24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

e bu çıke ve e te Müesser Yeniay’ın şiir dünyası adaa giÇin, rum u ve de pi Kendisiyle hesaplaşan bir şair Müesser Yeniay’ın söyleyişi modern şiirin imge özelliklerine sahip. İmge bu şiirin örgütleyicisi ve bütünsel. Bütün dizeler, sözcük sözcük kurulan dünya için örgüsünü örüyor. Nesnel bir bağlılaşık kuruyor. Varoluşa ait bir gerçeklik (hakikat, ya da Alain Badiou’nun Başka Bir Estetik’inde dediği gibi hakikatimsi) yaratıyor. ? Metin CENGİZ üesser Yeniay’ın ilk kitabı Dibine Düşüyor Karanlık da için “Kimseninkine benzemeyen bir şiir; kökü hem eskide, hem yalnızca kendi toprağında biten bir ağaç gibi. Kurgusu sağlam, şiirler arasında dolaşan, genç şairlerde ender görülen bir izlek zenginliği var bu özgün şiirde: Kendisiyle hesaplaşma, dünyaya yeni bir anlam verme bu şiirin temel izlekleri” diye yazmışım arka kapakta. İlk kitapta dikkatimi demek Yeniay’ın yazılan günümüz şiirine benzemezliği, akraba olabileceği (İlhan Berk, Oktay Rifat, Sina Akyol…) şairlerden de farklı, kendi adasında kendi dünyasını oluşturduğu çekmiş. Ancak bu adanın akrabaları olduğunu da “kökü hem eskide” sözüyle belirtmişim. “Hem yalnızca kendi toprağında biten bir ağaç gibi” değerlendirmesiyle de kendine özgülüğünün ağır bastığını vurgulamışım. Şimdi biraz bu konuya eğilmekte yarar var. İlk kitabının “Belki Düşürdüm” adlı şiirinde “İşte o sepette/ bir yürüdüğüm duruyor//çocukluk/ içine döktüğün kabuğun” dizelerini ele alırsak yukarıda söylemek istediğimiz daha da anlaşılır. Dileyen yapacağımız küçük çözümlemeyi örnek alarak kitabın herhangi bir şiirine uygulayabilir. Sonuç değişmeyecektir. Yukarıda adını saydığım şairlerin yazdığı sanılabilir. Ama “sepet, kabuk” sözcükleri ve şiiri kurma biçimi Yeniay’ın özgünlüğüne, söyleyişte farklı bir ustalığa dikkatimizi çekiyor. Daha ilk kitabında bunca yetkin bir söyleyiş gerçekten az bulunur. Ama bizi ilgilendiren bir başka şey var ki, o da Yeniay’ın dünyayı adlandırmasıdır. Yeni, kendine özgü bir şiir dünyası ördüğüdür. Nesne, dünya “işte o sepette/ bir yürüdüğüm duruyor” dizelerindeki gibi adlandırma/tanımlama yoluyla yaratılıp yok ediliyor. Yaratılıyor ve biz ikinci adlandırmayla yani “çocukluk/ içine döktüğün kabuğun” adlandırması/ tanımlamasıyla yukarıdaki ilk adlandırmanın silindiğini görüyoruz. Şiirde adlandırma ve tanımlama (adlar aracılığıyla) devam ediyor (şeker, yeryüzü, macun, ayak, yol, çocukluk) ve şiir dünyanın yeni bir tanım edindiği, bizi hiçliğe doğru yolculuğa çıkaran ve ürperten şu dizelerle sona eriyor: “ağaç bütün dallarıyla durur yerinde/ nerede benim çocukluğum.” İşte şairin kendisiyle hesaplaşarak dünyaya yeni bir anlam vermesi de tam burada söz konusu. Yukarıda adını saydığımız ve kendi benzersiz şiir dünyalarını kurmuş şairlerden farkı da bu Müesser Yeniay’ın. Onda eylem adın tanımlama işlevini tamamlama görevini paylaşıyor. Her sözcük kurmak istediği özgün dünyanın örgüsünde bir işlev ediniyor. Var oluşumuza ait ürpertici hakikat de böylece bizi kuşatıp etkisi altına alıyor. İkinci kitabı Yeniden Çizdim Göğü işte bu adlandırma eyleminin etkisini daha da arttırdığı bütünlüklü bir yapıt. “Şiir İyileştirir” adlı şiiri sözü uzatmamak için başı ve sonuyla ele alırsak söylemek istediğim daha bir anlaşılır olacak. “acıyla kavradım üzerimdeki toprağı/ bedenimden kala kala/ sözün külü kaldı// dindi/ yağdığım yağmur” adlandırma ve adlandırma aracılığıyla tanımlama sürüyor. Edimsel bir adlandırma bu. Olgunlaşma, büyüyerek, acı çekerek, bedeni, kadınlığı ve yaşamışlığı üzerinden. Ağacın edimselliği tohumuysa, alıntıladığımız şiirdeki gibi şairi olgunlaştıran, dinginleştiren, hayatın bizzat kendisi. Şair bir iç konuşma halinde kendi deneyiminden nasıl bir sonuca ulaştığını söylerken, okur olarak biz de aynı şeyleri yaşıyoruz. Şiir şairinden hızla bize ulaşıyor. Müesser Yeniay’ın söyleyişi modern şiirin imge özelliklerine sahip. İmge bu şiirin örgütleyicisi ve bütünsel. Bütün dizeler, sözcük sözcük kurulan dünya için örgüsünü örüyor (hani hep denir ya, tek fazla sözcük yok, bir sözcüğü yerinden oynatamazsınız, öyle). Nesnel bir bağlılaşık kuruyor. Varoluşa ait bir gerçeklik (hakikat, ya da Alain Badiou’nun Başka Bir Estetik’inde dediği gibi hakikatimsi) yaratıyor. Dünyayı, yaşadıkları üzerinden bize aktarırken önce kopyalıyor (kendi hayatından çıkarıyor), sonra onları imge aracılığıyla yeniden üretip şiirin olanaklarıyla, bir şiir nesnesi olarak bizim hayatlarımızın anlamlandırılması için sunuyor. Değersiz bir deneyimi (her insan acı çeker!) değerli ve anlamlı kılıyor. Logos söz, anlam ve düşünce olarak şiirde hayattan, boşverip geçtiklerimizden bize esintiler taşıyor, yaratıyor. Seçkinci bir şair Müesser Yeniay. Kolay yazdığı sanılsa da her sözcük üzerinde acı çeken bir derviş gibi durarak, yaşadığı ortamla benzeşerek yazıyor. Mimetik bir söylem. Ama mimetik olan onda modern şiirin edindiği söylem üzerinden, imgenin örgütleyici olanağıyla gerçekleşiyor. Burada ise yapıp bozmanın ikinci evresini görüyoruz. İmge mimetik olanı soyutlayıp dünyadan farklı ve yapıntı (dünyada olmayan) ikinci bir doğa olarak olanak buluyor. Şair şiirden çaktırmadan çıkıp bizi yarattığı dünya ile baş başa bırakıyor. Şiirinde kendini gizlediği dünyanın ardından (maske!) bizi yarattığı dünyanın açmazları arasında bırakıyor. Onda mimetik olan kadınsı bir doğurganlık ile dünyanın hakikatine doğru yolculuk yapar. Taklit eder. Tabiat anayı taklit eder. Toprağı kavrar ve yağmur yağar. Dahası tabiat ananın kendisi olur, üretmeye, çoğalmaya, birliğe davet eder, aşk bu davetin temel eylem biçimidir, tıpkı “Sepet” şiirdeki gibi: Kemikleri/ kırılıyor kalbimin/ sarıl bana/ bir sepet gibi/ örülelim.” ? 1 MART 2012 ? SAYFA 19 aptı? kanı gökü Türdi? u ger ktitan ir yetlemaz araolayetli irikin gerkaç ba klıerle öylehli M Hazırk Ya mli bir üleriniAvluyiz arı yiriniz erin ana ediğim rdu. tluğa n insanatürk unun atürk ma öz a. Zaten da” ya! l anlatıda? eciliğin rulması, ktasıdır len” bir deyimayıma. münde değinez önünor da. nun? mü. GösağlaEvet siniz. m ya: Kitaplı1150 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1150
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear