Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sizin canavarlarınız hangileri?
Desenleri ve tasarımıyla, metinden geri kalmayan bir başucu kitabıyla çıkageldi Genç Timaş.
İyi edebiyattan öte bir şeyle gelen yazarı, çocuk kitapları kadar psikoloji veya kişisel gelişim
raflarınıza da koyabilirsiniz. Kaygı bozukluğu, depresyon, atalet gibi pek çok hali son derece açık
seçik anlatan Alma ve Yedi Canavar, bir her yaş kitabı.
kü ben hiçbir zaman iyi şeyler yapmam. Ama ben dı. Belki de Bir’den önce de var olan Altı ağlıyordu,
EMEK YURDAKUL
senin sinirlerin zaten bozuk olduğu için buradayım. diğer beşinin aksine.
Neden sinirlerin bozuldu?” Altı hep saklanıyordu çünkü “Kimse ağlarken gö-
CANAVAR, KÖTÜ VE KLİŞE
“Karanlık olduğu için.” rülmekten hoşlanmaz”dı. İnsanlar zayıf, aptal, ilgi
Geçenlerde birisi bir hikâyenin sonu için “klişe”
Ve Bir, karanlıkta kalma- çekmeye çalışan biri olduğunuzu düşünebilirlerdi.
dedi. Okuduğum hikâyelerde klişe olmayan bir so-
nın yol açabileceği şeyleri Alma’nın ağlamakla ilgili yargılarında hemfikir olan
nun peşinde koşmaya başladı zihnim.
Alma’nın tüm savunmaları- Altı, kaçımızın canavarlarından biri diye dü-
İnsanlık tarihinde yazılmamış bir son belki de var-
nı yıkarak sıralamaya başladı: şünmekten kendimi alamadım.
dı bir yerlerde ancak bu, o kadar da önemli miydi?
“Karanlıkta kalırsan sabah erken git- Alma ise, “…kendisini o kadar yalnız
İnsanın önemli gerçeklerinden biri olan ölüm,
men gereken yere geç kalırsın! Çalar hissediyordu ki odasından çıkmak isti-
kendisi kadar büyük bir klişeyken yine de her biri-
saatin mi var ama bozulabilir, ikincisi yordu ama annesinin, arkadaşlarının,
mizin hikâyesi, tüm o birbiriyle benzeşmelerine rağ-
var mı? Geç kalırsan bekleyen kişi öf- öğretmenlerinin son sözlerini hatırlıyor-
men, nasıl “nev-i şahsına münhasır” oluyordu? Bel-
kelenebilir. du ve hiç kimsenin ondan memnun ol-
ki de artık konu, son ya da başlangıç değil nasıl ya-
Özür dilemek mi, sık sık özür dile- madığını düşünüyordu.
şadığımız yani nasıl anlatıldığıydı.
mek zorunda mı kalıyorsun? Demek Odasından çıkma isteği yok oluyor,
Zamana karşı durabilen hikâyelere baktığımızda, bü-
ki çok hata yapıyorsun. İnsanlar hata sadece karanlık odasında
yüyü, büyük olayların, sürpriz sonların değil; karakter-
yapan kişilerden sıkılırlar…” canavarları dinlemek is-
lerin sağladığını gün geçtikçe daha çok fark ediyoruz.
Alma Bir’e inandı; ondan bahset- tiyordu.”
Karakterlerin kendi “şeytanı”yla karşı karşıya gel-
mek istediğindeyse, “Sana inanmaz- Yedi, öfkeyle geldi.
mediği, sadece dışarıdaki mutlak kötüyle çatıştı-
lar ve aptal gibi görünürsün.” dedi. Öfkelendikçe de büyü-
ğı anlatıların eskiyip yok olduğuna tanıklık ederken,
İki, üzerinde korkunç bir ağırlık ya- yüp patlıyordu. Ama bu
insanlığımıza gerçek bir katkı sunmadığını da okur-
pan ve Alma’nın hareket etme- çözüm olmadı sadece Altı’yı te-
ların seçimleri ve kendileri arasındaki paralellikte
sini zorlaştırandı. Üç, baykuşa tikledi ve Alma’nın annesi ne-
seyreyleyebiliyoruz.
benziyor ve sadece gözlerini yi sakladığını ilk kez gör-
Çünkü kötü olmak, kötü davranmak, canavarıyla
dikip bakıyordu, Alma kar- dü. Canavar Avcısı’na da
(şeytanıyla) yenişememiş insandan öte nedir ki?
nına yerleşen İki’den dolayı Alma’yı annesi götürdü. Ka-
Peki, tüm anlatılarda “kötü”ye ilişkin bu bakış açı-
yorgun olsa da Üç yüzün- lem, kâğıt ve gözlükle do-
sını görseydi insanlık, kendisini korumak dışında
den uyuyamıyordu. nanmış Avcı, Alma’ya yolu
kötüyle aynı tepkiyi vermeyi seçmeyen bireylerin
İşte bu aralarda bir yer- gösterdi.
toplumu mümkün olur muydu?
de insanlar Alma’ya “Tu- Düşebileceğim not,
Tarih boyunca insanın şeytanı, gölgesi, karanlı-
hafsın!” dedi. Alma tuhaf Avcı’nın şekerleri, kli-
ğı, zaafı gibi pek çok şekilde ifade edilen tüm cana-
olmak istemiyordu, işte nik bir vaka olmadıkça
varlarının tek kaynağının “korku” olduğunu bugün-
bu yüzden yalan söyle- ilaç kullanımına karşı bi-
kü ben olarak söyleyebiliyorum.
meye başladı. ri olarak çocuklarla ki-
Alma gibi ben de epey küçükten başladım cana-
Sonra Dört geldi, ışıl tap üzerine sohbet edi-
varlarıma bakmaya; kimisiyle başa çıkabildim ki-
ışıl, sürekli bir şey- lecek bir başlık olarak bence
misini de tanımlamaya gücüm yetmeyince “bilen”e
ler yapması için dürt- değerli.
danıştım.
tü Alma’yı ve Alma Alma ve Ye-
Bu yolculuğum da insanların kendileriyle ilgili be-
Dört’ü sevdi. Ama di Canavar’ı oku-
yanlarının ötesinde, yenişip yenişemedikleri cana-
günün sonunda, aslın- mak akıcılığıyla ne ka-
varlarını görme zenginliği kazandırdı bana.
da yapması gereken hiçbir şe- dar kolaysa konusu bakımın-
Bir anlatıcının metninin zenginliği de, hele ki
yi yapamadığını fark etti. dan o kadar zor ama Canavar
kötü’nün neden kötü olduğunun es geçilmediği ve
anti kahramanların ana karakter olarak rahatlıkla Bir, diğerlerinden hoşlanma- Avcısı’nın da Alma’ya dediği
dığı için şimdi daha öfkeliydi. gibi diyorum ki, “Başarabilirsi-
yazıldığı günümüzde, canavarlarıyla tanış olma ce-
saretiyle paralel zenginleşiyor. Alma susmalarını istiyordu, ba- niz!” Hatırlamaktan, anlamak-
ğırdı ama kimse susmadı, ka- tan, farkına varmaktan kaçacak
ranlık artık daha koyuydu. Desen: SELENE M. PASCUAL yerimizin olmadığı bu metni altını
ALMA’NIN CANAVARLARI
Her şey karanlıkla başladı. “Kocaman ve sonsuz Ve Beş çıkageldi: “Derslere odaklanamadıktan son- çizerek ebeveynlere öneriyorum ki içine kapandığı-
bir karanlık.” Hiçbir yerden hiçbir ışığın yayılmama- ra okula gitmenin ne anlamı var ki?” nı göremediğiniz çocuğunuza ikide bir, “Çık bi hava
al, geçer demeyin!”
sının nedenini anlayamayarak bakınırken Alma, ilk
n
canavarıyla karşılaştı. ALTI, YEDİ VE CANAVAR AVCISI
Atlayıp zıplayan, koşturan, sinirleri bozuk Bir de- Dışarıya karşı giydiği ışıltılı ceketi ve yalanlarıyla Alma ve Yedi Canavar / Iria G. Parente, Sele-
di ki: “Tabii ki sinirlerini bozacağım! Ben sadece in- Alma içerde yalnızdı. ne M. Pascual / İllüstrasyon: Noa Galan / Çevi-
sanların sinirlerini nasıl bozacağımı bilirim. Bu hiç iyi Aslında tam olarak yalnız da değildi. Bir, İki, Üç, ren: Esma Fethiye Güçlü / Genç Timaş / 208 s. /
bir şey değil ama çok şaşırtıcı bir şey de değil çün- Dört ve Beş ne yapıyorlarsa sürekli onu yapıyorlar- 11+ / 2022.
6 Ekim 2022
22