Catalog

? lan şarap yeni dinin yayılmasına eşlik etti ve onunla birlikte dünyaya yayıldı. Ama şarabı sınırlayan iki engel vardı: Şarabı öbür dünyadaki bir nehirde akıtmaya karar veren İslam dini ve pirinç. Çinlileşen Asya’nın her yerinde, diğer buğdaygiller gibi pirinç de, şarabın toplumsal ve dinsel rolünü üstlenen bir tür biranın yapımında kullanıldı. Sembolik sistemleri, tüketilme ritüelleri ve olağanüstü etkileriyle şaraba çok benzeyen değişik mayalı içkiler Hıristiyanlığın geç ulaştığı bölgelerde tanrıyla bağ kurmak için kullanıldı. Tropikal Afrika’daki hurma şarabı ya da Amerika’da Colombus öncesinde üretilen pulque bunların örnekleri. Bu kitapta JeanRobert Pitte, dünden bugüne şarabın din ile ilişkisini anlatıyor. Bosna/ Mehmet Emin Yardımcı/ Kitap Yayınevi/ 238 s. İstanbul Üniversitesi İktisat Tarihi Anabilim Dalı’nda doktora tezi olarak kabul edilen bu çalışmada, Bosna’nın ekonomik ve sosyal yapısı aydınlatılmaya çalışılıyor. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan tahrir defterlerinde yapılan araştırmalarda, bölgenin iktisadi ve sosyal tarihi, idari taksimatı, şehirleşme, kır iskân merkezleri, ticari ve sınai faaliyetleri hakkında önemli bilgilere ulaşılıyor. Çalışmanın birinci bölümünde Bosna livasının idari yapısı ve nüfusu; ikinci bölümünde Saraybosna, Yenipazar, Visoka, Vişegrad, Helona, Olofçe şehirlerinin iktisadi ve demografik özellikleri inceleniyor. Üçüncü bölümde ise Bosna’da zirai üretim ve vergiler konusu değerlendiriliyor. Dördüncü bölümde devlet gelirlerinin paylaşımı, beşinci bölümde madencilik faaliyetleri ele alınıyor. Çalışmanın altıncı ve son bölümünde ise askeri zümrelerin yani Akıncı, Voynuk ve Çeribaşı teşkilatlarının dini yapısı ve iktisadi konumları inceleniyor. Beni Almaya Gelme Anne/ Hülya İşbilir Behramoğlu/ Günizi Yayıncılık/ 110 s. “Hülya İşbilir Behramoğlu’nun öyküleri hayata dair, hayatın içinden ve merkezinde insan olan anlatılar. Bu öyküleri yazabilmek için öykücünün kendisinin de hayatın içinde yer alması, insanın öyküleştirdiği acılarını, sevinçlerini, hüzünleri, mutluluklarını, umutlarını, umutsuzluklarını her zaman kendi yaşamasa da bu duyguların yakın tanığı olması gerekiyor. Hülya Behramoğlu, yakın bir tanık olmasının ötesinde aynı zamanda iyi bir gözlemci de, gördüklerini yalın bir dille öyküleştiriyor. Bir ‘bunalım’ yazarı denilemez ona, ama öykülerinin ana teması kopuşlar, bitişler, ayrılışlar. Günümüzün altüst olmuş dünyasının bireye yansıyan etkilerini, kopuşları, bitişleri, ayrılışları bir psikolog titizliğiyle irdeliyor” diyor Deniz Kavukçuoğlu. Ukrayna Traktörlerinin Kısa Tarihi/ Marina Lewycka/ Çeviren: Fezal Gülfidan/ Sistem Yayıncılık/ 324 s. Kısa bir süre önce dul kalan babaları yeniden evlenme planını açıkladığında Vera ve Nadezsha, onu bu işten kurtarmak için kendi aralarında sürüp giden kavgalarını bir yana bırakmaları gerektiğini anlarlar. Babalarının yeni aşkı, yarı yaşındaki şehvetli altın avcısı Ukraynalı bir kadındır. Yeşil saten iç çamaşırlarıyla poşetinde pişirilen hazır yiyeceklere pek düşkün bir kadın... Hayalini kurduğu Batı tarzı yaşama biçimine kavuşmaktan kimse onu alıkoyamayacak gibi görünmektedir. Bu arada yaşlı adam da kendi alışılmamış düşleri ve Ukrayna traktörlerinin tarihini yazmakla meşguldür... Sosyalizm Kemalizm ve Din/ Alpaslan Işıklı/ İmge Kitabevi/ 280 s. Bu kitap, Sosyalizm, Kemalizm ve din arasındaki ilişkileri irdelerken, bunların temellendirilebilecekleri bir ortak payda olarak demokrasi kavramı üzerinde duruyor. Kitap için, “Işığı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı tutuyor. Bir bilim adamının dürüstlüğü ve titizliği ile... Ama herkesin kolaylıkla anlayabileceği, kimsenin yadsımayacağı kadar da açık ve yalın olarak... Sosyalizm, Kemalizm ve Din her aydının okuması gereken bir yapıt... Altı çizilerek okunması gereken...” yorumunu yapıyor Ahmet Taner Kışlalı. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 867 SAYFA 37