29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kücük Aylaklık şatoları' da dilimizde Düş Gezgini Gerard de Nerval arasında yiiriiyoruz. Ş.ıtolar, katedraller, kiliseler ve manastırların onünden geçerek Nerval'in Sylvie öyküsiinde ıle aılı geçen Nonette Çayı'mn kıyısında otıırııyoruz. Salkırnsogiitler ej^ilnıiij, yesjil suları öpüyor. Beni delikanlı Nerval'e, o "küçük Parisli"yc 1 ,oisy koyünun "kara gözlü, diizgün yüzlü, teni hafilcc yanık diri ve körpe" kızı Sylvie'ye götiirmeye bu dere bile yetiyor... Bir pastaneden pasta ve çörek alıp mutlıı ve kiıçük adıınlarla Beauvais Sokağı'nın kaldıtımlarım okşayarak "Nerval Meydanı"na gelıyoruz. Eski ve çagda^ Scnlis'nin gorüntülerini satın alıyorum. ORMAN'DA (,,ok severıııı Nerval'in bir ku^un ölü müııü anlatau Orman'da şiirıni Kendı kara yazgısını dıle getirır gıbidir biraz da: "Baharda kuş doğfir vc şahr / Dnymadı 1 ntz mı scsirıi dalda 1 Yalın ve sade, dokıtnaklıdır / Ku)un ww ormanda(.) / Derken uslt güz çalar luıpıyı / Su\ar soğukLır duşmeden daha / Yazık! Hiç dcğtl nıtıtlu olmalı / Ku^utı öliıınü ormanda'" Loisy'ye gitmek uzere yola çıktık. "Şu Flandre yolu gctcLrı ne hazindır. Anmh, urmanhk bölgclcrde manztira güzelleşır Yeşıl ıdanlar, tarlalar, \olda tepeler. Ijnıvres'ii geçıncc clına dŞtaçları ba^lar vc ycr dekı yıldızltinntşçaumı parlar çiçcklcr" di yor Nerval Ermcnonvılle Ornıanı'ndayız. "Küçük Parisli Gerard'ın" bir zamanlar, cıvıl a vıl cıvıl Sylvie'yle el ele dolaştığı ycrlerde. Ayaklarımi7 .ıltında bir zamanlar fean. JacqucsRousscau'nun topladığı çi<,ekleı, cczayirmcnek^eleri. Yasjlı, heybetlı a}*aclar. Küçük Parisli Nerval ve yaşamını ip egirip kilim koynek dokuyarak ka/.aıuuı, tünı çağdaij geli^iınlere açık Sylvie bu ağa«,lardan hangısinın nltından gcçtılerı' Ya da geçriler mi dive düşünüvorum. lo rıınıım kü«,uk Murat Julicn kuru ılal par calarıyla kdn, uynanıak ıstiyor benimle. O Onrtayyan olııyor, ben Atos ya da Portos. Birkaç aile, büyük olasıiıkla yoldan geçenler, ycmek yiyor ağaçhır altında. Erdoğan Alkan bir Gerard de Nerval çevirmeni olarak geliyor son yıllarda karşımıza. Alkan, Nervalin "Küçük Aylaklık şatoları "nı dilimize çevirirken şairin yaşadığı mekânlarda dolaştı ve yaşadıklarına tanıklık etmeye çalıştı. Alkanın Nerval üzerine izlenimlerini sunuyoruz. ı~l Erdoğan ALKAN COCUKLUK VE İLK GENÇLİK AŞKLARI sevda yüklü dolaşlığun o çocukluk ve ilk gcnçlik günlerime alıp götürmüştii benı. Ve yıllar yıllar sonra işte yüreğinc nice çocuklıık, ilk gençlik ve gençlik aşkları gömmüş olan hcn, saçlarıtn ağarmış, Nerval'in ve ilk aşkı Sylvie'nin peşindeyim. "Taşrada Yay Bayramı. Sertlh ukçularının çıçck dcmcttni Luisy okçularına yarın tcslımi gcrek" diyor Syfvie'de Nerval. Senlis yolıındayız. Bir büyük mağaza eıkıyor önümiıze. El yapımı sokak (eııerle ri alıyorıız. Nerval'in Lanterne'de asılı hulunduğu sokak fenerlerinden. Vc sevimli bir içkı şişesi mantarı, üstiinc bir ördek yuva yapmış. ADRİENNE Ycnidcn yollardayız. Bir şato çıkıyor önüıııüze. Bize Adrienne'i taşıyor. Sylvie'de, Rüya ve Yaşam'da Nerval'in nlümsüzlcştirdi£i Adrienne'i. Onu hıı ya^am boyu Sylvie'nin yanı sıra izleyen bu sevgiliyle ilk karşılaşmasını şöylc anlatır: "Dördüncii Hrnrı zamamnda yapılrm^ bir $ato ve yorcsinde batan güncşin yıip raklanndan alev alcv çizgilerle tüzüldiıg'M kaynı ve ıhlamur ağaçlarıyla çevrılı gem^, yeştl bir alan Kızlar çimcnler tisliiııdc halka olmui) dönüyor, annelennden öğrendikleri eski \arkdan söylüyorlardı Komşu köyden küçük Sylvıc'yı de suklu ğum uyun halkası nın ıçinde tek oğlan cocuk bendim! Âşıktım Sylvie'ye, ondan başkauııı görmuyordu gozüm, Dans ct/ıgi miz halkada bır den kumral, uzun boylu, guzel Adrienne adındaki bir kız dikkatımı çektı Oyunun kuralları gereg'i, halkanın ortasında onunla karşt karşıya buldum kendimı. Aynı buydtıydık "Öpüşün'" dıye bagtrdılar. Dans da, koro da görülmemt) bir canlılıkla drinüyordıı öpcrkerı elini sıkmaklan kendımı alamadırn Altın \açlarının uzun buklelerı \öyle bir deg'ıp yanaklarımı hafıfçc B iiriin yoksul cocukları gibi hcn de ilkokulda öıı sıralara oturtııl mazdıın. Siyah saten önlüklcri pırıl pirıl yanardı zengin çocuklarının. Yakaları kolalıydı. Bakımlı vc temizdıler. Hclc de Suna. Yüzünde ve gözlerinde ince bir gülücük. Kumral saçları liile liile. Kulaklarının yanından sarmal yaylarla akan ipek saç telleri. Ak tenine altın tozlan gibi serpilmiş çiller. Parkın karşısında, o zamanlar Samsun'un cn yüksek ve en ünliı yapısı olan Keieli Apartıııatu'nda oturuyor. Tahtakurıılarıyla dolu tahta bir cvde yaşayan ben Sıına'ya âşıkım. Parkta, Ke~ feli Apartmanı'nın karşısındaki bir sıradan Suna'nın dikildiği, bazen sarktığı dördüncü kat balkonuna bakıp duruyorıım. Orta ikide, istanbııl'da, mezarlık manzaralı bir evde, fabrika işçısi halamın yanındayım. Köşedcki komşumuza, haita sonları, Çamlıca Lisesi'nde yatılı okuyan Ayten adlı bir kız geliyor. Onıın da saçları kumral. Etli kanlı, tıril tiril, şen şakrak. Cîörür görmez tutuluyor, roman bile yaz maya kalkıyoruın. Yoksul öğMen yemeği ödcnegim elyazmalarımı daktilo eden arzuhalcilere gıdiyor. Lise bir üğretıcisiyim Samsun'da. Bu kez bir başka aşk giıiyor yaşantıma. Saatlerce ay altında dolaşıp onu düş,ünüyorum. Ne günler! SENLİSDE Senlis'deyiz. Kökcni 1 0 VlII'inci yüzyıla uzanan bir kent. Romalılardan kalma, dürt nıetre kalınlığında surlarla çevrili. Parke taşlı dar sokaklarda, taş evler GEÇMİŞ ZAMAN PEŞİNDE Nervalin Sylvie adlı öyküsünü okur okumaz sevmiştim. Geceleri ay altında SAYFA 24 Theves nehrinin önünde (1999) C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 7 8 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear