Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK OKUMA Muzaffer İzgü’den İnciler Minciler... Ë Mavisel YENER nci Minci Birinci’de, yirmi güzel masal yer alıyor. İlk masalın adı Minik Kuş, İzgü’nün masallara mizah penceresinden nasıl baktığının iyi bir örneği. Kumru, karga, kartal, leylek, keklik, sığırcık, kırlangıç, baykuş, güvercin, üveyik, ibibik, turna ve başka cinsten kuşlar karşılıyor bizi ilk masalın kapısında. Onlar birbirleriyle güzel güzel söyleşirken, birden ortalarına minik bir kuş konuyor. Fakat bu kuş pek tuhaf doğrusu. Kuyruğu başka renk, kanatları başka renk, gövdesi başka renk, başı başka renk. Kuşların hepsinin gözü onda ama bir türlü cinsini bilemiyorlar. O zamana dek gördüklerinden çok farklı, üstelik dünyanın en hızlı uçan kuşu olduğunu söylüyor. Şarkı söylemekte de ne denli usta olduğunu gösteriyor. Onca başarılı ve güçlü olmasına karşın karnını bir türlü doyuramamış nedense. Peki, gizemi nedir bu kuşun diye merak edenlere elbette söyleyecek değiliz; masalı okuyun öğrenin! Kitabın ikinci masalı Uykucu Pelin’de Pelinlerin evine konuk oluyoruz. Onu bir yerlerden tanıyor gibiyiz, okuyun ve bulun bakalım nereden tanıyoruz? Leylek Leylek Havada Yumurtası Tavada, kanatlarına sevgi yükleyen leyleklerin gülücükleriyle süslü, sevimli bir masal. Leylekler kuluçkaya yatar, yavrular çıkana kadar yumurtanın üstünde anne leylek mi yatar baba leylek mi, haydin bilin bakalım! Yoksa da ortaklaşa mı yatarlar dersiniz? Masaldaki leyleklerden birinin adını koymamış İzgü, neden mi? Çünkü onu da okur yaratsın istemiş. Çocuklara parmak sallamadan, ailede dayanışmayı satır arası iletilerle işleyen bu masalın ardından, sevimli köpek Hev Hev’in masalı geliyor. Köpecik çok küçükken hav hav diyemiyor da, hev hev diyormuş; bu nedenle sahibi Yasemin ona bu adı koymuş. Yaz boyu Yasemin ona çok iyi bakmış fakat artık kışlık evlerine gideceklermiş, Hev Hev’den ayrılma zamanıymış. Yasemin de Hev Hev de buna çok üzülüyorlarmış. Yasemin onu bırakıp gidince neler olmuş neler… Hev Hev’in ağzından dinlediğimiz bu masal, kış gelince sokağa bırakılıveren köpeklerle ilgili düşünmeye de çağırıyor okuru. İnci Minci Birinci’deki bir başka masal da Kuş Hanım Hoş Geldiniz. Başak kuşdili bilse kuş hanımın söylediklerini anlayacak, ama ne yazık ki kuşça bilmiyor. Annesinin yaptığı kurabiyelerden ona ikram ediyor, acaba kuş hanım meyve suyu da içer mi kurabiyenin yanında? Yoksa da çay mı ister? Kuş hanım anaokuluna gidiyor mu acaba? Off, ne çok soru var yaşamda. Başak hayvanlarla dostluğun masalını anlatırken aynı zamanda arkadaşlık teması üzerinde de düşündürüyor. Neşeli Balıklar Gösterisi’nde kavaSAYFA 28 İ nozda yaşayan bir balıkla tanışıyoruz. O, kavanozun içinde pek yalnız, sıkılıyor. Aslında karnı tok, suyu sıcak ama niye sıkılıyor ki? Onu mutlu edecek şeyin ne olduğunu masalcı dede Muzaffer İzgü biliyor, bir de çocuklar… Ben Birinci Sınıf Oldum adlı masalda Selin ve ağabeyi Tan’la tanışıyoruz. Selin okula başlayacağı için pek çok kaygısı var. Ya ödevini yetiştiremezse, ya öğretmeninin sesi çok kalın olur da onu korkutursa. Çocukların kaygılarını çok iyi bilen, aynı zamanda bir eğitimci olan İzgü, gülmece aynasında onları korkularıyla yüzleştiriyor. Peki, Selin’in okuldaki ilk günü nasıl geçiyor? Okuyun öğrenin! Kırmızı Balon masalını okurken biraz da şaşırdım doğrusu. Sıcak renklerin en güçlüsü olan kırmızı Muzaffer İzgü’nün çocuklar için yazdığı metinlerde en çok kullandığı renktir. (%31) Kırmızı daha da çok isteklerle, istenilen şeylerle ilişkili olarak kullanılır. Bunun en iyi örneği Konuşan Balon adlı romanıdır. Fakat bu masalda Kırmızı Balon’un başına öyle işler geliyor ki sormayın! Merak mı ettiniz? Ben söyleyemem masal söyler! Kurtlar Uluyordu UUUUU UUUUU UUUUU masalında kışları soğuk mu soğuk bir dağ köyündeyiz. İşte bu köyün öğrencileri başka köyde okuyorlar. O köyde kocaman bir okul var, başka köylerin çocukları da o okula geliyorlar. Bunun adı taşımalı eğitim. Masalımız tam da burada başlıyor. Çünkü kahramanımız Ferhat o yıl okullu oluyor, taşımalı eğitime başlıyor. Her gün minibüse bineceği için pek heyecanlı doğrusu. Okuyacak, kocaman adam olacak, öğretmen mi olsa, doktor mu? Ferhat’ın masalını okurken Türkçesinin varsıllığına bir kez daha hayran bırakıyor Muzaffer İzgü. Tombiş adlı masal dengeli beslenme konusunda, Uf Uf Mikrobu sağlığımız konusunda iletiler veriyor. Bu iletilerin sevimli, kolay okunan, eğlenceli masallar aracılığı ile verilmiş olması ebeveyn ve öğretmenlerin de pek hoşuna gidecek doğrusu. İnatçı Keçi, klasik masallara göndermeler yapıyor, ezber bozan bir masal bu. Sahi, kim demiş keçilerin inatçı olması gerek diye? Bize biçilen kimlikleri tartışmasız kabul etmek zorunda mıyız? Kitabın düşündürücü masallarından biri de Çocuk Çiçeği. Gülçiçek’in anneannesi balkonunda çiçek besliyor, onları çok seviyor. Muzaffer İzgü’nün Anneannem Dizisi’ni okuyanlar çok iyi bilirler, onun kahramanı olan anneanneler çiçeklerle konuşmayı pek severler. Gülçiçek’in anneannesi de çiçeklerle konuşan biri. Eh, Gülçiçek eksik kalır mı, onun da konuştuğu bir çiçeği var elbet. Hangisi olduğunu haydi siz tahmin edin. Kraliçe Arının Yaş Günü adlı masala Beyaz Kelebek ve Sarı Kelebek’in ay çiçeği tarlasında tanışmalarıyla başlıyoruz. Sarı kelebek ayçiçeklerini çok seviyor, onların güneş gibi görünmesinden heyecan duyuyor. Fakat Beyaz Kelebek hayatında ilk kez bir ayçiçeği görüyor, çok şaşkın. Sarı Kelebek ona ayçiçeği tarlasının güzelliklerini anlatırken masallar da söylemeye başlıyor. Onları kraliçe arının yaş gününe çağırmak için gelen balarısının ma sala konuk oluvermesiyle masal daha da eğlenceli oluyor. Bu nasıl bir yaş günü, bir bilseniz… Cimcirik adlı masaldaki iki kardeş annelerinden kocaman kulaklı, çok şirin bir köpek istiyorlar. İyi de, yazları gezmeye giderken bu köpeği bırakacak yerleri yok. Acaba akvaryum alsalar, içinde renk renk, cins cins balıklar olsa. Balık beslemek de öyle pek kolay iş değil ki… Kuş besleseler? Kuşlar özgürlüklerini sever ama… Masalla ilgili başka ipucu vereceğimi sandıysanız yanıldınız! Annesini ve Kardeşlerini Yitiren Kedi’nin ardından okuyacağımız Çiçek’in Domatesleri’nde Çiçek ve İpek’le tanışıp, huyu suyu birbirine hiç benzemeyen bu ikizlerin eğlenceli macerasına tanık olacağız. Kitabın son masalı olan Mutlu Çocuk özgün, eğlenceli ve düşündürücü bir masal. Renklerin dansını izlerken bir çocuğun sanatla tanışmasının sevincini yüreğimizde duyumsayacağız. Muzaffer İzgü’nün diline tat katan renkler, kimi kurgusunda duygularla özdeşleşir. Renklerle masal kahramanlarının duyguları iç içedir çoğu kez. İzgü’nün metinlerinde masal kahramanının iletmek istediği duyguları aktarmakta da renklerin etkili bir araç olduğunu görüyoruz. Okurun duyularına ve beynine seslenme sırasında renkler önemli bir araçtır. Masal dünyasına yelken açtığımız İnci Minci Birinci’yle birlikte raflarda yerini alan bir başka Muzaffer İzgü yapıtı da ilk okuma dizisi. İzgü ilk kez altı yaş grubuna sesleniyor, çok da iyi ediyor. On kitaplık bu dizideki kitapların hepsi birbirinden eğlenceli. Bizim Sınıf Kıra Gitti, Yaramaz Kukla, Her Şeye Ağlayan Kız, Topum Bana Küstü, Canım Öğretmenim, Fulya’nın Bebekleri, Ben Üzümüm, Şikâyetçi Şakir, Anneanneme Bilgisayar Öğretiyorum, Bizim Sınıfın Ormanı Var. Yazarın ilk okuma dizisi ile edebiyat evrenine adım atan çocuk, ilerinin iyi okuru olma yolunda önemli bir yol kat etmiş olacaktır. Yazımızı Muzaffer İzgü’nün sözleri bitirsin: “Çocuk okuru olmayan toplumun yetişkin okuru olmaz!” ? www.maviselyener.com. *İnci Minci Birinci, Muzaffer İzgü, resimleyen: Süleyman Özkonuk, Bilgi Yayınevi, 405s, 2010, 7+ yaş *İlk Okuma Dizisi, (Bizim Sınıf Kıra Gitti, Yaramaz Kukla, Her Şeye Ağlayan Kız, Topum Bana Küstü, Canım Öğretmenim, Fulya’nın Bebekleri, Ben Üzümüm, Şikâyetçi Şakir, Anneanneme Bilgisayar Öğretiyorum, Bizim Sınıfın Ormanı Var), Muzaffer İzgü, resimleyen: Süleyman Özkonuk, 24s, 2010, 6+ yaş CUMHURİYET KİTAP SAYI 1050