Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ceyat Çapan şiir Atlası Günümüz Irlandalı Kadın şairlerden Örnekler/ çeviren: Sevcan Yılmaz guzel, sıyah atlarl.ı geçmedık Gecenın ayazında kahverengı dalların altında yatmadık Ne şenlık ateşlerı yaktık ne de dağ yamaçlarında borozanlar çaldık Bızım aramızda okyanusun kederh dalgaları kaynıyordu Aramızda yol kesen dağlar vardı ve yollar uzundu, yollardan gerıye donuş yoktu 'Aşk dediğin sadece bir ışık oyunu, bir yanlış anlama.' ÇjÇEK Bır Mayıs sabahı gun ışımaya başlıyor Uzun bır geteyı onun yıtıp gıtmışlığını, aumasız, guzel anılarını gcçıp gcldım buraya Llma ağaundakı çıçek hâlâ golgede, taçyapraklannınyarısı bcya7 ve şafağın ferahhğıyla gmnı karanlıkta bıle sakladığı gobcğı suyla dolu Daha ne kadar kızımda çocukluğu goreceğım? Başka bır mcvsım olsa ağaçtakı her yapıağı tanırdım üysa şımdı burada dururken gormuyorum bılc onları ve keder ıçınde boyle kaybolmuşken 7or farkedıyorum olaru bıtenı, ışık artıp çıçek dıle gelınce sarı sacları ve benım kaşlarımla bana donup şunları soyleyınce Duşun bır ken, u nın sevgın ıçın bıle burada kalsayJım o zaman ne olurdu yaza ? Ya da nıeyvcstne? Sonra çıyle yıkanmış bır el elımı tutuyor yıllar onte doğumunda saydığım parmaklanyla Ve son kez değıyor benım elime Ve duşuyor toprağa Nuala Ni Dhomhnaill HİÇBİR ŞEY Ben hıçbır şey ıçın gunah çıkarmam, yanı duvarda kuçuk, sıyah, orumceğe benzer bır şey gorur gıbı oldum dedığımde bu hıçbır anlama gelmez Anlam dedığın sadece bır kaza bırazdan temızlenecek, bu sozcuklerı de ben yazmadım, başkası yazmış, ayrıca yatağımın altındakı bavula da yureğımı koymadım Ben hıçbır şeyden pışman olmam, yanı sıyah kopekler vahşı ormanların derınlıklerınde çalıların altına gomduğum kemıklerı bulursa hıç kaygı duymam Evıme hıçbır yalvacı almıyorum, onun ıçın kemıkler ayaklanıp, ete burunup yuruyemez Ne golgelen var onların, ne de bakabıldığım bır yuzlerı Ben hıçbır şey ıçın soz vermem, yanı yanında bır çocuğun ıçtenlığı, bır kadının aşkı ve bır annenın şefkatıyle yatmam hıçbır şey ıfade etmıyor Aşk dedığın sadece bır ışık oyunu, bır yanlış anlama Kım olduğumu duşunursen duşun, en çok da bundan en emın oldıığun anda senın ıstedıgın kışı olmayacağım, bılesın1 Moyra Donaldson Sl NMAMIZ GEREKEN Sana bır bu kışın sonunu sunabılırım, bır annemın sesını, bır de kayan yıldızları Çocukken her ınsanın acıya gomıılu bır ruh olduğunu ve de oluluklerınden usanmış olulerın yaşayanları şaşırtmak ıçın gerı donduklerını bılıyordum Vırgınıa sarmaşıkları gun ışığıyla kaplanırken bır tren ıstasyonunda ruzgâr denızden esmekte ve annem koluna boşluğu takmi!) bır trene bınıyor Uyuyamıyorum Aklım bır yol çızıyor onııme, yanıbaşımda yuruyen annem şarkı soylcyerck benı eve gotuıuyor, ışığı sonduruyor, sonra geue bır hasretle doluyor, bır de annemın sesıyle "Bak, bır yıldız kayıyor1" Jean McBreen ELMASLAR Çançe bazı kara bulutların yavaş yavaş uzerlenne çoktuğunun farkındaydı Kışlık sarayın kasvetlı sessızlığınde, Romanov kadınları başlarına geleceklere karşı kendılerını hazırlamaya ^alışıyorlardı Bır tan vaktı fısıltılar eşlığınde, ığnelerı an gıbı hızlı hızlı ışlıyordu, ıpek, balınalı korselerını yırtıp açtılar, dıkış yerlerıne elmaslarını sakladılar O gun Aleksandra gunluğune şunları yazdı Olga ve ben ılaçlarımızı ayarladık Onlerındelu belırsız geleceğe hazır olduklarını duşunduler, ne de olsa saklamışlardı değerlı taşlarını goğus kıvrımlarına, kalp boşluklarına Çançe parlak, telkâru, tuhaf bır zırh yaptığının farkında değıldı O gun Bolşevıkler geldığınde, mermılerı elmaslara çarpıp gerı sı^radı Onlar da gıdıp sungulennı getırdıler Rosito Boland pUBLİNtN YORK ÇA ikJ ANATOMIDERSİ BİRİNCt DERS: Gebe kızın babası kendını kaybetmıştı, bedenlerı akşam trafığıne takılmış ıkı araba gıbı bır mutfakta ıkı kışı Kız gozlennı ovuşturuyor tek partısıyle yuzunu temızleyen bır kedı gıbı Burnundan soluyan babasının kufurlerı bıtmek bılmıyor Kız kaçıp gıdıyor, oğrencılere çarpınca bısıklet pedalındakı bıleğı ıncınıyor Kafasında vermesı gereken kararların donup durduğu hıçbır yere gıdecek Merak edıyorum, acaba hatırlayacak mı bır gun sallanan sandalyenın uzerıne çıkıp lambanın çevresınde donup duran pervaneyı avucuna hapsedıp sonra da camdan dışarı salıverdığını Eavan Boland StSSİZUKDtyEBİKYEKYOK Yıne Şubat geldı Sen uzakta kırda Bır dışbudak ağacının altındakı golgesın Hem ıkıde bır gerı gelıp benı rahatsız edıyorsun hem dc anlamamı beklıyorsun olanı bıtenı Bazen yolda goruyorum scnı, uzerınde sarı yagmurluğun, şemsıyenı ruzgârdan kurtarmaya çalışırken bazen de bır lokantanın kapısında bırılerıyle konuşup guluşurken Ben mi'> Ben ahızeyı kaldırıp evının boş duvarlarında telefonun çınlamasını dınlıyorum Senı bır hayal gıbı yanımda gezdırmemın ne anlamı var kı' Oysa ben senın yuzunu, geçen yıl doğumgununde verdıgım zerrınlcrın ardında goruyorum Dışarda ağaçların yenı yaprakları tıtreşırken bahar guneşı odaya golgelerını gonderıyor Sayfanın uzerıne suzulen şu ışıktır sessızlık SEN Sen, her kımsen aslolansın Savaş meydanından yanına bır tek canını alıp kaçmış bır kadının oykusune kulak veren bır tanıksın O tatlı baharlar bızım ıçın o kadar da tatlı değıl artık, kışlar da oyle Bız senınle hıçbır zaman Amerıka'ya gıden bır gemıye atlayıp servet peşınde yolculuğa «,ıkmadık, o sıcak yabancı toprakları paylaşmadık Yuksek tepelerın ustunden Ust kattakı kadın dovuluyor Tıp Fakultesı'nın sınıfları bır bır boşalırken onun çığlıkları sokağı dolduruyor Oğrencıler Rathmınes'dekı, Ronelagh dakı evlennı, yurtlarına donuyorlar Ortahk sut lıman bır tek hıçbır anatomı dersının akıl erdıremeyeceğı o çığlık dışında Leland Bardwell SAYFA 25 Joan Mc Breen C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 748