmann’a da gön-
lık, yelken, kum, çiçek, kar, buz, derme, sevgilisine:“karanlığı 
taş, bulut, akşam, gece, ağaç, ka- söyledik birbirimize/ sevdik 
vak, yağmur” gibi sözcükler, im- birbirimizi afyon ve hafıza gi-
gelerle örer şiirlerin gövdesini. bi,/ uyuduk midyelerin içinde 
“Saç” ise sevdiği kadınla şarap gibi,/ deniz gibi aynı kan 
simgeleşir. “Saçların yumuşak- ışınında. // sarmaşdolaş duru-
lığı ve rengi” kimi duyguları yoruz pencerede, seyrediyoruz 
yansıtır. “Beyaz ya da kül ren- bizi sokaktan:” (Şiir çevirileri 
gi saç” ölümü imler. “Deniz” Oruç Aruoba’dan)
imgesi, “yaşam ile hiçlik”tir. Karşılaşmalar (Çeviren: 
Paul Celan şiiri, yaşamın Cem Yavuz / DoğuBatı 
acıya boğulan yanıdır. Kaybo- Yayınları), onun üç 
lan ve yeniden beliren bir varo- konuşmasını içeriyor: 
luştur. Her şiirde bu süreç ye- “Şişedeki Mesaj” Bremen 
niden ortaya çıkar. Edebiyat Ödülü konuşması  
Onun şiirinde karşıt anlam- (26 Ocak 1958), “Olanca 
ları ya da benzerlikleri zengin- zayiat arasında ulaşılabilir, 
unutulmasınlar diye. 
leştiren sözcükler şöyle sıralanabilir: yakın ve kaybedilmemiş tek şey kaldı: dil” der. “Merdiven” 
Başka ne gelebilirdi ki elinden şiir yazmaktan başka? 
“Alın / saç, nefes / solumak, hışırdamak, susmak / susku, Georg Büchner Ödül konuşması (22 Ekim 1960), “Mutlak 
Ölüm Fügü (ilkin Romence, sonra Almanca yayımlanır) 
yürek, kar / kan, içmek, kuyu / pınar / eşme, kum / kül, şiir-hayır hayır böyle bir şey yok, olması da kesinlikle 
insanlık dramanın hiç dinmeyen sancılarının acı ağıtıdır. 
parmak / el, ses / ad, göz / gözyaşı, yaprak / ağaç, yüz / mümkün değil” der.
Toplama kamplarında çalıştırdıkları insanlara kendi mezar-
ağız / dudak, güneş / ay / yıldız, taş, sel / tayfun, ip / düğüm, “Dağlarda Sohbet” Nietsche, Kafka, Adorno üçgeninde 
larını da kazdırdı faşistler, danslar ve şarkılar eşliğinde. 
ağır/lık, beyaz / kara, deniz / kıyı / yamaç / yar, ışık / gölge, düşünceler...
Hiç unutamadığı, çok acılar yaşadığı geçmişini sezdiren şiirler. 
yıl/lar, odun / orman, zaman / saat, duman, uyku, masa, Ülkemizde Paul Celan üzerine şiir yazan başka bir şair 
Her şeyde üstün olan Almanya öldürmede de ustadır. 
kıymık / kırıntı, şarap, kömür, okumak, söz, dil”.  var mıdır acaba Sami Baydar’dan başka, bilmiyorum: 
Bunu imler bu şiir. “Bağırır daha tatlı çalın ölümü 
(Oruç Aruooba, Neredeyse Yaşayacaktın, BFS, 1989) “Biz/ iki/ dostuz./ Acı verdiklerinde/ doktorlar. // 
bir ustadır Almanya’dan/ bağırır daha karanlık, çalın 
Unutarak katlanabilir hayata, “kaçırılan fırsatlardan olu- Annemle/ bana/ sana/ anneciğine/ Paul Celan. // Gözlerimi/ 
çalgıları çünkü çıkacaksınız duman olup havaya/ çünkü bir 
şan” hayata. Onun için de şiirlerinde hem anlam hem ses sessizce kapatıyorum./ İçimizdeki karanlık/ ve ay/ aramızda 
mezarınız olacak bulutlarda sıkış sıkış yatılmaz orda...// 
olarak çok anlamlılık, çokseslilik hiç eksik olmaz. bulunsun...”
ölüm bir ustadır gözü mavidir Almanya’dan/ seni vurur 
Yani şiir hem okunmak hem de bakılmak içindir dizelere 
ÖLÜM: “BENİM O, BEN”
kurşunla vurur tam alnından.”
yansıyan hayatı görebilmek için.
20 Nisan 1970’de kendini Sen Nehri’nin sularına bıraktığında, 
“Kar Yatağı”nda da dehşetin izleri tüm çıplaklığıyla ele 
ÖLÜM FÜGÜ: KARA SÜT, DİKENLİ TAÇ hayattan vazgeçtiği gün, Hitler’in de doğum günüdür. Bu bir 
alınır. Kar soğuğu, ölüm soğuğu ile aynıdır. Her yer kandır, 
İkinci Dünya Savaşı dönemi, insanlığın yitirildiği, derin her yere kan bulaşmıştır, geleceğe de. rastlantı mı, yoksa bilinçli bir seçim mi, bilinmez. 
acılara boğulduğu bir dönemdir. Faşizmin zulmünü yaşamış Sonra, “Corona” (Latincede defne yapraklarından yapı- Ayrı yaşadığı eşi Gisele, Bachmann’a yazdığı mektup-
milyonlarca insanın yanı sıra milyonlarcasının ölümü nasıl lan taç, çelenk anlamında) ölümün, acının, vahşetin... hiç ta şu yakıcı, acı cümleyi kurar: “En kimliksiz, en yalnız ölü-
unutulur, nasıl sindirilir! unutulmadığının acı örneği: mü seçmiş.” Bachmann da, Malina romanında “Ama adam, 
Paul Celan, hiç unutmadı o acı dönemi, yaraları hiç ka- “Elimden yedi yaprağını güz: dostuz/ Kırıp çıkarıyoruz bana kurumuş bir yaprak gösteriyor ve o zaman anlıyorum 
panmadı. Hep kanadı yüreği. zamanı kabuğundan ve yürümeyi öğretiyoruz ona:/ zaman ki, doğruyu söylemiş. Yaşamım son buldu artık, çünkü o, 
Auschwitz’den sonra “şiir yazılmaz” dense de yazıldı, geri dönüyor kabuğa...// Zamanı geldi.” nehri geçerken boğulmuş, o benim yaşamımdı. Onu yaşa-
yazılıyor acıları yeniden, hep yeniden yaşatmak için “Siyah Taç”, “kara yapraklardan yapılmış bir çelenk”. mımdan daha çok sevdim.” 
n
Tanımlar ve sözcükleriniz: G. “Bende hiç ………. bir hayat var-
dı, Kırlara yayılan ilkbahar gibi.
A. “Girmeseydim hiçbir yere varma- Kalbim her dakika hızla çarpardı.”
BULMACA
KITAP
yan ………. yollara, tatmasaydım (Sabahattin Ali)
acısını kederlerin en dayanılmazının.”
—    —   —   —   —    —    —    —   
Hazırlayan: MUSTAFA BAŞARAN               trbulmaca@gmail.com                       (Euripides)
17  40  1  74  35  24  23  37
—     —    —  —   —    —    —   —
15  77  11  42  54  5  21  44 H. Ucuzca.
—   —   —    —    —    —   — 
B. İmparator Çay Bahçesi, Halfeti’nin 
60  6  49  63  62  45  66
Siyah Gülü, Farklı Rüyalar Sokağı 
adlı kitapları da olan yazar.
I. Maydanozgillerden, 1-1,5 metre 
yüksekliğinde, sarı çiçekli, yaprakla-
—    —   —    —    —   —   —   —    —
rı iplik biçiminde parçalı, hoş kokulu, 
13   2  32  75  53  7  56  58  30                 
baharatlı meyveleri anason gibi ye-
C. “………. Kuşlar Göçüyor”  
meklerde ve bazı içkilerde tat verici 
(İnci Aral kitabı)
olarak kullanılan, hekimlikte gaz sök-
türücü olarak yararlanılan çok yıllık 
—    —   —    —    —    —   —  
otsu bir bitki.
18   3  20  27  33  47  39  
—    —    —    —    —    —  
D. “Cemal ……….”
52  34  41  76  65  29
(şair)
—    —    —    —    —   —  
73  12  67  26  70  9
E. Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri.
—    —    —    —    —    —    —  
28  38  14  31  46  36  50
1862 ÇÖZÜM: A. ENDEKS, 
B. RAYİHALI, C. ENAYİLİK, D. 
F. “Her hastalık kendi başına 
NURUDİDEM, E. DOLUNAY, F. 
bir ………. eylem, doğaya bir 
İÇİNDESİN, G. ZİNDAN, H. ALBÜM, I. 
başkaldırış.”
TUNÇ, J. ASIM, K. SIHHAT, L. ÜÇ.
(Stefan Zweig)
Metin: “Yalnız değilsin sandığından 
güçlüsün. Hayat hiç kimse için bayram 
Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya 
—    —    —    —    —    —    —  değil; hemderdin çok, bunu unutma.” 
doğru Albino adlı kitabın yazarının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı kitaptan bir metin 
(Erendiz Atasü)
51  48  69  43  68  55  57
ortaya çıkacaktır. Geriye kalan harfleri de siz tahmin ederek metni oluşturun.
6 30 Ekim 2025
            
    
