05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Türkan Saylan'ın yaşamöyküsü, toplumsal sorumluluklarımız konusunda hepimizi harekete geçmeye çağıran bir "yaşam rehberi" "Güneş Umuttan Şimdi Doğar" "Eski bir söylence, Tannnın otuz altı iyi insanın yüzü suyu hürmetine dünyayı yok etmekten vazgeçtiğini anlatır. Bu bir masaldır ama, dünyanın yaşanabilir bir yer olmayı erdemler sayesinde sürdürdüğü, gerçektir. Doğruluk, adalet, merhamet, iyilik, vefa, incelik, çalışkanlık, özveri gibi değerlerle karşılaştığımızda gözümüzün ışıyıp içimizin ısınması, unutmaya başladığımız insani özümüzle karşılaştığımızı fark etmemizden kaynaklanıyor olmasın sakın? Ya bu değerlerin hepsini birden bir insanda bulmak? Işte bu bir mucizedir ve bu yüzden de seyrek görülür. Türkan Saylan, seyrek bulunan bu tür insanlardandır". Yazar Mehmet zaman Saçlıoğlu, Türkan Saylan ile gerçekleştirdiği, Türkiye 1 Bankası Yayınları arasından $ yayımlanan "Cüneş umuttan Şimdi Doğar" başlıklı nehirsöyleşiye işte bu sözlerle başlıyor. Hastalığa, hasta açısından bakabilen bir "dosthekim", cüzzam konusundaki çalışmalarıyla dünyanın sayılı otoritelerinden olmuş bir bilim kadını, bağımsız üniversite modeli için önerilerini, taleplerini yüksek sesle dile getiren bir eğitimci, özverili bir anne, cehalet ile savaşımın öncü neferi, Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği'nin kurucularından biri, kadın hakları, çağdaşlaşma, eğitim alanlarındaki eylemci, örgütçü kişiliğiyle toplumun hep bir adım önünde olmuş bir Cumhuriyet kadını... iş Bankası Kültür Yayınları, ülkemizin bilim, düşün ve sanat insanlarının yaşamöykülerini konu alan "nehirsöyleşiler" dizisinde bu defa Türkan Saylanı konuk ediyor. Cumhuriyet Kitap okurlarının çok iyi tanıdığını bijdiğimiz Türkan Hoca'nın dopdolu yaşamöyküsünü gündeme getiren kitap üzerine, Mehmet zaman Saçlıoğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiye kulak verelim. "I özgür DURGUN S£ ^^ | ünes Umuttan Şimdi " " g Doğar" küabımn önmm \ " T sözünde, Türkan Say^<mJ lan ile nehirsöylesi önerisinin sizden geldiğini belirtiyorsunuz. Türkan Hoca ile nasıl bir araya geldiniz ve kitap düşüncesi nasıl doğdu? Türkan Saylan'ı, kitabın önsözünde de belirttiğim gibi, Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda öğrenci olduğum 1976 yüında ilk kez gördüğümü anımsıyorum. Ince uzun, ciddi, kararlı, dikkat çeken, etkileyici genç bir doçentti. Büyük oğlu Çağlayan okulun grafik bölümünde okuyordu. Türkan Hoca da ara sıra okula gelip gidiyordu. Ben, 19771981 yıllarmda Ege Üniversitesi'nde asistanhk yapıp 1981'de Tatbiki'ye döndükten bir süre sonra, Türkan Hanım Lepra (cüzzam) hastanesini kurduğu sıralarda rahmetli hocam Atila Ergür'ün sayesinde onunla görüşür oldum. Atila Ergür de Türkan Hanım gibi örgütçü, özverili, çalışkan ve heyecanlı bir insandı. Seramikçi arkadaşımız Ali Bayrak seramik hediyelik eşyalar yapıyor, Atila Hoca sanatçı öğretim üyelerinden bağış olarak aldığı yapıtlarla çeşitli sergiler düzenliyor, bunların satışından sağlanan geliri hastaneye aktarıyordu. Birçok arkadaşımla birlikte benim de katkıda bulunduğum bu etkinlikler, imece ve özveri ile ncler yapdabileceğini öğretti bizlere. Sonra bu tür etkinlikleri SAYFA 4 Çağdaş Yaşamı Desteklerne Derneği için, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği için de düzenledik. Benzer dünya görüşüne ve duygulara sahip olanlar arasında bir gönül bağı oluşuyor. Türkan Saylan'ın binlerce insana uzatmış olduğu bu gönül ipliklerinden birinin ucunda olduğunu duyumsamışımdır her zaman. Insan yediği güzel bir yemeği sevdikleriyle paylaşmayı, gördüğü güzel bir sanat yapıtının sevdiklerince de görülmesini ister ya, Türkan Hanun'ı tanıdığımdan beri tüm tanıdıklanmın ve tanımadıklarımın onu tanımasını, dünyada böyle insanlar olduğunu görmesini istemişimdir. Çünkü Türkan Hanım, çalışkanlığı, alçakgönüllülüğü, özverisi ve birçok erdemiyle örnek bir insandır ve insana yaşam sevinci, umut aşılar. Biliyorsunuz, benim kitaplanm da Iş Bankası Kültür Yayınları tarafından da yayımlandığı için yayınevinin yöneticisi Mürşit Balabanhlar'a Türkan Hoca ile yapJacak söyleşiyi benim yapmak istediğimi söyledim. Uzun zamandır tanışıyorduk ve onun yaşadığı sorunlan, düşünce sistemini ve bu tanışıklığın söyleşide önemli avantajlar sağlayacağını biliyordum. Mürşit Bey sevinerek kabul etti. Sonra Türkan Hoca'yı aradım. O da zaten Cumhuriyct Kitaplan'ndan çıkan ve çocukluk, genç kızlık anılarını anlattığı "At Kız" kitabından sonra tıbbiye anılarını yazmaya başlamış ama yoğun çalışmaları nedeniyle düzenli ve hızlı yazamıyordu. Önerimi o da sevinçle karşıladı. Sonuçta gerçekten çok güzel bir kitap çıktı ortaya. hurbaşkanının kızının "sansürsüz" anılan, bir süper gücün başkanının karısının anılarının yanında görüyoruz. Genellikle bu iki kitap vitrinde başköşede dururken Türkan Hanım'ın kitabı ya yok ya da rafta bir yerde duruyor. Ben bu iki kitabı okumadım ama okuyanlardan ve basından, sahiplerini tam anlamıyla yansıttıkları izlenimini edindim. Türkan Hanım'ın kitabı da sahibini yansıtıyor. Dağıtımcılann, kitapevleri yöneticilerinin, medyanın bir ticari çark içinde yalnızca kazanç düşünerek toplumsal yaran göz ardı etmesi insani üzüyor. Benim bir kitabevim olsaydı bu üç kitabı yan yana koyar, üçünü de alana iyi bir indirim yapar, aralarındaki farkı görmelerini sağlamaya çalışırdım. Çünkü inanıyorum ki Türkan Saylan'ın kitabı okuyana yaşama ve çalışma ivmesi kazandıracak. Nehirsöyleşı, Saylan'tn bilim yasamtndan toplumsal hayata üstlendiği öncüsü oldug'u girişimlere ve sosyal yükümlülüklere oldug'u kadar özel yasamına da eğiliyor. Toplumsal projelerin ön saftnda görmeye alıstıg'ımız Türkan Hoca, kitapta bir kadın ve bir anne olarak yaşadığı deneyimlen büyük bir ıçtenlikle paylastyor okurla. Askları, evliliklen, hastalıklart, üzüntüleri, sevinçleri, dostluklarıyla "gerçek" bir ınsan portresı oluşuyor kıtabtnızda. Bu uzun söyleşi nedeniyle yakından tanıma fırsatı bulduğunuz Türkan Hoca'nın sızı en çok ctkileyen özellıği ya da tasıdtğı farklt kimlikler arasında K İ T A P 'IttTAP YAŞAMA VIÇAUŞMA IVMESt KMEANOIRACMr Nehirsöylesi, Türkan Saylan'tn kişiliğinde Türk aydımnın olanaksızlıklar ve güçlüklerle dolu bir toplumda mücadelesini simgeliyor. Yakın tarihtmizin, 12 Eylül, YÖK'ün kurulusu, üniversitelerde bajlayan tasfiyeler gibi önemli olaylannı yeniden hatırlamamızı sağltyor. Bu anlamda, kitabımzın Türkan Saylan'tn da ön saflarda olduğu aydın mücadelesinde, Türkiye'nin bugününden ve geleceğinden sorumlu, toplumsal sorunlara duyarlı insanlartmıza yol gösterdiğini; umut asıladığını ve bizlere sosyal sorumluluklarımtzı hattrlatmada önemli bir görev üstlendiğinı düsünüyorum. Kitaba bir misyon yüklemek gerekirse, bu değerlendirmeye kattlır mtsıntz? Katılırım. Biraz önce güzel bir kitap derken bunu kastetmiştim zaten. Bu kitabın güzelliği tamamen Türkan Hoca'nın yaşamının ve kişiliğinin güzelliğinden kaynaklanıyor, kitap da Türkan Hanım'ın kendisi gibi, umut ve heyecan aşılıyor okuyucuya. Biyografi, otobiyografi gibi kitaplar, olayları ya da o insanın olaylar karşısında aldığı tavn, yaptıklarını anlatırken aslında o kişinin özünü sergiler dikkatli okunduğunda. Son günlerde birbiri ardınca bu tür kitaplar yayımlandı. Çok az vitrinde "Güneş Umuttan Şimdi Doğar"ı bir eski cum C U M H U R İ Y E T S AY I 7 59
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear