Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ayla Yazgan’dan “Afife” ‘Kitap büyük oranda gerçeklere dayanıyor’ Ayla Yazgan, araştırmalar ve belgelerin izini sürüp tanıklarla konuşmaları sonrası Afife Jale’nin hayatını anlatan bir roman kaleme aldı. “Afife” adlı kitapta, Jale’nin zorluklarla dolu yaşamı, mücadeleleri ve hüzünlü bir şekilde tamamlanan hayatı anlatılıyor. Yazgan’la “Afife” hakkında söyleştik. r Erdal ATICI yla hanım Afife Jale’nin yaşamını roman yapmak nereden aklınıza geldi? Birkaç yıl önce TRT’de Selim İleri’nin sunduğu tarihe iz düşüren kadınlarla ilgili bir program izlemiştim. O beş kadından birisi Afife Jale’ydi. Yaşamı bir direnişin ve ardından gelen çöküşün öyküsüydü. O gün çok etkilenmiştim. Yıllar sonra aklıma düştü. “Yaz beni yaz beni” diyen Afife’den kurtulamadım. Biraz açar mısınız? Neyin direnişi ve nasıl bir çöküş bu? Afife on altı yaşında. Çamlıcalı Sait Paşa’nın torunu. Dedesiyle Direkler Arası’nda görmediği oyun kalmamış. 1918’de sanat okulunu bitiren Afife tiyatro aşkıyla yanıp tutuşuyor. O günlerde Darül Bedayi (Şehir Tiyatroları) Müslüman Türk kadınları için bir sınav açmış. Çünkü azınlık kadınlarının oynadığı aksanlı rollerin yanı sıra onlara da şans vermek istemiş. Afife de o sınava katılır ve kazanan dört kişiden biri olur. Babası oyuncu olmasına karşı. Bunu duyunca onu evden kovar. Annesiyle birlikte oturdukları köşkü terk eder. Afife ve Darül Bedayi bir şeyi hesap edememiş. Şeriat yasalarına göre Müslüman Türk kadınlarının sahneye çıkması vacip değil. O yüzden mi Afife Jale’nin sahne hayatı kısa sürmüş. Evet, hemen hemen oynadığı her oyunda; Yamalar, Odalık... Polis Tiyatroyu basmış kendisini ve yöneticileri karakola çekmiş çok kötü bir dille Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu hatırlatılmış. Gene o günlerde bunu doğrulayan bir genelge yayınlanarak Darül Bedayi’nin kapısına asılmış. Siz onun o günden sonra Milli Sahne ve Fikret Şadi’yle Anadolu’da savaş sırasında dolaşmalarını çok ayrıntılı biçimde anlatmışsınız. İşsiz kaldığını annesinin babasından kalan birkaç parça mal varlığını elden çıkararak evi geçindirmeye çalıştığını unutmayalım. Babasından helallik almaya gittiği, onun son nefesini verdiği o sahne çok hüzün verici. Gelelim çöküşe. Morfin bağımlısı olmasına... Evet ne yazık ki başarılarımızla ve zaaflarımızla insanız. Bu öykü de Bakırköy Akıl Hastanesi’nde son bulan hüzünlü bir yaşam. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I A Siz çok yukarıdan bir bakışla dediğiniz gibi hiç yargılamadan anlatmışsınız son dönemini. Yalnız morfin bağımlısı olmasını baş ağrıları için bir doktorun uyguladığı morfin tedavisine bağlamışsınız… Evet doğru. Genel kanı ailesinin Afife’nin kötü günlerinde ona arka çıkmaması yönünde. Sizin kitabınızda tam tersi. Yok! Ailesi büyük oranda desteğini esirgemiyor. Bir de aşkları ve evlilikleri var. Yeğeni Ziya kendisine âşık ancak tiyatroyu bırakmasını istiyor. Toprak ağası Eşref’de öyle. Selahattin Pınar’la aşk yaşayıp evleniyorlar ancak bu evlilik uzun sürmüyor. Yazdığınız biyografi değil de “roman’’ olduğuna göre ne kadarı gerçeklere dayanıyor? Bana bunu Haldun Dormen de sordu. Kitabın son bölümlerinde anlattıklarıyla bana yardımcı olmuştu. Kitaptan kendisine bir tane verdim. Okumuş. Çok etkilenmiş ancak merak etmekten kendisini alamamış. “Çok güzel yazmışsın ama bütün bunları nereden buldun, uydurdun mu?” dedi. Kitap çok büyük oranda gerçeklere dayanıyor ben sadece edebileştirdim. Satır aralarını doldurdum. Bir de Toprak ağası Eşref’le Afife arasındaki aşkı kurguladım. Bununla karşısına çıkanların ondan tiyatroyu bırakmasını vurgulamak için yaptım. Yararlandığınız kaynaklar ne? Nezihe Araz’ın Afife adlı oyununun İngilizce çevirisi. (Nilüfer Nizanoğlu Reddy) Mustafa Alabora’nın dayısı Selahattin Pınar’ın bir dönem Afife’yle evli olduğunu öğrenince Mehmet Ali Alabora’ya telefon etmiştim. Verdiği yanıt “O oyunda bütün gerçekler saklı o eser ailemizin yardımlarıyla ortaya çıktı” oldu. Başka nerelerden yararlandınız? İnternet kitapçılarından 1920’lere ait tiyatro dergilerini getirttirdim. O dergilerden Afife’nin çalıştığı tiyatro kumpanyalarını Milli Sahne ve Fikret Şadi ile Anadolu turnelerini öğrendim. O dergilerden biri Atatürk’ ün Ankara’da turnede bulundukları sırada Fikret Şadi’ye ödül verişini anlatıyor. Metin And’ın Tiyatro Tarihi adlı eseri o günkü tiyatroları ve tiyatro çevrelerini tanımam açısından çok yardımcı oldu. Sonra bir de Müjde Ar’ın oynadığı Afife filmi var. n Afife/ Ayla Yazgan/ Ürün Yayınları/ 120 s. 1279 2 1 A Ğ U S T O S 2 0 1 4 n S A Y F A 9