Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
‘Şaka’ ve Milan Kundera’nın
romanında komik güç!
11 Temmuz 2023’te yitirdiğimiz Milan Kundera, 1970’teki bir küçük bir kesitini keşfetmek olduğunu düşünüyordu.
söyleşide1 “Ben 1 Nisan’da doğdum. Bu durumu metafizik bir
İnsan zihninin şeyleri parça parça algıladığının, bütünü ve onun
1
plandan ayrı tutmak mümkün değil” diyordu.
nedenlerini bilmediğinin de farkındaydı kanımca. Roman da
Bu sözleri Çeklere özgü mizah anlayışıyla uyumlu görünüyor.
bütünüyle bir sorgulamadan ibaretti.
Kişisel tarihi, hatta ülkesi Çekoslovakya’nın tarihi, kötü bir
O yüzden -komiğin gücüyle- hikâyesini anlatırken bir meydana
şakadan başka bir şey değildi ona göre.
dört bir yandan yaklaşır gibi yazdı. İnsanı ve yaşamı farklı bakış
açılarından anlamaya, anlatmaya çalıştı.
Kundera, yazarken de lirik olanı, gençlik / toyluk çağına teslim edip
ironiyi, komik olanı ve gülüşü gerçekliğin gizli yönlerini ifşa etmek
Çekoslovakya’da, 1967’nin ilkbaharında yayımlanan -temel
2
için kullanmıştı. Çünkü bir romanın tek var olma meselesini de ortaya koyan- ilk romanı Şaka’ya onun
nedeninin yaşamın o zamana kadar bilinmeyen kavramlarının ışığında bakmak istiyorum.
nımlar” yaşamaktadır. Tıpkı Kundera ve çocuk-
NALAN ARMAN
luk arkadaşı Jan Trefulka gibi Ludvik de partiden
ve üniversiteden atılır, Ostrava’ya sürgün edilir.
KUNDERA’NIN ‘LUDVIK’İ
Orada askerlik yapacak ve madende çalışacaktır.
Milan Kundera (1 Nisan 1929-11 Temmuz 2023),
Yaşamı un ufak olmuştur.
2
Şaka (Çeviren: Zehra Gençosman / Can Yayınları)
Ludvik’in ülkesinde yaşadıkları trajiktir. Fa-
adlı romanı, Ludvik’in “Böylece, nice yıllar sonra
kat kahramanın trajik kusuru ile cezası arasındaki
kendimi doğduğum kentte buldum” sözleriyle başlar.
orantısızlık, onu da okuyucuyu da şaşkına çevirir.
Ludvik, binlerce kez içinden geçtiği geniş mey-
Kaderi tarihin sert yüzüne çarpmıştır. Ona reva
danda öylece durup meydana / geçmişine bakar.
görülene gülünç denebilir ancak. Ludvik’i yaşa-
O sırada hiçbir heyecan duymaz. Meydan ona bir
dıklarını anlatmaya iten -dolayısıyla yazarı roma-
kışlanın geniş talim alanını anımsatır.
nı yazmak için harekete geçiren- trajik duygudan
Bu Moravya kentinin askeri geçmişi, meydanın
çok, saldırgan komik güçtür.
yüzüne onulmaz bir çirkinlik damgası vurmakta-
dır. Arkasını döneceği sırada sevimsiz meydanı
TRAJİK OLANIN KOMİK YANININ
alaycı gözleriyle süzer.
İZİNİ SÜREN TEKİNSİZ BİR FARS!
Ludvik’in heyecan duymaması, geçmişine ka-
Bütün yaşamı, hatta içinde yaşadığı
yıtsızlığından kaynaklanmaz; öfkesi zaman için-
Çekoslovakya’nın tarihi absürt ve tekinsiz bir far-
de yoğunlaşmış, ruhunun en karanlık yerine çöke-
sa dönüşmüştür. Yazar, bu farsın izini sürerken
rek hınca dönüşmüştür. Basit, gülünç, küçük dü-
trajik olanın komik yanını aydınlatır gibidir. Aşkı
şürücü bir yıkım gerçekleştirecektir. Böylesi onun
ve ölümü bile gülünçleştirmekten çekinmez.
için yeterince güzeldir.
Kendisini kutsal saydığı ideolojiye adayan
İntikam için Bohemya’nın Prag’ına karşı Mo-
Alexej’in, üzerinden su damlayan yatağında uzun,
ravya’daki Brno’yu seçmesi de boşuna değildir.
beyaz, ıslak içdonuyla boylu boyunca yatışı trajik
Oysa yaşamının altüst oluşunun gülünçlüğü basit-
olduğu kadar komiktir örneğin.
liğe dayanmaz. Kurduklarını yapının duvarlarının bir dekordan ibaret oldu-
Jaroslav’ın kutsalının -kralların atlılarının- alay
Toy üniversite öğrencilerinin hocalarından intikam alışı da
ğunun farkında değildirler henüz. İhbar dönemi başlamıştır, konusu olması ve kendi ailesi tarafından kandırılışı iç bur-
öyle. Hocalarını takip eden ve anlattıkları derslerin içeriğini Ludvik de bu dönemden payını alır.
kan bir biçimde gülünçtür. Temeli aşk yerine nefret olan
fakültenin siyasi komitesine rapor eden öğrencilerdir artık. Ludvik bir gün nereye varacağını kestiremediği bir şaka erotik hikâyenin kahramanlarından Helena’nın, romantik bir
yapar. Fakat 1949 yılına, Prag darbesinden kısa bir süre son- ölümle sevgilisine veda etmeye çalışırken, utanç verici bir
ÇAĞIN MUHBİRLERİ!
rasına, hâkim olan ortam bu şakayı kaldırmaz. Ludvik’in şa-
duruma düşmesi de öyle.
Tarih onları büyülemiştir ve doğru safta durduklarından
ka yapma konusunda Çek geleneğiyle ilişkili “hatırı sayılır
emin olmanın tesiriyle başları dönmektedir. Eski dünyaya
KUNDERA’NIN İRONİK, KOMİK MERCEĞİ
sezgileri” vardır; fakat kavrayamadığı dönemin ruhudur.
bağlı kaldığını düşündükleri arkadaşlarını da gönül rahatlı- VE ‘GÜLÜNESİ AŞKLAR’...
ğıyla ihbar ederler. Bir insanın duyguları, hiçbir karşı dev-
MİZAHTAN, ŞÜPHECİLİKTEN, AKILCILIKTAN Hikâyeler hep Kundera’nın ironik, komik merceğinden geçer.
3
rimci eylemi olmasa bile, mahkûm olması için yeterlidir. SOYUT KOLEKTİF İNANÇ DEVRİ! Gülünesi Aşklar’daki (Çeviren: Serdar Rifat Kırkoğlu / Can
Üniversitede, partide ve diğer bütün kurumlarda ellerini O yılların mizahla, şüphecilikle, akılcılıkla ortaklığı yok- Yayınları) “Kolokyum” öyküsünde, hastabakıcı Alzhbeta’nın
zanlıların güvenliğini, onurunu, özgürlüğünü ellerinden al- tur. “Büyük bir kolektif inanç devri”dir ve Stalinist ça- -doktorların kayıtsız ve sıkıntılı bakışlarının acınası bir çare-
mak için kaldırırlar. Sanki tarihin dizginleri avuçlarındadır. ğı onaylayanlar “dinin buyruklarına çok benzer duygula- sizliğe mahkûm ettiği- erotik dansı da gülünçtür.
>>
10 4 Ocak 2024