29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Dehanın elyazmaları Leonardo’yu nasıl bilirsiniz? H. Anna Suh’ın derlemesi Leonardo’nun Defterleri, büyük ustanın resimlerinin gölgesinde kalan notlarını, çizim ve eskizlerini gündeme getiriyor. Toplamda dört bin sayfayı bulan elyazmaları, dehanın yaşam biçemini yansıtmasının yanında derinlemesine bilgi birikimini de ortaya koyuyor. Büyük oranda kendini yetiştiren Leonardo’nun, gözlem gücü ve deneyle beslediği zekâsının en önemli belgesi de yine elyazmaları. dan biri. Ölçü, perspektif, ışık ve diğer pek çok şeyi, hem öğretir hem de sürekli öğrenir. Hep öğrenmeye açık kişiliği, uğraştığı her ne varsa orada başarılı olmasını da sağlar. Onun için, başarının ölçütü bellidir, “ustayı geçmek.” Leonardo’ya göre “ustayı geçemeyen öğrenci, kötü bir öğrencidir.” Anna Suh’ın hazırladığı kitap, hep öğrenmeye, ustalarını ve kendini aşmaya çabalayan, bunu yaparken de zihnini tek bir şeye odaklamayan, daima meraklı bir adamı buluşturuyor bizle. İşte bu merak onu, her şeyi; insan bedenini, mimari yapıları, doğayı, gökyüzünü gözlemeye götürür. Suh’ın, defterler ve notlarından yaptığı derleme, Leonardo’nun ayrıntılı çizimleriyle büyük bir hazineyi gün ışığına çıkarıyor. Çizimler, onun hem gözlem gücünü hem de uzun yıllar başvurulan (ve başvurulmaya devam edilen) bir kaynağı derli toplu biçimde veriyor. Burada ayrıca Leonardo için çizim yapmanın, bir anlamda yazmak ve anlamak demek olduğunu da fark ediyoruz. KÜÇÜK DÜNYA İNSANDAN EVRENE Leonardo’nun, mikrokosmos insandan başlayıp onun çevresi ve evrene dek uzanan gözlemleri, hayatı ve doğal düzeni kavrama açısından büyük öneme sahipti. Bu yolla o, zamanında denenmemiş bir şeyi başarırken beri taraftan düzenin tekerine çomak sokarak dikkatleri de şimşekleri de üzerine çekiyordu. Özellikle anatomi alanındaki çalışmaları, cesetler üzerindeki otopsileri, dönemin otoritelerinin tepkisine neden olurken, gelecekte insan bedenine ilişkin çığır açacak bilgiler edinmesini sağlamıştı. Suh’ın derlemesinden anlaşılacağı üzere Leonardo, notlarında, zamanın yetersizliğinden dem vurur. Ama şunun bilincindedir: Büyük dünyayı anlamak için önce küçük dünya insanı anlamak zorunludur. Leonardo’nun gözlemleri ve oradan edindiği bilgiler, yalnızca küçük dünya insan ile ilgili değil, onun çevresine de ilişkin. Notlarında doğanın nasıl uyandığını, işlediğini, neye nasıl tepki verdiğini de ince ince anlatıyor. Burada çizimler yine başrolde. Renk, ışık ve gölgeleme teknikleriyle adeta doğa çizimleri kataloğu oluşturmuş. Doğadakini yansıtma amacıyla yaptığı sınıflandırmalar, bu sayede daha da anlaşılır hale gelmiş. Doğa ve insan eşleştirmesi ya da benzeşmesi, Rönesans’ın öncüsü Leonardo tarafından sıklıkla kullanılır. “Kalbin etrafındaki kan havuzu okyanustur” veya “Soluk alıp vermeyle oluşan kan basıncının azalıp artışının yeryüzündeki karşılığı med cezirdir” benzetmeleri buna uygun iki örnek. Kanı, dünyayı besleyen su gibi görmesi de aynı minvalde. Leonardo, doğa ve insan yakınlığını şu şekilde ifade eder: “Eski insanlar, insanı küçük dünya olarak isimlendirmişti. İnsanın da dünya gibi toprak, su, hava ve ateşten oluştuğu düşünülürse bu doğru bir ifade. İnsan bedeninin içindeki kemikler nasıl kas ve yumuşak yapılara çerçeve ve destek oluyorsa, kayalar da yeryüzünün desteği durumunda. İnsan vücudunda nefes alıp vermeyle akciğerlerin genişleme ve küçülmesi sonucu yer değiştiren bir kan havuzu nasıl varsa, dünya da nefes alıp verdiğinde her altı saatte bir yükselip alçalan okyanuslar içerir. Vücudumuzda bulunan bu kan birikintisinden, vücudun her tarafına yayılan toplardamarlar başlar. Okyanusların, sonsuz sayıda damarla, yeryüzünün boşluklarını suyla doldurması gibi. Yeryüzünde ¥ Ë Ali BULUNMAZ “Akıl ve bilgelik, deneyimin ürünüdür.” “Tüm bilgilerimizin kaynağı algılarımızdır.” Leonardo da Vinci ürekli tartışılan, kendisi üzerine neredeyse her gün yeni bir “uzmanın” belirdiği ve tüm dünyanın tanıdığı bir insan hakkında yeni bir şey söylemek belki de en zoru. Hele bu kişi Leonardo da Vinci ise daha da soğukkanlı olmak gerek. Bugüne kadar Leonardo üstüne pek çok şey yazıldı, onunla ilgili bir dolu laf söylendi; yetmedi, büyük usta, yakın zamanda “şifrelerle” daha da “popüler” hale getirildi. Dolayısıyla gerçeklerin ve bilgi olanın ayağı kaydı biraz, daha doğru bir ifadeyle hakikat tökezledi. Leonardo’yu ayrı ayrı özellikleri ve nitelikleriyle değerlendirmek mümkün tabii. Her bir yeteneğinden ya da ortaya koyduğu ne varsa, hepsine dair rahatlıkla bir eser kotarmak hiç zor değil. Ama onu bir bütün olarak görmek, büyük ustayı anlamak için zorunlu sanki. Rönesans’ın tüm özelliklerini kendisinde barındıran en önemli örneğin Leonardo olduğunu söylemek abartılı bir yaklaşım değil. Çizimleri, yazıları, S desenleri, günlük ve defterleri bunu yansıtıyor. H. Anna Suh’ın yayıma hazırladığı ve “Büyük Üstattan Uygulamalı Dersler” alt başlığını taşıyan Leonardo’nun Defterleri, Rönesans’ın lokomotifi olan bilgeyi taze bir merak yaratarak bize konuk ediyor. değil, birden fazla alanda uzmanlığa sahip bir insan. Zaten bu nedenle kendisine bilge ya da bilgin denmesinde sakınca “USTASINI GEÇEMEYEN, KÖTÜ yok. BİR ÖĞRENCİDİR” Hayatının merkezine koyduğu sanat, ona her alanda kapıyı açmasına yardım Leonardo’nun ismini duyan, onunla ileden bir anahtar işlevi de görür. Çünkü gili bir şekilde bilgi sahibi olanların bügözlem yeteneği Leonardo’nun en büyük yük ustaya ilişkin söyleyeceği genellikle yol göstericisi. Öte taraftan klasik eğitim resim ve sanat üzerinedir. Bu alanlardaki almayışından doğan açığı, bu gözlem gübaşarısı, döneminde resimde gelişen tekcüyle kapatıp kendi kendisini eğitir. niklere ve dışavurum olanaklarına yaptıOnun gözlem yeteneğini ve gücünü ğı katkılar düşünüldüğünde, Leonaryansıttığı en bilindik alan elbette resim. do’nun ressam kimliğinin baskınlaşması Ressam Leonardo, daha başlangıçta yol ve onun ressamlığının, insanlar tarafınharitasını çizer: “Ey ressam! Şunu iyi bildan daha çok bilinmesi yadırganmamalı. melisin: Doğanın yarattığı her formu saAma tam bu anda şu soruyu yöneltenatınla temsil ederken evrensel bir usta lim: Kaç Leonardo var? Aslında bu soru olamazsan iyi bir ressam da olamazsın saçma bulunabilir ama bugüne dek Leo(…) Doğada gezerken ilgini çeşitli nesnardo’yla ilgili ortaya çıkan her yeni bilnelere yoğunlaştırmalı, şu veya bu nesnegi, 500 yıl sonra bile bu bilgenin farklı ye teker teker bakmalı, aralarından az yüzlerini bize gösterdi, göstermeye de değer taşıyanları ayırıp önemlilerini kaydevam ediyor. Ressam, mimar, anatomi detmelisin.” bilgini, astronom, coğrafyacı, botanikLeonardo’nun hedefi çok açık: Doğayı çi… Bu ve bunun gibi birçok uzmanlığa en ince ayrıntılarına kadar gözlemlemek sahip; çok yönlü bir kişilik. Günümüz ve bu anlamda gözü, dünyayı algılamada bilim insanlarının aksine tek bir konuda ilk sıraya koymak: “Eğer siz, tarihçiler ve şairler veya matematikçiler, nesneleri gözlerinizle göremezseniz onları yazılarınızda anlatamazsınız.” Böylece Rönesans’ın kimliğini, kendi fikir dünyasında açık eden; Rönesans’ta kendi düşüncelerini öncül hale getiren bir Leonardo ile karşılaşıyoruz. Leonardo’nun belirli kaygıları da bulunuLeonardo’nun elyazmaları tasarım yor. Estetik kaygı yave mimari başta olmak üzere henında, doğru ve yerinmen her konuda ayrıntılı gözlemler de anlatım da bunlariçeriyor. SAYFA 16 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1067
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear