Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ad kimi zaman öyküden kopmamıza yol açabilir, ama öykünün ruhunu okşayan, o tınıyı taşiyan bir ad tam tcrsi bir durum yaratabilir. Sözgelimi saydığınız adlar ycrine başka adlar düşünelim, Bakır'ın yerinc Durmuş'u koyarsanız ne olur! Ya da Mazlum'un ycrine Satılmış'ı... Erk sahibi Hükümdar, hem adıyla hem de öyküdeki davranış ve düşünceleriyle bir bütünlük oluşturuyor, onun yerine dc Egemen'i düşünelim. Hiç hoş olmazdı bence. Bugün, kendı kitabtnıza karsı artık yalmzca bir okur olarak yaklaştığınızda hangi kahramanın izini sürmeye devam etmek isterdiniz? "Ydankavi" öyküsünü "Bakır"dan daha çok sevmeme karşın, Bakır'ın izini sürmek isterdim. konuşma asıl gerçeği işaret ediyor olabilir mi? Belki farklı biçimlerde de okunabilir. Dilsizlik, insanoğıılunun kaderi mi, seçimi mi, yoksa ister istemez içine düştüğü bir çıkmaz mı? Teknolojinin etkisi ne kadar? Îçimizdeki Şato bu soruların yanıtlarını vermeye çalışmıyor, yalnızca var olan bir sorunu çeşitli yönleriyle ortaya koymaya çalışıyor ve soru sorduruyor kanımca. Senin de bildiğin gibi, öyküde teknolojik araçlar yok. Buna karşın bir hastalık sonucu dilini yitiren Haşir ve yalnızlıktan dilsizleşmek üzere olan Betül Hanım var. Bence, konuşamayan şey yaşamın kendisidir. Bize sunulan yaşamla, elde edebileceğimiz yaşam arasında bir tercih söz konusu. Işte, burada teknolojinin önemli rolü var kuşkusuz. Teknolojinin günümüzde hepimizin HER ŞEYE HÜKMETMEK yaşamına belirli ölçülerde girdiği, bizi bir bakıma esir aldığı her fırsatta tartışı Sevgili înan, şimdi ikınd kitabınız lıyor. Internet olanaklanndan yararlaîçimizdeki Şato kitapçılarda. Biraz da onun üzerinde duralım, Burada iki uzun nıp kıçını koltuktan kaldıramayan şişman insanların çoğalmasından, tektipöykü var. İki de kısa. Genel kavramlar üzerinde duruyorsunuz; ılk öykü îçımiz leşmekten, aptal kutusu olarak da tadeki Şato, dilsizliği, yavaş yavaş dilsizle nımlanan televizyonun yönlendirme şen bir kahramanın agzından anlatıyor. gücünden söz edildiğini duyuyor, okuyor, görüyoruz. Söz doğruların taşıyıcıKonuşamayan şey nedir size göre? Teknoloji geliştikçe iletişimden mi kopuyo sıdır yalnızca, doğruların kendisi değil. ruz sizce? îçimizdeki Şato, kendi içindeki yaşamı narekete geçiren, kendi duygularıy Bana göre, insanoğlu hükmetmeye la, diliyle hesaplaşan kişilerin öyküsü. doğru hızla evriliyor. Daha uygar, daha insani yöntemler kullanarak kendi do Bir de dilin, dillerın yok olması söz ğasına dönmeye kararlı gibi. îçimizdeki konusu. Tabii dil, uzaklaslıkça kültür olŞato, yalnızca dilsizlik üzerine kurulgusunu da beraberınde götürüyor. Oykümuş bir öykü değil, ama öyküde dilsizde (yoksa novella mı) bu konuyla bir leşen Haşir'le Betül Hanım arasında bag var mı? geçen diyalog öncelikle bunu çağnştırıÇOĞUL OKUMALAR yor ve öne çıkarıyor. Bir yandan tuhaf bir boşunalık duygusu, göreceli trajik îçimizdeki Şato kitabı çoğul okudurumlar, öte yandan bir şeyin peşinmalara açık bir kitap. Öyküleri kurguden koşma isteği, hırs ve benzeri duylarken, yazarken, kısacası her aşamasıngular. Aslında öyküdeki karaktcrler da buna dikkat ettim. Çağrışımlara daanlatıcı da dahil kendi yaşamlan dıyalı bir dil kurmaya çalıştım, ki bu, isşındaki her şeye hükmetme becerileriyter istemez insanları farklı düşünmelere le donatılmış biyöneltecektir. Ancak asıl mesele rer zavallıkahraman gibiler. Her"Edebiyat eleştirilerinde, in okunan metinden haz almaktır, ankes kendi dünyacelemelerinde bazen insalatılandan çok sını bunun üstünın aklının smırlarını zorlaokunan şeydir ne kurmuş. Bu yan saptamalara rastlarım. önemli olan. kurgulanmış, tasarlanmış bir yaîçimizdeki Şato Edebiyatı bir eğlence araşam değil. Tersicından başka bir yerde gör öyküsünde dillene, kendi doğal rin yok olmasıyla meyen yazarların bu konugelişimine bırailgili bağ kurulada yazdıklarına baktığımda bilir mi? Bilmiyokılmış. Betül Habile şaşkınlığımı gizleyenım'ın yalnızlırum doğrusu. Anğıyla, Haşir'in cak şunu söyleyemem. Demek ki, basit bir dilsizlik ve işsizlibilirim. Bence, bioyunda bile düşünsel bir ği karşılaştırıldırinci öyküde kulörgü var ki, bu kadar derin ğında hangisinin landığım dille, çözümlemelere yol daha trajik olduöteki öykülerde açabiliyor." ğuna karar verekullandığım dil miyorum. Ya da arasında çeşitli hangisinin daha farklar var. Bu dilsiz olduğuna. bakımdan düşüAsıl mesele bu nülürse, elbette bence. Göreceli bir bağ kurulabidurumlar, olaylaı, l.r. kavramlar, öyküEgemen olma ler, anlatıcının ılürtüsü her alanhükmcden diliyle da kendini göstebiçim kazanıyor. riyor. Dilde de egemen olanların Oyküyü iki gücü hissediliyor. çerçeveli olarak Kimi dilbilimciledüşünebiliriz. Bire göre, dünya rincisi, kapsayıcı üstünde bircok çerçeve; ikincisi, dil tehlike altınparçalanıp çoğada. Tcktipleşme İan çekirdek çerdenen olgu da çeve. Birincisindc bununla bağlantısıradan ama delı. Kültürünü yitiğerli şeylerden ren bir toplusöz edilir. Keyif mun, çobandan alma, sohbet etbaşka bir şeye geme... İletişimden reksinimi olmaz. yani. îstanbul Hiç kuşkusuz üilÜniversitesi, sizlik, öncelikle Edebiyat Fakülduyguların ölütesi hocalanndan mü demektir. H.T.' ile anlatıcı Egemen olanın arasında geçen K İ T A P SAY I 811 DAUN BİR 6UNU AbdalmB/rGunu, geleneksel edebiyat içertkleriyle modem edebiyat btçımterini buluşturan, çok katmanlı, deneysel bir roman. SflztO anlatı geieneginin modern bir üslupla harmanlandıgı, gelenekiBl içeriklerin modern biçimlerle yeniden üretildiği AtdalınBirĞünfftm, Uzun, ünlü dengbej, EvdalS Zeynikâ'nin trajik yaşamını tek bir gönde toplayarak, nesnei zamanı özmlteştırıp, bir gunfi tüm yaşamın ösârti haline getirerek, ustalıkla betimliyor. "Mehmed Uzun'un romanları günümüzde yazılan en iyi romanlardır. Edebiyata yeni olanaklar getirmiş, birçok Olkede de bu romanlar £ çok sevilmiştir." YAŞAR KEMAL Mehmed Uzun, bir Kurt, dünyanın en büyükleri arasında yer alan bir yazar... Dili oiaganüstO sade ve yoğun, etkisinden kurtulmak olanaksız .* ABDALIN BİR GÖNÜ Mehmed Uzun Kürtçeden Çeviren: Selim Temo Bütün Yapıtları > Roman 8,50 YTL (8.500.000 TL) YAYIMANAM.AR: RUHUN 6ÖKKUŞAÖI KOLLERİNDEN DOGAN DİL VE ROMAN TU (Kurtçe) SİYA EVlNE (Kurtçe) Ithakl C U M H U R İ Y E T SAYFA 5