Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Alexandros Adamopoulos île "12+1 Yalan" bağlamında... 'Bir kişinin ruhunun derinliğine hitap eden bir şey her ruhu etkileyebiîir, kanımca' Alexandros Adamopoulos Yunanistan'ın dünyaya armağan ettiği bir yazar, tiyatro yönetmeni ve zarif bir kültür adamı. pekçok dilekazandırılani2+i Yalan adlı kısa öyküler toplamı Herkül Milasın çevirisi ile Imge Kitabevi tarafından yayımlandı. Eserden etkilendim, yazarıyla dost olduk, söyleştik. • Tarık CÜNERSEL evgili Alex, htanbul'daki insanlarla ilgili izlenimleriniz nasıl? Büyük bir kültür farkı V,^ hissettiniz mi? Öyle çok aşina yüz, aşina zihniyet ve davranış görüyorum ki!.. Iletişim sorunu yaşamıyorum. Doğrusu şaşırdım. Ortamı yakın buldum, benimsedim Bazen bir bakıyorum, Ingilizce yerine Yunanca konuşmaya başlamışım. Öyle çok benzerlik var ki!. Çok sevindim. Herkül Mılas çevirisiyle Imge Kitabevi'nce basılan On tki Artı Bir Yalan adlı eserinizi çok sevdim. Türkiye'de çtkan ilk eseriniz Yog'un kısalığı ile şiirsel. Kısalık daima yeğlediğitıiz bir şey mi? Tabit derin ve kapsamlı bir içerik Önemli olan nicelik değil, niteliktir. Eski bir şairin büyüklüğünü idrak için birkaç dizesinin kalmış olması yeterlidir. Ruh gibi edebiyat da kilo ile değil, söylenen ile tartılır. Rastladığım bir ZenBudist deyişi beni çok etkilemiş, uyandırmıştır: "Gerçek esin esere yol açmaz; gerçek azizi kimse tanımaz." Hukuk öğrenimi görmüş ve gençken aileden gelen bir eg'ıltmle siyasetçi olmak istemissinız. Bu yönleriniz yazarlığıntzı olunılu mu ctkıledi acaba? Hem evet hem hayır. Kendimi ifade için daima içten gelen bir yol aramışımdır. Hukukçu olarak gördüğiim öğrenim bıı konuda yardımcı olmadı; siyaset yolu ise yalan söylemeyc devam anlamına geliyordu. Meslek icabı yalan! Ama pcşinde olduğıım, aradığım şey farklıydı. Benim için önemli olan ruhumun rahatlaması değil, bazı iç hakikatleri ifade idi. Sayısız kâğıt doldurup attım. Cesaretle. Sonunda kendi SAYFA 10 ven'ın 9. Senfoni'sinin Neşeye Ovgü bölümünü söylemiyorlar mıydı? Klasik sadece bir kelime değü. Kökleri insanlığın varoluşunun temellerine uzanan bazı kurallara bağlı bir boyut. Piyasanın geçici ve yüzeysel eğilimleri karşısında hemen gözden çıkarılacak, kurban ediliverecek bir şey değil. Insanlığın gelenekleri saçmalıktan ibaret değil. Tarih, felsefe, geçmişin bilge müziği, unutulmuş mistik gelenekler zengin turistlerin boş hayatlarını doldurup iyi hissetmelerini sağlayan folklorik plastik imgelerden ibaret değil. Öğrenme ve gözlem yasalarını öldürmeden öğrenebilir, çevremizdeki dünyayı gözlemleyebiliriz. Hissetme yasalarını çiğnemeden hissedebiliriz. Ifadeyi öldürmeden ifade edebiliriz. Ve umarım hayatı öldürmeden yaşayabiliriz. •GERÇEK GERÇEĞİN TANIGIDIR' Ilışkılerde hemen her davranışın ahlakı bir yönü vardır. Bu konu yazar olarak zihninizı mesgul etmiş gibi. Basit, modern şeyleri yazıp ifade etmenin bir yolu olmalı; bir şeyleri kardeşlerimize iletebilecek gerçek bir yol. Sadece egoyu okşayıp yanıltan yüzeysel yollardan farklı bir yol. Egosu devasa hatta canavarca olabilir, ama yazar yine de gerçeğin (hatta gerçek gerçeğin) tanığıdır veya öyle olmalıdır. Bütün hakikatin asla söylenemeyeceğini bilsek bile hakikati ifadcye çalışmalıdır. Önemsiz gözüken ayrıntılara nüfuz edip edebi 'meyvesulan' süzme ve onları kardeşlerine sunma yolu bulmaya çalışmalıdır. Bazen acıyla gözlemlemeli, hatta kanıyla yazmalı; kâğıtları saymadan, hiçbir yere götürmeyecek modalara rağbet etmeden. Bence klasik mumyalanmış kalıplar demek değildir; klasik demek evrensel demektir bence. Insanları birleştirici yollar demektir. "Dürüstlük en iyi politikadır" denir. Bu sö'zün iyi niyetle söylendiğini biliyorum ama yine de dürüstlüğü bir politika aract saymak sevimligelmiyor. 'Hayat' denen oyunun egemen kuralları (tarihin su evresinde) sert ve acımasız Onlarla nasıl bas ediyorsunuz? Hedef başarı olmamalı, tabii. Kendimizi başkalanna dayatmak olmamalı. Ruhani kişiler denen kimselerin toplumdaki iktidar ilişkileri nıantığına yaslanıp manevi diktatörlük kurmasından haz etmem Hedef iletişim olmalı. l3ek çok insana (mümkünse hcrkese) yararlı ve olumlu bir şeyler ilctebilmek olmalı. KİT.AP S,A Yl içimde dalgıçlığa başladım. Önceki kâğıt israfı ekolojik bir suçmuş meğer. Birinci kalite kâğıt israfı. Bunu görebildiğim için mutluyum. "HAYAT BİZE DAİMA DERSLER VERİR" Yolunuzu bulmada bazı yazar ve eserlerin yardımı dokundu mu ? Edebiyat alanında katı bir Batı eğitimi gördükten sonra, Marcus Aurelius Antoninus'un kcskin ve isabetli sözleri, Bııdist bilgeliği (Dhamapada/Öğreti Yolu hazırlıksız bir okurıı yoğun ve yalın lıakikat parçalarıyla öldürebilir), büyük ama maalesef hâlâ tanınmayan değerimiz Alexandros Papadiamandis'in kısa öyküleri, Mevlana Celaleddin Rıımi'nin bazı dizeleri, Nobel ödiillü şairimiz George Seferis jjiiri yolumu bulmamda yardımcı oldu. Ayrıca hayat bize daima dersler verir yeter ki biz almaya açık olalım. Bazı kişilerle ilginç etkileşimlerin rolü oldu mu? Yıırdumun önemli bir ressamı ve düşüniirü olan Yannis Tsarouhis (toprağı bol olsun) ile çok ciddi bir tartışma yaparken kısa öykülerimin nasıl olmasını istediğimi belirtmiştim: "Kısa, doğru, okıırun hemen zihnine ve ruhuna ulaşan ve ırk, kültür ve yaşa bakmadan mümkün olduğu kadar çok insana seslenen metinler yazmak istiyorum." Bana hüzünle baktı ve şöyle dedi: "Evlat, sen imkânsız bir hedef peşindesin. Ama belki böyle klasik olunur" Klasik. Sihirli bir kavram. Cazibeli. Gençliğimin en 'bednam' kelimesi! Klasik ile faşist neredeyse aynı anlama geliyordu. Ama tatlı bir klasik melodi kimin ruhunu ele geçirmez? lki bin beş yüzyıl sonra hayattan daha canlı kalan mermer bir büst önünde kimin gözü dolmaz? Ya Berlin Duvan'nın yıkılmasını kutlayan kitleler? Beetho CJJM H U R İ Y E T .809