Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNDEKİLER ¥ ve ticari ilişkilerini 12 ayrı makalede ayrıntılı olarak ele alan kitapta, Pontuslu kadın ve erkeklerin masallardaki görüntüleri, vakıf kuran Bosnalı kadınlar, çeyiz parasını çıkarmak için tütün işçiliği yapan Yahudi genç kızları ve kocaları uzun seferlere çıkıp geri dönmeyen kadınlar konu edilirken, anlatılar sadece toplumsal cinsiyete odaklanmıyor. Osmanlı döneminde Balkan kadınlarının tarihsel manzarada istiktarın sağlanması ya da manzaranın değiştirilmesinde oynadıkları roller ön plana çıkarılıyor. olur, dedi. Yazdıracak. Yazdırınca da; ta Meksika’ya kadar gidecekmiş şilep; ver elini Meksika.’ Barmene döndü, kaygılı bir sesle, ‘Bu sefer yazdırır, değil mi?’ ‘Yazdırır,’ dedi barmen, iç çekip. ‘Niye yazdırmasın. Madem Muharrem Abi, abimiz... Madem tayfa lazım… Madem şilep taa Meksika’ya” Kendine özgü bir öykü dünyası kuran yazar, yeni kitabıyla okuyucusuyla buluşuyor. Aşk Bu/ Şükran Farımaz/ Can Yayınları/ 86 s. “O nicedir burada, hemen yanı başımızdaydı Adnan. Kimimizin göğsünde, kimimizin omzunda, ama hepimizin birden elinin altındaydı. Ah Adnan, güherçileydi, ipekti, baharattı; dilimizde doksan dokuz ad, ağzımızda tat, hem gerçek hem seraptı. Aldanıyorduk da her dem, terü taze haline; kokusuna, terine... yaka çiçeği, makam arabası, düğün pastasına kanıyor, dalına konup şakıyorduk bile, evi evimiz, yeri yerimiz, yurdu yurdumuzmuşçasına.” Şükran Farımaz yeni öykülerini bir araya getirdiği kitabıyla okurlarının karşısında. Çıplak Adam/ Desmond Morris/ Çeviren: Nurettin Elhüseyni/ NTV/ 272 s. İngiliz zoolog, yazar ve ressam Desmond Morris’in yeni kitabı olan “Çıplak Adam” yazarın öğreten ve şaşırtan diliyle okurlarıyla buluşuyor. “Çıplak Adam”, erkek vücudunun çeşitli uzuvlarını mercek altına alırken, bilimsel ayrıntıların bile kolayca anlaşılabileceği eğlenceli bir okuma sunuyor. “Erkeklere gerçekten ihtiyaç var mı? Eşcinsel erkekler daha mı başarılı? Hayatta kalma stratejisi içinde erkek tekeşli mi olmalı?” gibi soruların da yanıtlarını arayan yazar, bir kez daha tabuları sarsarak hararetli tartışmalara yol açıyor. Acaba Nasıl/ Derek Fagerstrom, Lauren Smith ve Acaba Nasıl Ekibi/ Çeviren: İpek Cent/ NTV/ 500 s. Bu kitapta araba lastiğiyle salıncak yapmaktan radyo yapmaya, çelenk örmekten nakış işlemeye, ananas dilimlemekten yumurta haşlamaya, karides ayıklamaktan sosis yapmaya, nefis kokteyller hazırlamaktan tirbuşonsuz şarap açmaya, manikürpedikür yapmaktan düğme dikmeye, badana yapmaktan sifon tamir etmeye, değişik yüzme stillerini uygulamaktan kayak yapmaya, akü takviyesiyle araba çalıştırmaktan lastik değiştirmeye kadar hemen herkesin bilmesi gereken beş yüz şeyin en basit şekilde adım adım tarifi bulunuyor. Türkiye Devrimi’nin Yol Haritası ve Avrasya Rotası/ Okan Gökay Emgengil/ Asya Şafak Yayınları/ 780 s. Yazarın, üç yılı bulan çalışması sonucunda basılan bu ilk kitabında, Türkiye tarihinin yaklaşık 150 yıllık dilimine belgeler eşliğinde ışık tutuluyor ve Türk Devrimi’nin önemli bir ‘gerçek’ olduğu ileri sü rülüyor. Kitapta, Türk Devrimi’nin tarihsel köklerinden günümüze kadar geçen süreç, savaşlar, devrimler ve karşı devrimlerden bahsediliyor; RusÇinLatin Amerika devrimleriyle olan bağlantılarına göz atılıyor. Kitap, Türk Devrimi’ni, başlangıcından geleceğe doğru, Türkiye Devrimi olarak taşıyıp okuyucuya sunuyor. Diyalektik Materyalizme Giriş/ August Thalheimer/ Çeviren: Sevinç Altınçekiç/ Yordam Kitap/ 192 s. “Diyalektik Materyalizme Giriş”, ünlü Marksist siyasetçi ve kuramcı August Thalheimer’in 1927 yılında Moskova’daki Sun Yatsen Üniversitesi’nin ikinci sınıf öğrencilerine verdiği ‘Modern Dünya Görüşü’ dersinin notlarından oluşuyor. Thalheimer çoğunluğu Çinli, bir bölümü Avrupa ülkelerinden gelme, hemen hiçbiri biçimsel felsefe eğitiminden geçmemiş, ama hepsi devrimci siyasi mücadelenin birer parçası olan bir izleyici kitlesine seslenmenin didaktik zorluklarını örnek bir başarıyla nasıl aştığını gösteriyor. Marksizme aşina okur, bu kitapta bir dizi konunun özetlenmiş şekilde de olsa Marksist bakış açısından ilk kez ele alındığını veya geliştirilmeye çalışıldığını görüyor. Kitap, devrimci militanları eğitmenin yanı sıra, doğa bilimcilerinin ‘içgüdüsel’ maddeciliği ile Marksizm arasında köprü kurmayı amaçlıyor Bireycilik Sorunu/ Philippe Corcuff/ Çeviren: Aziz Ufuk Kılıç/ Versus Kitap/ 70 s. Bireyselleşme ve bireysellik sorunları, ‘toplumsal sorun’a koşut olarak, toplum bilimlerinin öncülerinden Karl Marx ve Emile Durkheim’ı da epeyce uğraştıran bir konu. Yazar, toplum bilimlerinin bu iki tanınmış ismine daha az bilinen ve tam anlamıyla sosyolojinin öncüsü sayılamayacak bir başka isim ekliyor: “Biricik ve Mülkiyeti”nin yazarı Max Stirner. Yazar bu üç toplum bilimcinin ışığında, Proudhon sorunun entelektüel formülasyonunda daha ileri gitmeye çalışıyor. Yazar, burada bir tarihçi ya da bir sosyoloğun yaptığı gibi Proudhon’un metinlerini kendi dönemlerinde yeniden yerlerine koymaya çalışmıyor; siyaset felsefecisi olarak, çağdaş siyasal tartışmalar için faydalı kaynaklar çıkarmaya çalışıyor. Atinalı Timon/ William Shakespeare/ Çeviren: Alova/ Notos Kitap/ 166 s. Şair Alova’nın, ilk kez yapılmış serbest nazımlı çevirisiyle okuyucuya sunduğu, Shakespeare’in en acıklı tragedyası olan “Atinalı Timon”, zengin ve insan canlısı Timon’un güvensiz ve çekingen bir insana dönüşmesinin öyküsü. Shakespeare, trajedi, hiciv ve komedinin birleşimi olan oyunla, yaşadığı 16. yüzyılın İngilteresi’nin, paranın gücünü önemserken insani değerleri öteleyen anlayışını eleştirir. Edebiyattan müziğe, televizyondan tiyatroya, birçok farklı alanda uyarlamalarına rastladığımız ve yine pek çok yapıta esin kaynağı olan “Atinalı Timon”, tiksinti ve öfkeyle geri çekildiği Atina toplumsal yaşamının yok ediciliğine direnen zengin ve hayırsever bir asil olan Timon’un öyküsü olduğu kadar, kendine yabancılaşan insanın da öyküsü olduğu için güncelliğini koruyor.? SAYFA 29 Psikanalitik Tanı/ Nancy McWilliams/ Çeviren: Erkan Kalem/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları/ 494 s. Nancy McWilliams’ın bu kitabı, meslek yaşamının başındaki terapistlere psikanalitik kişilik teorisi ve teorinin uygulama için çıkarımlarını sunan ilk metin olma özelliğine sahip. Psikanalitik klinisyenlerin sorgulamadan kabul ettikleri kavramsal mirası sorgulayan bu kitap, klinik anlamda önemli ana karakter tiplerini irdeleyip, hastanın bireysel kişilik yapısını anlamanın terapistin müdahalesinin odağını ve tarzını etkilemesi gerektiğini öne sürüyor. Öğrenme hevesini kıran ağır teminolojiyi bir yana bırakan yazar, psikanalitik teori ve uygulamayı, gizemlilikten kurtarıp açıklığa kavuşturan bir tarzda irdeliyor. Ayrı Yol/ Andre Gide/ Çeviren: Tahsin Yücel/ Can Yayınları/ 150 s. Nobel ödüllü Fransız yazar ve düşünür Andre Gide, yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün bireyin içtenliği ve kendini tanıması olduğunu vurgular. “Ayrı Yol”, Andre Gide’in bu görüşünü en net biçimde dile getirdiği romanlarından biri. Geleneksel ahlak anlayışının karşısında bireyin özgürlüğünü savunanlara açık destek veren ve bu nedenle devrimci olarak nitelendirilen yazar, bu yapıtında, kendi evliliğinden yola çıkarak insan ilişkilerindeki sorunlara çözüm getirme çabalarını dile getiriyor. Torunlar/ Ayşe Gül Altınay, Fethiye Çetin/ Metis Yayınları/ 232 s. Bu kitapta, 1915’te ya da öncesinde Müslümanlaştırılarak, asimile edilerek Anadolu’da kalmış Ermeni çocuklarının hikâyeleri, torunlarının ağzından anlatılıyor. Şimdilerde orta yaşlarını sürmekte olan bu torunlar Ermeni dedelerini, ninelerini, kendilerini anlatırken yüzleşmesi güç soruları da gündeme getiriyorlar. Burada hikâyesi anlatılan kişiler, okuyucuyu kendisiyle, ailesiyle, komşularıyla, arkadaşlarıyla tanışmaya, birbirlerinin hikâyelerine kulak kabartmaya davet ediyorlar. Kuş Oltası/ Kadri Öztopçu/ Can Yayınları/ 114 s. “Izbandut, ‘Hani şu limana yeni gelen şilep var ya, yük boşaltan,’ dedi, ‘görmüşsündür belki. İngiliz. Tayfa arıyorlarmış. Muharrem Abi, liman idaresinde çalışıyor, tanımazsın, o söyledi. Beni de yazdır, dedim, CUMHURİYET KİTAP SAYI 1030