Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SEMA SANDALCI’DAN ‘HOMEROS DESTANLARI VE HOMEROS SÖZLÜĞÜ’ Sağlam bir ruh ve karakter gücü Trakya Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sema Sandalcı, antik çağın iki büyük destanını yeniden dilimize kazandırdı. Sema Sandalcı ile destanları ve çevirileri konuştuk. NURGÜL ATEŞ İlyada ve Odysseia destanlarını yeniden çevirdiniz. Sizce önceki çevirilerin nesi eksikti? Eski metin çevirileri, klasik filoloji için önemlidir ve görevdir. Tüm metinler olabildiğince doğru çevrilmeli ve yorumlanmalıdır. Bu bakımdan yetkinliğe ulaşana dek tekrar tekrar ele alınmaları gereklidir. Aslında ben bu iki destanı bir öneri üzerine ele almıştım, ana metinle karşılaştırılınca bazı eksiklikleri ve hataları fark ettim, böylece çalışmaya başladım. n Bu eserlerin başka dilden çevirilerine nasıl bakıyorsunuz? Ayrıca elimizde olan Azra ErhatA. Kadir çevirisine ne dersiniz? Karşı çıkacak değilim ama önemli olan ana metine yakınlıktır. Eski Yunanca, Latince zahmet isteyen diller, ama bunu başarmak zorundayız. Sonuçta çoğu metin bu toprağın sesidir. Biz bu sesi, aslına uygun, kendi dilimize aktardığımız ölçüde çevirimizin ve bilgimizin bir değeri olur. Azra ErhatA. Kadir ikilisi ise bir zoru başarmıştır. Azra Erhat çalışmaları ve kültürüyle ülkemizde klasik filolojinin öncüsü olmuş, Anadolu aydınlarının içinde de önemli bir isimdir. Fakat İlyada ve Odysseia çevirilerimiz ortada, yorumu okuyucuya bırakmak isterim. n Herşeyin çabuk tüketildiği bir dönemde, birkaç bin yıl öncesinden gelen Homeros metinleri günümüz insanına sizce neler katabilir? Kısaca ruh ve karakter zenginliği, yaşadığın yere duyman gereken saygının nedeni, ölçüsü diyebilirim. Örneğin İlyada, savaş destanı olmasına karşın, içerdiği dizeler, bugün toplum yaşamımızdaki pekçok değeri geçmişle karşılaştırmada sağlam bir mihenk taşı niteliğinde. Aslında bu bakım 10 9 Ocak 2020 dan her iki destanın kapsamı geniş. Örneğin geçmişte yeminin değeri neydi, günümüzde nedir? Bugün “ata” dediğimiz geçmiş büyüklere saygının önemi neydi, bunları destanlarda görebilir ve önemini anlayabiliriz. Bunlar ve daha başka birçok iz, eski metinlerde devamlılık göstermekte. Böylece yaşadığımız coğrafyanın olaylarını, sürdüğümüz gelenek ve yaşam tarzlarının açıklamasını görebilmekteyiz. Çünkü bu iki destan, gerek yönetici ve gerek halk arasında aileye, anababaya, vatana, atala ra ve dine bağlılık duygusunun kazanılmış olunduğunu gösteren ilk edebi örneklerdir. İlyada’da vatanı ve halkı için soylu, erdemli duruş ve doğru kararı almak için savaşan her iki taraftan kahramanlarının nasıl bir gayret içinde olduğunu görüyoruz. Bu gayret onların, hem sorunu çözme gücünü, hem de sıradan olan insanlarla farklarını ortaya koymakta, ayrıca bunu yaparken Anadolu medeniyetinin farklılığı da ortaya çıkmaktadır. Nitekim Odysseia’da da hayatta kalma mücadelesinde aile bağının rolünü görebilmekteyiz. n Bu savaşta taraf tutsaydınız, siz Troyalılardan mı yoksa Akhalardan mı olurdunuz? Homeros’un da tuttuğu bir taraf var mıydı? Destanın anlatımında bir taraf tutma yok. Zaten her iki taraf da olağanüstü karakterlere sahip, inançları aynı. Fakat Troyalıların Akhalardan çok daha insancıl, daha zengin, refah içinde, adaletli ve düzenli yaşadığı, aşırılığa ve lükse düşkünlüklerinin olmadığı görülmektedir. Gök tanrısı Zeus bile Troyalıları ve Troya kentini kollamaya çalışmakta. Homeros’un da taraf tutmadığı kanısındayım, anlatımın gücünden dolayı ben de taraf olamıyorum. Ama Troya’nın yıkılışının, yiğit insanların ölmesinin, özellikle Hektor’un yurdunu, halkını korumak için verdiği mücadelenin ruhu, Homeros kadar, her çağın okuruna da hüzün verdiği kanısıydayım. n Troya’daki yönetim düzeni ve kent mimarisinin eşsiz görkeminin izlerini bugün ele aldığınızda sizce Batının mı yoksa Doğunun mu etkisi bulunmakta? Destanın ve kentin öyküsünde Troya’da Girit’in, Samotrake adasının ve yerel izlerin önemli etkisi var. Ama Giritte kimler yoktu ki? Troya’da Anadolu öğeleri yoktur diyemeyiz, çünkü müttefik bağı var. Fakat Troya mimarisindeki sağlamlığın ve görkemin gücünün bizi Mezopotamya etkili izlere ve bilhassa yönetim düzeninin sadeliğinin de yerel birikime götüreceği düşüncesindeyim. n Destanlarda dikkatinizi çeken bir düşünce oldu mu? Öncelikle komutanların savaşçıları boşa ölmesin, aile ocakları sönmesin diye tanrısal sorumluluklarla karar almaya çalışmaları, sağlam bir düşünme ve karakter gücünü göstermektedir. Hatta ordular yerine iki taraftan teke tek dövüşme öne çıkmıştır, nitekim coğrafyamızda tarih boyunca savaşlarda teke tek örneklerinin bulunması, bu düşüncenin ve bu anlayışın süre gelen izlerini göstermekte. n Bu iki destanın çocuklara uyarlanmış yayınları mevcut, onlar için ne dersiniz? Elbette çocuklara yönelik anlatısının olması iyi bir şey. Bana da böyle bir teklif geldi. Bu vesileyle yabancı dilden çevrilen mevcut bir uyarlamayı okudum. Nasıl desem, hiç beğenemedim. Özellikle İlyada, anlatım biçimiyle, destanın ana öğelerinden uzaklaştırılmış. Erdem, insani değerler ve akıl gücünün yerini alaysı ifadeler almış. Troyalılar ve Akhalar niçin savaştıklarını dahi bilmeyen amaçsız insanlar gibi gösterilmiş. Oysa çocuk demek, gelecek nesil demek. Onlara ne kadar doğru şeyler verirseniz, toplum o derece düzeyli olur. Doğru bilgi, doğru yaklaşımı ve öngörüleri getirir. Yanlış bilgi de tam tersini. Bu uyarlamaları okuyan çocuk, bu destanların önemini kesinlikle anlayamaz. Hatta bir daha eline alma isteği bile duymaya bilir, böylece geçmişe ilgisi bile azalabilir. Bu iki destanı çevirirken şunu da amaçlamıştım, eğer yabancıların yorumlarına bağlı çeviriler yaparsak, bir şekilde hep onların bakışına da bağlı kalırız. Ama kendimiz ele alırsak birçok ortak paydayı görür, daha sağlıklı yorumlarız. Homeros sözlüğünü de bunun için hazırladım. Kelimeler, bir metnin sağlamasıdır. n Bu iki önemli destanla ilgili yeni bir çalışma ya da bir öneriniz var mı? Bu iki destan gerçekten çok etkileyici. Destandaki kelimeler üzerine çalışmayı istemekteyim. Fakat bu destanları çevirmeden çok önce, Yunanlı şair Yannis Riços’un sesiyle Euripides’in Troyalı Kadınlar tragedyasını Yunanca CD olarak dinledim, keşke İlyada ve Odysseia için de böyle epik bir seslendirme yapılsa demiştim. n Son bir sözünüz var mı? Burada okura, bu üç bin yıl öncesine ait destanlarda yaşam sürmede doğaya saygının, aileye bağlılığın ve kişiliği geliştirmenin ne denli önemli olduğunu göstermeye çalıştık. Bu yüzden Atatürk’ün düşüncelerini, Gelibolu’da başlattığı mücadelenin anlamlarını, bize bıraktığı emanetleri, ayrıca bugünkü savaşları, özellikle nedenlerini çok iyi analiz etmeliyiz. Çünkü bugün tarihimiz ve kültürümüz çok yanlış yerlere sürüklenmektedir. Bunun için son elli yıldır yapılan göçlerin olumsuz yanlarını görme vakti gelmiştir, insan hayatına saygılıyız, ama değişim ve dönüşümlerin artık buna bağlı olarak sürdürülmekte olduğu açıktır. n İlyada / Homeros / Çeviren: Sema Sandalcı / Yapada Yay. / 2019. Odysseia / Homeros / Çeviren: Sema Sandalcı / Yapada Yay. / 2019. Homeros Sözlüğü / Hazırlayan: Sema Sandalcı / Yapada Yay. / 2019.