Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
(3 ŞUBAT 1947 / 30 NİSAN 2024)
Kalan ses, giden bakışın anlatıcısı:
Paul Auster!
Yazıda yaşanmışlık duygusunu bize taşıyan yazarlardandır Paul Auster (3 Şubat 1947 / 30 Nisan 2024).
Günümüz dünyasının akışkan ritmi, insan ilişkilerindeki gelgitler, bazen yüzeysel, bazen de derinlikle yaşanmışlıklar onun
anlatılarını çevreleyen gerçekler olarak karşımıza çıkar. O nedenle Auster anlatılarının birbirine geçişken gelen yanları hep
vardı. Bunu salt yakın duran izlekler olarak değil, yazarın dünyayı algılama biçimi / bakışının yansımalarıyla iç içe görürüz.
Yazınsal yolculuğunda başladığı yerde durmaz elbette. Ama farklı yerlerde / uğraşlarda bulunsa da özü yazmaya dönük bir
yolculuğa çıkıştır. “Yazma ediminde kendi kendinize daha fazla rahat etmenin bir yolunu öğreniyorsunuz” derken
kendi yolunu ilkten şiir, çeviri ile sınayarak açar. Bir tür yazmayı keşfediş de diyebiliriz onun için.
Yazarak geldiği noktada artık şunu diyecektir: “Yazdığım şeyler kendilerini bana dayatıyorlar; benim seçimim değil yani.
Bence hakikaten önemli olan tek şey, söylenmesi gereken şeyi ifade etmek. O şey gerçekten söylenmesi gerekiyorsa,
kendi formunu da yaratacaktır.
ARAYIŞIN, YENİLİĞİN YAZARI! yenilikçi yanını gösterir. Hatta öyle ki bu anlatı biçimi-
Paul Auster, bir yanıyla arayışın, yeniliğin yazarı- ne yepyeni bir bakış kazandırdığını bile söyleyebiliriz.
dır. Bu anlamda insana dönüktür yüzü, onun yaşa- Babasının ölümü ardından yazılan romanın labi-
dıklarına, kendine dönük bakışındaki olma / dönüş- rent anlatıya dönüşmesini bir tür bellek yolculuğu
me / yabancılaşma hallerine bakar. Öyle ki, bir ya-
olarak karşılarız. Şimdideki geçmiş, geçmişteki ha-
nıyla deneyseldir anlatılarının bazıları. fıza yolculukları anlatıcının yaşanmışlıklara dönük
1
Örneğin Yazı Odasında Yolculuklar kurmacanın ne-
bakışını getirir. Kurmacasındaki yalınlık, anlaşılır-
rede / nasıl, hangi boyutta biçimlendiğinin aynasını
lık buluşturduğu yaşam gerçeklilerine ayna tutmada
tutar okura. Hem izleksel zenginliğini hem de ironisini
saydamlık bilincini öne çıkarır.
burada buluşturur. Modern çağdaki bireyin sıkışıp kal-
ANLATICILIĞININ KİLİTTAŞI:
mışlığının öyküsünü üst-kurmacada ustalıkla yansıtır.
‘YALNIZLIĞIN KEŞFİ’
Nedensellik onun roman düşüncesinin tözünü
Metinlerarası ilişkiler, tarihsel arka plan Auster an-
oluşturur. Bunu da bir tür “karşılaşmalar” öyküsü
latıcılığının neredeyse başat öğelerindendir. Bu an-
olarak okuyabiliriz. Yansıma, yanılsama ikileminin
3
lamda Yalnızlığın Keşfi , Paul Auster anlatıcılığının
açımlamasını getirir birçok anlatısı.
neredeyse “kilittaşı” niteliğindedir. İleride yazacağı İç
2
Görünmeyen bu bakımdan hem kurgusu hem
4
Dünyamdan Notlar’ın ilk nüvelerini burada buluruz.
de getirdiği söylemle bir dönem tanıklığını içerdiği
5
Cebi Delik’te karşımıza çıkan aile öyküsü, Kış
gibi onun anlatılarındaki postmodern kurgunun na-
6
Günlüğü’yle bütünlük taşır, hemen ardından da
sıl biçimlediğini gösterir.
kendini anlatan bu yaşamöyküsü kitabıyla bir tür
ANLATILARI, TANIKLIKLARI VE
“üçleme” oluşturur diyebiliriz.
DENEYİMLERİ KADAR DÖNEMİN RUHUNU
GÖSTERGESEL BAKIŞ!
YANSITAN ÖYKÜLERE DAYANIR!
Auster’ın özanlatıya yakın duran metinlerinde göster-
Auster’ın anlatı dünyasında öne çıkan yaşamsal
çeşitliliğin bir ucu kendi tanıklıkları / yaşamsal de- gesel bir bakış vardır. Gören, anlayan, içselleştirerek
kurgusunu biçimleyendir artık. Sinemasal özellikleri de
neyimlerini içerdiği gibi, dönemin ruhunu yansıtan
öykülere dayanır. o dramatik yapı kurarken önceler. Amerikan dünyası-
Burada öz anlatı dediğimiz yaşantısal gerçeklik ya- nın adeta fotoğrafın çeker. Bu yanıyla Saul Bellow’un
anlatı dünyasına yakın durur. Onun 1970’lerde başla-
zarın başlı başına özyaşamöyküsü olmamakla birlikte,
3
Yalnızlığın Keşfi’ndeki anı-roman biçimini öne alarak yan yazı yolculuğu dönem gerçekliğinin izlerini taşır.
>>
8 23 Mayıs 2024