Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
0 K U R L A RA htanbul Beyoglu Sıraselvilcr 'deki Sinema Sevenler Derneği Lokali, aydınlarımızın vazgeçemediklen inekânlardan biri. tnsanlart buraya çeken ise mekânın kendisinden çok işletıcisı Arif Keskiner şüphesız. Güler yüzü, insanlarla kolay ilişki kurabilmesi, dosllugunu kolay sunabilmesi Arif'i sanat ve kültür ortamumzın vazgcçilmcz kisiliklerinden biri haline getirmis. Bu renkli yaşantısını çocuklug'undan yola çıkarak kitaplastırmaya başladı ArifKeskiner. llk kitap "Çiçck Gibı" 1950'liyMardan ilibaren aydınımızın bohem yaşamım aktarıyordu bize. Ikinci kitap "Yine mi Çiçek" olağanüstii bir dönemde yine aydınımıza ve onun yasamına çeviriyor bakışlannı. Salt bir anılar toplamı olarak bakmamak gerekiyor Arif Keskiner'in aevamı da gelecek olan kitaplarına. Bu kitaplar toptumsal yaşantımızın hangi ara duraklardan geçerek bugünlere geldiğinin de canlı tutanakları niteliginde. Arif'in anılarının devamını beklemenin hepimizin hakkı olduğunu ve yayımlanma ya da yazıhna sürelerinin daha kısalmasım beklediüimizi de iletelim Arif Keskiner'e ve ellerine saghk diyelim. Arif'leyapıhnış söyleşimize ilk kitabında yer alan iki katkı eşlik ediyor. Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY Felicity Haynes önemli bir yarayı deşiyor Eğitim ve Etik Felicity Haynes, kitabında, eğitim alanındaki etiğe aykırı durumlara dikkat çekmek ve özellikle de okurlann zihninde etik sorgulama sürecini harekete geçirmek amacı güdüyor. SAMİ SERBAŞ iinünıüzde yaşanan toplumsal sorıınlann çoğu, eğitim eksikliğine bağlanıyor. Kötü yönetim, kamu hizmetlerindeki aksaklıkJar, sağlık, eğitim sistemlerindeki bozukluklar yakınma ko nıısıı olduğunda, konıı dönüp dolaşıp eğitinıe geliyor. Televizyonlarda, "nes doğrusu" dedirten haberlerin sonıında gencllikle "cehalet, kötüliikJfrin en büyüğü" yorumu yapılıyor. Eğitimin bu önemi, kişinin içindeki gizilgücü ortaya çıkarması için en etkili araç olmasından geliyor besbeîli. İnsan, deyim yerindeyse, eğitimle "yontuluyor", insan nitelemesini gerçek anlamda hak eder hale geliyor. Çünkü eğitim, insanın akılcı yönünü geliştiriyor, mııhakeme yeteneğini güçlendiriyor. Hayatı boyıınca ner zaman çözülmesi gereken bir sorunlar yıımağıyla karş,ı karşıya olan insan, sorunlan tantmlarken, seçeneklerini belirlerken, seçimlerini yaparken, en büyük desteği aldığı eğitimden görüyor. Evet, iyi eğitim almış olmak, hcr zaman doğru kararlar vermenin, doğru seçimler yapmanın garantisi olmayabilir belki, ama en azından kişinin ayaklannı basabileceği sağlam, güvenilir bir artalan oluşturuyor. Denebilir ki eğitim insanı yalnızca daha bilgili, daha görgülü, daha akılcı yapmakla kalmıyor, daha da ahlâklı kılıyor. Ne anlamda ahlâklı? Aslında hem iyi lıuylu, terbiyeli anlamında, hem de iyiy le kötiiyü, doğruyla yanlı^ı ayırt edebilme anlamında, aslında uaha çok da ikinci anlamında. duğunu söyleyen Sartre ve "Sorgulanmayan bir yasam, yaşamaya değmez" diyen Sokrates geliyor. Haynes de kitabına Sokıates'den bu alıntıyla giriş yapıp, öncelikle haklılık ve haksızlık, etik ve ahlâk, kavram ve kavramsallaş tırmagibi, tartışmanın ilerleyen bölümlerinde kullanılacak birtakım kavramları açıklayarak giri^ yapıyor. Yazar buradan, şimdiye kadarkı geleneksel felsefe güriişlcrinin, hep Platoncıılara karşı Aristocular, Kantçılara karşı yararcılar ya da sonuççulara karşı deoııtologlar gibi ikili ayrımlar üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. Bu kuramları birbirinin karşıtı olarak değil, ahlâkın farklı yönlerini ele alan kuramlar olarak görmenin daha yararlı olacağını düşündüğünü söylüyor, ama yine de böylesi bir kutuplaşmadan kaçınmak için kendi üçlü ahlâk sınıflamasını öneriyor. G lutariılık, sonuçlar ve önemseme Haynes'in üçlü etik sınırlandırması, tutar lılık, sonuçlar ve önemseme öğelerinden olusuyor. Ancak bu iiç öğenin ayn ayrı değil, birbirine bağlı olarak ele alınması gerekiyor. Yazar, bu bağülığı yansıtmak için Lacan'ın Borrom düğümü eğretilemesini kullanıyor." Borrom dıiğümünün özellikle vurguladığı şey, düğümü oluşturan halkalardan nerhangi btrinin ayncalığı olmamasıdır. Ne tutarlıhk, ne sonuçlar ne de önemseme, etik kararlar için gereken temeli tek başına sağlamaz; ancak üçü birlikte etik karar verme sürecinin temelini oluşturur." Sonuçlar yaklaşımı, ya da sonuççu yaklaşım, tıpkı yararcıfık gİDİ, ahlâkın bilimsel ya da ölçülebilir yönleri üzerinde duruyor, eylemlerin ahlâki boyutunu değerlendirirken, bunların hedeflerine ne ölçüde yaklaştıklarına bakıyor. Tutarlılık boyutu, evrenselleştirilebilirlik ilkesine dayanıyor. Bu ilke, çok kısaca, kişinin kendisine yapılmasını istemediği şeyi başkasına yapmaması gerektiği şeklinde özetlenebüir. Son olarak sınıflandınnadaki önem verme öğesi de, etik duyarhlığa dayanıyor ve öteki iki öğenin, yani sonuçlar ve tutarfdığın, akılcılığa çok önem verdikleri için gözden kaçırabilecekleri, kişisel ya da öznel ahlâki değerlendirmeleri içeriyor. I'elicity Haynes, kitabında, eğitim alanındaki etiğe aykırı durumlara dikkal çekmek ve özellikle de okurlann zihninde etik sor gulama sürecini harekete geçirmek amacı güdüyor. Yazar, akıl yiirütme yeteneğinin önemini, Peter Singer'den yaptığı şu alıntıy la belirtiyor: Dünyadaki yerimin ne olduğunu düşünerek, ötekilerin yanında, onlar gibi çıkarları ve is tekleri olan bir varlıktan başka bir şey olmadığı mı görebilirim. Diirıyaya, kendi çıkaılanmı öne ve sahnenin ortasına, ailemin ve arkadaşlanmın çıkarlarını benimkilerin yakınına ve yabancılarınkini de arkaya ve yanlara erleştirdiğim kişisel bir açıdan bakarım . e var ki akıl yürütnıe, başkalarının da benzerbiçimde öznel bakış açılaı ı olduğunu ve evrenin bakış açısından, benim ba kış açimın diğerlerininkilerden daha ayrı calıklı olmadığını görmemi sağlar. Böylece akıl yürütme yeteneğim, bana kendimi kendi bakış açımdan ayırma olasılıgını ve eğer kişisel bakış açım olmasaydı evrenin nasıl görüneceğini gösterir. Felicity Haynes, kitap boyıınca çok çe şitli alanlardan verdiği olgu örneklerini farklı farklı bakış açılarıııdan ele alıp değer lendiriyor. Bu değerlendirmeyi, üçlü etik sınıHamasına dayandırıyor ve okurlardan, hangi dıırumlarda sınıflandırmanııı hangi öğesinin daha ağır liastığını, bu ağır basnıa nın nedenlerini düşünmelerini istiyor. Örneğin, "lyiyi En Üst Düzeye Çıkarmak" başlıklı altıncı bölümde Haynes, okurlara batan gemi ikilemini sunuyor. Bir gemidesiniz ve gemi batmak üzere. Gemi de on kişi var, ama cankurtaran sandalı al tı kişilik. Ne yaparsınız? En fazla sayıda in sanı kurtarmaya çalışıp herkesin boğulması riskini göze alır mısınız? Kurtarılmaya değer olanları kendi değer yargılarınıza göre seçer ve seçiminizi, toplumun geleceği için en iyiyi amaçladığınız gerekçesiyle mi haklı gösterirsiniz? Arkadaşlannızı mı kur tarırsınız? Babanızı mı kurtarırsınız? Avu katı ve doktoru kurtarıp alkolik emekliyi arkadamıbırakırsınız? Kararınızınbirsonucu olarak herkesin ya da bazılarının zarar göreceği bu durumda, yaran nasıl en üst düzeye çıkanrsınız* Adaletll dauranmak Ya da, bir okulda öğretmen olduğunuzu, bir akşam okııldan çıkmış otoparktan geçerken, birkaç büyük çocuğun küçük bir çocuğu sıkıştırdığını gördünüz. Ne ya parsınız? Duruına müdahale eder misiniz? Olanları görmezden gelerek yürüyüp gideı misinizl' Müdahale ederseniz, büyük çocukların size Hziksel zarar verme riskine karşı nasıl önlem alırsınız? Yürüyüp gi derseniz, siz de olaydan büyük çocııklar kadar suçlu sayılmaz mısınız? Haynes, kitabının son bölümünde çeşitli düşünürlerin etik konusundaki tartışmalarının bir özetini veriyor ve etik yargıda ilerleme başlığı altında çeşitli ahntılarla, ahlâki olgunluğa ulaşmanın ve etik bir araştırma toplumu oluşturmanın önemi üzerinde duruyor. "Etik kararlar, var olan gelenekler ve kuramların ötesine, ... kurumsallaşmış iktidarın ötesine geçınelidir" diyerek, etiğin gerektirdiği akılcı düşünce nin ve özerkliğin önemini bir kez daha vur guluyor. Çünkü eğilimle ilgili kişilerin "eğer iyi bir incelemenin ardından eylemlerini karşıt görüştekilere yeterli biçimde savıınabiliyorlarsa, o zaman düşünmeden kabul eden değil, akılcılıkla emin olan ki şiler, bir başka deyişle, özerk bireyler" ola bileceklerine inanıyor. ()zerkliği tanımlarken de bunun, herkese adaletli davranmak, eylemlerinin sonuçlarını tlüşünmek ve öteki insanlara önem vermekten oluştıığıınu belirtiyor."()ğretmenler, etiğin bu üç yönünün farkında olurlarsa, mesleki yargılarını kullanabilir ve öğrencilerine ahlâki birer örnek olabilirler." • Eğitimde Htik/heliaty Haynes/Çev: Semra Kunt Akbaş/Ayrıntı Yaytnları/279s. SAYFA 3 Eğitimde etiğin önemi Felicity \ laynes, Eğitimde Etik adlı kitabında, hem toplumsal alanda hem de bire yin yaşamın<ıa belirleyici rol oynayan iki kavramı, eğilimi ve etiği bir arada ele alıyor. Eeitim alanındaki uygıılamaların etiğe ne kadar uygun olduğunu, etiğe ııygun olmayan uygulamalan saptamanın ve düzeltmenin yollannı inceliyor. Haynes, özelliklc eğitim konıısunu seçmesinin nedenlerini açıklarken etik, "eğitimde özel bir önem taşır, çünkü öğretmenler ve yöneticiler hem anlâki sorunlarla kuşatılmıştır hem de öğrencilerin, yani gelecek kusağın eğitiminin ve ahlıiki iyiliğinin sorumluluğu, her zarnankinden çok onların ellerindedir" diyor. Ote yandan, yazar, kitaptaki örnek lerin özellikle eğitim alanından seçilmiş ol masma kaı^m, etik düşüniTU' sürecinin henıen hemen bütün meslck alanları için aynı olduğunu ve konuyla, yani etikle ilgilenen herkesin kitabı, ahlâk felsefesine giriş yapmak için kullanahileceğini belirtiyor. Konuyla ilgilenen herkes demişken, yazar, etiğin, yalnızca ahlâkbilimcılerin ya da düşünürlerın işi olmadığını özellikle vurguluyor. Ilaynes'e göre, etik, "Ne yapnıah yım?" ya cla "Bu doğru olur mur'" sorusu nu soran herkı:si ilgilendiriyor. Etik, "Ba§ kalan hakkında ahlâki yargılarda bıılunan, başka insanlaıın eylemlerirıi öven ya da kınayan herkesle ilgilidir." Bu noktada insanın aklına, hayatın en anlamlı ve en çetin sorusunıın "Quefaire?" (Neyapmalı?) olSAYI 703 Imtiyaz Sahibi Cağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basım ve YayınAS'yi temsilen Cumhuriyet Vakfı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: Turhan Cünay Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Cörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Baski: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncıltk San. ve Tic. A.ş. Matbaası Esenboğa yolu 13. km. Pursaklar/ANKARA 0 Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cagaloğlu, 34 334 Istanbul Teh (212) 512 05 05 o Reklam: Publi Media CUMHURİYET KİTAP KIT/MP Fellclty Haynes. kitabında. hem toplumsal alanda hem de bireyin yaşamında belirleyicl rol oynayan İki kavramı, eğitlmi ve etiği bir arada ele alıyor.