Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
yüzcr umudu/umutsuzlug'uyla edilen geri dönü\ yetnım. . Savaşı, yıkımı, istilaları, deg'ışım sancıları de tarih gülc oynaya yazılmamıştır/yazdmamaktadır malunı Ama hıçbir zaman gcrı dönülemeyecek u vatana son bakıs, ayrılıg'ın böylesı dedırtıyor insana Foça halkı, şu bizim Egeli Foçalılarımız, Perslerin Anadolu işgali sırasında sürgüne gönderilirler. Kent halkı toptan orayı terke zorlanır. Aynlırlarken, Herodot'tan öğreniyoruz bunları, Foça açıklarında tekneler bir araya gelir ve ağır bir demir örsü, zaten ağır ya da hafif fark etmez yüzemeyecektir, suya atarlar... Ardından da topluca ant içerler ve o demir suyun üstüne çıkıp kendiliğinden yüzene dek kentlerine bir daha geri dönmemek andını verirler. Demek ki hiç dönmeyeceklerdi.. Tıpkı Sultan Tarıkın Ispanya topraklanna geçerken gemilerini yakıp askcrleri savaşa mecbur etmesi gibi... Ama Foçalılar daha sonra o güzel kentlerinin özlemiyle daha fazla duramayıp geri dönmüşler. 1yi de yapmışlar... Işte Phaselis'i anlardan kaçarak terk eden Menelaus, kayığında tek başına bir taşı suya atıp benzer bir söz veriyor. Bu andın Foçalılarca kendisinden yaklaşık 500 yıl evvel verildiğini o da okuduğu Herodot kitabından bilmekte... Ama Menelaus ötekiler gibi kente bir daha dönemiyor ve hep onun özlemiyle dolu kalıyor. Böyle insana ait ayrılık dramları hep yardır. Geçen yıl usta gazetecilerden Ozer Oral'ı kaybettik. Benim aile yakınımdı, saygıyla izlediğim biriydi. Yaşjıydı ve kalp hastasıydı. Onu son kez, ben Amerika'ya dönmek için yola çıkarken, ÇıPHASELİSİM YOK OLUŞU narcık'taki yazlığında gördüm. Benden Konuya bambaşka bir açıdan bakarak, ayrılacağımız gün bir gece daha kalmamı sadece uygarlıklar tarihinde yasananlann ısrarla istemişti. Gitmem gerekiyordu. gelisen teknoloji dünyasıtıda bugünkii sa Belki bir daha asla bir arada olamayacakvaş, yıkım ortamından farksız seyrettig'ini tık. Beni uğurlarken, bana el sallayışında duyumsadığım ıçin şö'yle sormak istiyobunu biliyor gibiydi. Ben de biliyordum. rum Antik dönemlerın insan dog'asına Iki ay sonra, ben ABD'deyken acı haberi fazlaca hükmeden yapısı... Tarihm oluşma aldım. lşte buna benzer ayrılık görüntüsürecınde uygarlığa hcr alanda temel çı leri vardır. Menelaus da öyle ayrılmıştı kanlar... Asiler, krallar, aşk, sanat, ticaret... Phaselis'ten... • eksen eksen üstüne... Yok edişin, yok edenin metaforu anların istilasından önce geleceğin süper gücü olmaya aday cografyala Phaselis Adağı/ Mahmut Şenol/ Altın nndan bırı olan Phaselis'in yok oluşunda Kitaplar/ 5 56 v. bu iddiası da mt vardı? Phaselis arıların saldırısıyla bir Hollywood filminin karelerinde görülebilecek felaketle karşılaşmıştı. Alfred Hitchcook'un Bagoda Bay'deki Kuşlar filmini anımsayın... Bir klasik! Olmaz demeyin, oluyor. Son tsunami faciasının yaptığı neyse, anların Phaselis'e yaptığı da odur. Menelaus öyle anlatmıştı, roman anlatıcısı olarak ben de öyle yazdım. Ama dileyen okur, bir kente, bir ülkeye, bir yurda saldıranları da bu metaforun içinde görebilir. Phaselis'e gelip halkı tarafından barışcı bir yolla karşılanan Büyük lskender'i saymazsanız, Phaselis nerdeyse bütün işgallerdc katliama uğradı, halkı eziyet gördü. Isa'dan önce 70'lerde kenti işgal eden korsanları, ki bunu romanda ayrı bir metin olarak Menclaus'un elyazmalanndan öğreneceğiz, korsan başı Zenicetus adlı zalimi okurken, ondan kenti kurtarma görevini Roma orduları, donanması üstlenmişti. Zenicetııs'tan kurtarılan kent bir koloni olarak Roma'nın eline geçti. Hırsızdan kurtarıp dolandırıcıya teslim etmek gibi bir şey... Bu arada, Menelaus'un elyazması diye adlandırdıklarım, belki de benim düşlediklerimdir, aman bunu gerçek saymasınlar... Phaulıs Adag'ı.. Dcnizc yuvarlanan irı, ağır bir tasın üzerıne bir gün olur da CUMHURİYET KİTAP SAYI rak bir öykünün peşine nasıl düşülürse, bunu siz de iyi bilirsiniz, ben de öyle yaptım. Menelaus bir tarih yazar olarak arıları anlatır ve bir misyon gibi yok olusa meydaıı okı/r kelimelerıyle Sonuna kadar... Içtne ginııe göme.. Ammsanmak adına... }lctn kendısi hcm ınsanlık adına .. Sanki kaderı son sağ kalan olmak anların istilasmdatı. . Yazdıkları, serüveni için bir anlamda ağıtmisyon nilelemesini kullanabılır mıyız? Menelaus'un roman kahramant olmakian öte bir dc ikinci, haydi diyelim ki birinci bir işi var: Yazarlık... Aslında roman kahramanı olmakla bu ikincisi nerdcyse aynı şeyler. Menelaus romanda yazar olmak özlemiyle yola çıkıyor, önce 10 yıllık bir Akdeniz gezisi yapıyor, amacı Odysseus gibi olmak, yaşadıklarını sonra yazıp muilu kalmak. Latin yazan C. Aelian'ın "de Natura Animanius" adlı yapıtmda gerçekte yazdığı gibi anların Phaselis'e saldırışını o da bu facianın görgü tanığı olarak sonradan yazıyor! Ama bana kalırsa benim tanıştığım "Menelaus'un arılarla ilgili yazdıkları yok olup gitmiş, o nedenle biz salt Aelian'ın dediklerine kulak kabartabiliriz: "Ve bu vahşi arılar Phaselis'in bitkin halkını kentten sürüp çıkardılar." Elimizdeki bütün bilgi bu. Menelaus kentini terk ederken, bir kentin ama ardarla, ama depremle ya da bir yabancı gücün işgaliyle yok oluşuna meydan okııyor. Neyle mi? Kalemiyle ve sonra içjne kapandığı dünyasında felsefi olgunluğuyla... ROALDDAHL ÇARLTNİN ÇİKOLATA FABRİKASI işgalin. Perslerin AnadoUTYU ya da Roma'nın Kafkasları işgalinden farta yok. Orada mızrak ve kargı kullanddıysa bu. tarihin fartdi yorumlanmasını yaratmamalı. Phaselis Adağı'nda bunu bir temel aynntı olarak ete aldım." 809 "Bugün dünyanın bir yerinde görıiten bir "Büyüleyici ve harika sürprizlerle karşılaşacaksın. Tahmin edemeyeceğin kadar zevk, heyecan, şaşkınlık ve hayret seni bekliyor. En çılgın düşlerinde bile, başına böyle şeylerin gelebileceğini hayal edemezsin! Bekle ve gör!" İmza: ÇOCUK www.cancocuk.com SAYFA 9