Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Vitrindekiler Mehmet Fuad Köprülü Külliyatı 123 / Türk Edebiyatı Tarihi, İslam Medeniyeti Tarihi, Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri / Alfa Yayınları / 548 s., 416 s., 230 s. Mehmet Fuad Köprülü külliyatı gözden geçirilmiş baskılarıyla tekrardan okuyucu karşısına çıkmaya başladı. İlk üç kitap da Türk Edebiyatı Tarihi, İslam Medeniyeti Tarihi ve Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri. Türk Edebiyatı Tarihi; Türkiye’de edebiyat tarihi, hatta modern tarihçilik denildiğinde ilk akla gelen isim olan Fuad Köprülü’nün herkesin kabullendiği bu konuma ulaşmasını sağlayan en önemli eserlerinden biri. İslam Medeniyeti Tarihi; İslam kültürünü genel hatlarıyla öğretmek amacıyla İslam kültürünün başlangıçta İran ve Yunan uygarlıklarıyla karşılaşmasının sonuçlarına yoğunlaşarak ardından da olgunluk döneminin yaşanmasındaki Türk etkisini ayrıntılandırmaya girişiyor. Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri adlı kitap ise yayımlanmasının ardından Avrupalı tarihçiler arasında da büyük yankı uyandırmış. Köprülü sağlam bir tarihsel yönteme dayanarak, beylerbeyilik, kadıaskerlik, defterdarlık, kaptanpaşalık, vergi, tımar ve ordu sistemleri, hatta hadımağalık gibi Osmanlı devletinin temel müesseselerini ve bürokrasi unsurlarını tek tek inceleyerek, Osmanlı müesseselerinin Bizans müesseselerinin bir taklidi olmayıp, kendi geleneği içinde geliştiğini göstermiş bu kitabında. Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castellio Calvin’e / Stefan Zweig / Çeviren: Zehra Kurttekin / Can Yayınları / 248 s. Zweig’ın ilk olarak 1936’da yayımlanan tarihî monografisi, okuru, Fransız Reformcu Jean Calvin’in dinî diktatörlüğünün hüküm sürdüğü 16. yüzyıl Cenevre’sine götürüyor. Zweig’ın portresini çizdiği dönem, Tanrı kelamının öne sürülerek tüm yaşam alanlarına müdahale edildiği, karşıt görüşlere yasak ve ceza aracılığıyla set çekildiği bir zorbalık dönemi. Fransız hümanist din adamı Castellio’nun, Calvin’in tahakkümüne meydan okuyuşu, Zweig’ın tarihî monografisinin ana eksenini oluşturur. Almanya’da nasyonal sosyalizmin hüküm sürdüğü dönemde yayımlanan kitap, Zweig’ın kendi çağının diktatörlük rejimine yönelttiği bir eleştiri olarak da okunabilir. Kehanetin Gölgeleri / William Blake / Çeviren: Tozan Alkan / Varlık Yayınları / 280 s. Deha ile delilik arasındaki sınırda yaşayan William Blake, şiirde ve resimde karmaşık bir sembolizmle kişisel bir mitoloji kurarak Romantizm akımının öncülerinden biri oldu. Kilise ve devletin baskıcı anlayışına karşı çıkarak toplumsal adaleti savundu; kaynağını Tevrat’tan alan derin bir hümanizmayı S A Y F A 2 0 n 2 2 M A Y I S 2 0 1 4 senaristlerinden biri olarak, bir film senaryosunun nasıl başlayıp değişerek evrildiğini ve yönetmen için nasıl bir kılavuz haline dönüştüğünü de göstermeye çalıştığı özgün bir yol hikâyesi niteliği de taşıyor Evvel Zaman. Hkâyenin hikâyesini okumaktan hoşlananlara... İktidarın Şiddeti / Hazırlayanlar: Simten Coşar, Gamze YücesanÖzdemir / Metis Yayınları / 284 s. AKP politikalarının, partinin iktidara gelişinden bugüne sürekli çarpıcı çelişkiler ve ikilikler taşıdığı malum. Bu ikiliklerin izini sürdüğümüzde hepsinin tek bir büyük ikilikten türediği görülüyor: Bir yanda neoliberalizm, yani bireycilik, diğer yanda İslamcılıkTürkçülük, yani cemaatçilik. Bu ikiliği nasıl anlayabiliriz? “AKP hükümetlerinin yönetiminde geçen yıllar şiddet, baskı ve eşitsizliğe dayalı neoliberalizm ile İslamcı politikaların eklemlendiği bir dönem olarak ele alınmalı,” diyor elimizdeki kitap. Ve devam ediyor: “Neoliberalizmin kaba şiddetinin İslamcı siyaset yoluyla yerlileştirilmesi bugün hem devletin hem toplumun iliklerine kadar işlemiştir.” Kitabın farklı bölümlerinde bu yerlileştirme süreci devlet, hukuk, uluslararası ilişkiler, sivil toplum, yurttaşlık, sosyal politikalar ve toplumsal cinsiyet düzeyinde ele alınıyor. Osmanlı Devleti’nde Elçi Kabulleri / İbrahim Yıldırım / Kitap Yayınevi / 278 s.. Kurallara bağlılık ve bunların uygulanmasına aşırı derecede önem verilmesi Osmanlı Devleti’nin yapısal bir özelliğiydi. Bu titizlik özellikle elçi kabul törenlerinde kendini gösterirdi. Kabul törenleri yabancı devletlerle ilişkilerin durumuna göre şekillenirdi. Bir ülkeyle ilişkilerde gerginlikler varsa bu mutlaka kabul törenlerine de yansıtılırdı. Kabul törenlerinde devlet gücünün gösterilmesine de çok önem verilirdi. Belli günlerde ve çok sıkı protokol kuralları çerçevesinde kabul edilen elçiler ve maiyetleri, karşılanışlarından uğurlanana kadar geçen sürede gördükleri hiyerarşik düzen ve güç karşısında saraydan çok etkilenmiş olarak çıkarlardı. Devletin kendini gösterme alanı olarak da algılanabilecek denli önemli kabul edilen elçi kabul törenlerini İbrahim Yıldırım kitabında tüm detaylarıyla ele alıyor. Bu Bir Günlük Değildir / Zygmunt Bauman / Çeviren: Didem Kizen / Jaguar Kitap / 286 s. Bu Bir Günlük Değildir, her ne kadar ismi aksini iddia etse de, bir günlük: Bazen bir pipo ne kadar pipo ise veya Bauman’ın seksen beş yaşından sonra tutmaya başladığı bir “günlük” ne kadar “günlük” olabilirse... Aynı zamanda güncel: Bir sosyolog olarak Facebook, sanal gerçeklik, öğrenci hareketleri gibi konularda düşünen Bauman, filozof derinliği ve arşivci dikkatiyle güncelden tarihe de uzanıyor. Yine de bu günlük, hiçbir şekilde gündelik değil. İnsanoğlunun temel dertlerinin bugünlerdeki görünümlerine yoğunlaşırken bile dertlerin kendisini ıskalamıyor. Yargı vermeye yaklaştığında şöyle bir durup “Ama hemen sonuç çıkarmayalım ve kolay değerlendirmelerin cazibesine direnelim,” diyen Zygmunt Bauman, elliden fazla başlık altında, kendi düşüncelerinin de bir özetini sunuyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1266 dile getirdi. Çoğunluğun beğenisine aldırmadan kendi yolunda yürüdü. Kehanetin Gölgeleri, etkisi günümüze dek uzanan ve süren Blake’in Masumiyet Şarkıları, Deneyim Şarkıları, Triel, Thel’in Kitabı, Los’un Şarkısı, Ahania, Los’un Kitabı, Cennet ve Cehennem’in Evliliği, Avrupa: Bir Kehanet, Cennetin Kapıları adlı yapıtlarının tamamını ve Şiir Karalamaları ile Defterler’den bir seçmeyi içeriyor. Tozan Alkan’ın titiz çevirisiyle okuyucu karşısına çıkan kitap, Türkçedeki en kapsamlı Blake şiirleri seçkisi olma özelliğini de taşıyor. Matisse Öyküleri / A. S. Byatt / Çeviren: Nihal Akbulut / Can Yayınları / 112 s. Bülbülün Gözündeki Cin adlı öykü derlemesiyle tanıdığımız usta hikâyeci A.S. Byatt, bu kez Matisse’in yaşamını ve sanatını eksen alan üç öyküsüyle karşımıza çıkıyor. Öykülerde Matisse’in kendisi yok ama her öykü bir şekilde ona bağlanıyor. Birinci öyküde, duvarında bir Matisse röprodüksiyonunun asılı olduğu berber dükkânının sahibi, Matisse’in çizdiği kadınlarla kendi karısı arasında olumsuz bir benzerlik buluyor ve karısına ihanetinin mazereti olarak bu benzerliği kullanıyor. İkinci öykü, Matisse’in yapıtlarındaki renk coşkusunu kavrayarak o yolda yürümeye çalışan bir ressamla, Matisse’in adını bile bilmediği halde aynı renk çılgınlığını uygulayan evdeki hizmetçinin deneyimlerini aktarıyor. Üçüncü öykü ise Matisse konusunda tez hazırlayan bir üniversite öğrencisi ile tez danışmanı profesör arasında geçenleri anlatıyor. Bizi Bağışla / A. M. Homes / Çeviren: Yasemin Karalı / Sel Yayıncılık / 596 s. Çağdaş Amerikan edebiyatının en kışkırtıcı yazarlarından A. M. Homes, 2013 Women’s Prize for Fiction ödüllü son romanı Bizi Bağışla’da yine bir aile hikayesi anlatıyor. Nixon uzmanı bir tarihçinin, akademinin sınırları dışına çıkmayan hayatı, bir dizi olayla sarsılır. Harold Silver’ın hırslı, özgüvenli, saldırgan kardeşi ile çocukluğundan bu yana yaşadığı çatışma, artık psikolojik bir gerilim olmaktan çıkıp, fiili bir çatışmaya dönüşmüştür. Bu çatışmanın sonucunda ortaya çıkan trajik olaylar, Harold’ın hayatının ve onu sarmalayan “Amerikan Rüyası”nın sıvalarını bir bir dökmeye başlayacak; sorumluluk, iradi eylem ve yüzleşmenin öncülük ettiği yeni bir yaşam mücadelesi baş gösterecektir. Bizi Bağışla, rayına oturmuş görünen orta sınıf burjuva hayatların bir darbeyle nasıl allak bullak olabileceğini gösteriyor. Evvel Zaman / Ercan Kesal / İthaki Yayınları / 156 s. Evvel Zaman bir film güncesi. Ercan Kesal, Bir Zamanlar Anadolu’da filminin hikâyesini konuşmaya başladıkları günden setin sona erdiği güne kadar tüm yaşadıklarını, gözlemlerini ve duygularını yazdığı notlardan oluşuyor tüm bir kitap. Yazarın, filmin