Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
nunda açıklamaya çalışacağım. Şunu hatırlatmak istiyonım: Tahsin Yücel, köşe yazılarının konularını ağırlıklı olarak dönemin siyasi girdaplarına iğne batınrcasına hedehekileri acıtan türden yazdığı için, aktaracağım notları konu gereği, genelde yazı içerisindeki sanatsal eleştiriler bağlamında değinmeye çalışacağım. Ama Tansin Yiicel'in edebiyatçı yönuyle, politik konıılara el atmasının o tadına doyum olmayan rarklılığinda, bıınu nasıl başarabileceğimi bilemiyorum. Tahsin Yiicel, 'Aratürk Resimleıi' baş lıklı yazısında, Marmara depremi sonrasında televızyonda yıkılmış barakaııın, bir yana toplanmış kırık dökük eşyalarının üzerinde o biivük depreme galip gelirce sinc hiçbir zccîclenmeye uğramamış cam çerçeve içindeki Atatürk rotoğralını görür. Bu vesileyle, belleğinde neden ülke liderlerinin resimlerinin ya da totoğratla rının her mekânda asılı bulunduğu; bıın ların içinde Atatürk'ün diğer liderlerin aksine hiçbir dayatma olmadan, evlerde dahi asılı bulun duğunu yazıya döktüğünde konııyıı şöylc irdeler: " Kişisel çıkar derseniz, gcnc herkes güler sizc: Atatürk ve ilkelerine bağlilık be lirtilerinin hclc içten olmaları durumunda, bireylere olsa olsn zarar getireceğini artık herkes biliyor. Oyleyse en biiyiik yıkılar sırasında bile gücünden hicbir şey yitirmeyen bu Atatürk resmi tııtkustı neyin nesir1 (...) Ancak, bütün bunlardan sonra da tartışılmayacak bir gerçek kalır ortada: Hiç kimse hoşlanmadığı, ilgilenmediğibirkişinin (otoğrafını akşam sabah karşısında görmek istemeyeceğine göre, Atatürk'ü şu ya da bu yönden sevdıkleri, şu ya da buyönden kendilerine yakın huldııkları, dolayısıyla Atatürk'ün hepsi icin bir buluşma, bir kaynaşma odağı olduğu, dolayısıyla bu ülkede çok büyük bir yurttaş topluluğunıı çevresinde bir araya getirdiği apaçık ortada." (s. 13,14, 15) Tahsin Yücel'in 'Oktay Akbal' başlıklı yazısı, 'bir edebiyat duayeninin', 2000 yılı Orhan Kemal Roman Ödülü'nü alması vesilesiyle, diğer 'edebiyat duayeni' hakkındaki düşüncelerini içermektedir. "(...) Oktay Âkbal'ı yücelten bir başka yönüyse, gerek kendi kuşağının, gerek sonraki kusakların yazar ve ozanlannı tanıtmak, hak ettikleri yere gelmelerini sağlaınak için hareadıgı yüce gönüllü çabalarıdır. (...) 2000 yıh Orhan Kemal Roman Ödülü'nün Oktay Akbal'a verilmesi gerçek bir değerbilirlik örneği oldu. Hangi açıdan bakarsanız bakın, yazınımız ve ekinimiz Oktay Akbal'a çok şey borçludur." (s. 26,27) 'Ey Yeşilçam, Yeşilçam!' başlıklı yazısında Tahsm Yücel, biriki cümleyle Ûhan Selçuk'u şöyle anlatır: "Hiç kuşkusuz, Balzac gibi onun da bir dünya görüşü vardır; bizler de belirli bir okııma deneyimi sonunda, en azından genel çizgileriyle biliriz bu dünya görüşünü, daha doğrusu bildiğimizi sanınz; çünkü, adına yaraşır bir yazar olan, llhaıı Selçuk kolay kolay kesinlemez, betimleyerek, göstererek, şakaya vurarak sorgular, sonra, 'al da at' dedikleri türden paslar verir gibi, yanıtı bize bırakır. (...)" (s. 65) Uğur Mumcu'yıı hiç kuşkusuz bir dervimci olarak tanııııfayabiliriz. Gerek Cumhııriyet gazetesindeki 'Gözlem' kösesinde, gerekse de inanılmaz verimlilikfe yazdığı kitaplarla, aleyhine olanları cesurca, bir bir gün yüzüne çıkarıyor; araştırmacı ruhuyla suçluları belirliyordıı. Sonuç olarak ^unu beliıtmeliyim ki, Ugur Mıımcu'nun yazdıklarından etkilenme mek mümkün olmuvordu. Tahsin Yücel de 'Uğur Mumcu'yıı Okumak' başlıklı yazısında konu hakkında şu saptamalarda bulunur: "Uğur Mumcu'nun mılatunmın en belirgin özelliği doğallıktır, ama bu doğallık onun içtetıliğinin ürünü olduğu kadar da bir ustalığın, bir emeğin, bir arayışın, göCUMHURİYET KİTAP SAYI 690 rünüsjerin ötesine inerek olgulann öziıniı kavrayan bir gözlem gücünün ürünüdür. (...)" (s. 123) Yücel bir de şu tavsiyede bulunur: "Türkiye'nin son otuz kırk yıhnın tarihini yazacaklar için Uğur Mumcu'nun araştırmaları gibi Köşe yazılan da vazgeçilmez bir kaynaktır." (s. 126) *** Tahsin Yücel, 'Pazar Ekonomisi' baş lıklı denemesinde Türkiye'yi anamalcılığa, IMI'ye nasıl teslim olunusju, çok titiz bir biçimde ele alıyor. Konııyıı farklı yöne çekerek de okurun konuya ilgisini canlı tutmaya çalışıyor. Tahsin Yücel'in edebiyat dünyasının pazar ekonomisini irdeleyen cümlelerini, günümüze tam ramına uyduğundan biraz uzun da ol.sa sizlerle paylaşmak istiyonım. "Betcrin beteri var: Her dokunduğıınu özünden değiştiren pazar ekonomisi son birkaç yıldır yazın alanının belli bir kesı mini de kendi etkinlik cevrimine aldı: Çağcıl bir kurgu, ozgün bir içerik getırmelc şöyle dursun, doğru dürüst I'ürkçe tıımce kuramayan, 'ağız' gibi, 'azıdişi' gibi en yaygın sözcüklerüı anlaınını bile karıştıran 'yazarlar', çamaşır suyu, bitki yağı, haınam sabunu gibi palazlanınca, 'büyıik romancı' olup çıktılar. Kimi yazarla dlar rımız, ydlar yılı, Tüı ye'de adam gibi romanlaryazılabilmesi ıçın roplıımıın 'bıırjuvalaşması' gerektiğini yinelevip durmuşlardı. tşte dedikleri oldu, ntırjııvalar' ovaya indi, ama öngörülerinin tam tersi çıktı: Roman rüccarın elinde ne pa hasına olursa olsun vurttaşa kakalanma sı gereken bir hileli mal olmakra, yazar da tüccarın taşeronu. Tüccarlar toplumun büyük öncüsünün dediği gibi. 'Var mı bu nun başka izah tarzı?' " (s. 186) Tahsin Yiicel, 'Amerika' başlıklı dene mesinde de eskiden beri devam eden, bıiyüklerimizin Amerika tutkıısıınu irdeli yor. "Türkiye'yi bir 'kiiçük Amerika' yap maktan söz edip durdular, bir yandan bir 'altın ülkesi' olarak değerlendirip tüm ekonomik ve siyasal sorıınlarımızın bir tür Kâbe saydıkları Beyaz Ev'de çöziile ceğine inandılar. (...)" (s. 219) Ardından da objektil davranarak ken dı Amerika diişüncesinı şöyle açıklıyor: " 'Peki, sen?' diyecekolursanız, evet, işi yıldız fotoğrafı kesip saklamaya, Kızılderilileri düşman bilmeye ya da Pearl Harbor baskınını Gölciik'e yapılmış bir baskın gibi değerlendirilmeye kadar götürmedım hiçbir zaman, ama gençlik yıllarımda sıkı bir Amerikan filmi izleyicisi olduğumıı yadsıvacak değilim. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri'nin saygın bir ülke olduğuna inanmak için başka nedenlerim de vardır: Faıılkner'm, Hemingway'in, Steinbeck'in, XIX. yüzyılın ikinci yarısında, Baudelaire ve Mallarme gibi büyük Eransız ozanlarını büyülemiş olan Edgar Allen Poe'nun ülkesiydi. Böylekişiler ağır çekmese de varltkları bu toplu ma başka bir gözle bakılabileceğini gösterdi.(...)"(s.22O) Tahsin Yücel, 'Yüz ve Söz' isimli kitabını elli sekiz deneme sonunda; bir de sona 'Ad Dızinı' ekledikten sonra noktalıyor. Sonııç bağlamında şu ya da şunlan söylenıek isterim... Edebiyatçı lomliği bas kın bir yazarın politik yazılan ancak bu kadar güzel olabilir. Muhtesem dilivle 2000 yılı başıyla, günıimuzc kadar olan politik. gündcmi okuruna zevkle okutacak bir kirap 'Yuz ve Söz'. Kısaca, Tahsin Yücel'in Yapı Kredi Ya yınlan'ndan çıkan 'Yüz ve Söz' kitabını özellikle kendi kuşagımı oluştuıan genç arkadaşlara okıımalarını tavsıye edıyor, okııduktan sonra tla ileride geçmişi o za manla kıyaslamaları açısınuan saklama ları gerektiğini dıışıınüvorıını. Ellerinize sağlık Tahsın Yucel! • Yüz ve Söz/ Tahsin Yücel/ )af>ı KrcJ; Yayınlan/ Mart 200 >/ 22S s. Haldun Taner Bütün Eserleri ile Yaşıyor Büyük usta Haldun Taner'i 17. ölüm yıldönümünde saygı ile anıyory tüm eserlerini yayımlayıp okura ulaştırmanın onurunu yaşıyoruz. OYUNLARI • Keşanh Ali Destanı • Vatan Kurtaran Şaban • Sersem Kocanın Kurnaz Karısı "1972 Türk Dil Kurumu Tıyatro Ödiilü" • Günün Adamı / Dışardakiler • Ve Dcğirmen Donerdi / Lütfen Dokunmayın • Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım • Fazilet Eczanesi • Eşeğin Gölgesi • Ayışığında Şamata HİKÂYELERİ • Kızıl Saçlı Amazon / Yaşasın Demokrasi / Tuş • Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu / Ayışığında "Çalışkur" '7953 New York Herald Tribune Öykü Ödülü" • Onikiye Bir Var "7955 Sait Faik Öykü Ödülü" Sancho'nun Sabah Yürüyüşü / Gülerek Ölmek • Yahda Sabah "1983 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü" DÜZ YAZILARI • • • • • • • Çok Güzelsin Gitme Dur Berlin Mektuplan Koyma Akıl Oyma Akıl Ölürse Ten Olur Canlar Olesi Dcğil Önce Insan Yaz Boz Tahtası Hak Dostum Diye Başlayalım Söze HALDUN TANER İÇİN YAZILANLAR • Haldun Taner Tiyatrosu / Ayşegül Yüksel • Haldun Taner'in Hikâyeleri ve Hikâyeciliği / Sıddıka Dilek Yalçın • Haldun Taner Kabare / Ferhan Şensoy Bilgi YAYINEVİ Ankara DAĞITIM İstanbul KİTABEVİ Ankara 0.312.4344999 / Faks: 0.312.4317758 0.212.5225201 / Faks: 0.212.5274119 0.312.4344106/Faks:0.312.4331936 ^ www.bllglyaylncvl.com.tr SAYFA 1 1