25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU n Kitap Gölgesi Feyza Hepçilingirler’in çocuklara açtığı pencereler r Mavisel YENER beslenmemişse bu o çocukta yabancı ülkeye hayranlığın yanı sıra kendisine yabancılaşmaya da neden oluyor. Kendisine (kültürüne, şiirine, müziğine, özellikle türkülerine) güvenmeyen bir insanın ayaklarının yere sağlam basamayacağını; basacak sağlam yer bulmakta zorluk çekeceğini düşünüyorum. Kentli çocuklarımızı türkülerimizle barıştırmaya bir katkım olmasını bu yüzden istiyorum.” SORUN ODAKLI ÇOCUK KİTAPLARI Feyza Hepçilingirler, çocukların yaşamında çok önemli olan, dile getirmekten hep çekindikleri incelikli konuları da onlarla paylaşmaktan geri durmaz. Bunu, özellikle ‘sorun odaklı bir kitap yazayım’ niyetiyle yapmaz, yaşamın doğal akışına bırakır kurguyu, zorlamaz! Örneğin, Anne Kimdir adlı yapıtta “üveylik” konusunu işler. Zehra, Salih, Berkay ve Mustafa ile tanışırız bu kitapta. Onlar aynı mahallede yaşar. Birlikte bahçede oyun oynadıkları bir gün, arkadaşları Özgür’le ilgili bilmedikleri bir şey öğrenirler ve çok şaşırırlar. Özgür’ün “anne” dediği kişi onun öz annesi değildir. Öğrendiklerini Özgür’le paylaşıp paylaşmama konusunda kararsız kalırlar. Oysa Özgür bunu zaten bilmektedir. Söylediklerinde, “öz anne nedir?” sorusunu sorar Özgür onlara. “Öz anne bizi doğuran kadın mıdır, yoksa bakıp büyüten, bizimle gülüp ağlayan kadın mıdır?” diyerek sorusunu genişletir. Hiç kuşku yok ki annesi ya da babası üvey olan pek çok çocuğun yüzünü güldürecek, onlara sevinç verecek bir metindir bu. Kitapta tiyatro oyunu ve etkinlik dosyasının da yer alması, özellikle sınıf ortamlarında konunun tartışılması açısından yeni olanaklara kapı açar. Anne Kimdir ve Türkü Çocuk adlı yapıtların ortak yanı, çocukların iç dünyasını başarıyla yansıtırken satır arasında “öteki” kavramını da masaya yatırmasıdır. Hepçilingirler, edebiyatın dilin aracılığıyla, sevginin gerçek zıddının nefret değil, kayıtsızlık, umursamazlık olduğunu duyumsatır çocuklara. Ya Armut Ağacı Olursam adlı kitabın kahramanı Onur, yaz tatilinden yararlanarak ablası Pınar’la birlikte dayısının çiftliğine gelmiştir. Onur her çocuk gibi meraklıdır; bahçede dolaşırken bir ağacın aşılandığını görür, merakla izler. Aşı yapılan yabani ağaç, armut ağacı olacak ve meyve verecektir. Çiftlikte geçirdiği keyifli günlerin ardından yaz tatili biter, Onur kente döner, okula başlar. Arkadaşlarından ertesi gün aşı olacaklarını öğrenen Onur birden korkuya kapılır. Yoksa kendisi de bir armut ağacı mı olacaktır? Hepçilingirler’in çocuklar için yazdığı bu K İ T A P S A Y I 1261 19. İzmir Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu Feyza Hepçilingirler’in her yaş grubundan okura söyleyecek sözü var! “Çocuk edebiyatının güzel yanı bu. Eskimiyor yazdıklarınız. Her yeni kuşak, onlar için yazdığınızı düşünerek okuyor kitaplarınızı.” Feyza Hepçilingirler, Cumhuriyet Kitap’taki Türkçe Günlükleri’nde (Aralık 2005) yazmıştı yukarıdaki tümceyi. Her çocuk kitabı için bunu söylemek zor olmakla birlikte, onun çocuklar için ürettikleri tam da söylediği gibidir. Eskimez. Her yeni kuşak, kendisi için yazıldığını düşünerek okur onun kitaplarını. Feyza Hepçilingirler’in çocuklar için kaleme aldığı ilk yapıtı bir çocuk oyunu: Yanlışlıklar (1979). Bu oyun, Kültür Bakanlığı Başarı Ödülü’nün de sahibi. Yanlışlıklar ile Ne Dediniz Anlamadım adlı çocuk oyunları 2011’de Mitos tarafından yeniden yayımlandı. Sıtkı Dost Çocuk Romanı Yarışması’nda ödül alan Uçtu Uçtu Pelin Uçtu, Harflerimizin Gizli Dünyası adıyla yeniden yayımlandı. Çirkin Prenses, Ya Armut Ağacı Olursam, Üç Valiz İki Sandık, Türkü Çocuk, Anne Kimdir, Hepçilingirler’in çocukları kucaklayan yapıtları. Yazarın Öyküyü Okumak adlı kitabı ise gençler için hazırlanmış. Öyküyü Okumak’ı, bir öykü seçkisi olmakla birlikte, öykülerle ilgili incelemelerin de yer alması nedeniyle, kaynak kitap olarak değerlendirebiliriz. Bu kitapta, çağdaş edebiyatın on beş yazarından birer öykü yer alıyor. Öykülerin ardından, Hepçilingirler’in o öykü için yazdığı öykü inceleme metinleri var. Metinler, genç okurun rahatlıkla alımlayabileceği, kendi okumaları ile yazarın öykü okuma biçimi arasında karşılaştırmalar yapabileceği biçimde tasarlanmış. Hepçilingirler’in sadece bu kitabını değil, diğer denemeincelemeeleştiri kitaplarını da (Türkçe “Off”, Dedim: “Ah!”, Dilim Dilim Anadilim, Sorulmadan, Türkçe Dilbilgisi, Türkçe Günlükleri, Nasıl PopYazar Olunur?) lise öğrencileriyle çalışan öğretmenlere, lise öğrencilerine, eğitici eğitmenlerine özellikle öneriyorum. Çocuklara yazarken, tiyatro oyunu, masal, öykü türlerinde yapıtlar vermeyi yeğleyen Hepçilingirler’in öyküleri ile masalları Kırmızı Kedi Yayınları tarafından, tiyatro oyununun metnini de kapsayacak biçimde yayımlanıyor. Okullarda oynanacak nitelikli çocuk oyunlarının metinlerini bulmakta zorlanan öğretmenler için bu iyi bir haber! 3 2 n 1 7 N İ S A N Hepçilingirler, eğitimci olmanın da verdiği bir heyecanla yazıyor çocuklara. Kaleme aldığı çocuk kitaplarında, sözel yaratım etkinliğine okuru da katıyor. Bu da bir bakıma çocuklara kitabı yeniden yaşatıyor. Onların sorular sormasını önemsiyor Feyza Hepçilingirler; kitaplarındaki çocuk kahramanlara da sorular sorduruyor. İçlerindeki özgür kelebekleri ortaya çıkarmaları, yaratıcılıklarını kullanmaları için onları yüreklendiriyor. TÜRKÜ ÇOCUK Örneğin, Türkü Çocuk adlı yapıtında, annesiyle babası öğretmen olan Barış’ı tanırız. Barış meraklı bir çocuktur, yüreğinde birçok soru taşır. Babasının sınıf geçme hediyesi olarak verdiği defteri günlük olarak kullanmaya başlayan Barış, Feyza Hepçilingirler, eğitimci olmanın da verdiği bir heyecanla yazıyor çocuklara. Kaleme aldığı çocuk kitaplarında, sözel yaratım etkinliğine okuru da katıyor. Bu da bir bakıma çocuklara kitabı yeniden yaşatıyor. buraya hem yaşadıklarını hem de kendi hayal dünyasındaki öyküleri yazar, babasının derlediği türkülerden bazılarını eklemeyi de unutmaz. Hepçilingirler, Barış aracılığı ile okuruna “yazmanın keyfini çıkar” iletisini verir. Barış, yaz tatilini geçirmek üzere ailesiyle birlikte babaannesinin köyüne gidince orada bilmediği bir dünyaya girer. Doğayı, kuşları, yıldızları, özgürlüğü seven Barış, köydeki çocuklarla sıkı arkadaşlık kurar, hem onlara çok şey öğretir hem de kendisi paylaşmayı, dostluğu, yardımlaşmayı öğrenir. Barış’ın merakı, araştırmacı yanı, yazmayı, özgürlüğü seven, doğa ile uyum içinde olan yapısı çocuk okurlara doğal ritimleriyle uyum içinde olduklarında ne denli yaratıcı olabileceklerini duyumsatır. Barış, mevsimlik işçilerin çocuklarıyla arkadaş olur. Yalnızca tütün kıranların renkleri, kokuları değil, sesleri, türküleri de yansır anlatıya. Kitapta salma, tapa, kargı, keletir, kırmandala, evlek gibi pek çok yöresel deyiş yoğun bakımdan çıkarılıp, edebiyatın oksijen dolu havasına salıverilir. Okur, uzak olduğu köy yaşamıyla tanışarak başka hayatların da varlığını ayrımsar. Özellikle mevsimlik işçi olarak çalıştırılan çocuklar okurun yüreğine yepyeni sorular bırakacaktır kuşkusuz. Yazarın akıcı biçemine, alttan alta işleyen gülmece anlayışına da dikkat çekmemiz gerekir. Bir çocuk kitabında türkülerin yer almasının birkaç farklı anlamı var. Çocukların türkülerin dilini fark etmesi, sözel kültür varlığımızın ne denli varsıl olduğunu görmesi açısından değerli. İyi Kitap dergisinde Zarife Biliz ile yaptığı bir söyleşide Hepçilingirler diyor ki; “Çocukların türküleri sevmelerini, dinlemelerini, türkülerin dilinden anlamalarını çok önemsiyorum. Kendi kültürlerine ısınmalarının bir yolu da bu… Çocuklarımızı farkında olarak ya da olmayarak yabancı hayranlığıyla büyütüyoruz. Yabancı dil öğrenmelerini sağlamaya çalışırken o yabancı dilin sahibi olan ülkeye hayranlıkla bağlanmalarına da yol açıyoruz. Kendi kültüründen yeterince S A Y F A 2 0 1 4 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear