Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Özdemir Nutku’nun çevirileri eşliğinde... Shakespeare’in Türkçe yolculuğu Tiyatroya adadığı yaşamını, özgün yapıtlarıyla anlamlandıran, Shakespeare çevirileriyle güzelleştiren Özdemir Nutku, kültür tarihimizde gerçek bir doruk noktasıdır. r Efdal SEVİNÇLİ müze, 130 yılı aşan sürede, bitmeyen bir çeviri savaşını sürdürüyorlar… İLK SHAKESPEARE ÇEVİRMENİMİZ: HASAN SIRRI BEY Bu çeviri savaşının ilk neferi kim diye sorup bu süreci sorgulayınca işlerin biraz karışık olduğunu söylemeliyiz. Shakespeare’den yapılan ilk çeviriyi sorunca başka, Shakespeare’in dilinden / İngilizceden yapılan ilk tam çeviriyi sorunca da başka karşılıklarımız var… Hemen söyleyelim, ilk kez, İngilizceden, tam bir Shakespeare piyesi çevirisini, Hasan Sırrı Bey yapmıştır. 1883 yılında, “İngiliz meşâhiri erbâbı kaleminden V. Şekspir” den “Venedik Tâciri” [H.1301/M.1883] piyesini, “mütercimi / H.Y.” kısaltmasıyla Ebuzziya Tevfik’in Galata’daki matbaasında bastıran Hasan Sırrı Bey, kısa bir süre sonra da günümüzde Yanlışlıklar Komedyası adıyla bilinen yapıtını, 1887 yılında, döneminin diliyle Sehvi Mudhik [H.15 Recep 1304 / M. 9 Nisan 1887] adıyla yine “Matbaai Ebuzziya”da bastırır. Sehvi Mudhik’in [Gülünç YanlışlıkE.S.] kapağında,“İngilizceden Mütercimi : Hasan Sırrı” diyerek açık kimliğini yazan çevirmenimiz, piyesin önsözünde de Venedik Taciri’ni kendisinin çevirdiğini açıklar. SHAKESPEARE’İ LONDRA’DA TANIMAK Bu çeviri savaşında, ilk neferin kim olduğunu sorgulayınca işlerin biraz karışık olduğunu söylemiştik. Öncelikle Türklerin Shakespeare’i ne zaman, nasıl tanıdıkları ya da tanımaya çalıştıkları sorusu önemli. Shakespeare’in, İngiltere’nin / İngilizce’nin en önemli ozanı ve oyun yazarı olduğunu, Türkçe’de, ilk kez kim bizlere söylemiş derseniz, doğrusu bu sorunun, yıl olarak kesin bir yanıtı şimdilik yok diyelim…Evet, zaman zaman Türkçe oyunlar da oynayan Ermeni yurttaşlarımızın kurdukları tiyatro topluluklarında Shakespeare çok revaçtadır.Yine Türkçe oyun dağarcığıyla tiyatro tarihimizde bir ilk olan Güllü Agob’un, Gedikpaşa’daki Osmanlı Tiyatrosu (1870), Türkçe olarak Shakespeare’i bizlere tanıtır… Ancak, bu oyunların ne tür yapıtların çevirileri olduğu ve oynanan oyunların da Shakespeare oyunu olup olmadığına değin uzayıp giden sorular, tiyatro tarihimizin karanlıkta kalan bilgileridir… Shakespeare’in adını, büyüklüğünü algılayıp değerlendiren ilk edebiyatçımız, Mayıs 1867’de Fransa’ya kaçan, oradan da İngiltere’ye geçerek Londra’daki sürgün günlerinde ilk siyasal gazetemiz Hürriyet’i [29 Haziran 1868 / 22 Haziran 1870] Ziya Paşa ile birlikte çıkaran Namık Kemal’dir. Özellikle Londra’da tiyatroları dolaşıp yazılarında ve mektuplarında hayranlıkla Shakespeare’den ve oyunlarından sözeden Namık Kemal’in, ülkemiz aydınları arasında Shakespeare’in tanınmasında önemli bir katkısının olduğunu vurgulamalıyız. SHAKESPEARE ÇEVİRMENLERİ Elbette hemen bütün Tanzimat aydınlarının öğretimlerinin ayrılmaz parçası olan Fransızca, Shakespeare’i tanımamızda asal yol olmuştur. Tanzimat yıllarında, Shakespeare’den birçok çevirinin, Fransızcadan yapıldığını, ancak bu çevirilerin çoğunun, Shakespeare’in piyeslerinin uyarlamalarından, konularının öyküleştirilerek yazılmış anlatılarından oluştuğunu vurgulamalıyız. Shakespeare adını ve yapıtlarının adlarını taşısalar da içerikleriyle oldukça ayrımlar gösteren bu yapıtlardan yapılan ilk çeviri, çeviri tarihimizin önemli adları Hasan Bedreddin ile Manastırlı Mehmet Rıfat Bey’in, Fransızcadan, Ducis’in uyarlamasınından ortaklaşa yapıp yayımladıkları Othello’dur [ H.1293 / M.1876 ]. Shakespeare’in Türkçe çeviri serüveni içinde, özgün Shakespeare metinlerinden çok Shakespeare uyarlamaları ile yeniden yazılmış anlatıların özel bir yeri vardır. Örneğin XIX. yüzyılda, İngiltere’de, Shakespeare’in oyunlarını öyküleştirerek yayımlayan CharlesMary Lamb’ın, Romeo ve Juliet [H.1302 / M.1884] ile Verona’nın İki Asilzâdeleri [H.1302 / M.1884], Sehiv Komedyası [H.1302 / M.1884] adlı anlatılarını, İngilizce’den, Mihran Boyacıyan’ın dilimize kazandırdığını biliyoruz. Shakespeare’in Avrupa’da tanınması da pek kolay olmamıştır. XVIII. yüzyılda başlayan bir yayıncılık modasıyla, piyeslerinin uyarlanması ve öyküleştirilip basılmasıyla okurlar Shakespeare ile tanışırlar. Fransa’da, Comedie Française’e yaptığı Shakespeare uyarlamalarıyla tanınan Ducis’in gibi Victor Hugo’nun oğlu François Victor Hugo’nun da Shakespeare’in piyeslerinin niteliğini değiştirerek, öykü / roman kurgusunda yazdığı yapıtlarından kimi bölümleri, Mehmet Nadir Bey’in dilimize aktardığını vurgulayalım. Bugün, çoğu Tanzimat dönemi dergilerinde, gazetelerinde kalan bu çeviriler içinde, “sone”lerin oldukça ayrı bir yer tuttuğunu görürüz. Mehmet Nadir Bey bütünü yayımlanmasa da Hamlet’in [1881] ilk çevirmenidir. Shakespeare’in Romeo ve Juliet, Troilos ve Cressida, Kleopatra ve Antuvan piyeslerinin kimi bölümlerini çeviren Mehmet Nadir Bey, çevirmen oluşunun yanında çok önemli bir matematikçimizdir de. SHAKESPEARE SÖZLÜĞÜ Dilimize kazandırdığı Shakespeare çevirilerinde, öncelikle sahne dilini düşünerek Türkçenin zenginleşmesi için uğraşan Nutku, bu çabasını, hazırladığı Shakespeare Sözlüğü [2013] ile de taçlandırmıştır. Shakespeare’i tanımak ve tanıtmak amacıyla, iğneyle kuyu kazarcasına yapılan bu çalışma, sadece Shakespeare ilişkin bir araştırma ya da özel bir sözlük olarak görülmemeli, değerlendirilmemelidir. İnsanın inanası gelmiyor, ancak gerçek... Döneminde, İngilizceye 30.000’e yakın kavram / sözcük kazandıran Shakespeare’in büyüklüğünü bugün daha iyi anlamak için kullanacağımız bu sözlük, yazarlarımıza, ozanlarımıza, bilim insanlarımıza daha büyük sorumluluklar ve görevler yüklüyor. Türkçemize yeni kavramlar, yeni sözcükler kazandırmak için çalışmak görevimiz… İngilizce’yi iyi bilmesek de Shakespeare’in dilinde, doğal olarak oyun dilinde / sahne dilinde yaşayan İngilizce sözcüklerin geçirdikleri değişimleri, anlatım zenginliklerini öğrenerek hem İngilizce’nin hem de Türkçemizin yaşadıkları değişimleri, gelişimleri kolayca görebiliriz. Özünde dilbilimsel bir araştırmanın ürünü olan Shakespeare Sözlüğü [2013], Türkçemiz için, yazarlarımız için araştırılması, örnek alınması gereken sözlük çalışmalarının yetkin bir örneği olarak karşımızda duruyor. TİYATRO VE ÖZDEMİR NUTKU Tiyatroya adadığı yaşamını, özgün yapıtlarıyla anlamlandıran, Shakespeare çevirileriyle güzelleştiren Özdemir Nutku, kültür tarihimizde gerçek bir doruk noktasıdır. Şiirle başlayan yazın yaşamını, Türk tiyatro tarihine, Türk kültür tarihine armağan ettiği araştırmalarıyla, büyük emeklerin ürünü çevirileriyle zenginleştiren Özdemir Nutku öğretmenimiz, benzersiz çalışkanlığıyla kıskandığımız, örnek alınması gereken, Türk kültür tarihine “Türkçe damgasını” vurmuş büyük bir kültür adamımızdır. Seksen yaşını çoktan aşan bu çalışkan delikanlıyı, “Kültürümüzle” ilgilenen kaç kişi tanır dersiniz? Çalışmalarının değerini bilenler adına, Türkçenin bu çalışkan evladının emekleri için, binlerce teşekkürlerimizle ellerinden öpüyoruz … Sağ olasın, var olasın Özdemir Nutku öğretmenimiz. n K İ T A P S A Y I 1261 alışma masamın üstünde Özdemir Nutku’nun dilimize kazandırdığı Shakespeare’in oyunları duruyor : Kral Lear, Othello, Romeo ve Juliet, Venedik Taciri, III. Richard, Kısasa Kısas, Yanlışlıklar Komedyası, Yeter ki Sonu İyi Bitsin, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Hırçın Kız, Kış Masalı, Veronalı İki Soylu Delikanlı, Cardenio, Cymbeline, Nasıl Hoşunuza Giderse, Coriolanus’un Tragedyası, Hamlet, Onikinci Gece…Büyük çoğunluğu İş Bankası Kültür Yayınlarında, “Shakespeare’in Bütün Eserleri” dizisinde çıkan çeviriler…Ve yayımlanacak yeni Shakespeare çevirileri. Özdemir Nutku, benzersiz bir çabayla, bilinen 38 oyunuyla, İngiliz edebiyatının, tiyatro dünyasının büyülü ozanı / yazarı Shakespeare’in yapıtlarını, yazıldığı dilden Türkçeye kazandırma uğraşında... Bir çeviri makinesi azmiyle, gece gündüz demeden çalışan Nutku, sayısı şimdilik yirmiyi aşan yeni Shakespeare çevirileriyle, Türkçemizde büyük bir yol açıyor. Gelişen, güzelleşen Türkçemizin varsıllığını, sahne dilini yakından tanımanın üstünlüğüyle, Türkçe konuşan Shakespeare’i yeniden sahnelerimize taşıyor... Bu yoğun çeviri uğraşıyla, çeviri tarihimizde apayrı bir yeri olacağını inandığım Ö. Nutku’ya ne denli teşekkür etsek az… Bugüne değin onlarca çevirmenimizin, yüzlerce çevirisiyle, tiyatro dünyamıza yaptıkları katkıları yansıtan kimi Shakespeare oyunlarıyla sonelerini içeren kitaplar ve Shakespeare incelemeleri de hemen yanı başımdaki küçük masada duruyor... Mehmet Nadir ile başlayan bu çeviri serüveni, Hasan Sırrı’dan Abdullah Cevdet’e, Mihran Boyacıyan’dan, Mehmet Şükrü’ye, Halide Edip’den Seniha Bedri Göknil’e, Avni Givda’ya, Nureddin Sevin’den İrfan Şahinbaş’a, Hamit Dereli’den Orhan Burian’a, Sabahattin Eyüboğlu’ndan A.Turan Oflazoğlu’a, Ülkü Tamer’den Can Yücel’e, T. Sait Halman’dan Bülent Bozkurt’a, Ali H. Neyzi’den M. Hamit Çalışkan’a, Hamdi Koç’a, Fatma Çolak’a ve adlarını anımsayamadığım daha nicelerine... Onlarca Shakespeare çevirmeni, 1883’den günüS A Y F A 18 n 17 Ç Nutku, sayısı yirmiyi aşan Shakespeare çevirileriyle, Türkçemizde büyük bir yol açıyor. N İ S A N 2014 C U M H U R İ Y E T