Catalog

Yazarın 24 Saati Hazırlayati: Asuman KafaoğluBüke c e n g i z ö z a k ı n c ı BEDİRHAN TOPRAK ABD'yi Üçüncti Dünya Savaşı'na Sürükleyen Büyük Sır Kötü bir yazarım ben... e bu kcsinlikle kinâye değil. Şiirro man ya da (birilerinin "eleştiri" dedi ği) herhangi bir konudaki izlenimlerimi, duygudüşüncelerimi kalemc aldıgım... kısaca, belli bir edebi disiplini "getektiren " anlamında yazı söz konusu olduğunda, hatta, çok kötü bir yazarım ben; kö tü bir yazanm, çünkü, tarklı zamanlarda, farklı yerlerde tekrar ettim: umduğum, öy le, güzel buldıığum biçimiyle kurabilme imkânım olsaydı ya^aınamı (mesela, su kıyısın da küçük bir kulübe... vc küçük iskelesine bağlı küçük bir kayık), evet, herhalde vazgeçemezdim yazmaktan ama yayımlamak gibi bir derdim olmazdı kesinlilde ve öyle, Asuman Kafaoğlu Büke de beni yazardan sayıp bu yazıyı istemczdi ve sonra ben, "kötü bir yazarım" diye suçlanıp bir de gerekçelendirmeye kalkışmazdım bu itiıatı şimdi: Böyle, çünkü: Hayat denen o mııhteşem şiiri lıerlıangi biçimde taklide yeltenıııeııin, kişiuglunun elinediline birtakıın teselliler tutuştıırsa bile, eninde sonunda zavallılık olduğuııu düşünüyorıım; tanı da Tuıgul Abi'nin dediği gibi işte: "Biz küçük adamlarız. Dâvut'la ben. ijiirlerokuruz." "Belli bir edebi disiplini gerektiren anlamında yazı..." denıenı yııkarda, boşuna değil: ruhumun asıl itirazı disipline, giderek birtakım gereklilikleıe sanırım; ki bu nedenle olacak işte, yaznıayı, gönüllü bir faaliyetten çok, bir tür zorunlukık, benim dilimdeki güzel iladesiyle, çaresizlik olarak gör düm Iıep, görüyorunı; herhangi bir disiplini, gerekliliği, git git mantığı varsaymayabil V sınırları elvermez buna: Bir hesapla üç yaşımdan, akla yakın bir başka hesapla yirmili yaşlarımdan bu yana, ölünceye ya da bu işi (yazmayı) bitirinceye, ^iir roman, ne yazaca^ımı biliyorum üç aşağı besj yukarı ve ömrümün, yaşayışınıın hen ânı, hilalsız, o yazıyı kurmakla... daha güzel söylenişiyle: o yazıyı ya^amakla geçıyor; ve kurınak ve yaşamakla yetinmeyip kâğıda kalcme sıvandığımda, hem de ne nıükemmcl bir dil kuıduğuma inandınrsam inandırayım kendimi, sonuç olarak bir angarya; ki kimi onüç yıl büı üyor iştc bu angaryanın, kimi üç, kimi bir. Ama işte, kâğıt kalem'le (defterdolmaka leın'le) de yazmak "gerekiyor" ve benim için tek mesele, kendimi bu gerekliliğe kan tlırabilıııek!.. Sonrası kolay: Ne öyle gündc üç sayfa, beş sayla ölçülerim var benim, ne belli sürelerle sınırlayabildiğinı masubuşı mesailerim, ne de yiruıi dört saatlcrim, günlerim, gecelerinı; uykuyla hiç mi hiç sevişe meyen biıi olmam müthiş bir şans ve sadcce knhvesigara eijliginde aralıksız on altı saat ya/.abilirim, sağ bile^im, sırtım tutulun caya... ki öyle "sancı" tilan da çekmem, inanmam öyle ^eylere; tcrsinc, sürekli en seıııde durıı^uyla, ha bire, hem de ııt /avallı okluğumu ba^ıma kakıp duran aslım dısjinda, her âıııyla, ^'ıhânedir siireç: EURODOLAR SAVAŞI Amerikan medyasında "devlet sırrı" olarak sansürlenen Amerikancı Türk medyasının ısrarla gizli tuttuğu ABD Emperyalizmini Çökertme Planı CENGİZ ÖZAKINCI ABD nmpcryali/mini Çökcıtmı* Planı vc lşgalleıin IVrdo Arkası EURODOLAR SAVAŞI " d o l m a " k a l e m s a v a ş l a r ı d i z i s i Roman bittiğinde, nihayet bittiğınde, her ânını kanında iliginde hissctmecesine bildiui bir yolculııg'ıı manilestDsuna lâyıkıyla kaydctmiş bir kaptaınn alttan alta gurura ıla çekilen tesellisini; fjîir... bir ^iir ya da kitap boyutıında bir ^iir, bitebildiğinde, âh ki gene akıl edemediği, varlığından bile h.ıberdar olnıadığı kıyıya ayak basmış bir taylanın (çok daha tercih edilir haliyle miço'nuıı) ^a^kın sevıneini yazarım... bir, bilemediniz üç gün. Ve ama bu da ulamaz işte ıçimden kötü bir yazar ol maklıgımın gölgesini, de... kırkaltı, az yaş de ğil: kötü bir yazar olmanın, yazmayı iş edinmi^ bir bahtsizın baıjına gele bilecek en güzel, değeri hiçbir şeyle ölçülemeyeeek kadar güzel bir baht olduğunu da inanırım; artık, inanırım! Gene de ama, balık tutnıayı tercih ederdim; ya da üzüııı ye tiştiımeye de itiıazım olmazdı... ya da marangozlukla da hatta (ince ciıadan anlar yolcular uğlayat denen o mutıteşem $«ri rayacaksa dükkânıma herhangi biçimde taklide yettenmenin. da bir), avunabilirdim.ara un eftıe^Mne birtakım teseMtar Yazmak çünkü, dünyayı tutuştursa bie. eninde sonunda zavaM* reddetmek; ve aklınız da başınızda oUiuğu için işte ottuOunudüşOnüYorum." biliyorsunuz ki bir yan dan: ne reddederseniz edin, hakikat dc^ilse diğimde çünkü, işini, hem de harika yapan bile gerçeklik o; ve işte bu bilgiyi taşjimak bir yazıcı oldug'uma inanıyorum yoksa: da beninı diyen babayiğidin... günlüğümü yazarken, mektup yazarken... bu yazıyı yazarken hatta (bu türden yazılar Görüyorsunuz: yazı değil, sayfa biter; kiyazarken), sunsuza kadar yazabilirmişim gimi durıımda yirmi dört saat, kimi ünıür, ki bi geliyor bana. mi mürekkep, kimi kan! lyisi mi siz siz olun: balık tutun, denize atın... bilin: balık Mesele, benim meselemin özü, buraya dabilir! • kadar anlattıklarım... gün yüzüne çıkan yazının sercneâmına gelince: Nasıl oldu... bilsem, sczsem bile dile getirebileceğimi san Bedırhcın Toprak'ın "Vanja" adlı romanı mıyorum pek ya da en azından bu yazının bu ay Yapı Kredi Yayınlart 'ndan çktı. OİOPSİ H Kendisini "Metal Fırtına"(!) olarak gösteren 'Çürümüş Amerika'nın Avrasya ve Islam ülkelerinin bir namlesiyle yıkılacak en zayıf noktası EURODOLAR SAVAŞI "yılın tartışılan kitabi olmaya aday" kitabevlerinde • marketlerde bütün dağıtımcılarda : (0212) 51%H48 fdks. (0212) 519684') CUMHURİYET KİTAP SAYI 789 SAYFA 27