Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNDEKİLER Aslında Giden Erkek Yoktur/ Seda Diker/ Destek Yayınevi/ 230 s. “Kaybetme korkusu, bize ilişkilerimizde hata yaptırır. Erkeği olduğu gibi kabul etmemizi engeller. Kalbimizi ona tam olarak açamayız. Ne kendimizi ne de erkeği gerçek anlamda sevmeyi bilmiyor oluruz. Herhangi bir erkek hayatımıza girdiğinde, hemen duygusal boşluklarımızı doyurması için beklentiler oluştururuz. Ve bunları bize vermediği zaman, ya ona tutunur ya da terk eder uzaklaşırız. Onu görmediğimiz, haber almadığımız zaman acı çeker, şüphe duyarız. Güvenemeyiz.” Seda Diker bu kitabında kadına dair unutulmuş bilgileri derleyip toparlıyor. Kadınlara kendini tekrardan hatırlatmak amacını taşıyan yazar, bu kadınların değişim öykülerinden de bahsediyor. Haremden Sürgüne Bir Osmanlı Prensesi/ Hazırlayan: Nemika Deryal Marşanoğlu/ İnkılâp Yayınları/ 268 s. II. Abdülhamit’in gelini Mislimelek Hanım, istibdat döneminin bilinmeyenlerini anlatıyor. Mislimelek Hanım, yakın tarihin en çok tartışılan padişahlarından II. Abdülhamit’in oğlu Şehzade Abdülkadir Efendi ile bizzat padişahın emri ile evlendirilmiş. Mislimelek Hanım’ın anıları harem hayatı, toplumsal ve siyasi olayların saray ve çevresindeki yansımaları gibi yaşadığı dönemin pek çok gerçeğini yalın bir şekilde ortaya koyarken, yakın tarihe ve saray hayatına ilişkin konuları da tartışmalı hale getiriyor. Hayat Apartmanı/ Mehmet Fırat Pürselim/ Aya Kitap/ 200 s. Çeşitli edebiyat dergilerinde ismine rastlanan; ‘Orhan Kemal’, ‘Sabahattin Âli’, ‘Naci Girginsoy’, ‘Ümit Kaftancıoğlu’ başta olmak üzere onlarca yarışmanın ödüllü yazarından, bir ilk kitap okuyucuların karşısına çıkıyor: “Hayat Apartmanı”. Eski İstanbul’dan bugünün Anadolusu’na yaşananlara tanıklık eden; sahil kasabalarından Afrika çöllerine farklı coğrafyalarda gezinen; saray saatçisinden maden işçisine küçük insanların hayatlarına dokunan; Türk, Kürt, Ermeni, Rum ve Yahudilerin hikâyelerini anlatan; hayat gibi yoğun, bir apartmanın dairelerinde yaşananlar kadar farklı bir öykü kitabı “Hayat Apartmanı”. Komünist Hipotez/ Alain Badiou/ Çeviren: Oylum Bülbül/ Encore Yayınları/ 204 s. “Devrimciler dağınık ve örgütleri zayıf, gençliğin büyük bir kısmı nihilist bir ümitsizliğe düşmüş, aydınların çoğu ise ne yazık ki sistemin hizmetinde. Bütün bunlara karşın, Marx’ın sonradan meşhur olan Komünist Parti Manifestosu’nu yazdığı 1847’de olduğu denli yalnız ve yalıtılmış olan bizler, işçi ve halk kitleleri arasında yeni tip siyasal süreçler örgütleme ve bütün gücümüzle komünist ideanın gerçeklik içinde yeniden doğmakta olan biçimlerini destekleme çabamızda git gide daha kalabalık olmaya başladık.” diyor ünlü felsefe profesörü Alalin Badiou ve yeni bir SAYFA 26 ? 19 OCAK 2012 devrim hareketinin nasıl oluşabileceğine dair fikirlerini sıralıyor bu kitabında. Kitap bir diğer yönüyle de bir yüzyıl analizi aynı zamanda. Doğu Tabletleri/ Hüseyin Haydar/ Kaynak Yayınları/ 102 s. “Doğu Tabletleri”, yayımlanmaya başladığı 2003 yılından beri okuyucusuna insana dair erekleri hatırlatıyor. Özgürleşmede, köklerine kavuşmada ve yetkinleşmede şiire düşen payı ortaya koymaya çabalıyor. Hüseyin Haydar, zalimce saldırılara uğrayan Ortadoğu ve Asya halklarının mücadelesinin sanat boyutuna, Tabletler’le bir ışık çakıyor. Aynı zamanda Batı’nın saplandığı bunalımı gösteriyor. “Doğu Tabletleri” diğer yönüyle de modern Türk şiirine bulaşan pek çok hurafeyi yıkarak toplumsal mücadele alanına sürüyor. Libidinal Ekonomi/ JeanFrançois Lyotard/ Çeviren: Emre Sünter/ Hil Yayın/ 360 s. Çağdaşı birçok Fransız düşünür gibi felsefeye Husserl’in fenomenolojisi üzerine kaleme aldığı tanıtım kitabıyla başlayan Lyotard, ‘postmodern’ kavramını felsefede kullanan ilk kişi aynı zamanda. Lyotard bu incelemesinde Marx ile Freud’un arasına girerek daha önce Frankfurt okulunun yaptığı gibi ikisini bir arada okuyor, onların başarısız olduğu noktalarda ikisini de alttan alta Lacan psikanaliziyle, Benveniste dilbilimiyle, Fransız düşünürlere özgü Marx okumalarıyla zenginleştiriyor. Bu heyecan verici isimler arasında geçen serüvende okuyucular Klossowski’nin romanlarından, Eski Yunan ekonomisine kadar birçok yere uğruyor. 4 Sarhoş Güzel/ Alex Smith/ Çeviren: Tanju Anapa/ Sayfa 6 Yayınları/ 278 s. İran’da bir hapishane hücresinde çürümeye terk edilen Kemal ve Drew, hayatın acı gerçeklerinden Kemal’in masal dünyasına kaçmayı başarırlar. İki adam orada birbirinden güzel ve yetenekli dört kadının yanına sığınır: Eski suikastçı Elvira, Senegalli heykeltıraş Lou, çello virtüözü Mimi ve mutfak antropoloğu Adriette... Ancak güzeller bir felaketi önlemek üzere İran’ın bir ucundan diğerine bir katili kovalamak zorundadır. Böylece Kemal ve Drew için hayalle gerçeğin iç içe geçtiği tuhaf bir yolculuk başlar. Artık tek gerçek, iyi bir masalcı olan Kemal’in şiir, mimari ve müzikle nakış gibi işlediği zengin hayal gücüdür. Masumiyet/ Ian McEwan/ Çeviren: Roza Hakmen/ Yapı Kredi Yayınları/ 232 s. Çağdaş İngiliz edebiyatının önemli yazarları arasında gösterilen Ian McEwan, gerçek bir olaya yaslanan, psikolojik gerilim olan “Masumiyet”te bir insanın sıra dışı şartlarda varoluşunu ve bu uyanışın beraberinde getirdiği karmaşa ve çalkantıları gözler önüne seriyor. II. Dünya Savaşı sonrası Berlin’de savaş yeraltında devam ediyor. İngiliz ve Amerikan gizli servisleri, Sovyet hatlarına sızmak için dev bir tünel projesini ortaklaşa yürütüyor. Tarihte ‘Altın Operasyon’ olarak bilinen bu projede çalışmak üzere Berlin’e giden çekingen ve masum bir İngiliz, böylece dış dünyaya ilk adımını atıyor. “Masumiyet”, Soğuk Savaş döneminde geçen yirmili yaşlarının ortasında, aile evinin ötesindeki dünyayla henüz tanışmamış, çekingen ve nazik bir İngiliz genci Leonard Marnham’ın etrafında dönüyor. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde ve Diğer Fantastik Öyküler/ Robert Louis Stevenson/ Çeviren: Duygu Akın/ Can Yayınları/ 174 s. Gotik edebiyat dendiğinde akla ilk gelen isim Robert Louis Stevenson, yapıt da “Dr. Jekyll ve Mr. Hyde”dır. Gotik yazın türünün belirgin özelliklerinin hepsini bünyesinde barındıran bu roman, çarpıcı hikâyesi ve güçlü anlatımıyla farklı dönemlerde farklı sanatçıları etkilemiş ve 1908 yılından bu yana tam yüz yirmi üç kez sinema ve televizyona uyarlanmış. Çifte kişilik gibi psikoloji ve psikiyatrinin temel konularından birini işleyen roman, edebiyat dünyasının da kült yapıtları arasında gösteriliyor. Duygu Akın tarafından Türkçeleştirilen “Dr. Jekyll ve Mr. Hyde ve Diğer Fantastik Öyküler”, yazarın iki önemli uzun öyküsünü de okuyuculara sunuyor. Fahriye Abla’dan Çanakkaleli Melahat’a Modern Türk Şiirinde Kadın İmgesi/ Yayıma Hazırlayan: Deniz Durukan/ Everest Yayınları/ 258 s. Türk toplumunda kadının yeri ve konumu, gerek siyasi koşulların, dini unsurların, gerekse sosyal ve kültürel faktörlerin etkisiyle yüzyıllar boyunca değişime uğrar. Kuşkusuz bu değişim edebiyata da yansır. Türk toplumunun geçirdiği sosyokültürel değişimi anlamak için Türk edebiyatının çeşitli evrelerine bakmak gerekir. Bu amaç etrafında kitapta yirmi bir şair, Türk şiirinde kadını özellikle öne çıkartan ya da Ahmet Haşim gibi, kadını şiirlerinde ve bilinçaltında geriye iten isimleri mercek altına alarak yakın tarihe göz atmaya çalışıyor. Hikmet Evi/ Jonathan Lyons/ Çeviren: Şaban Bıyıklı, Mehmet Savan/ Doğan Kitap/ 278 s. Bilim ve felsefe alanlarında göz kamaştırıcı buluşlara imza atan Ortaçağ Arap âlimlerinin ve bu bilgileri Batı’ya götüren gezgin Avrupalıların hikâyesini anlatıyor “Hikmet Evi”. Bu kitapta Jonathan Lyons, Batı kültürünün Ortaçağ Arap medeniyetinin zaferlerine ne çok şey borçlu olduğunu ortaya koyarak Avrupa’nın Müslümanların ilim kuyusundan içmelerinin anlatılmamış öyküsünü kelimelere döküyor. Anormaller/ Joey Goebel/ Çeviren: Berna Biçen/ İthaki Yayınları/ 190 s. Kentucky’nin küçük bir kasabasında beş kişinin kurduğu Anormaller grubunun toplumun dayattığı kurallara baş kaldırı hikâyesi anlatılıyor romanda. Grup elemanları ise şöyle: Uyuşturucu satıcısı erkek kardeşleriyle birlikte gettoda yaşayan ve rock yıldızı olmak isteyen Luster; se? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1144