25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

“Edward ile Tanrı”da Edward’ın abisinin, Stalin’in ölümünden habersiz, taş kesilmiş bir keder anıtı gibi duran sevgilisinin etrafın- da dönerek kahkahalarla gülmesinden sonra başına gelenler... Kundera’nın yazdıklarında gülünç olana yakından baktığımızda ağır bir kederi görmemek mümkün değildir. LUDVIK, HELENA, JAROSLAV, KOSTKA VE LUCIE’NİN KESİŞEN HİKÂYELERİ Şaka’da 5 ana karakterin (Ludvik, Helena, Jaroslav, Kostka ve Lucie) kesişen hikâyeleri iki ayrı dönemde anlatılır. Birinci dönem 1949 yılıdır, ikincisi ise on beş yıl sonrası. 7 bölü- mün üçünde Ludvik anlatıcıdır; son bölüm- de Helena ve Jaroslav ile sahneyi paylaşır. Lucie anlatıcı olmadığı halde asıl aşk hikâyesinin gizemli tarafındadır. Okudukça, onun bedeniyle ruhunun bütünlüğünü kay- bettiğini öğreniriz. Lucie, cinselliği yağma edildiği için bedensel aşktan yoksun kalmış- tır. Ama genç adamın arzusu, Lucie’nin be- denini, aşkının kanıtı olarak, ona sunmasıdır. Ludvik’in duygularının gelişimi romanın alt sizdir, yönetilemez, hesaba kitaba gelmez, metninde gördüğümüz düşüncenin temsili gi- anlaşılmazdır ve kimse elinden kaçamaz.” bidir. İmge aslından daha kalıcı, daha etkile- yicidir. Arkadaşlarına Lucie’nin hiç görmedi- KİMLİKSİZLEŞEN BENLİĞİN İZİNDE! ği çıplaklığını ve erotik davranışlarını anlat- Kundera için de yaşam tuzaklarla doludur. tıkça Ludvik’in ona olan arzusu yoğunlaşır. Dünya savaşlarının etrafımıza ördüğü duvar- Lucie zaman içinde ulaşılmaya çalışılan bir lar kaçış olanağı bırakmamıştır. Yazar roma- hayale, adeta bir kutsala dönüşür. nında, böyle bir dünyada kimliksizleşen ben- Şaka’da karakterlerin kişisel tarihlerini, coğ- liği yakalamak ister; benliği yakalamanın yo- rafyanın tarihinin etkilerini de görerek oku- lu ise karakteri eyleme ya da eylemsizliğe yö- ruz. Olaylar Çekoslovakya’da yaşamın yeni nelten varoluş problemini ortaya koymaktır. bir düzene sokulduğu günlerde geçer. Kahra- Fakat ne yazık ki insanın eylemiyle ken- manların yaşamları üzerinde Nazi dehşetinin disi arasında bir çatlak vardır; karakter eyle- ve Stalinist dönemin etkileri vardır. miyle kendi imgesini ifşa etmeye çalışırken Bu dönemin insan deneyiminin yeni bir- ortada görünen şey ona benzemez. takım yönlerini ortaya koyduğunu düşünür Bu nedenle benliğin hiçbir ağırlığının kal- Kundera. Diktatörlük dönemi, ideoloji ve maması Kundera’nın romanlarının temel me- gerçeklik arasındaki farkı ortaya koymuştur. selesi haline gelmiştir. İlk romanı Şaka’dan Tarihin ağına yakalanan karakterler, başları- önce yazdığı öykülerden başlayarak bu mese- na geleni kavrayamamaktadır. leyi ele aldığını görmek olanaklıdır. 4 Milan Kundera, Roman Sanatı’nda insan- Örneğin, Şaka’da Ludvik, Prag’a dönmek la dünyanın ilişkisini anlatırken Heidegger’in üzere Brno’nun tozlu kaldırımlarında yü- varoluşu çok bildik bir formülle nitelediğin- rürken yaşamının üzerine çöreklenen boşlu- den söz eder: “‘in-der-Welt-sein, dünyada ğun, ağır hafifliğini hisseder. var olmak.’ İnsanın dünyayla bağlantısı öz- 5 Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’nde nenin nesneyle … bağlantısı gibi değildir. İn- ise ağırlık ve hafiflik sorgulaması yapar san ve dünya birbirine sümüklüböcek ve ka- Kundera. İnsan hep ikilem içindedir. Son- buğu gibi bağlıdır. Dünya insanın bir parça- suza kadar yinelenme dünyasında her attı- sıdır, onun bir boyutudur ve dünya değiştik- ğımız adıma dayanılmaz bir sorumluluğun çe varoluş da değişir.” ağırlığı gelir çöker. Kundera’nın yaklaşımı da benzerdir. O ta- Bir yandan da “yüklerin en ağırı aynı za- rihe soyut bir sahnenin tamamlayıcı dekoru manda yaşamın sağladığı en şiddetli doyu- gibi yaklaşır. Tarihsel betimlemeler yerine mun da imgesidir.” metafizik, varoluşsal, antropolojik meselele- Milan Kundera’da hafiflik ve ağırlık me- re odaklanır. Kurmaca ve tarihi harmanlaya- selesi komik ve trajik olanla paralel yürür rak yazarken gizemleri ortadan kaldırmayı, in- gibidir. O, komik olanı trajik olandan daha sanı anlama yolunda adımlar atmayı amaçlar. korkunç bulduğunu söyler. Örneğin Şaka’da Ludvik, bütün arkadaşla- Trajik olanın avutucu bir yanı vardır; in- rının ve meslektaşlarının onun üniversiteden sanın ağırlığı, soyluluğu ile ilgili bir yanıl- atılmasına ve böylece yaşamının altüst olması- samadır bu. Oysa komik olan hafiftir ama na oy vermek için büyük bir kolaylıkla el kal- zalimdir; bizi her şeyin anlamsızlığıyla yüz- dırdıklarını görür. Onların asılması için de ay- leştirir. Gülünçleşen yaşam ise trajiktir. n nı rahatlıkla oy verebileceklerinden emindir. Buradan onun insan tanımına geliriz: İn- 1 Antonin J. Liehm’le yaptığı bir söyle- şiden, 1970 san ne durumda olursa olsun, hemcinsini ölüme gönderebilen bir varlıktır. Demek ki 2 Milan Kundera, Şaka, Çeviren: Zehra Gençosman, Can Yayınları, 2023. Ludvik’in antropolojik, yani insana ilişkin temel deneyiminin tarihsel kökleri vardır. 3 Milan Kundera, Gülünesi Aşklar, Çeviren: Serdar Rifat Kırkoğlu, Can Yayınları, 2020. Roman Sanatı’nda insanın sadece ruhunda- ki canavarlara karşı mücadele ettiği son hu- 4 Milan Kundera, Roman Sanatı, Çevi- ren: Aysel Bora, Can Yayınları, 2019. zurlu zamanların, Joyce ve Proust’un zaman- larının, geride kaldığından söz eder Kundera. 5 Milan Kundera, Varolmanın Daya- nılmaz Hafifliği, Çeviren: Fatih Özgüven, Proust’un sonsuzluğunun ağırlığı -benliğin iç dünyasının ağırlığı- giderek hafiflemektedir. İletişim Yayınları, 2014. Jean-Dominique Brirre, Bir Yazarın “Kafka’nın, Hasek’in, Broch’un, Musil’in romanlarında canavar dışarıdan gelmekte- Hayatı: Milan Kundera, Çeviren: Osman Akınhay, Agora Kitaplığı, 2022. dir ve adı da tarihtir.” Bu canavar, “kişilik- 4 Ocak 2024 11 Çizim: SOON SIM LEE DR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear