28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

OKURLARA iğit Okur kısa bir aradan sonra yeni romanını yayımladı... Kitabın adı Sıfırlamak. Muhasebeci Hüsamettin Bey’in hayatını anlatan romanında Yiğit Okur, teknolojiye, yeni düzene ayak uyduramayan ve yıllardır emek verdiği işinden olan kahramanın trajikomik hikâyesini anlatıyor. Yiğit Okur’la Sıfırlamak’ı konuştuk. Daha önce, Güzel Şarkılar Kitabı, Bir Yılbaşı Masalı ve Bir Ağaç Bir Kadın adlı öykü kitapları yayımlanan Şükran Farımaz, yeni öykülerini bir araya getirdiği Aşk Bu’yla okurlarının karşısında. Her biri birbirinden çok farklı olan bu öykülerin ortak paydası, incelikle örülerek kırılgan bir aynadan yansıyor olması. Adnan Gül, Farımaz’la yeni kitabı, Aşk Bu hakkında söyleşti. Terör uzmanı Ercan Çitlioğlu ile BaşbuğOrg. İlker Başbuğ ile Tarih ve Gelecek adlı kitabını konuştuk. Kitapta İlker Başbuğ’un yanı sıra, sosyoloji ve felsefeye olan ilgisi öne çıkan ve her fırsatta eğitimin önemine değinen “Yurttaş İlker Başbuğ kim?” sorusuna da odaklanıyor Çitlioğlu. Kitabın hazırlanmasında temel amaç; TSK’nin en etkili ağızlardan vurguladığı ülkenin birincil sorunları karşısındaki duruş ve görüşlerinin neler olduğunu bir bütünlük içinde sunmak. Ercan Çitlioğlu, BaşbuğOrg. İlker Başbuğ ile Tarih ve Gelecek adlı kitabının koşutunda askeri kanattaki son gelişmeleri de değerlendiriyor. Ahmet Telli; “Sözcüklerin masumiyeti söyleme dönüştüğünde, yerini ideolojiye bırakır” diyor kendini sorgulayarak çıktığı şiir yolculuğunu sürdürürken. Bu yolculuğun yeni durağı, dokuzuncu şiir kitabı Nidâ okuyucuya ulaştı. Ahmet Telli ile yeni kitabı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Bol kitaplı günler... Peter Brook’tan ‘Shakespeare’i Anımsamak ve Unutmak’ Y Eskimeyen Shakespeare Ë Ali BULUNMAZ eter Brook, yönetmenliğinin yanı sıra, bir tiyatro ve sinema yazarı. Operaya da bulaşmış. Yakın durduğu isimlere bakınca etkilenmemek mümkün değil: Stanislavski, Meyerhold, Brecht, Artaud ve Grotovski. Brook’un bir derdi var, bunu da şu soruyla dile getiriyor: “Shakespeare neden eskimiyor?” Shakespeare’i Anımsamak ve Unutmak kitabı da bu soru ile anımsama ve unutma gibi insanoğlunu derinden etkileyen iki temel duygu durumu etrafında şekilleniyor. Brook, Shakespeare’in nereli ve kimlerden olduğu gibi tartışmalardan çok, yaratıcılığının (yaratı sürecinin) ve eserlerinin üzerinde durulması gerektiğini ısrarla vurguluyor. Eskimeyen bir şairin izini sürerken doğal olarak başkalarıyla onun arasında derin kökten bir fark bulmaya çalışıyor. Herhangi bir şairin baktığı şeyin ötesini gören kimliğinden söz açan Brook, bunun dışında Shakespeare’i özgün kılanın ne olabileceğini tartışıyor. Yakaladığı tutamak ise onun neredeyse her şeyi; şiirlerini ve oyunlarını sıcağı sıcağına yazmış olması. Shakespeare, her ne yarattıysa, şiir en önce geliyordu; Brook bu yüzden onun az sözle çok yoğun anlatımına atıf yapıyor. Oyunlarına bile şiiri yedirmesi, imgeleri ustalıkla kullanması ve onlara aklı zorlayan boyutlar katması… İşte bunlar bizi Shakespeare’in şiirindeki canlı ve kendini hep yenileyen müziğe ulaştırıyor. Brook, oyundaki yaşamı kavramak derken, tam da oraya parmak basıyor: “Shakespeare’in açık meydanında, platformun etrafını saran insanlarla birlikte her şey, doğal olsun olmasın, tıpkı yaşamın kendisi gibi görünüyordu.” Brook’un satır aralarında değindiği bir gerçek var: Shakespeare’in şiir ve oyunlarındaki ifadeler son derece basit. Daha doğrusu yalın. Ancak bunların altında koca bir anlam denizi var ki buraya ulaşabilmek zorlu bir yolculuğu gerektiriyor. Shakespeare’i hatırlamanın esas yolu da bu: Çaktırmadan sizi o yoğun anlam denizine atıvermesi. Hangi çağda olursa olsun, Shakespeare okumaları kişiyi o denizle buluşturuyor, onu eskitmeyen de bu. Brook’un bir cümlesi, onun çağları aşan önemini anlatmaya yetiyor: “Bir önceki günün gazetesindeki makalenin yalnızca bir boyutu vardır ve çabuk bayatlar. Shakespeare’in her satırı ise bir atomdur. Eğer onu yarabilirsek, açığa çıkacak enerji sonsuzdur.” Peki, o halde Shakespeare’i unutmak ne demek? Brook’un oyuncular üzerinden verdiği yanıt gecikmiyor: “Sha P İngiliz tiyatro ve sinema yönetmeni Peter Brook, Shakespeare’i Anımsamak ve Unutmak isimli kitabıyla, büyük yazara ilişkin yeni bir pencere açıyor. Brook, eserleri ve edebi kimliğine yoğunlaştığı Shakespeare’i hatırlamanın, onu unutmaktan geçtiğine dair bir iddia ortaya atıyor. Brook’a göre Shakespeare’i yeniden bulmanın yolu, unutmaktan geçiyor. TURHAN GÜNAY kespeare’i unutun, bir zaman böyle bir adamın var olduğunu unutun (…) Bir oyuncu olarak sorumluluğunuzun insanları canlandırmak olduğunu akılda tutun.” Brook’un yaptığı, Shakespeare’in eserleri üzerinde yükselmek. Yani onu ve yaratım sürecini anlamak, daha sonra da anlatmak. Bu bir bakıma Shakespeare’i incelemenin ötesine geçmek. Zaten Brook bunu açık açık söylüyor: Shakespeare hiçbir zaman hiç kimseyi Shakespeare incelemeye yönlendirmedi. Bu tavır, onu “anonimleştiriyor.” Brook’un bir iddiası daha var ve o iddia, kitabın ne anlatmak istediğini en sade şekilde bize sunuyor. Buna göre yeniden bulmanın yolu, Shakespeare’i unutmaktan geçiyor. Kısacası Shakespeare’i anımsamak, onu unutmak demek. Peter Brook, Shakespeare’i Anımsamak ve Unutmak’ı kaleme alarak ne yapmak istedi? Nereye varmayı amaçladı? Şöyle düşünülebilir: Anımsamak dedi, çünkü bu önemli figürün yaratıcılığını vurgulamayı amaçladı. Unutmak dedi, çünkü Shakespeare isminden uzaklaşıp onun kotardıklarının altında yatanın keşfedilmesini arzuladı. Kitaba böyle yaklaşılırsa, önemli mesafe alınabilecek gibi görünüyor. Görülenin ötesine geçilemeyecekse, Brook’un başta verdiği örneğe dönülür: “Bir önceki günün gazetesi sadece balık sarmaya yarar.” Brook, “Shakespeare neden eskimiyor?” sorusuna basit yanıtlar istemiyor; basit yanıtların iş görmediğini söylüyor. Shakespeare’i Anımsamak ve Unutmak da soru ve cevapları, çift yönlü düşündürme amacıyla basit belirleme ve yanıtların ilerisine geçmeye çabalıyor. ? eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr Shakespeare’i Anımsamak ve Unutmak/ Peter Brook/ Çeviren: Yeşim Harcanoğlu/ Hayalbaz Kitap/ 42 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik?Tel: 0 (212) 25198 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1050 SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear