05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK OKUMA Cemil Kavukçu edebiyat tadından ödün vermeden, kendi öykücülük çizgisiyle ilişkisini koparmadan, çocuklar için bir dil oluşturmayı başarmış. Ë Mavisel YENER avukçu’nun çocuklar için yazdığı Bopato serisinin üçüncü kitabı da yayımlandı. Dizinin önceki kitaplarını okuyanlar anımsayacak, Topik, anne sütünün kokusunu duyamamış, kardeşlerini bile tanıyamamış bir köpekçik. Onun gibi annesinden koparılmış yavrularla birlikte bir kafeste bulmuş kendini. Serinin ilk kitabı Havhav Kardeşliği ve ikinci kitap Özgürlüğe Kaçış’ı anımsayalım. Topik ilkin Burcu’nun evinde mutlu olmuştu. Fakat oradaki güzel günleri uzun sürmedi, ardından barınak serüveni başladı. Barınakta Bobo ve Pamuk’la tanışmış, onları ailesi gibi bilmişti. “Görmüş geçirmiş, kendisi için bir şey istemeyecek kadar bilge” köpek Bobo, ona yaşamın sırlarını öğretmişti. Hep birlikte özgürlüğe yelken açıp barınaktan kaçmışlardı. Serinin üçüncü kitabında, kaçtıktan sonra yaşadıklarını okuyoruz. Kafeste Bir Topik üst başlığı ile okuduğumuz Bopato3’te, Topik’in başına gelmedik kalmıyor. Raziye, Muharrem ve çocukları Nuri ile Sevdican’ı tanıştırıyor yazar bize. Bu aile öylesine içimizden ki… Muharrem, eve geç gelen, öğleye doğru uyanan, bağırıp çağıran, durduk yerde kavga çıkaran bir baba. Muharrem hurdacı; canı istemediği günler işine gitmiyor, kahvede oturuyor. Kazandığı ancak sigarasına, kahvedeki çay parasına yetiyor. Eşi Raziye tarhana, erişte, mantı yapıp okulun öğretmenlerine satmasa, ev temizliğine gitmese geçinemezler. Evin oğlu Nuri’nin okumakta gözü yok ama Sevdican kardeşinden farklı, o okumak istiyor. Nuri tatil olunca doğru simit fırınında çalışmaya gidiyor, eve para getirmesi şart. Anası oğluna kıyamasa da, yapacak bir şey yok. Muharrem, Topik’i sokakta bulunca, onun cins bir köpek olduğunu fark eder ve birilerine satıp para kazanabileceğini düşünür. Topik’i eve getirip bahçeye bağlarken kızı Sevdican’ın köpeğe bağlanacağı aklına bile gelmez. Barınaktan birlikte kaçtığı Bobo ve Pamuk, Topik’in kaybolduğunu fark edip her yanda onu aramaya koyulurlar. Onlar Topik’i ararken Muharrem de köpeğin satışı için çaba harcamaktadır. O arada Burcu, Topik’siz yaşayamayacağını anlar, köpeğini barınaktan geri almak için ailesini razı etmeye çalışır. Burcu barınağa gidince Topik’in kaçtığını öğrenir mi? Muharrem Topik’i satmayı başarır mı? Sevdican ve Topik arasındaki dostluk, olayların akışını değiştirir mi? Pamuk ve Bobo Topik’i nasıl bulurlar? Muharrem’in ateş ettiği köpek hangisi? Bin soru, bin merakla geliriz romanın sonuna. Bir yanda Bobo ve Pamuk, öte yanda Burcu, Topik’in tercihini kimden yana yapacağını okurken Cemil Kavukçu’nun yeni çocuk kitabı: Kafeste Bir Topik K kalp atışlarım hızlandı. Diğer köpeklerle birlikte sokağa mı dönecekti, yoksa da ona çok iyi bakan Burcu’nun kucağına mı? Söylemeyeceğim tabii, okuyanlar öğrenecek. Kafeste Bir Topik, çocuk okurları farklı düşünme alanlarına çağıran bir yapıt. Aslında romandaki karakterlerin hepsi farklı bir “kafes”te. Kitabın adı, eğretilemeli bir yansıma öğesi görevi görüyor. Raziye’nin, Muharrem’in, Sevdican’ın, Burcu’nun, Nuri’nin ve diğerlerinin kilitlenip kaldıkları görünmez kafesler, kitabın adının bir “erken anlatım” öğesi olduğunu fark ettiriyor. Kimi kendi kafesini yaratmış, kimi o kafeste doğmuş. Ayrıca, kitabın bütününde sorgulanan “özgürlük” kavramı da kitabın adındaki eğretilemede ipucunu veriyor. Bopato ailesini oluşturan hayvanlar özgürlüğün peşinde, ya insanlar? Bopato ailesinin bireyi olabilmek için mücadele veren sokak köpeği Çalı, kurgunun derinliğine davet ediyor okuru. Çalı’nın öyküsünün tümü anlatılmasa da, onun öyküsünü zaten bildiğiniz hissine kapılıyorsunuz. “Sokaklarda, çöplüklerde yaşadım, kavga ettim, her türden köpek tanıdım ama senin gibi biriyle ilk kez karşılaştım Bobo. Bana düşmanca davranmadın, yanında geldiğimde dışlamadın, anladın yalnızca.” (s. 66) Romanda birbirini anlamaya çalışanlar ve başkalarını anlamak için hiç çaba göstermeyenler bir arada gösterilmiş. Bu, yazarın yapıtlarında genellikle karşıtlıkları bir arada kullanmayı sevmesinden kaynaklanıyor olmalı. Kafeste Bir Topik’te tartışılan olgulardan biri de, çalışan çocuk gerçeği. Yaşamın bu rengiyle de yüzleşiyoruz metinde. “Sokak sokak dolaşarak simit satmaktan iyice yorgun düşmüştü Nuri. Okullar tatil olunca simit satan çocuklar da çoğalmıştı. O yüzden de tablasındaki simitleri bitirmesi uzun sürmüştü. Üstelik çok da acıkmıştı.” (s. 53) Olağanüstü gözlem gücü olan Cemil Kavukçu, Sevdican’ın ailesinin profilini niçin bu denli ayrıntılı çiziyor? Çünkü romanda sosyoekonomik yapının yansımaları da tartışılıyor. Eğitim düzeyi, gelir düzeyi, konut özellikleri, aile yapısı… vb. yaşama bakışı etkileyen etmenler. Fakat Topik’in bize öğrettiği önemli bir şey var; yaşama bakış açınız değişebilir, eğer isterseniz… Yazar bunu kimi zaman hayvan karakterler kimi zaman da insanlar aracılığı ile yapıyor. Topik’in mamalarla beslenen, şımarık, cins bir köpek olmasına karşın sokaklarda yaşamak zorunda kalması, hayatın hiç bilmediği bir yönüne tanık olması ile Burcu’nun ve diğer çocuk kahramanların tanıklıkları, yaşama bakışları ara sında paralellik kurulabilir. Sevdican’ın babası Muharrem, sigara bağımlılığı, çelişkilerle dolu huysuz kişiliği ile Kavukçu’nun yetişkin öykülerinden iyi tanıdığımız bir karakter. Yazarın Temmuz Suçlu adlı kitabındaki “Şimdi Öldün Sen” adlı öyküsündeki “bahçenin içi” ve “bahçenin dışı” (sokak) arasındaki çelişki bu çocuk romanında da tartışılmaya devam ediyor. Bopato serisinin bu kitabı değerler eğitimi atölye çalışmaları için biçilmiş kaftan! İlk kitap Havhav Kardeşliği için demiştim ki: “Havhav Kardeşliği’nde dikkat çekmek istediğim bir başka nokta da, bu kitabın duygu eğitiminde kullanılabilecek yetkin bir örnek oluşu. Köpeklerin yaşamlarını, yaşamlarındaki yarılmalar anlatılırken onların hüzünleri, kaygıları, sevinçleri, direngenlikleri, onurlu duruşları, ürpermeleri başarıyla dile getirilmiş.” Bu konuda eğitimcilerin de dikkatini çekmek isterim. Yazar “değerler eğitiminde, duygu eğitiminde kullanılabilecek metinler sunayım,” diye yola çıkmadı kuşkusuz. Zaten öğretmek amacıyla yola çıkılsaydı bu denli başarılı yapıtlar çık(a)mazdı ortaya. Cemil Kavukçu çocuklara yaşamın acımasız gerçeklerinin anlatılabileceğini iyi biliyor; bunun nasıl yapılacağı engelini aşmış. Sokak köpeği Çalı’nın vurulması ve ölümünün anlatıldığı bölümü buna örnek gösterebiliriz. “Çalı’nın bütün acıları dinmişti. Yüzünde gülümsüyormuş gibi bir ifade vardı.” (s. 77) Türk yazınının yetiştirdiği seçkin bir değer olan Cemil Kavukçu’nun çocuklar için yazmasına çok sevinmiş ama birkaç kitapla sınırlı kalacağı gibi bir kaygı yaşamıştım. Bopato3, Kavukçu’nun çocuk okura seslenmedeki kararlılığını gösteriyor. Kavukçu’nun yetişkin öykülerinden oluşan son kitabı Düşkaçıran’da farklı bir öykü çizgisine yönelmesini bir süredir çocuk yazını üzerinde daha çok düşünmesi ve düşgücünün sınırlarını çocuklarla birlikte sonsuzluğa açmasına bağlayabilir miyiz? Sizi Bopato evrenine gönderiyorum, gidip kendiniz görün…İyi okumalar! www.maviselyener.com Kafeste Bir Topik Bopato 3/ Cemil Kavukçu/ Resimleyen: M. Delioğlu/ Can Çocuk/ 2011/ 88 s./ 8+ CUMHUR YET ÇOCUKLARINDAN MEKTUPLAR Hazırlayan: Mavisel YENER Feyzanur Ağıl , 12 yaş, Turhal Merhaba arkadaşlar, size Muzaffer İzgü’nün Kahkahacı Sınıf adlı kitabını tanıtmak istedim. Yayınevi Bilgi Yayınları. Reklamlardan etkilenerek etrafa çatan Hakan’ı ve başına gelenleri komik şekilde anlatan bu kitabı beğenerek okudum. En beğendiğim bölüm ‘hamhumluk’tu . Ben olsaydım kitabın adını “Ah Bu Reklamlar” koyardım. Kitabın konusu Hakan adında ki bir çocuğun reklamlara inanıp arkadaşlarına çatması ve kavga çıkartmasını anlatıyor. Yazarın yerinde olsaydım kitabın sonunu Haka’ın akıllanması yani her gördüğü reklama inanmaması ile bitirirdim. Kitapta en beğendiğim kahraman Dilaver’dir. Çünkü sessiz, sakin ve akıllı biridir. Kitapların insanları ne kadar çok etkilediğini ve değiştirdiğini anlatıyor. yok çünkü çok güzel olmuş. Anne sevgisinin her şeyi yenebileceğini öğrendim . Bu hikâyeyi okurken çok duygulandım, tüm arkadaşlarımın bu kitabı okumalarını isterim. Bu kitabı okumamı sağlayan yazarına ve Türkçe öğretmenime teşekkür ederim . Berivan Bolat, 10 yaş, Turhal Merhaba Cumhuriyet Kitap. Size ben de kitabımı tanıtmak istiyorum. Okuduğum kitabın adı “Dostum Çino” yazarı Nilgün Ilgaz, yayınevi Çınar Yayınları . Kitapta bir çocukla köpeğinin dosluğu anlatılıyor. Kitabı çok beğendim. Değiştirmek istediğim bölüm Ayşe Berrin Şahin, 13 yaş, Turhal Sınav Dersanesi Merhaba Cumhuriyet kitap okuduğum kitabın adı Kızım Ben Çocuk ken. Yazarı Aytül Akal, Yayınevi: “Uçanbalık Yayınları.” Çok eğlendirici, kısa, komik ve bir solukta okunacak bir kitap . “Anne kapı çalıyor” adlı bölüm en beğendiğim bölümdü. Çünkü komikti. Kitabın adı kitabın içeriğine uygundu. Anne çocuğuna çocukluğunu çok güzel anlatmış. Kitaptan her insanın büyüdükçe fikirlerinin değiştiğini, daha olgun bir insan haline geldiği sonucunu çıkarttım. Kitap çok güzel ve komik, bilgilendirici bir kitap. Kitapta en çok ablayı beğendim. Çünkü çok komik ve ilginç bir kişi. Yazara bu güzel kitabı yazdığı için te Nilay Yılmaz stanbul Bilgi Üniversitesi nönü Cad. No: 28 Kuştepe/ stanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com SAYFA 36 3 MART 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1098 CUM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear