Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ZACHARY M. SCHRAG’TAN ‘TARİHÇİNİN ZANAATI’
Çağdaş bir zanaatın rehberi
Alanın dinamizminin devam edeceğini çünkü yeni ta- ma sorularını çerçevele-
DR. MEHMET YILMAZ AKBULUT
rihçilerin sürekli olarak yeni sorular ve ilgi alanları pe- mek, kaynakları bulmak
şinde koştuğu ve tüm tarihçilerin “araştırmacı ne kadar
ve onlarla çalışmak ve
achary M. Schrag, VakıfBank Kültür Yayınları’nın
zeki ve titiz olursa olsun, bir sorunun sonsuza kadar çö- çeşitli tarihsel anlatıla-
Tarih dizisinden Semih Türkoğlu’nun çevirisiyle ya-
zülebileceği fikrini reddettiği” öne sürülüyor. rı şekillendirmek, yaza-
Z yımlanan incelemesi Tarihçinin Zanaatı’nda önce-
rın ifadesiyle “tarihsel
likle tarihin doğası ve tarihsel araştırmanın etik temelleri
HER BÖLÜMDE ÜÇ ‘İPUCU!
düşünmekle” mümkün
hakkındaki felsefi sorulardan, kaynakların nasıl bulunaca-
Scrag her bölümü, argümanların ana noktalarını ve takip
olacaktır. Bu bağlam-
ğı ve analiz edileceği, büyüyen bilgi yığınlarının nasıl yö-
edilecek önerileri ortaya koyan üç “ipucu” üzerinden kur-
da ünlü Amerikalı ta-
netileceği ve çalışmaların çeşitli biçimlerde sunulmak üze-
muş. Bu argümanları genişletirken birçok tarihçinin çalışma-
rihçi Sam Wineburg’a ki-
re nasıl şekillendirileceği gibi temel konuları açımlıyor.
larından faydalanarak görüşlerini açıklıkla ortaya koyuyor.
tapta birkaç kez atıfta bulunuyor.
Kitabın her bir bölümü, dünyanın dört bir yanındaki ta-
Ve hakkında yazdığı ilke ve uygulamaların tarihçiler
rihçilerin güncel çalışmalarından örneklerle desteklenmiş.
tarafından yaygın olarak paylaşılsa da farklı şekillerde
SCHRAG: ‘TARİH, BUGÜNÜN DÜNYASINI
Özellikle Amerikan tarihinin örneklerini bu bağlamda sık-
uygulanabileceğini ve zaten uygulandığını gösteriyor.
ANLAMAK İÇİN BİR ARAÇ!’
lıkla kullanan yazar Schrag, “tarihin insanların ve yaptık-
Örneğin, bir projenin düzenlenmesi ve yazılmasıyla il-
Tarihin akışkan, tartışmalı, büyüleyici keşfi için bu za-
ları seçimlerin incelenmesi” olduğunu savunuyor ve disip-
gili bölümde, okuyucuların ilgisini çekmek için tasarla-
naatın yöntemleri hakkında kafa yormak, tarihsel mera-
lini çeşitli, dinamik ve tartışmalı bir saha olarak sunuyor.
nan giriş kısmının önemi hakkında yazıyor.
kın peşinden gitmek, Schrag’a göre tarihçinin bilmesi
Journal of American History dergisinin aynı sayısında
MAKRO-TARİHLER
gereken ilk konulardan. Lisans düzeyindeki tarih öğren-
yer alan makalelerden bu konuda çok farklı iki yaklaşım
Tarihsel çalışmaların çeşitliliğini, “yalnızca bir avuç in-
cileri ve özellikle de tarih eğitiminde bir kariyere doğru
örneği sunuyor. Bu makalelerden ilki, çalışmayı diğer aka-
sanı doğrudan ilgilendiren olayların ayrıntılı çalışmaları”
ilerleyenler kitaptan büyük fayda sağlayabilir.
demik çalışmalar bağlamına oturtan oldukça geleneksel bir
olan mikro-tarihler ve “kapitalizmin yükselişi veya küre-
Schrag, “tarihin bugünün dünyasını anlamak için bir
girişle başlıyor. “Çok metodik, bilimsel, kesin ve tarafsız”.
sel iklimdeki değişiklikler gibi” herhangi bir kişi veya ye-
araç olduğunu” savunuyor. Bugünün dünyasını anlama-
Bir diğeri ise “ortam, karakterler, çatışma ve olay” vur-
rin ötesine geçen olgularla ilgilenen makro-tarihler olarak
mıza yardımcı olacak şey, sadece tarihin içeriği değil,
gusuyla kritik bir olayı anlatarak bağlam kurarak başlıyor.
tanımlıyor. Ve tarihsel çalışmaları amaçları, sorulan soru-
aynı zamanda onu pratik olarak üretme hakkında edinile-
Schrag kitabını geniş bir okuyucu kitlesi için yazmış
ların türleri, kullanılan kaynaklar ve çalışmayı dünyaya su-
cek beceri ve yeteneklerdir de.
ve “kitabın her seviyeden tarihçilerin yanı sıra kendini
nan sunum veya yayın biçimleri açısından tasnif ediyor.
Akademik ya da amatör fark etmeksizin, tarih merakı
tarihçi olarak tanımlamayan - antropologlar, iktisatçılar,
Schrag’a göre tarihin dinamizmi, sürekli genişleyen ve
olan, tarih okuyan herkes bu kitabın sistematik bir şekilde
coğrafyacılar, siyaset bilimciler, sosyologlar ve gazeteci-
sürekli tartışılan yapısında kendini gösterir.
açıkladığı üzere kaynakların güvenilirliğini değerlendirme
lere de ulaşacağını umduğunu” ifade etmiş.
Kitapta tarihçilerin yeni tarihsel failleri çalışma nesne-
ve bu kaynaklardan elde edilen bilgileri tutarlı anlatımlar
leri olarak işlerine dahil etmeleri, mevcut çalışmalarda in- Tarihçinin Zanaatı, pratik anlamda tarih yazmak ya da
oluşturacak şekilde düzenleme gibi süreçlere hâkim olur-
tarihin bir zanaat olarak nasıl yapıldığı hakkında düşünmek
celenen dönemleri veya olayları hem geriye hem de ileriye
sa, eleştirel okuma yeteneğini geliştirecektir.
n
doğru incelemeleri, daha bilinen dönem veya konuları yeni isteyenler için olduğu kadar tarih öğretimiyle ilgilenenler
kuramsal çerçevelerle irdelemeleri veya yeni kanıt biçim- için de yetkin bir rehber.
Tarihçinin Zanaatı / Zachary M. Schrag / Çeviren: Semih
leriyle uğraştıkça alanlarını genişletmeleri konu ediliyor. Schrag’ın kitabında ortaya koyduğu üzere önemli araştır- Türkoğlu / VakıfBank Kültür Yayınları / 592 s.
Dedemin Demirleri Gün Gelir Lazım Olur / Sona
Polat Bilgin / Resimleyen: Murteza Albayrak /
Yaramaz Çocuk Yayınları / 48 s./ 7+/ 2023.
Sona Polat Bilgin’in Ardahan’dan yola düşürdüğü
sesler, tınılar, kokular, oyunda çocuklar, bolca
özlem, sevgi ve hüzün de içeriyor. Sokağın /
sayfanın birinden bir derenin şırıltısı duyulurken
bir başkasından bir kuzu sesleniyor ya da
rengârenk balonlar yükseliyor. Sonra oyunda
Şeker Portakalı / José Mauro de Vasconcelos
çocukların kahkahası… Bilgin’in öyküleri doğanın
/ Uyarlayan: Luiz Antonio Aguiar / Resimleyen:
ve sokağın uzağında kalmış çocuklara / hepimize
Arthur Garcia / Çeviren: Sevcan Şahin / Xlibris /
seslenirken bir yanıyla da içimizdeki arkadaşlığı,
96 s./ 8+ / 2023.
oyun heyecanını da harekete geçiriyor. Dedemin
Brezilyalı yazar José Mauro de Vasconcelos’un ünlü Demirleri Gün Gelir Lazım Olur’un resimleri
yapıtı Şeker Portakalı, yayımlanışının 55, Türkiye’de
Murteza Albayrak imzasını taşıyor.
okura ulaşmasının 40. yılında bu kez çizgi roman olarak
da okuma listelerimizde. Hikâyenin yokluk ve yoksunluk
Dedemin Karnında Ne Var? / Melek
içindeki kahramanı 6 yaşındaki Zezé, çevresinde, kendisini
Karanis / Resimleyen: Ecem Eker /
sevenler bir yana, afacanlıklarına katlanamayanların
Sadık Uygun Yayınları / 32 s./ 4+/ 2023.
yaşattığı eziyete biricik arkadaşı şeker portakalı fidanı
Dedesinin karnından yükselen sesler
sayesinde dayanma gücü buluyor. Yapıtı özellikle çizgi
meraklı mı meraklı bir çocuk olan
roman meraklılarının kaçırmaması gerektiğini anımsatalım.
Ali’nin dikkatini çekiyor. Benzer
sesleri çıkarmayı deniyor ilkin.
Ufaklık / Barbara de Wolf / Çeviren: Lale Şimşek
Çıkardığı birçok ses var Ali’nin ama
Çalışkan / Hayalkurdu Yayınları / 32 s. / 4+ / 2024.
her nedense olmuyor. Dedesinin
Pırıl pırıl Türkçesi, içtenlikli ve sıcak öyküsü, kes-yapıştır
karnından yükselenlere hiç mi
tekniğiyle oluşturulmuş hayranlık uyandıran olağanüstü
hiç benzemiyor onun çıkardıkları.
resimleriyle harika bir öykü sizi bekliyor. On bir arkadaş
Öyleyse karnında bir şey olmalı
sofradaki yerlerini almışlar, yemeklerini güzelce yemişler.
dedesinin! Ama ne? Her türlü
Ne ki yemek sıra sofranın toplanmasına gelince hepsinin
donanımı hazırlayıp bu seslerin
masadan kaçmak, işi bir başkasına buyurmak için
peşine düşüyor Ali. Ne dersiniz,
kendilerince inandırıcı bir bahaneleri var: Hepsi bir
başarılı olabilecek mi? En iyisi ona
yanındakine “Hadi Ufaklık, sofrayı topla” demekle
katılmak. Belki başka keşif yolculukları için de aralanır
yetiniyor. Bu alabildiğine komik hikâye, hayvanlar,
kapılar. Melek Karanis’in sıcacık ve gülümseten Dedemin Karnında Ne
küçük büyük vb. kavramlar ve sayı saymaya yönelik
Var? adlı öyküsüne Ecem Eker’in harika resimleri eşlik ediyor.
hoş bir yolculuk ve eğlenceli anlar vaat ediyor.
16 2 Mayıs 2024