Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
>> yıllar... III. Selim, II. Mahmut, Abdülmecid ve Abdülaziz gibi sanatçı kişilikli ve Batı’nın medeniyetini, sanatını, Osmanlı’ya taşımak isteyen Osmanlı Sultanları döneminde İstanbul artık resmedilir olmuş. İyi ki gelmişler, iyi ki resmetmişler diyerek işe yoğunlaştık. Melling, 1784’de İstanbul’a gelse de resimlerini 18051819 yılları arasında yayınlamış ve müthiş önemli bir kitapta toplamış çizimlerini. “Voyage Pittoresque de Constantinople et des Rives du Bosphore” gözlemlere dayanan metinleriyle de güçlü bir kitap. Melling’in, himayesinde yaşadığı III. Selim’in kız kardeşi Hatice Sultan ile ilişkileri ve mektuplaşmaları da ayrı bir öykü konusu. Melling, Hatice Sultan için küçük mimari projelerden dekorasyon işlerine hatta Hatice Sultan’ın Boğaz’daki yalısının yapımına kadar pek çok iş yapmış. Bu işbirliği uzun yıllar sürmüş. O dönemle ilgili ilginç bir ayrıntı da Melling ve Hatice Sultan’ın belki de tarihte ilk defa Osmanlı Türkçesini Latin alfabesine uyarlayıp yazışmalarında kullanmaları. Çok sayıda mektupları Paris’te özel bir koleksiyonda saklanıyor. Sergimizde o mektupları da yayınlayacağız. Hatice Sultan’ın “Melling Kalfa” diye başlayan, “sarayımı yetiştiresin, çiçekleri güzel edesin” diye devam eden mektupları önemli tarihi belgeler niteliğinde. Joseph Schranz’ın özellikle Karadeniz’den Marmara’ya, Boğaz’ın iki yakasını ayrı ayrı gösteren tablolarına, resimsel güzelliklerinin yanı sıra edebi bir roman gibi de bakılabiliyor. J. F. Lewis, “Constantinople” adlı büyük boy, suluboya tekniğiyle hazırladığı İstanbul resimlerinden oluşan kitabını 18356’da yayınlamış. Oysa İstanbul’a gelişi 1837 yılında. Bir arkadaşının eskilerinden yola çıkarak çok sıcak ve gerçekçi İstanbul resimleri yapabiliyor. Sergimizde bu resimler de izlenebiliyor. Thomas Allom ve W. H. Bartlett gravür olarak aşina olduğumuz görün tülerin ressamları. Tarihe ilişkin tüm kitaplarda belge ya da görsel olarak kullanılan bildik İstanbul gravürlerinin yaratıcıları. Bartlett’in resimlediği eserlerin en ünlüsü ise metinlerini Miss Julia Pardoe’nun yazdığı “The Beauties of the Bosphorus” adlı kitap. Bu gravürlerin ve kitapların orijinalleri de dijital serginin ayrı salonlarında incelenebiliyor. İvan Ayvazovski ise Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz ve Sultan II. Abdülhamit dönemlerinde İstanbul’a gelmiş, saraylarda ağırlanmış ve Osmanlı nişanlarıyla ödüllendirilmiş. Aşık olduğu İstanbul’un 200’den fazla tablosunu yapmış. Kırım’daki Ayvazovski Müzesi’nden Gül İrepoğlu, 1800’lü yılların ortalarında İstanbul’a gelen ressamlardan Ayvazovski’nin (solda) gizli güncesinden yola çıkarak sergiye özel bir aşk romanı yazdı. başlayarak, Moskova ve St. Petersburg ile birlikte 20’den fazla Rus müzesinden özel izinlerle sergi ve yayın hakları elde edildi. Bu sergi İstanbul için, İstanbullular için özel bir deneyim olacak. Sergiye gelenler doğrudan dijital serginin olduğu salona girmeyecek. Önce ekranlarda kendilerini 200 yıl öncesinin caddelerinden, meydanlarından geçerken görecekler. Sonrasında, ilk olarak altı bölümden oluşan, her biri bir sanatçıya adanmış 6 ayrı kompartımandan geçerek sergiye ulaşacaklar. Bu kompartımanlarda her sanatçı hakkında İstanbul deneyimlerine ilişkin bilgiler Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak veriliyor. Her kompartımanda interaktif ekranlar olacak. Bu ekranlar sayesinde ziyaretçiler önce o sanatçıyı tanıyıp eserleri hakkında bilgi sahibi olacaklar. Yine bu serginin içinde Türkiye’de ilk defa bir interaktif kitap olacak. Bü Pitoresk İstanbul, dijital bir sergi ama yüzlerce orijinal eser de var. Bu sergi İstanbul için, İstanbullulara özel... yük projeksiyon cihazlarıyla yönetilen bir kitap. Kitabın sayfası çevrildiğinde gördüğünüz herhangi bir gravüre, resme ya da metne dokunduğunuzda hareketlenip videoya dönüşecekler. Bu deneyim de daha önce İstanbul’da hiç yaşanmamıştı. n Alışılmış sergilerin dışında kitapların ve edebiyatın özel bir ilişkisi var galiba sergiyle. n Çok doğru. Bu sergi için 10 ayrı kitap hazırlandı. En önemlisi sergiye özel bir roman yazıldı. Sanat tarihçisi ve mimar ama en önemli özelliği yazarlığı olan Gül İrepoğlu, 1800’lü yılların ortalarında İstanbul’a gelen ressamlardan Ayvazovski’nin gizli güncesinden yola çıkarak bir aşk romanı yazdı. Roman, Ayvazovski’nin çizimleri ve Rusça el yazılarından oluşuyor. Sayfa kenarlarında el yazması Rusça metnin Türkçe ve İngilizceleri yer alıyor. Rusların da, yabancıların da, Türklerin de zevkle okuyabilecekleri başarılı bir kitap konsepti gerçekleştirdik. Gül İrepoğlu dönemin tüm özelliklerini ve havasını yansıtan müthiş bir aşk öyküsü yazdı. Sergi araştırmalarımız bizi Londra’da Sotheby’s ve Christie’s müzayede evlerinin uzmanlarıyla buluşturdu. Ayvazovski üzerine 20 yılda hazırladıkları iki büyük ciltlik eserlerini tek cilt ve Türkçe olarak sergiye yetiştirdik. Duvara asılıp seyredilecek bir kitap oldu. Sergiye gelenler veya kitabı edinenler ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaklar. Ayrıca editörlüğünü yaptığım kitapta, “Ayvazovski’nin İstanbul’u”nun serüvenini anlattım. Bu kitapta, sergi için yardımlarını esirgemeyen yine Ayvazovski uzmanı Sergei Levandowskii’nin, Ayvazovski Müzesi Müdürü Tatyana Gayduk’un ve Gül İrepoğlu’nun yazıları yer alıyor. Ayvazovski tablolarının metinlerini ve topoğrafik bilgilerini ise sergi süresince büyük katkılarını gördüğümüz dostumuz Sinan Genim hazırladı. Sergide eserlerine yer verdiğimiz altı sanatçının her biri için de kolayca satın alınabilecek, sergi anısı gravürtablo kitaplar da yayınladık. Kısacası resmi, müziği ve edebiyatı teknolojiyle harmanlayıp, yeni sanatsal hazlar üretmeyi denedik. n Serginin sürprizlerinden az da olsa bahsedebilir misiniz? n Dijital bir sergi olarak ilan ettik ama yüzlerce orijinal eseri de sergiliyoruz. Ayvazovski’nin üç yağlıboya tablosu orijinal eser olarak sergileniyor. Diğer beş sanatçının da 1800’lü yıllarda yayınlanmış kitaplarının orijinal nüshaları özel vitrinlerde sanatseverlerle buluşuyor. Altı sanatçı için, göz yanılsamaları esas alarak hazırlanmış üç boyutlu bir sergi denemesi de var Pitoresk İstanbul kapsamında. Ayrıca, kağıt sayfalarda video gösterebilen, resimleri ve yazıları değiştirebilen teknolojik bir kitap gösterimiz var. Önünde uzun vakitler geçirebileceğiniz interaktif bilgi istasyonumuz da ziyaretçileri bekliyor. Ekrandaki tabloların üzerinde yer alan noktalara dokunduğunuzda söz konusu kişi ya da olay hakkında bilgi edinebiliyorsunuz. n Kitapların tamamı Boyut Yayınları tarafından basılmıştır. KITAP 24 Mart 2016 15