Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
>> bir olmadığımız, onu kendi parçamız gibi görmediğimizden sanki kayıp gider ellerimizden. Kapıyı açarız fakat bu artık anlamsızdır, önemsizdir, bir odadan öbürüne girmek için yaptığımız bir şey olmanın ötesine geçmez. Dünyamızı şimdi olduğu gibi göstermek istiyorum sana: Kapı, yerler, musluk ve lavabo, mutfak penceresi duvarına yakın duran bahçe sandalyesi, güneş, su, ağaçlar...” Karl Ove Knausgaard Sonbahar’la okurların karşısında. Frankenstein Bağdat’ta / Ahmed Saadavi / Çeviren: Süleyman Şahin / Timaş Yayınları / 320 s. ABD işgali altındaki Bağdat’ın yıkıntıları arasındaki tuhaf sakinlerinden Hadi, boş zamanlarını kahvehanelerde hikâyeler anlatarak geçiren bir eskicidir. Yıkık evlerden, çöp yığınlarından, patlama alanlarından topladığı döküntülerin yanında çok tuhaf şeyler de vardır aslında: Ceset parçaları… Bu parçaları bir ceset yaratmak için bir araya getirmedeki asıl amacı iddiasına göre hükümetin bunları insan olarak tanıması ve hak ettiği bir defin vermesidir. Fakat bir gün ceset kaybolur ve hemen ardından ürkütücü cinayetler dalgası şehri kasıp kavurmaya başlar. İfadelere göre katil vurulsa da yaralanmaz, ölmez; üstelik korkunç görünümlü bir canavara benzer. İşte böylece Hadi, hayatta kalabilmek için insan vücuduna ihtiyaç duyan bir canavar yarattığının farkına varır: Geçmiş hesapların peşine düşen bir intikam makinesi. Homeros İçin Bir Gezi Rehberi / John Freely / Çeviren: Abdullah Yılmaz / Alfa Yayınları / 352 s. Bu kitap, bir gezgini, Troia savaşından sonra birçok maceranın ardından İthake’deki evine, ailesinin yanına dönen Odysseus’un peşinde, Troia’dan başlayıp Türkiye’nin Ege kıyıları boyunca ve Akdeniz sahillerinde dolaştırarak Homeros’un İlyada ve Odysseia destanları için bir rehber olmayı amaçlıyor. İzonomi ve Felsefenin Kökenleri / Kojin Karatani / Çeviren: Ahmet Nüvit Bingöl / Metis Yayınları / 200 s. Antik Yunan’ın en önemli merkezlerinden Atina, genellikle felsefenin ve demokrasinin beşiği olarak görülür. Karatani ise bu yaygın görüşü sorgulayarak yeni bir çıkış noktası işaret ediyor: İyonya. Karatani’ye göre Atina’daki sistem günümüz demokrasisinin öncülü olmakla birlikte, aslında İyonya’daki daha eşitlikçi bir sistemin yani izonominin “yozlaşmış” biçimiydi. Atina’daki demokrasi sınıf ayrılıklarını ve köleliği engellemezken insanların hareket özgürlüğüne sahip olduğu İyonya’daki izonomi, gerçek bir ekonomik ve siyasi eşitlik sunuyordu. Karatani her şeyden önce günümüzde demokrasinin karşı karşıya olduğu ciddi sorunları aşabilmek için bunların Antik Yunan’daki prototiplerine bakmak gerektiğini vurguluyor ve bizi reel demokrasinin potansiyel tehlikelerine karşı uyarıyor. Nataşa’nın DansıRusya’nın Kültürel Tarihi / Orlando Figes / Çeviren: Figen Dereli / Yapı Kredi Yayınları / 592 s. Siyasi görüşleri nedeniyle resmi Rusya’dan, eğitimleri nedeniyle köylü Rusya’dan dışlanan Rus sanatçılar, edebiyat ve sanat aracılığıyla ulusal değer ve fikirler topluluğu yaratma görevini üstlendi. Rus geleneğinin Puşkin, Gogol, Tolstoy, Turgenyev, Dostoyevski, Çehov, Çaykovski, RimskiKorsakov, Stravinski, Prokofyev, Şostakoviç, Chagall, Kandinski, Mandelstam, Ahmatova, Nabokov, Pasternak, Meyerhold ve Eisenstein gibi büyük kültürel şahsiyetleri sadece “Rus” değil, aynı zamanda Avrupalıdır. Nataşa’nın Dansı, bir fikir ve kültür tarihi olarak tamamen farklı bu iki dünyanın, üst sınıfın Avrupai kültürü ile köylü sınıfının Rus kültürünün karşılaşmasını ele alıyor. Stalinİktidar Paradoksları (18781928) / Stephen Kotkin / Çeviren: Ali Selman / İletişim Yayınları / 1096 s. Stephen Kotkin, üç ciltlik büyük emek ürünü eserinin bu ilk cildinde, yirminci yüzyıl tarihinin şüphesiz en etkili siyasi şahsiyetlerinden Stalin’in Çarlık Rusyası’ndan Ekim Devrimi ve sonrasına uzanan 18781928 arası “yetişme” sürecini anlatıyor. “Stalinizm”in kuluçka dönemi olarak da okunabilecek bir süreç. Stalin’in gençlik dönemi ve onun Sovyet iktidarının ilk on yıllık döneminde bir lider olarak sivrilmesinin seyrini anlatan kitap, genç Stalin’i son derece canlı tasvir ediyor: Kabadayı kültüründen de beslenen bir gözüpeklik, yoldaşlarını “düşmanlaştırabilen” bir rekabet ve kuşkuculuk, “sıradan“ kadroları örgütleme kabiliyeti. Sıradan olan veya öyle görünen bir militanın, liderliğe açılan yolu… Temel Şeyler / Eliot Weinberger / Çeviren: Fahri Öz / Heretik Yayıncılık / 200 s. Günümüzün en yenilikçi yazarlarından biri olan Weinberger, bir edebi arkeologgök bilimciantropolog bilgeliğiyle, evrendeki binlerce şey hakkındaki masallar, hikâyeler, düşünceler aracılığıyla bize rehberlik ediyor. Bir ‘dünya edebiyatı’ yapıyor ve okuru büyülü halısıyla dünyanın dört bir yanına götürüyor. Mandayyalardan Empedokles’in hayatına, Nazca çizgilerinden Grönland’ın buzlu dünyasına, gergedanlardan kaplanlara, çöllerden Çin hanedanlıklarına bir anlatılar sarmalı oluşturuyor ama hep yeryüzünün kuraklaşmasına duyulan bir hüznün eşliğinde. Osmanlı Donanması / Daniel Panzac / Çeviren: Ahmet Maden, Sertaç Canpolat / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 600 s. Cezayir’den Azak’a, Selanik’ten Muha’ya imparatorluğun birliğini ve toprak bütünlüğünü korumak, isyan eden sahil eyaletlerinde asayişi sağlamak, Venediklilere ve Çarlık Rusyası’na karşı mücadeleyi yürütmek… Tam üç buçuk yüzyıl boyunca Osmanlı donanmasının asli görevleri buydu. Osmanlı denizcilik tarihinin duayen ismi Daniel Panzac, Karadeniz, Ege ve Kızıldeniz’de kol gezen gemileriyle, zaferleri kadar yenilgileriyle, arı kovanı gibi çalışan tersaneleriyle, kurulan ve bozulan ittifaklarıyla; leventleri, korsanları ve Avrupalı mühendisleriyle Osmanlı donanmasının serüvenini capcanlı bir dille anlatıyor. Virginia Aksan’ın Türkçe baskıya yazdığı özel sunuş yazısında da belirttiği üzere Osmanlı Donanması, Türk denizcilik tarihi literatüründe kalıcı bir yapıtaşı. Korsanlar ve İmparatorlar / Noam Chomsky / Çeviren: Aslı Önal / Ayrıntı Yayınları / 336 s. Chomsky, Korsanlar ve İmparatorlar’da; bu algı ikliminin yaratılmasında, haberlerin medyadaki işlenişinin, medyanın olayın failinin kim olduğuna göre değişen iki yüzlü tavrının, devlet politikalarını meşrulaştırmak maksadıyla akademide üretilen çalışmaların ve hatta uluslararası kuruluşlar tarafından alınan, ne hikmetse İmparator ve müttefikleri açısından herhangi bir bağlayıcılığı olmayan kararların oynadığı rolü büyük bir maharetle ortaya koyuyor. Hâkim sistemde “ulusla rarası terörizm”in İmparator’un işine gelen bir kavramsal çerçevede nasıl sunulduğunu, George Orwell’in 1984 romanının kurgu dili olan Yenikonuş’u aratmayan bir biçimde sözcüklerin gerçek anlamlarından nasıl arındırıldığını, tekil olaylar ve muteber gazetelerde yayımlanmış haberler üzerinden irdeleyerek “dünyanın en önde gelen terörist devleti” ilan ettiği ABD’yi o bilindik ironik üslubuyla bir kez daha hedef tahtasına oturtuyor. Çarlık Yönetiminde Kars, Ardahan, Artvin / Candan Badem / Aras Yayıncılık / 632 s. Halk arasında 93 Harbi olarak bilinen 18771878 OsmanlıRus Savaşı sonunda Çarlık Rusyası, bugünkü Kars, Ardahan ve Artvin illeri ile Erzurum’un bir kısmını topraklarına katmış, bu bölgeleri Kars ve Batum oblastları olarak yönetmeye başlamıştı. İki imparatorluğun sınırında süren savaşlar, nüfus hareketleri, göçler ve devrimlerle çizilen bölgenin tarihinde Rus yönetiminin hüküm sürdüğü 18781918 arasındaki bu kırk yıl, Türkçe kaynaklarda yeterince incelenmiş değil, yapılan çalışmalar ise bilimsel tarafsızlıktan hayli uzak. Candan Badem’in Rusya, Gürcistan ve Ermenistan’daki arşivler ile Osmanlı arşivlerine dayanan bu çalışması, bölgede yaşanan ekonomik, idari, siyasal ve kültürel değişimleri ilk kez bu kadar derinlemesine ele alıyor. Türkiye Komünist Partisi Yayınlarında Kürtler / Yayına Hazırlayan: Fevzi Karadeniz / Belge Yayınları / 456 s. Türkiye Komünist Partisi, Türk, Kürt, Ermeni, Laz, Rum, Çerkes, diğer ulus ve azınlıklardan gelme komünistlerin ilk partisi. Bunların ortak değeri. TKP başka bazı konularda da “ilk.” Kürtlere statü olarak özerkliği ilk öneren, anadilde eğitimi ilk savunan ve ilk Kürtçe radyo yayını yapan parti. Fevzi Karadeniz’in yayına hazırladığı Türkiye Komünist Partisi Yayınlarında Kürtler’de, TKP’nin Kürt Sorunu’na nasıl yaklaştığını ve önerdiği kalıcı çözüm yöntemini tarihe bakarak gösteriyor. Kardeşler Takımı / Stephen E. Ambrose / Çeviren: Selçuk Uygur / Kronik Kitap / 416 s. Normandiya’da, bir kısmı günümüzde hâlâ Amerikan askerî okullarında ders olarak gösterilen >>Brécourt Manor Taarruzu gibi ba şarılar kazanan Easy Bölüğü, tarihin 72 8 Kasım 2018 KItap