Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
dan ır; anan. Şimel şeu düşü Sen “kozda girmeksizin elliğini un bu sonra kterisa kenda ip , çürüda yaiktidar eseydi z bu uyor sınıfdünya nasıl rinde Roağ” il bunm. bir tmak nın biltuklaeşeceirin Dayatı A eğimiz sonra, ların Bu, umsa ışındameziçin yazdıkramaha diriunuz a çok egebunu oplumetilen ık kaydüneditörçoyla kaöyletirinden irmeörmek minizkarşı asında zihinlen örgöryle doetini ? ı rersek hakikati bulabiliriz, diyorum. yorum. Bu sorun toplumsal bir Kabul edelim, dünya yanlış bir yolda sorun. Toplumun hiçbir katmanını ama o yanlıştan dönecek olan da inbundan soyutlayamazsın. Ama akadesan, yeni bir dünyayı mümkün kılacak mi ve sanatsal alanlar gibi yerlerde daolan da ve hiç şüphesiz ki o da kendihi bu sorunun aşılamamış olması ortani ne kadar şiddetle ondan yalıtmış ve lama toplumsal yapıya dair de bir fikir ona hâkimmiş gibi görünüyor olsa da veriyor bize ister istemez. doğanın bir parçası. Yazının icadın Sizin, bir izlek şairi olduğunuzu dan çok önce de insanlar yeryüzünü söylemek yanlış olmaz. Yeni şiir kitaokuyorlardı. İşte öyle bir okumanın bınız Dil Mağarası bu bakımdan, olyeniden hatırlanmasının dünyaya ve dukça önemli. “Dil” ve “mağara” sözinsanlığa barış ve huzur getireceğini cükleriyle oluşturulan bu alışılmamış düşünüyorum. bağdaştırma hemen dikkati çekiyor. Ayrıca şiiri ve şairi bu genel kodlar Neden böylesine bir adı seçtiniz kitaiçinden tanımlamanın yanıltıcı oldubınıza? Toplum, dilini mi yitiriyor ğunu da düşünüyorum. yoksa? Neden dil mağarası? “DİL BELLEĞİN EVİDİR” AntiPrometheus’çuyum ben gali “Dil Kapanı” adlı şiirinizde Niba. Dilin işleviyle ilgili saydığın tüm etzshce’nin “Dile yakalandık bir kebu şeyler modernizmin dile yüklediği, re” sözünü alıntılamışsınız. Anlaşıldıdayattığı şeyler. Sistemin bekası için ğı üzere dille başınız dertte gibi görükurumlar ve kurumsallaşmış ilişkiler, nüyor. Galiba dilin yetmeyen bir taraverili düzenin sonsuz bir ilerlemeci fı var sizin için. Nedir dille alıp veremantıkla yaşaması ne kadar önemli mediğiniz? değil mi? Dil de bu toplumsal uzlaşı Aslında diğer sorularda parça parnın en önemli kurumu ve aracıdır. ça yanıtını verdim bunun. Doğan AkSistem kendini dille üretir ve yeniler. san Her Yönüyle Dil kitabında “dil Şiir muhalif bir araç olarak bu tarif etsosyal bir kurumdur” der aynı zamantiğimiz verili alanın dışında durur ve da. İşte bu nedenle ideolojiktir de. ordan bir şey yapmaya çalışır. Bugün Yetmemesinden çok ideolojik bir magerçekten şiir bunu yapabiliyor mu? nipülasyon aracı olmasıdır derdim. Öznelerin zihni ve söylemi bu muhalif Bir şiirinizde “Dil, durumu ne kadar arzuunutmaz” diyorsunuz. luyor? Bunlara dair Bundan, dile güvendiğiolumlu yanıtlar bulniz anlamını çıkartmak makta zorlanıyorum yanlış olamaz. Bir başka ben. İhtimal ki Aşk’taki şiirinizde de “Kim ço“Afazi” şiirimde şöyle cukluğuma döndürebibir dize geçer: “Anlaşalir beni?/ Yalnız dilin mıyoruz bitişken dillemasumiyetine.” Günürimizce.” Gerçekten aymüzde dilin insanları nı dili konuşmamıza yanıltmak, aldatmak, rağmen anlaşabiliyor manipüle etmek için olsaydık yeryüzünde kullanılışına bir itiraz bunca savaş, bunca mı bu? İdeolojinin taşıkorku bunca yıkım olur yıcısı olan verili dile bir muydu? Tekrarlanan Asuman Susam’ın düşünsel arayıştepki mi bu? bir Babil laneti gibi bu. larının mecrası şiir olmuş... Evet. Kesinlikle. Dil nihayetinde seslerHeidegger, “Dil düle, işaretlerle kurulan şüncenin evidir” diyor ya bence bellebir dizge. Çağımızda mesele, aslında ğin de evidir. Unutmaz. belki de her çağda başka görünümler Dilin önemli olduğunu da vurgule sürmüş bir meseldir bu insanın özluyorsunuz şiirlerinizde. Bu tutumla gürleşmesinin önündeki söylem cedünya dillerine, halkların dillerine de hennemleri ve manipülasyonlarıdır. sahip çıkıyorsunuz. “Dili çalınmışlar/ Dil, mağarasında unuttuğumuz her Hesap soracak/ Tarlaların mayınlarışeyle birlikte duruyor. Bizim o mağanı/ Rüzgâr sökecek// Her sözcük anranın içindekileri yeniden hatırlamanedir/ Diline sürgün olanlara” dizelemız gerekiyor. Yeni bir uyanış, unuturiyle, açıkça ortaya koyuyorsunuz bulanların geri çağrılması için anarahmi nu. Dilinden, dilini kullanma olanakgibi bir mekân diğer çağrışımsal anlarından yoksun olanların bireysel ve lamlar okurların olsun. toplumsal bakımdan neleri yitirdiğini Kullandığınız dille yetinir göründüşünüyorsunuz? müyorsunuz. Doğanın da bir dili ol İnsanlıklarını, özgürlüklerini, var duğunu, asıl o dilin algılanmasını ister oluşlarını, her şeylerini. Dilinden gibisiniz. Gerçekten de kozmik bir mahrum bırakılma büyük bir insan kavrayışla kuruyorsunuz şiirlerinizi. hakları ihlalidir. İnsanın kendini gerBu, ister istemez bir gizemci tutumu çekleştirmesinin önündeki en büyük da açığa çıkartıyor ve poetik bir anlaengeldir. Refik Halit Karay’ın anadille yışa dönüşüyor. Eğer öyleyse, sizin ilgili güzel bir öyküsü vardır, “Eskiiçin gizemci bir şair denilebilir mi? ci”; savaş sonrası Arap çöllerinde anaHem “Sır benim” dizenizi de bu bağdilinden uzak kalmış küçük bir çoculamda değerlendirdiğimizde evrenin ğun öyküsüdür bu. Dilsizlik ıssızlıktır, gizemi, insanın gizemiyle nasıl örtüşükimsesizliktir, sürekli bir gurbette olyor? ma halidir. Bu duyguyu anlatır öykü. Hayır, kendimi gizemci bir şair olaKendi dilsizliğimi düşündürür. Başrak tanımlamak istemem. “Kapı senkalarının acısına, yokluğuna, yoksunsin bana/ sır benim” derken hiç de luğuna, yarasına bakabilmek, anlayametafizik, bilinmezci bir şey söylemibilmek için kendi acımızı, eksiğimizi, yorum. Tam tersine her şey burada ve yaramızı unutmamak gerek. ? giz yok aslında. Şimdilik bilemediklerimiz var. Birbirimize ayna olmak gibi Dil Mağarası/ Asuman Susam/ Evefarkındalık ve bilinçle insanı ve doğarest Yayınları/ 70 s. yı okumayı bilirsek, izleri doğru süCUMHURİYET KİTAP SAYI 1150 1 MART 2012 ? SAYFA 17 ? nın sorunu olduğunu düşünmü 1150