Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNDEKİLER ? Bir Yaz Gecesi Rüyası/ William Shakespeare/ Çeviren: Özdemir Nutku/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 96 s. Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle dört yüz yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar William Shakespeare , “Bir Yaz Gecesi Rüyası” adlı komedyasında bir aşk öyküsünü o dönemde pek revaçta olan cin ve peri masallarını kullanarak anlatır. Ancak Shakespeare “Bir Yaz Gecesi Rüyası”nda çağdaş oyunlara parmak ısırtacak imgesel tasarımlar ve sınırsız bir hayal gücünün yaratabileceği fanteziler de üretmiştir. Oyun aşk üzerine kurulmuş olsa bile, bu eserinde de birey ve toplum eleştirisini ihmal etmeyen Shakespeare, kendi dönemindeki amatör oyuncuların bir taşlamasını da oyun içinde oyun halinde “Bir Yaz Gecesi Rüyası”na yerleştirmiştir. Bu nitelikli eser Özdemir Nutku çevirisiyle okuyucuların karşısında. Alçaktan Uçan Güvercin/ Tarık Dursun K./ Yapı Kredi Yayınları/ 200 s. “Alçaktan Uçan Güvercin”, babasının dağ çadırından kaçırıldıktan sonra iki ay süreyle çeşitli kişilerin tecavüzüne uğrayan on yedi yaşındaki Menekşe’nin hikâyesi. Menekşe’ye tecavüzle suçlanan on dört kişinin yargılanma süreci içinde yer yer geriye dönüşlerle verilen bu hikâye çevresinde roman, 1970’ler Türkiyesi’nin taşra hayatını güç ilişkileri, siyasi çekişmeleri, her sınıf ve tabakadan insanlarıyla; bütün bayağılığı, sahteliği ve sığlığıyla yansıtıyor. Roman konusuyla, bugünlerde gündeme gelen toplu tecavüz olaylarının arka planını anlama noktasında da önemli bir niteliğe sahip. Daha Vakit Var/ Yusuf Çopur/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 120 s. İlkokulu bitirdikten sonra okumaya devam edebilmek için evinden ve annesinden ayrılan Kenan, zor günler geçirse de annesinin sevgisi, yurt arkadaşlıklarının desteği ve paylaşımıyla hedefine ulaşır, öğretmen olur. Ancak bu arada hastalanan ve yoğun bakıma alınan annesinin başucundan bir an olsun ayrılmayan Kenan, daha doğmadan kaybettiği babasının da yokluğunda, annesinin onun için yaptığı fedakârlıkları, pek çok sıkıntıya göğüs gererek paylaştıkları yılları ve acıtatlı anları tek tek hatırlar. Yusuf Çopur, ilk romanı “Daha Vakit Var” ile kırsalda doğup büyüyen bir çocuğun tüm güçlüklere ve engellere rağmen annesinin sevgisi ve desteğiyle, umudunu ve iyimserliğini yitirmeden kendisine bir gelecek kurma çabasını anlatıyor. Pembe Sardunya/ Sefa Taşkın/ Şenocak Yayınları/ 276 s. Ege Denizi’nin yakamozlu sularında gümüş bir ada. Zeytin yeşilinin yosun kokulu rüzgârlara gülümsediği Midilli. Dostluğun, arkadaşlığın en güzelini yaşamış Türk, Rum, Ermeni çocuklar, gençler. Farklı dinler, diller; ama birbirine sevgiyle bakan gözler... Sonra... Savaşın çirkin yüzü, ayrılık, hüzün. “Pembe Sardunya”, bir ailenin Midilli’den Bergama’ya uzanan destansı öyküsünü anlatıyor. Sefa Taşkın, yürek burkan bir dönemi gerçek yaşamdan kesitlerle ele alıyor ve şiirsel bir anlatımla insanlar için doğup büyüdükleri yörenin ne denli önemli olduğunu ustalıkla vurguluyor. Kir/ Tarkan Barlas/ Everest Yayınları/ 200 s. Tarkan Barlas yeni romanı “Kir”le okuyucuların karşısında. Romanın kahramanları beyaz yakalı Sadık, kırsal kökenli Zeynep ve komiser Hazım’ın İstanbul’da kesişen hayatları, sıra dışı bir cinayetin, zor bir aşkın ve yıkılan binaların arasında şekilleniyor. Sadık, her gün her şeyin değiştiği, mesleklerin bile hızla tüketildiği bir ortamda yolunu bulmaya, geçmişinden arınmaya çalışırken öldüğünden emin olduğu bir adamı sağda solda görüp peşinden koşuyor. Tek çocuğuyla şehirde tutunmaya çalışan Zeynep’in tek isteğiyse, daha iyi bir eve, daha iyi bir İstanbul’a, daha iyi bir bedene taşınmak. Komiser Hazım, suçu ve suçluları ararken iyiyi kötüyü ayırma telaşında. Herkesin ötekine benzemekten korktuğu bir dünyada, üçü de geçmişteki sırlarıyla ve korkularıyla yüzleşmek pahasına yollarına devam ediyorlar. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1155 5 NİSAN 2012 ? SAYFA 27