Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kısa Kisa... Nazi işgalinde Sovyet kadınları • ÖnerYACCI „ ^ "jrırmıncı yuzyüın en korkunç \ / savaşı sırasında bırçok kadın Y asker olmak zorunda kaldı J L . Hayat kurtardı, yaraldan te davı ettı, keskın nışanu oldu, bomba attı, kopruler uçurdu, ız surdu esır kaldı, oldurdu, toprağına, vataıuna ve çocuklarına vahşetle saldıran düşmanı yok ettı, tum bunları yapmak zorunda kaldı Sovyet kadınlan Asla öklurmek ıçın var olmayan, yaşam veren, yaşamı koruyan, adı şefkatle butunleşen ka dınlar bunları yapmak zorunda bıra kıldı Onlar savaşı oldurmek ıçın yaptı lar bunlan Savaşa katılan yuzlerce ka dınla goruşup, onların savaş donemıyle ılgdı anlatımlarını dınleyen Svetlana Aleksıyevıç, onların "zoru başardıkla n"nı, tek başına Komunıst Genclık Örgutu Komsomol'un 200 bını kendı uyesı olmak uzere 500 bın kadını cep heye gonderdığını toplam 800 bın ka dının yurt savunmasına katıldığını soy luyor Bu kadınlardan bır lusmının yülar sonrakı ofke dolu tanıklıklanndan da goruyoruz kı Buyuk Yurtseverhk Savaşı'na Sovyet kadınları da yurtlannı sa vunmak ıçın kıtlesel olarak katılmışlar dır ve bu, dunyada ılk kez yaşanmıştır Bu kadınların anlatımlarında savaşın hıç de kadınca olmayan yuzu vardır 1941 yılının genç kızlannı cephe go nullusu olmaya ıten şeylenn ne olduğunu, onlarca kadının 14 bolumde venlen kendı anlatımlarından okuyoruz kıtapta Savaş başladığında 18 yaşında olan, doktor asıstanlığı ıkıncı sınıf oğrencısı Asteğmen Serafıma Ivanovna Panasen ko'nuıı b ıbası sıyası tutuklulıık )>İŞA mış kıdcmlı bır komunısttır "Savaş vatdı v ben cepheye gıtmelıydım ' dı < ye duşunur Çunku babam, "Bıze ço cukluğumuzdan ben vatanın en değer lı şey olduğunu ve savunulması gerek tığını soylerdı Yıllarca bu duşunceyle yetıştınlrnıştım Ben gıtmeyecektım de kım gıdecektir'" (s 40) * Çeşıtlı mesleklerden, cephenın çeşıt lı bolumlerınde gorevler yapan onlarta kadının yığıtlık ve ozven dolu anlatım lanndan bır bolumunde toplama kam pı olgusuyla karşdaşıyoruz Savaştan onte çocuk doktoru olan Ludmdla Mıhabovna, savaşta Mınsk Yeraltı Or gutu uyesı olur Tutuklanır, ışkenceler gorur, ıdama mahkum edılır ve olum hucresıne goturulur Ikı kadınla bırlık te uç gun orada bekletıldıkten sonra çıkarırlar hucresınden "Araba ıle uzun zaman yol aldık Ne kadar gıttığımızı bılmıyorum Ben yaşama çoktan •veda etmıştım Arabada yırmı kışı ka dardık Araba bır kampta durdu O kadar kotu ışkence gormuştuk kı aşağı ınemedık Bızı arabadan olu kopekler gıbı hrlatıp attılar Kumandan yerde surunerek barakalara doğru gıtmemızı emrettı Bız surunurken o bızı kırbaçlı yordu Barakalar 300 metre kadar ılendeydı Bız her şeyın bıttığını sanı ' yorduk ama olumden beten de varmış Mahkumların ıkı gruba aynldığını gor duk Soldakı gruba dokunulmuyordu SAYFA 22 Sağdakıler ıse çırıl çıplak sovunmaya zorlanıyordu Elbıst lerını kutulara atıyor lar altın taknıa dışlerı olanlar varsa onları çıkarıp bır kutuya koyuyorlardı Bu ıs, lemlerden sonra bır gaz vagonuna doldu ruluyorlardı Ve bu tun bunlar gozlerımızın onunde oluyordu Barakanın onunde çoeuğunu emzıren bır kadın vardı ve her nasılsa kopekler ve muhafızlar onu go runce donup kaldılar Kalan tek kışı oydu Bu kadına kımsenın dokunmadığını goren komutan ıçen daldı çocuğu yakaladı ve orada Çocuğun beynı ve kanı duvardan akmaktaydı Komutan çocuktan gerıye kalanı gaz vagonuna nrlattı, sonra kadına yakla şıp elbıselerını parçalamaya başladı O arada dışlerının bazılannın altın oldu ğunu fark ettı Elıne geçırdığı sert bır şeyle kadının ağzına vurdu ve kan bo şanırken dışlerını çekıp aldı Sız bun ları kıtaplarda okudunuz ama bız yaşadık ve gorduk " (281 282) Bır keresınde kente çalışmaya gotu rulurlerken bır sokakta kızının "An ne 1 " dıye bağırarak kafıleye geldığını gorur Kızıyla kucaklaşırlar Bır daha kent ıçınde çalışmaya goturmezler As lında o gun bır kaçış planı hazırlamış ladır ve plan suya duşer Ludmılla Mıhaılovna 13 Şubat 1944'te bır mahkum konvoyuyla Manş Kanalı yakınlanndakı Crosıette Nazı Konsantrasyon Kampı'na gonderıhr Pans Komunu'nun yıldonumu olan 18 Mart'ta Fransızlann orgutledığı bır ka çış planına dahıl olur ve dırenışe katıl mak uzere 'makı'lere katdır Yıllar sonra yazara, cezaevınden gonderıldıklen kampın yennı buldu ğunu soyler Barakalann, hamamın, ın sanlann asıldığı darağaçlarının bulun duğu yere gıder Her şey ınsan kemık lerı uzenne ınşa edılmıştır Toprağın altında bınlerte ınsan yatmaktadır Nazi İşgalinde Sovyet Kadınları/ Svt llana Aleksıyevıç/ Evrcnscl Bastm Yaym/ (, evıren Serpıl Guvenç Ihlal Unlu/ 2002/ 112 <; soz etsem, karşıma daıma şark usulu palavralar çıkanldı Bunlar halkı zehırleyen sozlerdır Moskova ağzıyla konuşma Sen ne bıçım Turksun falan Turk olmak mutlaka ya kapkara bır beyınsız ya soyguntudan yana bır yüı bık mı demektır'' Bır Turk, ıktısadı ra kamlar uzerınde analuler yapamaz ve devlet elıyle kışılerın nasıl zengın edıl dığının mekanızmasını ortaya koyamaz mir* ne yazdt kı Boyle bır çdanaz orta mında toplum oz değerlenne sahıp çdonalı ve onları yaşarken mutlu etme hdır Çetın Altan gerçekten "dervışçesı ne" bır suskunlukla okunuyor ve dın lenıyor Insanın hem bdgısı artıyor hem de humour" dolu soztuklerıne gulumsedığı oluyor Boylesıne bdgı ve sevgı dolu bır ınsana gosterdığımız sevgısızlığı anlamak mumkun değddır Çetın Altan'a bınlerce sevgı ve say Kahrolsun Komünizm Diye Diye Globalleşme/ Çtttn Altanl Istanbul/ înkdap Kıtabevı Kahrolsun komünizm diye diye... Globalleşme • Abduliah TEKİN {£ ~w irazarlık yaşamım suresınce Y^ n e zaman somuru hesapla JL rını açıklasam, emekçılerın ezıldığınden haklarının yendığınden Cetin Altan Butun yazdıklarım ya gazete sutun larında ya kıtaplarda olduğu gıbı du ruyor Kuzum elınızı vıtdanınıza koyarak soyleyın Hangısı yanlış çıktı • » Sız de bdıyorsunuz kı hepsı doğru çıktı, mahkeme kondorlanna gomulen yıllarım da, ışsızlık sıkıntı ve daha bır çok belanın yanında, 1 urk demokrası sının naçız kalemıme lutfettığı bır ar mağan olarak kaldı" (s 13) dıyen Çe tın Altan bır TV kanahnın ekranların da konuşuyordu ulkenın sorunlanyla ılgdı somut rakamlar sergıhyor, şur okuyor tanhten soz edıyordu Yaşamı nın akışı ıçınde kendısıne bır dunya olumsuzluğu "reva" gorduğumuz, ma pus damlarına attığımız, Meclıs salon larında lınç etmeye kalktığımız, vıskı ıçıyor dıye eleştırdığımız bır ınsandı konuşan Toplumun kendı gerçek yuzunu gormeye yonelmesını ve bu yuzu de ğıştırmesının gereklılığını anlatan, bu konuda uğraş veren gerçek bır aydın Içınde yaşadığımız toplumda ınsan malzemesındekı nıtelık eksıklığı, onun ayaklar altında çığnenmesıne neden olmuştu Ama buna karşın gozlen ko murleşmemış, bakışları donmamıştı ve yureğı sevgı doluydu Değer "skala"sı nın oluşmadığı bır ulkede Altan dura ğan değer yargılanyla yargılanıyordu hep Vıskı ıçışı bıle kuçuk burjuvalık ışaretı olarak belır lenmıştı Oysa o sa dece değışım ruz gârlanndan etkıle nen çağdaş bır ın sandı Bır ay çıçeğı gıbı hep guneşe donmek, kultursuz ınsanlann ışı değıl dır Nıtelıksız ve kultursuz ınsanlann yaşamdan tat alması da duşunulemez kuşkusuz Onlarda bdgı ve sevgı eksddı ğı vardır Albenı yoksunlu gu, sevgısızlık ve renksızlık ınsana en gınlere açılma, okyanuslara yelken aç ma edımını sunmaz Tekduze bır yaşa mın gorunmeyen labırendennde goze çarpmak yaşama zanneddır, o kadar Çetın Altan'ı dınlerken Sadun Tanju'nun aynı yaklaşıma koşutluk goste ren cumlelerını anımsıyor ınsan "He pımız gulerek, dervışçesıne bır susuşla, sevgıyle dınlıyorduk onu Ne soylese hakkı dıyorduk Eşıt değddık Çetın'le Bu çağda duşunmenın ve yazmanın prangalarma vurulmuş olarak ıçerde omrunun gen gelmez bır bolumunu harcamıştı Hepımız adına, kendı ha yatından bır şeyler odemıştı Cephe den donmuş yaralı asker gıbı, başına gelenın bızım ıçın olduğunu duşundu ruyordu Bıraz daha ozgur, bıraz daha ınsan yaşamak ıçın " (Daha Guzel Bır Dunya, s 69) Insanca yaşama, ozgurluk ve banş ıçın kendı yaşamından bır şeyler vere rek çaba hartayanlara şukran dolu ol mamız gerekır Yaşadığımız topluma dddcatle baktığımızda bırçok yetenek sız ve kultursuz kışının çok onendı noktalarda yansıdığını goruyoruz Ters çalışan elekler yeteneksızlerı onemlı yapıyor ve değerlder kenarda kalıyor Bu Hüsnü Aşk' Okunur G Fahrettin KOYUNCU Gui ettı kt bır tezerv t ser keş Bu gune verır peyâmt âteş Bın mîb na 11 Mâh t encum Deycurt şıtâdan eyledı gum *t C*% y 1 1 2 ^ Dıvan şaırı Şeyh Gâ I V ^ bp'ın yukandakı beyıtlennı J . \J • bır okuyuşta, Osmanlıea sozluğe bakmadan "çozebden" kaç kışı var acaba^ Karşısında durduğunuz metın, Dıvan edebıyatı urunu ıse, dcı seçeneğınız var demektır Ya metnı yorumlayacak bır Dıvan şıırı donanımına sahıp olacaksı nız kı bu da Arapça ve Farsçaya yakın durmanız demektır ya da "Ayeteî Kur sî" dırder/okur gıbı okuyacaksınız/dın leyeceksınız Kısacası, metınle/şurle aranızdakı ılışkı "baktım bAtı bakış tık'tan oteye gcçemeyecek Pekı, bunun bır çaresı vok rau' Var elbette "dd ıçı çevırı" "Hıçbır eser as lından başkası değd"se dt o eserın aslı nı tamamen unutmamak ya da "yıtır memek" ıçın dıl ıçı çevırı bır dıtıyaçtır artık Şaır Ahmet Necdet, mcedır dılıçı çevırder yaparak bazı eskı metınlenmı zı okunur kılmaya, daha doğrusu, daha çok okur tarafından okunur kdmaya çalışıyor Geçen ay (Nısan 2003'te), bır dd ıçı çevırıye daha ımza attı Ahmet Necdet Husn u Aşk (Şeyh Gâlıp) Şeyh Gâlıp'ı bdenler bılıyor Dıvan edebıyatının son buyuk şaın Mevlevî şeyhı ve "sebk ı hındî"nın edebıyatı mızdakı en onemlı adı Yırmı dort ya şında "dıvan" sahıbı olan ve yırmı altı yaşında da bın yuz bır beyıtlik Husn u Aşk adlı mesnevıyı yazan şaır Husn u Aşk'ı da bdenler bdıyor "Mecazdan yola çdcan bır aşkın dahı duzleme yukselmesı ve vuslata donuşmesı"nı anlatan bır mesnevı Ahmet Necdet, Husn u Aşk'ın dılıçı çevınsının başına koyduğu sunuş yazı sında kısaca Şeyh Galıp'ten, Husn u Aşk'ın nasd bır yapıt olduğundan soz edıyor Husn u Aşk'ı ozedıyor, kıtaptakı adları, kavramları yorumluyor Yazıyı şoyle bıtınyor "Husn u Aşk de yenı yetı şen kuşaklar arasındakı buyuk dd engelı nı ortadan kaldırmak, genç okuyucuyu K İ T A P SAYI 7 2 S C U M H U R İ Y E T