Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ş ...Ve artık nehiri bulamıyorum. Sandro Penna Nehir (...) refakat istemiyor. Amelia Rosselli senden bir parça suyun yakınında kalırken ve kumkimliğin sahilde savrulmuşken Maria Victoria Atencia iir Atlası CEVAT ÇAPAN Barbara Pumhösel/ Şiirler/ Çeviren: Yüksel Pazarkaya Erlauf B (*) (I) Kaynak ayılar, geyikler, küçük hayvanlar susuzluk gideriyor ve adına bilmediğimiz bir şey diyorlar – İliryalılar gelip ona Arilapa deyene kadar. Kayalık uçurumlar üzerinden geçiyor kartal uçuşları. Sonra içiyor çemiyor yıkanıyorlar Keltler Romalılar Slavlar ve sahillerdeki diller dönüşüyor tıpkı adı gibi. Hava koşulları mevsimler – sonunda insan – onun akışını biçimliyor nehir yatağını. Günün birinde demir Tanrı alır yerini ve kendi iyiliğiyle selam gönderir (Erlauf postacıdır) Şeytan Kilisesi’ne de. Erlauf Gölü kimi zaman iki ladin gölgesinin dipte buluştuğu oluyor Erlauf bazen dalıyor bir bakış ta dibine dek ve oluyor bir balık ve onunla tanıyor, resim resim, değiyor suda sise güze ve buza ve kışa, o da paylaşıyor onunla incecik akışını ve de anıları İntermezzo bazen uyaklanır kar lâpaları hafifçe düşer ve koşuk koşuk alaca akşam bir şiir iyice düşünceye inene dek gece ama ondan sonra boğar kendi ak çığlıklarını bir biri ardına ve indirir kısa büyüyü usuldan korkulu rüyama hava durumu songörüsü hava ve kafa dolu hâlâ yağmur düşünceleriyle ıslak yosun nemli taşta, Erlauf’ta arbara Pumhösel, 1959 yılında Scheibbs kenti yakınındaki Neustift’te doğan Avusturyalı bir şair. Viyana’da romanistik öğrenimi yaptı, İngiltere ve Fransa’da eğitim ve çalışma amaçlı bulundu. 1988 yılından beri Bagno a Ripoli / Florensa’da yaşıyor, öğrenciler için okumayı özendirme projesinde ve editör olarak çalışıyor. Şiirlerini İtalyanca ve Almanca olarak yayımlıyor. Ayrıca çocuk kitapları var. Çeşitli ödüllerin sahibi. Barbara Pumhösel ile bu yıl çağrılı olduğum Florensa ve Parma Uluslararası şiir şenliklerinde tanışarak, şiirini sevdim. Bu şiir dizisi, Avusturaya’da Erlauf nehri boyunca bir düşünce akımı biçiminde eski yaşantıların ve yurtsayan özlemlerin şiirsel yansıması. Erlauf nehrinin kaynağı; 1468 metre yüksekte olup, 827 metre yüksekte, 1500 metre uzunluğu ve 500 metre genişliğinde, derinliği 38 metreye kadar inen Erlauf Gölüne girip çıkar. Schubert’in Erlaufsee adlı bir bestesi vardır. Şeytan Kilisesi tepede sivri bir kayadır. Peutenburg yıkılmış bir Ortaçağ kalesi, Wimmerwehr siper gibi bir yığınıklık. Johann Heinrich Schmelzer, 1623 Scheibb doğumlu bir besteci. BichelBuche, çok eski bir kayın ağacı. Heuberg, Saffen Scheibbs kentinin banliyöleri. Erlauf nehrine dökülen Schliefaugraben deresinde 1945 yılında bir sevk sırasında Yahudiler öldürülüp yakılmışlardır. Savaştan sonra papaz Adalbert Waser, burada öğrencileriyle ve her dinden simgelerle bir barış anıtı kurdu. Petzenkirchen yer adı, Kienberg – Pöchlarn, Tuna’ya dökülen Erlauf nehri boyunca yerel trenin ilk ve son durağı. Barbara Pumhösel gökyüzünün mavi lekeleri var Peutenburg kayşat getiriyor bir zamanlar kızıl mermerden kaya taşı olan üzerindeki şatodan bir eser kalmadı yalnız ırmak hâlâ akıp gidiyor önünden Lueggraben Dereağzı Ginselberg yönündeki geçiş yerinde iç oğlanlar, uşaklar ve ayak takımı ayakkabılarını ya da yalın ayaklarını ıslattılar atlar nallarını / yalnız dük şövalyeler ve benzerlerinin kalıyor – bugün de çoğunlukla – ayakkabıları kuru Eichberg (r).(r) Çalılık kulis saman kuklalar gölge oyunu. Zehir ve gök yeşili ışıklar oynaşıyor. Akçaağaç dam. Biri uzanmış aşktan dem vuruyor. Biri uzanmış gülüyor. Ot tiyatrosu. İçerlek. polaroid pencere gözünde winnetou albümü ve görülmüyor, ama hep orada ilk sütyen (quelle kataloğundan) mostralık giysiler parlıyor sarı mor prusya mavisi ve gökyüzü yüzde yüz poliester altında masa örtüsü kırmızı ve beyaz, kareli mayıstır bahçede kebabın etrafına dizili kendi tarlasından patatesler (yanı başında şimdi köprü ağır trafik için) unutuldu çoktan akar şerit şenliği, ter döken piskopos, dalıp gitmiş bakışı yalnızca keçi yavrusu yeşil hareli gözleriyle eksik, artık olmayan zıplamaları taşlara çarpıyor anının döküntü yığınlarında Hohlweg (Boşyol) onun kenarlarındaki ağaçlar hipnotize ediyor akşam yeşili gözlerle düşünceler yitiyor ağaç gövdeleri arasında yol daha da boş çopra son bir ağaç gövdesi sonra çayır kay ran İNFİNİTO orman kucakladı sessizliği içine düşünceler dönüyor çekingen Dönüş I Yatık ağaç yok artık. Şimdi nasıl kızıma göstereyim, bir zamanlar bir ağaç gövdesinden yürüyerek çıktığımı, bir yere tutunmadan? Wimmerwehr Önünde ılık karanlık / sakin sonbahar rüzgâr / telaşlı adımlar geceye doğru nehir yukarı / tahta traversler gıcırdıyor raylar arasında / siyah / bir simetrisini oluşturuyorlar uzaklaşmanın ve hemen sönüyor yankısı / gürgen yaprakları düşüyor sessiz / Erlauf kıyılarına konuyor sonunda Dönüş. geçici gözyaşı yok artık şiirde yağmur yok deniz yok her şeyden önce bembeyaz el değmemiş kar yok veda zor geliyor ne güzel olabilir sık kullanılan sözler bazı anlar benim gibi her yapma çiçek sapına sarılan herkes için bir ot sapı kıtlığından denerken anı uzatmayı resimler içten dıştan acımasız filtresiz anlamsız birbiri içine girmiş yeter ki gözleri kapatma diyor karşıdaki evin duvarı, ve gözümü diktiriyor ince armut desenli perdeye pencere altında manyok palmiyesi üç hafta susuz yaşadı bunun dışında konut boş Dönüş En sonunda Rahat konuşuyorlar Laflar uzun Ama sorular geçen yıldan Umarsızlıklar, yeni kuşkular, yeni bir Fırsat, sonsuz sabırları, benim bekleyişim. Kurt Bir afiş sütunu yanında duruyor, sol ayağı pis suda ve kendini seyrediyor sokak lambası ışığında, gece yarısını biraz geçiyor. Sonra dönüyor bir polisiyenin kapağına vitrininde köşedeki kitapçının. Erlauf nehri sakin akmaya devam ediyor. Onun atalarını biliyordu. Çıkmaz Sokak Çıkmaz Sokak oradaydı Yine de yürüdüm gittim Direndim Çıkmazı kabullenmeye Devam ta Bir duvara Çarpıncaya Zoraki duruncaya kadar Zaman kaybettim Ara ve çıkış yolları aramaktan Boşuna Sonunda İsteksiz Döndüm Hava karardı Dışarda Biri çıkmazın torbasını Kapattı ? (*) Kafadaki Nehir. Kıyı Boyunca Bir Mozaik. SAYFA 23 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1023