Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
OKURLA R A F üruzan, Türkiye’de baş döndürücü toplumsal, siyasal, kültürel parçalanmaların yaşandığı, suların en bulanık olduğu bir sırada yazdı Kırk Yedi’liler’i. Dönemin koyu karanlığında yaşanan acıları can alıcı yerlerinden yakalayan dev bir roman koydu ortaya. 68 kuşağı olarak da tarihe geçen ortalama 1947 doğumlu gençlerin 1960’ların özgürlük ortamında boy veren eşitlikçi bir dünya kurma düşlerinden 12 Mart 1971 darbesiyle uyanmalarının romanı oldu Kırk Yedi’liler: İdamlarla, işkencelerle, sokak cinayetleriyle mahkum edilen hayallerin, korkunç kâbusların romanı, bir anlamda Türkiye’nin en dramatik kuşağının romanı... Kırk Yedi’liler, toplumsal acıları kendine özgü duyarlıklarla bir dil ve edebiyat olayına dönüştüren Füruzan’a 1975 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü getirmişti. Yayımlanışının kırkıncı yılında özel bir baskıyla önümüze gelen romanı, Hülya Soyşekerci’nin yazısıyla yeniden gündeme getiriyoruz. Paul Theroux’nun kaleme aldığı ve 1986’da filmleştirilen “Sivrisinek Sahili”, bir ütopyanın peşinden koşup Honduras’a yollanan Allie Fox karakterinin, terk etmeye uğraştığı medeniyeti farkında olmadan oralara götürüşünün hikâyesi. Kitabı Ali Bulunmaz değerlendirdi. Daniel Alarcón, Türkçede yayımlanan ikinci romanı “Geceleri Daireler Çizerek Yürürüz”le yeniden önümüzde. Alarcón, küçük ama kendi şöhretini yaratmış gezici bir tiyatro grubunun gözünden, ülkesi Peru’nun yakın tarihine kapsamlı bir bakış atıyor bu romanında. Kitabı Eray Ak’ın kaleminden tanıyoruz. Yazılı sancılar P ervasız Pertavsız ENİS BATUR Pascal Quignard Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr www.twitter.com/CumKitap ascal Quignard’ın taze zengin metinler neyse ki. “Ağlayarak kitabı Piyano ve Solfej yazılabilir” diyor (öyle), “şarkı söyleyerek Dersleri, yazılmış üç hayır” (öyle mi gerçekten de?). Yazısı bir konuşma metnini içerişarkı, ilerliyor. yor. Bir hatip olmadığını biliyorum Donanım vurgularıyla (musiki, Latince, yazarın, konuşması gerekeceğini Yunanca üstünden) üstünlük tasladıöğrenince konuşmasını oturup ğı yolunda kimilerinin yargılı vargıları yazmıştır. Güzel bir yaş alma bebüsbütün yanlış mı? Piyano ve Solfej lirtisi, bu kez bir tür itiraf tonuna başvurDersleri’nde bu bağlamda da açık bir muş, yaşamöyküsel ağırlıklı üç parçada dirsek atış göze çarpıyor, hedef tanımı da. Org çalgıcısı bir ailenin fakir üyeleri yapmaksızın tokatlayıp devam ediyor. üzerinden musikiyi öğrenişi; derin bir Ama kitap, doğruluyor ana çizgisinde, dostluk öyküsü; kendisini çeviriye yönbu eğilimi: Bir bakıma kendini yoktan, lendiren Paul Celan için bir dikilitaş: daha doğrusu yoksulluktan var edişini Kitap bu üç odağa oturuyor. dayatıyor. Gövde izleklerini anadamarda koruyaÖtekilere hazır edilmişti her şey, diyor rak: Geçmiş (Zaman), yapıtlarla söyleşisanki, ben kendi kendime yaptım. ye dayalı bir yaşam Bakalım, zamanla, tarzını yüceltme, aynı çizgiden, bendillerarası incelikler zer tonda ve edada dünyasına yolculuk. başka metinler geleİlk kez öfkeli, cek mi? çünkü yaralı, yük* lenirken okuyoruz Yeni kuşak AmeQuignard’ı: Hem rikan romancılarıyla de Julien Gracq’a. yapılmış söyleşilerle İki sıra dışı kesişörülmüş bir belgesel meden hareketle. izledim geçenlerde. Ve ilk kez, alçakBenden bir sonraki Bugüne kadar 11 Eylül’le ilgili gerçekleri anlatan gönüllü koşullardan bir kitap yazılıp bir film çekildi mi? kuşaktan, çoğu akıllı gelmenin neredeyse ayrıcalığına sığınıve düzgün yazarlar. Amerikan edebiyatı yor yazar: Değer verdiği kimi yazarları ayrı bir ada. Poe’dan bu yana Avrupa’yı, (Desforéts, Gracq, Leiris, vb) neredeyse dünya’yı etkileyen çıkışları az değil: tuzukuru oluşları nedeniyle dirsekleyeMelville’den Faulkner’a, Beat Generarek. Şaşırttı ve biraz üzdü beni yaklaşımı tion takımından Pynchon’a, Barth’a, ben, okuru. Ashberry’ye. Bunun ötesinde, her zamanki gibi usta Bir noktada, Franzer’ın söylediğini işi, katman üstüne katman dökülmüş sevdim: Burada (New York) kimse ilgi P lenmiyor gerçek edebiyatla. Anlamış. Anlamak önemlidir. 11 Eylül yazılabilir mi, yazılmalı mı susulmalı mı konusu da açıldı. Foer’un romanına bakacağım. 11 Eylül’ü yazmanın bir yolu, kitapta ondan söz etmemekle de bulunabilir. * Kadının, kadınların iç dünyasına sokulmayı başaran erkekler, büyük olasılıkla bu konuda kendimi tutuk ve sınırlı bulduğum için, hayranlık uyandırıyor bende. Antonioni’nin 1955 yapımı, Pavese’nin bir öyküsünden özgürce yararlanarak gerçekleştirdiği Le Amiche’yi yeni izledim, Kızıl Çöl’de bana kalırsa doruğa ulaştırdığı kadın okuması için önemli başlangıç. Pavese eşcinseldi, kadın evrenini daha kolay kavrayabildikleri gerçek. Aynı kolaylık Antonioni için geçerli değildi oysa: Nasıl olmuş da, beş farklı kadın tipini bu kadar derinlemesine verebilmiş? Yazar, sanatçı sonuçta yakın ve yatkın olduğu izleklere yöneliyor serüveni boyunca. Arada, mesafeli durduğu bazı yaşam kesitleri, konular, sorunlar çeliyor aklını. Ya göze alıp dalıyor sisin içine, ya ürküyor ve geri adım atıyor. Ömrüm bir de bu soy yoklamalar içre geçti, geçiyor. Kadın dünyasına sokulmak, kadınlardan çok söz etmekle bir tutulmamalı. Nedim Gürsel örneğin, en çok kadınları anlatır, onları okuyabildiğini düşünmüyorum. İki kez kullandım fiili: Birer kitap mı sayıyorum kadınları, galiba. Farklı alfabelere, sökülenine sökülemeyenine dayalı metinler. İnsan, her gün okuduğu bir kitabı bile anlamakta zorlandığını anladığında içine doğru büzüşüyor. n Cesare Pavese İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1266 22 MAYIS 2014 n S A Y F A 3