Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ILYA Kendimizle uyum içinde yaşadığımız sürece mutlu bir yaşama sahip olabiliriz. Bu kitabı okuduktan sonra, kendinizi yeniden değerlendirerek "yeni bir insan" tanımlamasına daha sıkı sarılacağınıza inanıyoruz. Tournefort Seyahatnamesi uptı 4t Tmvntta TOURNEFORT SEYAHATNAMESI nışların ve yaşanan memnuniyetsizliklerin üzerinde duruyor. Ancak Tournefort diğer taraftan da Osmanlı'nın adalarda yaşayan gayrimüslim ve Müslüman tebaasının dış görünüş,lerindeki, günlük hayatlarındaki, çaJışma ve yaşam tarzlarındaki ortak noktalara da dikkat çckerek, adeta bu halkların yüzyıllardır aynı cografyada sürüp giden benzer yaşamların farklı unsurları oldukları mesajını veriyor. İKİNCİ KİTAP İSTANBUL'A GELİŞ On iki mektuptan oluşan ikinci kitap ise Tournefort'un Çanakkale Boğazı yoluyla payitaht lstanbııl'a ulaşmasıyla başlıyor. Seyahatinin buraya kadar olan bölümünde Tournefort'un zaman zaman yaşadığı hayal kırıklıkları ve küçümseyen gözlemleri tstanbul ve Osmanlı sarayı ile birlikte hayranlığa dönüsjüyor. Seyyah, lstanbııl'a duyduğu hayranlıgını ise kente dcnizden yaklaşırken sarf ettiği "Avrupa'nın bu en büyük kentinin bütün evle rini bir bakışta görmekten daha ho^ bir manzaraya dünyanın başka bir yerinde rastlanamaz" cümlcsiyle özetliyor. lstanbul'ıın dünyanın en güzel ve en avantajlı yerinde kurulu olduğunu yazan ve kentin dört bir köşesini dolaşan Tournefort kentin tarihi ve mimarisinden saray merasimlerine, tslam dininden Osmanlı insanının yaşamına kadar çeşitli gözlemlerini ayrıntılarıyla aktarıyor. Tüm selatin camilerini, Ayasofya'yı ve Pcra'nın diğer kiliselerini, şehir surlarını, bedestenleri, hamamları ve pazaryerlerini adımlayan, Haliç'te tekneyle dolaşan ve baştan sona Boğaz köylerini gezen seyyahın lstanbul sokaklarından yaptığı aktarımlar aynı zamanda kentin üç yiiz yıl önceki görünümii ve o dönemdcki gündelik yaşamı gözler önüne seriyor. tstanbul'da geçirdiği giinlerde özellikle Batı dünyası için gizlilik, merak ve zaman zaman da hayranlık arz eden Osmanlı kadınının yaşamı, devlet yönetimi, saray hayatı, lslam dini gibi konuları gözlemliyor. Istanbul'dan ayrıldıktan sonra seyahatinc Karadeniz'de uzun bir gemi yolculuğuyla devam eden Tournefort, Sinop üzerinden Trabzon'a ulaşıyor. Trabzon'dan Doğu Anadolu'ya uzanan seyahatinde karşılaştığı manzarayı "Alpler'den ve Pireneler'den farklı değildi" diye ifade eden seyyah, bu bölgenin özellikle de bitkibilim acısından bir cennet olduğunu vurguluyor. Ardından Tournefort, Bayburt ve Erzurum'u geçerek seyahatinin doğudaki en uç noktası olan bugünkü Gürcistan ve Ermenistan topraklarına ulaşıyor. Erzurum, Ankara, Tokat, Bursa gibi Anadolu'nun çeşitli kentlerine uğrayarak lzmir'e geri dönen Tournefort'un seyahati, kendisini Marsilya'ya götüren gemiye binmesiy\ le sona eriyor. Tüm gezisi boyunca farklı dinlerden, dillerden ve toplumlardan insanlarla karşılaşan Tournefort'un seyahatnamesi 18. yüzyılın hemen başında aylarca Osmanlı topraklarında dolaşan bir Fransız bitkibilimcinin Doğu ve Batı'nın farklılıkları oldu ğu kadar benzerlikleri de olduğunu vurgulaması bakımından önem taşıyor. Yazarın, K İ T A P SAYI 8 0 7 \ [~l OnurlNAL yüzyılın ikinci yansı ve 18. yüzyılın ilk yansı Avrııpa'nın • Osmanlı tmparatorluğu'na üstünlüğünün belirginleşmeye başladığı bir dönem olarak ifade edilir. Bu dönemde Avrupa'dan Osmanlı topraklarına seyahat eden ve "Doğu seyyahlan" olarak adlandırılan Batılı gezginlerin sayısında yaşanan artış dikkati çeker. Doğu seyyahlarının ülkelerine döndüklerinde yayımladıkları seyahatnameler "Doğu'nun "Batı" tarafından nasıl algılandığını ifade ctmclcri açısından önem taşımaktadır. Fransa saraylarının bitkibilimcisi unvanıyla 1701 yılında Osmanlı ülkesine gönderilen Joseph de Tournefort da bu scyyahlardan birisidir. Ülkesine dönüşünü izleyen yıllaıda yayımlanan ve iki kitaptan oluşan seyahatnamesinde Tournefort, Ege Adalan'nın Yunan dünyasından, tstanbul ve Karadeniz üzerinden Doğu Anadolu ve Ermenistan'a uzanan yolculuğunu anlatıyor. Bitkibilim ile ilgili ayrıntılar ve çizimler çıkanlarak yayımlanan kitapta, döneme ait seyahatnamelerde de mııtlaka rastlanan ve Batı dünyası için saplantı haline gelen ve merak oluşturan bazı komılara (din, kadınlar, saray, ordu vs.) değiniliyor. İLK KİTAP Fransa Krallığı'na yazdığı on mektubu içeren ilk kitapta Tournefort'un Anadolu'ya adım atmadan önce ziyaret ettiği Ege Adalan'na ait gözlemlerine yer veriliyor. Marsilya'dan çıktığı yolculuğunda Girit'tcn başlayarak bütün Kiklad Adaları'na ve Oniki Adalar'ın dışındaki bütün büyük Ege Adalan'na uğrayan seyyah, bitkibilimci kimliğinin ötcsine geçerek adaların tarilıçeleri, etnik oluşumları, ada halklarının yemek kültürleri, dini inanç, gelenek ve görenekleri hakkında bilgiler veriyor. Ege Adaları'nı neredeyse köşe bucak dolaşan ve özellikle Yunan ve diğer Hıristiyan nüfusun üsmanlı egemenliği altında sürcn yaşamlarındaki ayrıntıları ilgiyle gözlemleyen yazar, bazı baskıcı yerel yöneticiler tarafından gayrimiislim halklara karşı sergilenen davraTournefort'un seyahatnamesi \ 18. yüzyılın hemen baSinda aylarca Osmanlı topraklarında dola$an bir Fransız bitkıbilimcinin Doğu ve Batı'nın farklılıkları ol duğu kadar benzerllkleri de olduğunu vurgulaması bakımından önem taşıyor. n JİKOLOJİ DİZİSİ KENDİNİ SAVUNAN İNSAN Erich Fromm lilizce'c Dev İ846 SAYILI TELİF YASASINA GÖRE "SEVME SANATI", "YANILSAMA ZİNCİRİ" İSİMLİ KİTAPLARIN TELİF m i l S A M * ZİNCİII "KENDİNİ SAVUNAN İNSAN ,\ HAKLARI İLYA YAYINEVİ"NE AİTTİR DİĞER KİŞİ VE KURULUŞLARIN BASMASI, ÇOĞALTMASI, DAĞITMASI, PAZARLAMASI VE SATMASI SUÇ OLUŞTURACAĞINDAN 3. ŞAHISLARA DUYURULUR. (YENİ BİR İNSAN YENİ BİR TOPLUM), ,;eW; 150'den fazla seçkin eseriyle ohuyucuları ile buluşuyor GENEL DAGITIM MAVİ DAGITIM TEL : 0.212 512 52 81 512 51 93] fAX : 0.212 512 52 37 SAYFA 20 C U M H U R İ Y E T •\ o \ ı t