05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

V TR NDEK LER ¥ alih s. rciar, ltıcıyeciiçkiaya şmalmiş an şfetayan sanı tehdit etmektedir. Cinayetle suçlanan romanın kahramanı Kel, bir günah keçisinden başka bir şey değildir. Masumiyetini kanıtlamaya çalışan genç yazıcı Kel’in güvenebileceği tek insan, çılgınca âşık olduğu rahibe Nitis’tir. Genç rahibenin kaçırılmasıyla Kel büyük bir mücadelenin içine girer. Artık ne lekelenen şerefi ne de Mısır’ın geleceği umurundadır, tek arzusu sevdiği kadını kurtarmaktır. Onun ve Mısır’ın kaderi birbirine bağlanmıştır. Geçtiğimiz yıllarda yayımlanan “Tanrıların İntikamı – İnsan Avı”nın devamı niteliğindeki “Kutsal Rahibe” okuyucularla buluşuyor. Zehir Yiyenler ve Diğer Hikâyeler/ Holly Black/ Çeviren: Bilge N. Zileli Alkım/ DEX Yayınları/ 200 s. yarlı oğul, hayatına giren diğer kadınlarla ve kişisel mutluluğuyla annesi arasında sıkışıp kalır ve ortaya modern İngiliz edebiyatının en parlak romanlarından biri çıkar. 1960 yılında filme de çekilen ve yayımlandığı günden bugüne değindiği konular itibarıyla tazeliğini hiç yitirmeyen “Oğullar ve Sevgililer”, Nihal Yeğinobalı’nın Türkçesiyle okuyucuların karşısına yeni baskısıyla çıkıyor. Gorgias/ Platon/ Çeviren: Furkan Akderin/ Say Yayınları/ 174 s. Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili filozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir. Platon’un en uzun ve en etkili diyaloglarından birisi olan “Gorgias”ın ana ekseni ise retorik üzerine kurulu. Eserin bütününde insan için neyin gerçekten iyi, neyin gerçekten kötü olduğu konuları da önemli yer tutar. Akıl yerine duyguları öne çıkaran ve felsefenin yerine retoriği koyan “Gorgias”a göre retorik, insanları özgürleştiren, onlara başkalarına hükmetme gücü veren bir ikna etme sanatı olmalıdır. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve Kurumlar/ Haluk Alkan/ USAK Yayınları/ 466 s. Elimizdeki kitap, Orta Asya’daki dört Türk Cumhuriyeti; Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’ın siyasal hayat ve kurumlar açısından nasıl bir değişim geçirdiğini inceliyor. Kitap bir yönüyle Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde bağımsızlıktan bugüne siyasal hayat ve kurumlar düzeyinde, etnik, sosyoekonomik, tarihi ve uluslararası ilişkiler arka planında yaşanan gelişmenin bilimsel bir analizini içeriyor, diğer bir yönüyle de bölgeye ilgi duyan okuyuculara, bölgede yaşanan gelişmelerin yorumlanmasına ilişkin kapsamlı bir çerçeve sunuyor. Kayıp Kıta Mu/ James Churcward/ Çeviren: Pelin Tornay/ Omega Yayınları/ 398 s. Eskiden bilim adamları Pasifik Okyanusu’nun ortasında Mu gibi devasa bir kıtanın var olduğu fikrine oldukça kuşkuyla yaklaşıyorlardı. Ancak, bugüne dek yapılan araştırmalar sonucunda böyle bir kıtanın varlığını kanıtlayan verilere ulaşıldı. Hindistan’daki bir tapınakta bulunan ve bilgili bir rahibin yardımıyla şifreleri çözülen kutsal tabletler, bu veriler arasında önemli bir yer tutar. Valmiki’nin kaleme aldığı klasik Hint destanı Ramayana gibi metinlerde de Mu’nun varlığı teyit edilir. Valmiki, ayrıca Ramayana’da Nakalların Burma’ya Pasifik Okyanusu’ndan geldikleri bilgisini de verir. Kayıp Kıta Mu’nun varlığına işaret eden başka bir veri de konumları ve üzerlerindeki semboller yoluyla Mu’nun insanlığın anavatanı olduğu bilgilerini taşıyan harabelerdir. Mısır, Burma, Hindistan, Japonya, Çin, Güney Denizi Adaları, Orta Amerika, Güney Amerika ile bazı Kuzey Amerika Kızılderili kabileleri ve diğer eski medeniyetlerin yaşadığı yerlerde bulunan eski semboller ve sürdürülen geleneklerin evrensel bir niteliğe sahip oluşu da bu veriler arasında yer alır. “Kayıp Kıta Mu”, ömrünü neredeyse bu konuya harcayan James Churchward’ın Mu araştırmaları hakkındaki temel bilgilerini içeren ilk ve en ünlü kitabıdır. Karanlık Yerler/ Gillian Flynn/ Çeviren: Uğur Mehter/ Artemis Yayınları/ 528 s. Romanın kahramanı Libby Day’in annesi ve iki kız kardeşi Kansas Kinnakee’de şeytana kurban edilmişti. Cinayetin ardından bir tek minik Libby hayatta kalırken ağabeyi Ben’se hapsi boyladı. Üstelik onu hapse gönderen, sevgili kız kardeşi Libby’ydi. Yirmi dört yıl sonra Cinayet Kulübü adında, kötü şöhretli suçları takıntı haline getirmiş tuhaf bir gizli topluluk, Libby’nin peşine düştü. Tek amaçları Ben’i özgürlüğüne kavuşturmaktı. Parasızlıkla boğuşan Libby, trajik geçmişinden fayda sağlamak için akıl almaz bir plan yaptı. Libby planı dahilinde araştırmalara başladıktan sonra Missouri’nin striptiz kulüplerinden Oklahoma’nın terk edilmiş turistik şehirlerine savrulacaktı. Tahmin edilmesi olanaksız gerçekler adım adım su yüzüne çıkarken, Libby kendini yine başladığı noktada bulacaktı: Katilden kaçtığı yerde. “Karanlık Yerler” okuyuculara heyecan dolu bir deneyim vaat ediyor. Gödel, Escher, Bach: Bir Edebi Gökçe Belik/ Douglas R. Hofstadter/ Çeviren: Ergün Akça, Hamide Koyukan/ Pinhan Yayınları/ 944 s. Felsefe, psikoloji, karşılaştırmalı edebiyat, bilim tarihi ve felsefesi, bilgisayar ve bilişim bilimleri, müzik ve matematik gibi pek çok alanda öncü araştırmalar yapan Douglas R. Hofstadter, kitabı “Gödel, Escher, Bach” için şöyle der: “Gödel, Escher, Bach ben ya da bilinçlilik sözcüğü çevresinde gezinir. Ben’in düşünmenin diplerinde bir yerdeki, güçlükle anladığımız örtük mekanizmalarla nasıl ortaya çıktığını ele alır. Yalnızca düşünmenin değil, benlik duygumuzun ve bilinçliliğimizin farkında oluşumuzun bizi diğer karmaşık şeylerden ayrı kıldığını vurgular. Benliğin ve ruhun ne olduğunu kavramak istedim.” Sibernetik, yapay zekâ ve bilgisayarlarla içli dışlı herkesin kutsal kitabı sayılan Pulitzer ödüllü “Gödel, Escher, Bach” akıcılığı, dehası, değişik fikirleri ustalıkla kaynaştırması açısından ancak Lewis Carroll’ın yapıtlarıyla karşılaştırılabilir. Bu, daha önce benzeri yapılmamış çalışma, meraklılarıyla okuyucuların karşısına çıkıyor. Ankara 1402/ Abdullah Turhal/ Altar Yayınları/ 160 s. Sultan Yıldırım Bayezid ve Emir Timur komutasındaki iki dev ordu, Ankara’da 28 Temmuz 1402 sabahı karşı karşıya geldiğinde Ankara tarihin en önemli ve en büyük savaşlarından birine, Doğu ile Batı’nın kaderinin şekillenmesine sahne oldu. Bu çalışma bu büyük olayı tüm yönleriyle kapsamlı biçimde inceliyor ve saha gezisi ile muharebe meydanlarının bugününe ışık tutarken savaş oyunu ile bu savaşı canlandırmak isteyenler için gerekli ipuçlarını sağlıyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1124 rt nevi/ zaz ş. len nin mpaDeniz laBolşarihbiria kame, çok izor. “Öpücükleri ölümcül, zehirli kızlar... Şeytanla girişilen bir yemek yeme yarışı... Aşk arayışıyla Demirülke’ye geri dönen periler... Manyakça bir Baküs ayinine dönüşen bir mezuniyet balosu...” Karanlık fantastiğin usta kalemi Holly Black, tüyleri diken diken eden tuhaflıkta, gerilim dozu hiç düşmeyen, bunun yanında beklenmedik bir mizaha da sahip on iki öyküyle fantastik yaratıkları bambaşka bir kılığa büründürüyor. Black, her zamanki kara üslubuyla okurlara on iki ayrı öykü sunuyor. Black’in hayranları, onun kaleminde alışkın oldukları, sınırları zorlayan, hiç de sevimli olmayan bir fantastik dünyaya “Zehir Yiyenler”de yeniden kavuşacak. Seny Sevyyorum Türkçe/ Kemal Atalay/ Babıali Kültür Yayıcılığı/ 200 s. “Rezidanslarda oturuyor, outlet mağazaların happy hour’larında ya da shopping fest’lerde alışveriş yapıyor, anchorman’lerden haberleri dinliyor, cumhurbaşkanının eşine, hiç tereddüt etmeden ‘first lady’ diye hitap ediyor, sürekli inovasyon (!) peşinde koşuyoruz...” “Alo Türkçe Neredesin?”in devamı niteliğindeki “Seny Sevyyorum Türkçe” insanların Türkçeye karşı duyduğu bu umursamaz tavrın, sadece dile değil, tüm köklere kibrit suyu döktüğünü gösteren, bu gerçeği somut örneklerle gözler önüne seren çalışma. Oğullar ve Sevgililer/ D. H. Lawrance/ Çeviren: Nihal Yeğinobalı/ mge Kitabevi/ 592 s. “Oğullar ve Sevgililer”, 1930 yılında henüz 45 yaşındayken hayatını kaybeden ünlü İngiliz yazar D.H. Lawrence’ın en iyi romanı olarak kabul edilir. “Oğullar ve Sevgililer”, anne ile oğul arasındaki karmaşık ilişkileri derinlemesine bir bakışla ele alır. Bir madenci köyünde kocası ve iki çocuğuyla birlikte yaşayan Gertrude Morel, üçüncü çocuğunu beklediği sırada kocasına olan sevgisinin, uzun evlilik yıllarının sonrasında iyice tükendiğini fark eder. Karıkocanın aşkı, aralarındaki bu derin soğumayı atlatamaz. Koca, karısının sevgisizliği ile baş edebilmek için avuntuyu alkolde ararken kadın da aynı boşluğu doldurmak için kendini çocuklarına adar. Onlarla arasında özel ve giderek sağlıksızlaşan bir ilişkinin gelişmesi kaçınılmazdır. Parlak bir kariyere başlayan ve yeni nişanlanan gözbebeği büyük oğlunu beklenmedik bir anda kaybedince, Gertrude hem bu acının, hem de aşkta ve hayatta yaşadığı hayal kırıklıklarının etkisiyle bu kez tüm varlığını küçük oğluna yöneltir ve aşırı ilgisiyle onu bunaltır. Sanatsal eğilimleri olan yetenekli ve duSAYFA 28 1 EYLÜL 2011 sı – nç, dece reğiği ımlaün astlaoğylerki ve kiş inrumeki / heyeı mı’ seRaerin ¥ FA 27
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear