Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
maz, ioğlu. com dan yümuzları çalışırvlisi Her zafield ve nak liye döerinden en komin mi? pekleri aladığı nrasını rinin de Panki’nin arkadaşları da var tabii; yan apartmanda oturanların kedisi Gitar bunlardan biri. Panki kimi zaman ortadan yok oluveriyor, komşu gezmeye pek meraklı. Gitarların evinde bile gecelediği oluyor. Birkaç sokak ötede edindiği dostlar da var Panki’ni. “Kapısında gördüğü anda çığlığı basanlar olduğu gibi, onun ziyaretlerini dört gözle bekleyenler de yok değil.” Panki için, her kedide olduğu gibi, sıcak bir dokunuş, lezzetli bir mama yeni bir ev bulmak için yeterli. Söylemek istediği her şeyi tırmık atarak anlatabildiği için kimileri ona “Tırmık” da diyor. Panki’nin arkadaşlarından biri var ki mahallenin sevgilisi. “Tombul mu tombul, bal rengi alacalı tüyleri ve yemyeşil gözleriyle görenleri kendisine hayran bırakır.” Herkes kendine göre isim takmış bu şirin yaratığa. Kimisi Böcü diye sesleniyor, kimisi Pasaklı, en çok da Saçalak adıyla çağrılıyor. Uysal Saçalak günlerden bir gün anne olunca, yavruları uğruna vahşi bir kaplana dönüşüverir. Ondan sonra da adı “Isırık” olarak kalır. Onlara isterseniz Tırmıkla Isırık, isterseniz Panki ile Saçalak deyin, sonuç değişmez. İçözü, kedileri yaramazlık ve şirinlikleriyle anlatırken “kişilik”leriyle de anlatmayı seçiyor. Arka kapak yazısını okuduğumuzda anlıyoruz ki, yazarın kedi severler, evinde kedi besleyenlere söyleyecekleri olduğu gibi, kedilerle iletişimi olmamış okurlara da söyleyecekleri var. İyi okumalar! ? www.maviselyener.com *Sahibini Gezdiren Kedi/ Hidayet Karakuş/ Resimleyen: Murat Sayın/ Bilgi Yayınevi/ 100s/ 2011/ 7+ *Sakız Çiğneyen Kedi/ Özlem Sezer/ Resimleyen: Dorukhan Özcan/ Cumhuriyet Kitapları/ 95s/ 2011/ 7+ *Miyavın Suyu Çıktı/Şule Tankut Jobert/ Resimleyen: Burak Ağdemir/ Çizmeli Kedi Yayınları/ 96s/2011/ 7+ *Garfield –Kedi Avı/ Jim Davis/ Çeviren: Elif Gökteke/ YKY/ 32.s/2011/ 7+ *Tırmık İle Isırık/Nur İçözü/resimleyen:Aydın Gündüz/ Altın Kitaplar/ 167s/2011/9+ OK U YA N /O K U T A N Ö Ğ R E T ME N L ER D E N M EK T U PL A R Ë Emrah ÇIRA Turhal Sınav Dershanesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ” üçleer, Baim Dünavın SuSiz hiç un ilk ürkçe öğretiminin amacı yazılı kültürle etkili bir iletişime girebilen düşünen duyarlı insanlar yetiştirmektir. Okuma sevgisi ve alışkanlığı kazandırmak, seçici okur yetiştirmek anadili öğretiminin ulaşmak zorunda olduğu temel amaçtır. Anadili öğretimi doğası gereği bir sanat eğitimi sürecidir. Öğrencilerin yaratıcı yetilerinin ve gizilgüçlerinin açığa çıkartılabilmesi için öğrencilerin düzeyine uygun sanatsal niteliğe sahip metinlerle karşılaştırılmalıdır. Metinlerin anlam evrenine girme, sanatçı duyarlığını kavrama çalışmaları, Türkçe öğretiminin vazgeçilmez etkinlikleri olmalıdır. Bu amaçla kurumumuzda öğrencilerimizle el ele vererek gerçekleştirdiğimiz, “Etkili kitap okuma“ adlı etkinliğimiz Cumhuriyet Kitap (sihirli değnek) desteğiyle bütün hızıyla üç yıldır sürmekte. Kurumumuzda öğrencilerimle paylaştığım dil ve anlatım özellikleriyle okuyucuda güzelduyusal etkide bulunan kitaplardan ve özelliklerinden birkaçını buradan tanıtmak istiyorum. Christine Nöstlinger’in Günışığı Kitaplığı’ndan yayımlanan Susi ve Paul’ün Gizli Günlükleri adlı yapıtı, hem kapağı hem içeriğiyle öğrencilerin ilgisini çeken başarılı bir yapıt. İki arkadaşın günlüklerinden oluşan bu kitabın sonu kitabın ortasında. Aynı olaylara farklı iki gözle nasıl bakıldığını, aile içi ilişkilerin çocukları nasıl etkilediğini anlatan bu eserde örnek bir arkadaşlık ilişkisinin nasıl devam ettirildiğine tanık oluyoruz. Fiziki uzaklıkların arkadaşlık ilişkisine darbe vuramayacağını bu iki arkadaşın dostluklarından yola çıkarak görüyoruz. Okuyucuların kitapta özdeşim kuracakları kahramanı şimdiden merak ediyorum. Öğrencilerime dershanemizde okumalarını önerdiğim ve okumayanlara da buradan önereceğim bir diğer kitap da Mavisel Yener’in Dolunay Dedektifleri adlı serinin beşinci kitabı olan Ölüler Ormanı. Bilgi Yayınları’ndan çıkan bu kitap, soluksuz bir maceranın peşinden gitmekten hoşlananlar genç okuyucular için hazırlanmış. Akıllı, heyecanlı, güzü T pek, girişken ve birbirini çok seven Ece, Birce, Ada, Oğuz, Bilgecan’ın ara tatilde Urla’da, mezarlıkta karşılaştıkları gizemli kız sayesinde kış tatillerinin çarpıcı bir serüvene dönüştüğünü görüyoruz. Kitap ilk bölümden itibaren serinin diğer kitapları gibi gizemli şekilde ilerliyor. Romanda, dünyadaki ve ülkedeki güncel olaylarla ilgilenmenin yaşama ne gibi katkılar sağlayacağının duyumsatılmaya çalışıldığı ayrıntılar kullanılmış. Merak unsurunun okuyucuyu peşinden sürüklediği bu kitabı özellikle 10 yaş ve üzeri okuyuculara öneriyorum. Ölüler ormanına gidecek kadar onlar cesur, ya siz bu macerayı okumakta cesur musunuz? Fatih Erdoğan’ın Mavibulut yayınlarından çıkmış olan “Ayşegül’e Ne Oldu” adlı romanı da öğrencilerimiz tarafından çok beğenilen kitaplar arasında. Kitabın konusu ve kurgusu ilgi çekici. Dolunay Dedektifleri’nde olduğu gibi beş kafadar arkadaşın dünyayı dolaşmaya karar vermeleri ve bunu gerçekleştirmek için kurdukları hayalleri, planları ve Ayşegül’ün başına gelenler romana heyecan katmış. Bulut, herkesin özdeşim kurmak istediği bir tip olarak karşımıza çıkıyor. Okuyanlarda merak duygusu ve okuma isteği uyandıran bu kitabı siz merak etmediniz mi? Tüm meraklı okuyuculara duyurulur. 6.7. sınıf öğrencilerime özellikle okumalarını önerdiğim Nilgün Ilgaz’ın hayvan sevgisini güzel bir şekilde anlattığı Dostum Cino’yu da anmadan geçemeyeceğim. Anıl ile köpeği Cino arasındaki sımsıcak, karşılıksız dostluğu, özellikle insan ve hayvan haklarının görmezden gelindiği şu günlerde okumak bir başka sanırım. Hayvanların çocuk dünyasındaki etkisini göstermesi bakımından, sevgi dolu, dostluk aşılayan ve sürükleyici bu kitabı okumakta yarar var. ? ÖĞRETMENLERE SİHİRLİ DUYURU: Cumhuriyet Çocukları’ndan gelen mektupların her geçen gün artması bizi sevindiriyor. Okuyan/Okutan Öğretmenlerden Mektuplar köşemizde sevgili öğretmenlerimize kulak vereceğiz. “Bu kitabı öğrencilerimle okuduk/okuyoruz. Çünkü…” diyecek öğretmenler. Çocuklara salık verdiğiniz, birlikte okuduğunuz kitapları, niçin bunları seçtiğinizi bize yazar mısınız? Adresimiz: sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com eren, r, insanleri saavlamak sa yapa anlı… için şamak nat tluğu, ır ve n, bir kız urbadunun öykülervın Sue, kişilimini nekleri ... Kitatışalım erle dozebilirim çizenedim, ! KİTAPÇI Ë A. AKAL, Ç. GÜNDEŞ, N. YILMAZ, M. YENER Kimler görevden alınacak, kimler kalacak? Yoksa her şey eski tas eski hamam mı... Öykü, 1997 Eğitim Sen Çocuk Öykü Yarışması Seçici Kurul Özel Ödülü’ne değer bulunmuş. İyi okumalar, iyi düşünmeler… zü, kensanlanlatmış. amanoman şıyoruz em kenlatılçok yakağa Gücünü Yitiren Kral/ Pakize Özcan / Resimler: Mustafa Delioğlu / Günışığı Kitaplığı / 2011 / 96 s. / 8+ Aslanın kral olduğu bir orman macerası. Ama bu kez zalim Kral, güçten düşmüştür ve çevresine dalkavuklar olduğu kadar, bölücülük yapmaya çalışanlar da doluşmuştur. “Ah, ah! Artık ne akıl danışan ne de hesap veren var! Oysa, daha düne kadar her şey benden sorulur, orman halkı önümde saygıyla eğilirdi,” diye sızlanır Kral. Yakınmakta çok da haklıdır, çünkü kimsenin ona aldırdığı yoktur: “Sürmegöz Eşek bile, kendi haline bakmadan, onun yüzüne yüzüne anırıyor, çevresinde dolana dolana çifteler savuruyordu. Kral’a dil çıkardığı bile oluyordu.” Tilki derseniz, Kral Aslan’ın yoluna pusu kurar, çelme takıp düşürünce kahkahalarla güler ve Kral’la alay eder. Topkuyruk Tavşan bile değişmiştir, korkusuzca Kral’ın yanına yaklaşıp kuyruğunu kemirme cesaretini bulur kendinde. Ama Kral en çok Ayı Kocaoğlan’a içerler. Ülkenin varını yoğunu uğruna akıttığı dostu Ayı Kocaoğlan, Kral’ın en yakın adamları olan Yağcı Çakal’la işbirliği yapmıştır. Belli ki gözleri Kral’ın tahtındadır. Kral durumun farkındadır. Ormandaki güç savaşı, yaşadığımız dünyanın siyasal çekişmelerini andırmıyor değil. Ama masalımız bir ormanda geçiyor, yaşadığımız düzene göndermeler arayanlar, masal göndermeleriyle oyalansınlar şimdilik... Ormandaki her hayvan, masallardaki bilindik rollerini oynuyorlar çoğu zaman. Aslan Kral, Çakal yine çakal, Baykuş bilge; arılar işçi, güvercin postacı... Aslanın, baykuşun önerisiyle yaptığı toplantıya, bütün hayvanlar katılır. Toplantıda neler olur? Ormandaki düzen değişecek midir acaba? CUMHURİYET KİTAP SAYI Esrarengiz Arkadaşın Fısıldadıkları/ Filiz Özdem / Yapı Kredi Yayınları / 2011 / 100 s. / 12+ Kitap, 12 yaş ve üzeri için ince gibi görünebilir, ancak görünüş sizi aldatmasın. Bazen, gördüğümüzü sandığımız şeyler, algıladığımız gibi olmayabilir. Okunduktan sonra insanın belleğine takılıp kalanlar da, uzun süre daha kitap üzerine okuru düşündürerek etkisini sürdürecek kadar kışkırtıcı. Sadece gençlere değil, belki daha çok yetişkinlere de önerilebilinecek bir kitap; çünkü yetişkinler düşünmeyi gençlerden önce unuttuklarından olsa gerek, gençlere düşünme ve anlama becerisini aktarmayı unutuyor olabilirler... “İnsanlık bilim ve teknolojide öyle ilerleyecekmiş ki, yine soğumaya başlayan dünyada toprağı canlandırmak ve enerji ihtiyacını karşılamak için yapay bir güneş yaratılacak, dünyanın karanlıkta kalan yüzü de aydınlatılacakmış. Bu arada bütün ırklar birbirine karışacak; sarı, siyah, beyaz diye bir ayrım kalmayacakmış.” Zeynep, on dört yaşında bir genç kız. Annesi ile babasının, boşandıktan yedi yıl sonra ilk kez birbirleriyle karşılaştığı, kendisinin de on iki yaşında olduğu o andan başlar anlatmaya. Kimi zaman daha da önceki yıllara dönüşlerle yaşadıklarını aktarırken, çok küçük ayrıntılarda bile ne denli zenginlikler keşfedilebileceğini fark ettiriyor okura. Birden bilgisayardan atlayıp geliveren Scorpius çıkar ortaya. Zeynep hayal mi kuruyor? Yoksa gerçekten Scorpius adlı bir varlık var mı? Okur, bunu hiçbir zaman bilemeyecek, ama Scorpius’un gelecekle ilgili aktarımları o kadar inandırıcı ki, okurun düşünceleri sürekli hareket halinde, bundan binlerce yıl sonrasına kadar uzanacak. “Benimle ilgili her şeyi biliyordu. Ağzım açık kaldı. Üstelik geleceğimi de biliyordu. İlerde benim önemli bir bilim adamı olacağımı söyledi! Hatta ailemle ilgili şeyleri de biliyordu... Daha doğrusu bütün dünyanın geleceğinden haberdardı.” Artık Zeynep’i yakından tanıyan, aklından geçenleri, yaşadıklarını ve yaşayacaklarını bilen esrarengiz bir arkadaşı vardır. Zeynep bu arkadaşlık ilişkisini, ergenliğe girmekte olan bir genç kız duyarlılığıyla, aşka benzetir; sesini duymadığı zaman onu merak eder, özler, kaybolmasından korkar. Ancak bir türlü tanımlayamadığı bu duyguların sahibini “görmek” için yanıp tutuşsa da, binlerce yıl sonrasından gelen Scorpius, Zeynep’in buna hazır olmadığını söyler. “Bana henüz kendisini gösteremeyeceğini, alışkın olmadığım bir biçime sahip olduğunu söyledi. Zamanın ötesinden geliyordu ve zamanın içinde yolunu kaybetmişti.”Zeynep Scorpius’la çok iyi vakit geçirmekteyken, çevresindekiler endişe içindedir. Ayrıntıların bir yaşamı nasıl şekillendirebildiğini göstererek gönül gözünü açan bu kitap, düşüncelerin sınır kapısını da aralayıp geçmişten geleceğe özgürce düşünme, yorumlama, değiştirme, yenileme heyecanını da armağan ediyor okurlarına. “Benim de mi ışığım var?” “Yaşayan her varlığın ışığı vardır. Hele düşünenlerin ışığı daha çoktur.” Okuyun, ışığınız çoğalsın... Genç Tullock kentin üzerine hâkimiyet kurar. Geriye yalnızca Breeze ailesinin evi kalmıştır. Artık tek istediği, çocukluktan beri kıskandığı ve yok etmek istediği Philip Breeze’i de kendisi için çalışmaya zorlamaktır. Rufus ve Madeline adlı iki akıllı çocuğu olan aile babası Philip bir mühendistir ve o da babası gibi birbirinden kullanışlı fan makineleri icat etmektedir. Ancak, sürekli soğuğun hâkim olduğu bir kentte fan makinesi ne işe yarar ki? Breeze ailesi, fanları satamadığı için, Tullock’a olan borçlarını ödemekte zorlanmaktadırlar. O sırada, şehir şehir dolaşarak sattığı mallarla halkı dolandırarak para kazanmakta olan Sebastian ve köpeği Mesmer girer devreye... Özellikle konuşma dilindeki yapaylık ve kopukluk, kitabın rahat okunmasını zorlaştırsa da, Pinrut kentinin neden sürekli kar altında olduğunu merak edenleri sürpriz bir son bekleyecek... Fırtına Mucitleri/ Alex Williams / Çeviren: Özlem Dağ / T.İş Bankası Kültür Yayınları/ 2010 / 263 s. / 12+ Yazar, giriş yazısında, bu öyküyle on altı yıl uğraştığını yazıyor. Bu süreç boyunca öyküdeki araçların resimlerini, makinelerin, kahramanların ve yerlerin modellerini bile yapmış. Kitabın konusu, iklim değişiklikleriyle ilintili. Pinrut kentinde, hiç bitmeyen bir kar mevsimi başlamıştır. Yıllarca süren kar fırtınası, kent halkını fakirleştirirken, kötü kalpli Tullock ailesini zenginleştirir. 15 Kekik, Yazan: Avi, çeviren: Hande Anapa, Hayy Kitap, 216s, 2011, 8+ 1937 doğumlu Amerikalı yazar Avi’nin kaleminden çıkan Kekik, “Badem ve Arkadaşları” dizisinin ilk kitabı. Minicik bir fare neler neler başarıyor bir bilseniz. Büyük hayalleri olan küçük fare Kekik, büyük kente gitmek için ailesinden ve kırdaki sıcacık evinden ayrılır. Trene binip Fareköy yakınlarına gelir. Trenden iner inmez, farelere karşı kurulmuş olan K.O.R.K.U. örgütünün genel başkanı kedi Düşes ile burun buruna gelir. Kekik, Düşes’ten kurtulabilecek mi dersiniz? Kekik’in hayatı müzisyen Korna ile tanıştıktan sonra öylesine değişiyor ki… Bir yanda müzisyen, ressam, şair, taşralı, evcil fareler; diğer yanda biri kanalizasyonda, öbürü sıcacık bir evde yaşayan iki kedinin kurduğu K.O.R.K.U... Ezeli kedifare mücadelesi, Newbery Ödüllü yazar Avi’nin usta kalemiyle renk kazanıyor, bir solukta okunacak renkli bir serüvene dönüşüyor. ? ARALIK 2011 ? SAYFA 25 1139 1139