24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

RENKLER SESLER HARFLER AYTÜL AKAL NİLAY YILMAZ ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU KİTAPÇI ? M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ KİTAP GÖLGESİ Geveze Kitap anlatsın, bir okuyalım “Devletin tepesinde iktidar savaşları giderek kızışırken, gerici güçler, bir aydınlanma projesi olan çağdaş Cumhuriyet’e el ense çekerken, saygın bilim ve sanat insanları işlerini sessiz sedasız sürdürüyor. Akıl ve yürek teri tüketerek yeni yapıtlar üretmeye, yaratmaya devam ediyorlar.” da kocaman, kırmızı bir çarpı işareti vardı. Çarpının altında kapağı açık, içi altınla dolu bir sandık görünüyordu. Sandığın yanında duran korsan da, Kızıl Sakal olmalıydı. Sağ gözü siyah bir bantla örtülmüştü. O da çevresine benim gibi tek gözüyle bakıyordu. Gülümsemesine karşın ürkünçtü.” Bu serüvenin sonunun nereye vardığını elbette buraya yazmayacağım. Biz dönelim gezgin kitabımızın yeni yolculuğuna. Üçüzlerin onun Ankara’ya doğru bir dinlenme tesisine bırakmasıyla birlikte kitabın ikinci bölümüne geçiyoruz. Sonraki durakta Kezban Hanım’la birlikte Ballıhisar’a doğru yola çıkıyor. Ballıhisar’ı tanıyor; yılanla, köpekle karşılaşıyor, oranın sıcacık insanlarıyla tanışmasının ardından üçüncü durağa geliyor. Trenle sallana sallana, çuflaya puflaya İstanbul’a doğru yola çıkıyor kitabımız. Hasan adlı çocuğun dedesinin koltuğunun altında Büyük Ada’ya ulaşıyor. Aslında Hasan’ın okumakla pek arası yok, ama bu kez herşey farklı olacak! Gezip dolaşmaya, yeni yerler görmeye alışmış, özgürlüğün tadını almıştır Geveze Kitap. Yeni yolculuğun rotası Karadeniz’dir. Dördüncü durak Defne ve arkadaşları ile birlikte gittiği Karadeniz turudur. Bunun ardından havaalanının yolunu tutar. Yorulmuş, yıpranmış, zaman zaman korkmuş olsa da yaşadıklarından asla pişmanlık duymaz. Değişik kentler görmek, birbirinden güzel çocuklarla tanışmak onu mutlu eder. Trabzon Havaalanı’ndaki bir dergi rafında onu bulan Uygar’la birlikte Geveze Kitap’ın yolculuğu devam eder. Uygar’ın onu götürdüğü yer Diyarbakır’dır. Bir belgeselde görünmesiyle birlikte ünlü de olacaktır Geveze Kitap’ımız. Geveze kitap uzun bir tatil yapmış; araba, otobüs, tren,vapur, minibüs, uçak,hatta şişme bot ve faytona bile binmiş; gittiği her kentte farklı çocuklarla tanışıp birbirinden heyecanlı serüvenler yaşamıştır. Bir roman bütünlüğünde okunabileceği gibi, kısa öyküler olarak da algılanabilir. Kitabın sonunda “Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir?” sorusu da tartışmaya açılıyor, okurun kendi yanıtını bulması için olanak tanınıyor. Metnin öykü kahramanının, yani Geveze Kitap’ın dilinden yazılmış olması anlatımı güçlü kılıyor. Yazarın dili özenli, anlatım başarılı. Attilâ Şenkon, çocukları tanıyor, konu ve temayı çocuk dünyasına yakın seçiyor. Farklı çocukların farklı davranış biçimlerini vurgulayarak farklılıklara dikkat çekiyor. Kitap ve okuma sevgisi geliştirmek adına verilen örtük iletiler başarılı. Türkiye’nin farklı illerine yapılan geziler sayesinde ufak bir kültürel gezi de yapmış oluyor çocuk okurlar. Geveze Kitap serisinin üçüncüsüyle ilgili ipucu, son sayfalarda okura gülümsüyor. “Ünüm birdenbire arttı. Kentler arasında değil, setlerde, stüdyolarda, sahnelerde geziyorum artık. Bir rock grubunun albümünde vokal yapmak üzere stüdyoya gidiyorum şimdi. Nasıl mı? Sabırlı ol biraz. Ben anlatmayı, sen okumayı sürdürdükçe yine karşılaşacağız elbette.” Geveze Kitap anlatsın biz okuyalım… Geveze Kitap’la bilgisunardaki sayfasında buluşmak isterseniz, www.gevezekitap.com adresine bekliyor okurlarını. ? www.maviselyener.com ? Mavisel YENER ukarıdaki sözler Prof. Dr. Hasan Erkek’in Yapıtlar Arasında (Artshop Yayınları) adlı kitabında yer alıyor. Geveze Kitap ve Yapıtlar Arasında’yı eş zamanlı okuyunca, Geveze Kitap’ın yazarı Attilâ Şenkon’un da akıl ve yürek terini çocuklardan esirgemeyen bir aydın olduğunu düşündüm. Işığını, savunduğu değerleri kitaplarına aktarıyor Şenkon. Şenkon’ın kaleme aldığı “Geveze Kitap” serisinin ikincisi çocuklarla buluştu: “Geveze Kitap Tatilde”. Kitabımız bu kez “Gezgin Kitap”a dönüşüyor. Kitapların elden ele dolaşarak daha fazla okura ulaşmasını sağlayan uygulama onun pek hoşuna gidiyor. Çünkü tatil boyunca gezecek! Serinin ilk kitabında, Serkan kitaplarla dost olmayı, Hazal eşyalarına sahip çıkmayı, Efe hep çocuk kalmanın sırrını, Gülnaz kitap okuyarak hayatın değiştirilebileceğini, Barkın ise mürekkepten korkulmayacağını öğrenmiştir. Geveze Kitap ise, bütün bunlar olup biterken çok yorulur ve tatile çıkmaya karar verir. Sayfalarını şöyle iki yana açıp gerinerek dinlenmenin ona çok iyi geleceğini düşünür. Şansı öyle yardım eder ki, bu dileğinden bir hafta sonra İzmir’in şirin tatil beldesi Çandarlı’da, deniz kenarında buluverir kendini. Kitap beş bölümden oluşmuş: Kuzey, Rüzgâr, Poyraz ve Şişedeki Mesaj, Duru ve Kral Yolu, Hasan ve Kâğıt Uçaklar, Defne ve Davetsiz Konuk, Uygar ve Efsane Avcısı. Geveze Kitap’ın ilk sayfasına “gezgin kitap” etiketi yapıştırılıp parka bırakılınca serüven başlıyor. İlk durağı İzmir’in şirin tatil beldesi Çandarlı. Deniz kenarında, henüz okuma yazma bilmeyen üçüzlerin elinde buluveriyor kendini. Üçüz olan Kuzey, Rüzgâr ve Poyraz’ın yüzleri birbirinin aynı ama huyları çok farklı. Rüzgâr cesur ve gözü kara, Poyraz ürkek ve tedbirli. Kuzey ise aralarında en konuşkan ve yaratıcı zekâya sahip olan. Yazarın bu farklılıkları vurgulaması elbette rastlantısal değil. Kuzey, Geveze Kitap’ı eline alır almaz ilkin onun kapağıyla iletişim kuruyor. “Çerçevedeki kediye baksanıza. Gözlüğü, kasketi, kravatıyla ne kadar komik. Tavanda asılı duran balığa bıyık altından gülerek nasıl da yan yan bakıyor.” Çocuk kitaplarında kapağın ve resimlerin gücü satırarasında böylece vurgulanmış oluyor. Üçüzlerle birlikte ilk yolculuğuna çıkan Geveze Kitap, bakın bu yolculuğun ilk saatlerini nasıl aktarıyor: “Üçüzlerin büyük bavulunda, tatilde gereksinim duyacakları her şeyden üçer tane vardı. Üç havlu, üç mayo, üç şapka, üç deniz terliği, üç güneş gözlüğü… Bir ben tektim, bir de üzerinde durduğum bot.” Deniz kenarında onları heyecanlı saatler bekliyor; bir şişenin içinde bulacakları harita onları bilinmezliklere sürükler. “Denize doğru uzanan kayalıklar ise koyu kahverengiyle çizilmişti ve bu kayalıkların tam arkasındaki küçük koyun kumsalın Y Karanlık Yaşam/ Kat Falls/ Çeviren: Münevver Çelik/ Kapak Resmi: Christopher Stengel/ Tudem Yayınları/ 312 s./ 2012/ 12 + Küresel ısınma; bilim insanlarının, çevrecilerin sürekli dikkat çekmeye çalıştığı çağımızın en önemli sorunu. Çözümleri aşağı yukarı belli de olsa çözümler bireysel çabalarla ve iyi niyetli yaklaşımlarla ulaşılamayacak denli uzak. Geç kaldık bu çözümleri hayata geçirmekte belli ki… Dünya giderek değişiyor. Ama bu değişim bu kez “gelişime” doğru değil ne yazık ki… Yeni dünya arayışları da sürüyor bir yandan; Mars’ta hayat belirtileri aranıyor. Kim bilir belki henüz bize duyurulmayan başka başka arayışlar da vardır. İngiliz yazar Kat Falls, Karanlık Yaşam isimli romanında küresel ısınma sorununun vardığı son noktayı kurgulamış. Birlikte göz atalım romana; roman gelecekte geçiyor, küresel ısınmaya bağlı olarak yükselen deniz seviyesi dünyanın yüzeyini tahrip etmiştir. Bu nedenle insanlık yeni bir yerleşim alanı aramaktadır. Sadece yeryüzünde değil, denizlerdeki yaşam alanları da bozulmuş, yaşanamaz hale gelmiştir. Tüm yaşamı, okyanusun dibinde geçen Ty ve ailesi de diğerleri gibi yeni bir yaşam alanı bulmaya çalışmaktadır. Bu amaçla, bir sualtı topluluğuna katılarak okyanusun dibindeki bir sınırda yaşamaya başlar. Birden Ty’ın hayatına Gemma adında “üsttaraflı” bir kız girer ve her şey aniden allak bullak oluverir. Gemma, kayıp kardeşini aramaktadır. Ty da ona yardım eder. İki kız, tehlikeli deniz yaratıklarıyla dolu zorlu bir yolculuğa çıkarlar. Yolculuk ilerledikçe Karanlık Yaşam’ın gizemine de yaklaşacaklardır. Derinlere, çok derinlere, karanlık ve ölüm kadar sessiz ve bir o kadar da çıkmazlarla dolu bu yolculukta Ty ve Gemma’ya eşlik etmeye hazır mısınız? Okurken, film izlermiş gibi hissederseniz şaşırmayın; yazar son derece sinematografik bir dille kaleme aldığı romanında okyanusların derinlerini o denli canlı anlatmış ki kitabı bitirdiğinizde kürsel ısınmanın varabileceği son noktalar da gözünüzün önüne gelecek. İyi okumalar! Bay Sinirli Trafik Canavarı/ Nurgül Ateş/ Resimleyen: Sernur Işık/ Çizmeli Kedi/ 2011/ 48 s./ 6+ Bay Sinirli, adı üzerinde çok sinirli bir adam. İlk kitabında ona buna bağırıp herkesi küstürmüş ve uzaklaştırmıştı. Elbette hatasını anlayıp özür diledi de, dizinin devamında arkadaşlarıyla beraber öykülerde yer alabildi. Ve işte, bu kez Biy Sinirli’yi trafikte görüyoruz. Saygısız bir sürücünün peşinde, onu uyarmaya çalışır ama, bu kovalamaca sırasında aslında trafik kurallarını en çok çiğneyenin kendisi olduğunun farkına bile varmaz. Taa ki…. Gerçek adını kendisi bile unutup sinirli huyu yüzünden Bay Sinirli diye anılan kahramanın, doğru davranış kurallarına dikkati çeken beş kitabı var. Geçmiş Zaman Gezginleri Buz Devrinde/ Mustafa Hakkı Kurt/ Resimleyen: Reha Barış/ Kelime Yayınları/ 2012/ 128 s./ 8+ Geçmiş Zaman Gezginleri dizisinin 5. kitabında, Doğan, Banu ve Selim bu kez binlerce yıl öncesinin buz devrindeler. Üç arkadaş bu ilginç yolculuklarını, bilgisayarlarında açtıkları bir görsel aracılığıyla yaparlar. Önceki maceralarında Taş Devri, Sümer Ülkesi, Dinozorlar Çağı ve Eski Mısır’a da, yine bilgisayarları aracılığıyla giden Doğan, Banu ve Selim, her seferinde yaşadıkları olağanüstü maceranın ardından, bilgisayarlarını geri dönmek üzere ayarlamakta sıkıntı yaşamışlardı. Ancak bu kez, Buz Devri’nde onları daha büyük engeller beklemektedir. Mamutların da onlara yardımcı olabileceği beklenemezdi. Peki ama, Geçmiş Zaman Gezginleri, günümüze nasıl dönecekler? “Teknolojiden tarihe, coğrafyadan insanbilimine uzanan çok geniş bir çerçeve içinde” anlatılan serüvenler, macera kitaplarından hoşlanan okurlarını bekliyor. Çocukları Anlama Kılavuzu/ Özgün Kızıldağ/ Elma Yayınevi/ 2012/ 243 s. Yalnızca annebabalar için değil, bebeklikten ergenlik dönemine kadar çocuklarla iletişim içinde olan, bir çocuğun gelişim serüvenini merak eden herkes için bir rehber niteliği taşıyan bir kitap. Her ailenin, öğretmenin, psikolog ve psikolojik danışmanın karşılaşabileceği durumları hayatın içinden, yaşanmış örneklerle sunan Çocukları Anlama Kılavuzu, benzer bir olay başımıza geldiğinde nasıl davranmamız gerektiğini açıklıyor, içinden çıkılamayacak gibi görünen bazı durumlar için işlevsel önerilerde bulunuyor. Çocuğunuzla ilgili kafa karıştıran gözlem ve tespitlerinize içinizi rahatlatacak yaklaşımlarla yanıt verirken, çocuklarıyla birlikte büyüyen yetişkinlere yol gösteriyor. Elif Kuaförde/ Liane Schneider/ Resimleyen: Annette Steinhauer/ Çeviren: Ayça Sabuncuoğlu/ İş Bankası Kültür Yayınları/ 24 s/ 2012/ 4+ Elif, bu kez kuaföre gidiyor. Aslında ilk önce pek istekli değil. Annesi saçlarını tararken biraz canı yanınca, kuaförde daha çok acı çekeceğini sanıyor ve kuaföre gitmeyi reddediyor. Ta ki arkadaşı Leyla oynamak için Elif’lerin evine gelinceye dek… Leyla, sık sık saçlarını kestirdiğini ve bunun aslında çok eğlenceli olduğunu söyleyince birlikte kuaförcülük oynamaya karar verirler. Önce Leyla’nın saçlarını boyamakla başlarlar. Sonra da Elif’in saçlarını sararlar. İşte ne olursa bun ? ? dan S Ya Elif, o ba? Eğle neleri ya veriyor. İ dizisinde Bayramı Elif’in Do Elif Okul diyor, El reniyor. ğaya çek manda t kinlikler b okulönce olarak ta çocuğun gideceği nızı bilem den başl da rehbe ‘gözü bo parlak b de kitab Yalvaç U *Geveze Kitap Tatilde, Attila Şenkon, Resimleyen: Ferit Avcı, Cumhuriyet Çocuk, 2012, 120 s., 9+ SAYFA 50 ? 12 NİSAN 2012 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1156 CUMH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear