Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
T aluk Bey’in (soyadını yazmamış) sorusu, “keşke” sözH cüğüyle ilgili: “Bu kelimeyi genellikle geçmişte yapmak isteyip de yapamadığımız durumlar için kullanırız; ama bazen olmasını istediğimiz durumlar için de kullandığımız oluyor. Örneğin bir sınavdayız ve şöyle diyoruz: ‘Keşke bir soru daha çözebilsem.’ Bu kelimeyi bu şekilde de kullanabilir miyiz?” “Keşke” sözcüğü için sözlükler şöyle diyor: “Dilek anlatan tümcelerin başına getirilerek ‘ne olurdu’ gibi, özlem ya da pişmanlık anlatır.” Yani “keşke” sözcüğü yalnız pişmanlık anlatmıyor; özlem de anlatıyor. Pişmanlık anlattığında geçmişe, özlem anlattığında geleceğe yönelik bir anlam taşıdığına göre, hem geçmişe hem de geleceğe yönelik olarak gönül rahatlığıyla kullanabiliriz. ecati Tosuner, sözü damıtarak söyleyen bir yazarozan. N “Kasırganın Gözü” adlı kitabının üzerinde “roman” yazıyor; ama kitap aslında şiir, hem de şiirin en hasından. Hakkında mutlaka yazmak istediğimden kitabı notlar alarak okumuştum. Bir türlü elim ermedi. Özcan Karabulut’un “Amida, Eğer Sana Gelemezsem” romanında da böyle olmuştu. Didikleyerek okumuştum kitabı, sonra bir türlü oturup yazamadım. Erendiz Atasü’nün “İncir Ağacının Ölümü” adlı öykü kitabında da… Bir öyküsünü alıp çözümlemek niyetindeydim, öyküyü seçtim, notlar çıkardım; öylece kaldı. Yaşamın öncelikleri çoğu zaman insanın seçimlerinin önüne geçiyor. elediye, kaymakamlık gibi yerlerden yapılan duyurularda sık sık, “ ...ihtiyaç sahiplerine duyurulur.” ya da “İhB tiyaç sahiplerinin dikkatine:...” gibi sözler çarpar kulağımıza. Pek çoğumuzun dikkatinden kaçan bu kullanıma değinmiş Ergün Özkan. “‘İhtiyaç’ ile ‘sahip’, nasıl yan yana getirilerek tümce kuruluyor, anlamıyorum.” diyor. “‘İhtiyaca’ sahip olmak bana, sanki bir tür varlıklılık derecelenmesi gibi geliyor. ‘İhtiyacı olanların dikkatine...’ demek varken... İhtiyaç, bir durumun, bir nesnenin yokluğunu çağrıştırmaz mı? Ona, nasıl sahip çıkılır?” “Sahip olmak” anlamında iki Türkçe sözcük var: “iye” ve “ıs”. İkisi de günlük kullanımdan düşmüş, en çok çapraz ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER 15 EYLÜL SALI 17 EYLÜL PERŞEMBE bulmacalarda çıkar karşımıza. İlki dilbilgisinde “iyelik ekleri”nde kalmış yalnız; ikincisinin “sız” ekli biçimi, anlam kaymasına uğramış, “sahipsiz” değil, “tenha” anlamında kullanılıyor günümüzde. “Sahip” ve “malik” sözcüklerini Arapçadan almışız. Kendi sözcüklerimizi unutup niye Arapçalarını aldığımızı sormayacağım. Bu kez derdim başka. Bana öyle geliyor ki “sahip olmak” üzerine kurulmuş olan batı düşüncesine karşı, doğu düşüncesi “olmak” üzerinde temellenmiştir. Batılı bir şeylere “sahip olmaya” uğraşır, doğulu bir şeyler “olmaya”. Batılı arabaya sahip olmak ister, eve sahip olmak ister. Baş ağrısına, karın ağrısına bile “sahip” olurken, doğulu öğretmen olmak ister, doktor olmak ister, kâmil insan (insanı kâmil) olmak ister. Bunu dilden çıkarıyorum. İngilizcede sahip olmak (to have) eyleminin neredeyse kullanılmadığı yer yok; biz ise bu anlamdaki sözcükleri dışarıdan almışız; kullanırken bile yanına “olmak” getiriyoruz. Diller, o dili kullanan insanların algılama biçimini göstermekle kalmaz; algıyı da yönlendirir. “Sahip” denince Ergün Bey’in aklına “varlıklılık”ın gelmesi boşuna değil. ayram geldi, bitti bile. Okul başlıyor. Yaz boyunca okula gönderilen kitapları merak ediyorum; ama ondan önce B evde değinmek için beklettiğim kitaplardan söz etmeliyim. Bakıyorum da hakkında bir şeyler yazmak istediğim kitapları türlerine göre ayırmışım. Şurada romanlar duruyor, burada öykü ve şiir kitapları, ayrı bir deste halinde bu türlere sokamadığım denemeler, anılar, gezi yazıları… Öykü kitaplarına öncelik vereceğim bu kez. Tümünü değilse de çoğunu okudum. Ayrı ayrı ele almak için beklettim şimdiye kadar; ama tek tek ele almaya ne zamanım yetiyor ne de gücüm. Türkçe her seferinde öne geçiyor. Orhan Aydın’ın “Kırk Küpün Altındaki” (Galata Yayınevi) adlı kitabını Eskişehir’den dönerken, yolda okumuştum; kaç zaman geçti üzerinde, sözü bir türlü ona getiremedim. Gönül Çatalcalı’nın, arka kapak yazısını yazdığım “Yedi Yeşil Fil”inden (İlya Yayınevi) bile söz edemedim daha. Hiç değilse şöylece bir sıralayayım: Ferda İzbudak Akıncı’nın 2005 Orhan Kemal Öykü Ödülü’nü de alan usta işi öyküleri: “Aynalı Göl” (Everest Yayınları), Günümüz kadınını her yönüyle kucaklayan Müge İplik 22 EYLÜL SALI 18 EYLÜL CUMA çi’den “Transit Yolcular” (Everest Yayınları), Ne kadar titiz bir yazar olduğunu bildiğim Kemal Gündüzalp’ten yine titiz bir çalışmanın ürünü: “İlkyaz Şakası” (Mevsimsiz Yayınevi), Bütün kadınların ve çocukların sığabileceği koca yürekli Şebnem Sema Tuncel’in “Gölge Kadınlar”ı (Kum Yayınları), Necla Karataş’ın sımsıcak anlatımıyla insanın içini ısıtan öyküleri: “Sevmerada Bir Ölünün Dilinden” (Kanguru Yayınları) Filiz Gülmez’den, her öyküye uygun anlatım zenginliğiyle “Anılar Yorgunu” (Afrodisyas Sanat Yayınları), Emin Sami Arısoy’dan, doktorların yalnız müziğe değil, edebiyata da olan yatkınlıklarının kanıtı: “Kısaca Pırpır” (İleri Yayınları), İlk kitabı olmasına karşın, Gamze Güller’in ne kadar sağlam bir yol benimsediğini gösteren öyküleri: “İçimdeki Kalabalık” (Turkuvaz Kitap), Onur Aslan’ın, geleceğin sağlam bir öykücüsü olacağı haberini veren ilk kitabı: “Suskun Bir Zaman Karesi” (Taflan Dergisi Yayını). Eski sözcüklere gösterdiği ilgiyi, kurduğu çok renkli, çok zengin öykü dünyasıyla bağışlatan B. Nihan Eren’in kitabı: “Yavaş” (Yapı Kredi Yayınları), Arı duru diliyle okuru etkilemekte ustalaşmış Şakir Doğan’ın öyküleri: “Yorgunum, Bir Bira İçip Gideceğim” (Cinius Yayınları), “Boşluğa Gülümsemek” (Everest Yayınları) de Onat Bahadır’ın ilk öykü kitabı; ama bu kitap da okurda istediği duyguyu uyandırmayı bilen ustalaşmış bir kalemi tanıtıyor. Keskin dilli, cesur yaklaşımlı Hakan Sürsal’ın öyküleri: “Sigaralar ve Kargalar” (Sone Yayınları), An ve görüntüyü capcanlı anlatmadaki ustalığıyla Perihan Taylan’dan “Çedeneli Kaleydoskop” (Ürün Yayınları), Sadık Yemni’nin, sürükleyicilikte romanlarının okunduğu rahatlığa ulaşmış öyküleri: “Hayal Tozu Gölgesi” (Everest Yayınları) Vamık D. Volkan’dan “psikanalitik öyküler”: “Fanustaki İnsanlar” (Alfa Yayınları), Hüseyin Duman’dan seçim öyküleri: “Eşikte Üç Taş” (Ürün Yayınları) ? www.feyzahepcilingirler.com feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir yayınevinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı yayınevinden çıkan, Doğan Ergül’ün Aşkın, Suların Öğleni adlı şiir kitabından dizeler ortaya çıkacaktır. 1 A 2 M 3 C 4 G 5 B 6 M 7 I 8 M 9 G 10 L 11 I 12 K 13 I 14 D 15 J 16 C 17 J 18 G 19 I 20 D Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU J. Rus kaderciliğinin simgesi sayılan, “boşver” anlamındaki sözcük. 48 33 15 50 17 72 21 I 22 A 23 I 24 I 25 G 26 L 27 M 28 E 29 L 30 M 31 N K. İletişim dizgesi birliği. 32 L 33 J 34 F 35 E 36 B 37 M 38 M 39 F 40 M 41 C 61 47 12 78 L. Farsça. 42 L 43 H 44 M 45 E 46 D 47 K 48 J 49 D 50 J 51 E 52 D 75 10 42 32 26 29 53 M 54 I 55 M 56 E 57 D 58 H 59 B 60 A 61 K 62 M 63 M M. Duino Elejlleri adlı şiir kitabını da yaratan şair.. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Vücudu ... kesmişti, elleri titriyordu alnında ter taneleri belirmişti.” (Peyami Safa) 64 N 65 M 66 D 67 N 68 I 69 D 70 D 71 F 72 J 73 G 74 I 38 62 37 40 27 63 65 79 30 2 18 6 55 44 82 53 75 L 76 N 77 D 78 K 79 M 80 C 81 B 82 M 1 60 22 B. Stefan Zweig’in bir romanı. E. Kar ayaklığı. N. “... Murdoch” (Kesik Bir Baş ve Ağ adlı romanları da yaratan yazar. 81 36 5 59 18 4 73 25 9 C. Zodyak üzerinde yer alan on iki takım yıldıza verilen ortak ad. F. Tavlada bir sayı. 28 35 51 45 56 64 76 31 67 H. Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana adlı romanı da yaratan yazarı simgeleyen harfler. 1023. sayının çözümü: A. BEKİR YIL 41 16 3 80 58 43 I. “... ... esen seher yelleri / Esip esip yare D. “... Bir Yahudi Ailesi” (Brigitte Peskine’nin değmeli değil.” (Karacaoğlan) G. “Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderomanı). rilen kanunu ... kabul ederse, kanun Cumhur 11 74 24 21 54 13 19 7 23 68 66 70 46 77 14 49 57 52 20 60 başkanınca yayımlanır.” (Anayasa). CUMHURİYET KİTAP SAYI 1024 71 39 34 DIZ, B. ENDERUN, C. YÜREĞİNİN, D. ANNE, E. ZOHAR, F. DÜŞEŞ, G. ARITICI, H. BENE, I. İN, J. TARIK DURSUN K, K.TEMUR KÖRAN, L. İHVAN. Şiir: “kıyılara taşınır durur hüzün / yaşadığım her kent önce kendini vurur / sonra beni benzetir kendine.” SAYFA 31